GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
20 Ekim 2021 Çarşamba 11:31

EGEÇEP'ten 'emsal artışı' açıklaması: Kent suçu işlemeden çözüm üretin!

Kent gündeminde yer tutan ‘emsal artışı’ ile ilgili olarak Ege Kültür ve Çevre Platformu (EGEÇEP) açıklamada bulundu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne çağrı yaptı.

EGEDESONSÖZ- İzmir'de geçtiğimiz yıl 30 Ekim günü yaşanan 6,9 şiddetindeki deprem sonrası, kent genelinde binlerce bağımsız bina hasar almıştı. Özellikle Bayraklı ilçesinde ağır hasarlar oluşurken, 79 bin bağımsız bölüm dönüşüm için 'emsal artışı' haberine kilitlenmişti. Son İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’nda Bayraklı’daki K alanları için parsel bazlı olarak yüzde 20, ada bazlı olarak yüzde 30 imar artışı verildi. Daha sonra depremden zarar gören ve farklı ilçelerde bulunan binalar için de aynı karar alındı. 

Ege Kültür ve Çevre Platformu (EGEÇEP) ‘emsal artışları’ ile ilgili yazılı açıklamada bulundu.

EGEÇEP'in açıklaması şu şekilde:

Geçtiğimiz yıl yaşanan Samos depremi, kentimizde büyük can kayıplarına ve binden fazla binanın yıkılmasına neden olmuştu. Bu doğal afetin ardından, afetzedelerin yaşama tutunma, normal hayata dönüş çabaları başladı. Bunların başında barınma problemi gelmektedir. Bu gereksinim, sermayeye yeni bir rant kapısı fırsatı sağlamıştır. İktidar, sermayeye bu konuda büyük destek olurken, İzmir Büyükşehir Belediyesi de emsal artışı için karar alarak bu kent suçuna ortak olmayı yeğlemiştir.

Yıllardır toplanan deprem vergilerini başka alanlarda kullanan iktidar, bu birikimlerle afetzedelerin yarasına merhem olmak yerine, müteahhitlere yeni konutlar yaptırtarak bunları depremzedelere, çoğunun ödeyemeyeceği fiyatlarla vermeyi önermektedir. Ödeyemeyecek olanları ise deprem acısının üzerine yoksullaşma beklemektedir. Büyükşehir Belediyesi ise bu konuda iktidardan geri kalmamak için, emsal artışı getirerek bir yandan müteahhitlere yeni olanaklar sağlarken bir yandan da kenti daha da betonlaştırmanın kapısını açmaktadır.

TMMOB’ya bağlı odaların aşağıdaki saptamalarına aynen katılıyoruz:   “Onaylanan plan notu ile birlikte getirilen emsal artışları ile toplamda mevcuda ek %50-60 bağımsız birim artışına ve dolayısıyla nüfus artışına neden olunacağı ortadadır. Bu durum yeni altyapı, ulaşım, sosyal donatı, okul, otopark vb. ihtiyaçları yaratacak ve yaratılan yoğunluğun üzerine bu ihtiyaçları karşılayacak yeni alanlar oluşturulmak zorunda kalacaktır”

İ.B.B’den beklenen, bu piyasacı yaklaşım yerine, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı disiplinleriyle ortak akla dayalı çözümler üretmektir. Her fırsatta, bilime ve çevreye duyarlı olduğunu vurgulayan yerel yönetim, afetzedelerin sorunlarının çözümünde bunu somutlaştırarak ilgili meslek disiplinleri ve çevre örgütleriyle bir araya gelerek üretmesini beklerdik. Gelecekte yaşanacak kaçınılmaz depremler ve sellere hazırlıklı olmak bunu gerektirmektedir. Bu kararın altına imza atan tüm yetkililer, İzmir’deki trafik sorunundan, koku sorunu olduğundan, altyapının yetmediğinden habersizler midir? Bu kent suçundan dönülmezse, gelecekte yaşanacak felaketlerin de baş sorumlularından olacaklarını vurgulamak isteriz. 

İBB’yi uyarıyoruz, meslek odalarının ve çevre örgütlerinin söylediklerini dikkate alıp bir an önce bu piyasacı yaklaşımdan dönerek bilimin ve ekolojinin yol göstericiliğinde kentimizin daha güvenilir bir yaşam alanı olmasını sağlayın. Aksi taktirde, gelecek afetlerden sizleri sorumlu tutacağımızın bilinmesini istiyoruz.

Merkezi ve Yerel idarelere, depremzedelerin mağduriyetlerini kent suçuna yol açmadan gidermeleri çağrısında bulunuyoruz.

EGEÇEP YÜRÜTME KURULU