GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tarım
19 Aralık 2023 Salı 09:42

Ege ihracatçılarından 'yeşil mutabakat' raporu: Tarımda neler yapıldı?

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, tarım sektöründe yeşil mutabakat sürecini değerlendirerek, “Ülkemizin tarımsal zenginliğini, su kaynaklarımızı avantaja çevirerek daha bilinçli bir tarımsal üretim yapmamız gerekiyor. Salt ticarete yönelik bir üretim yapmak yerine, çevre ve insan dostu tarımsal üretim planlaması yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- 4 Kasım 2016'da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması ile, küresel sera gazı emisyonlarının azaltılmasını ve iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyoekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedeflenirken Türkiye'nin de taraf olduğu anlaşmaya uyum için çeşitli sektörler yoğun çalışma yürütüyor.

Türkiye’nin bu sürece uyarak hazırladığı “Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nda ise “Sürdürülebilir Tarım” başlığı da yer alıyor. 

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık yanıtladı. Işık, karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlamak amaçlı tarımda kullanılan Biyopestisitler ve Biyoteknik mücadele tuzakları desteğinin verilmesi veya artırılmasının önemine vurgu yaptı.

SEKTÖRÜMÜZ SÜRECE UYUM GÖSTERİYOR
Egedesonsöz’e konuşan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türkiye’de yeşil mutabakata en hazır sektörün organik sektör olduğunu kaydederek, “Türkiye’de Yeşil Mutabakatın istediği kriterlere göre 35 yıldır üretim ve ihracat yapan Türk organik sektörünü kuru meyve sektörümüz domine ediyor. Türk kuru meyve sektöründe yüzde 10’luk paya ulaşan organik sektörümüz, taze meyve sebze, dondurulmuş gıdalar, süt, fındık, kozmetik başta olmak üzere 250 civarında ürünün üretildiği bir çeşitliliğe ulaştı. Pandemi sonrasında AB’nin ekonomisinin lokomotifi olan Almanya tarım sektörüne ve organik üretime yatırım kararını dünya ile paylaştı. İlk etapta tarım üretiminin yüzde 25’ini organik sektörüne kaydırmayı hedefleyen Almanya, bu rakamı orta vadede yüzde 45’e çıkarmayı amaçlıyor. Bilindiği üzere Yeşil Mutabakat kapsamında orta ve uzun vadede hedefler yer alıyor. Bu hedeflere ulaşılması için gerekli çalışmalar tarımın tüm yönleriyle ele alınması ile mümkün olabilecek bir yapıdadır. Bunun için gerek devletimiz, gerekse sektörümüzde yer alan her kesimin bu sürece uyum anlamında elinden geleni yaptığını söyleyebilirim” dedi.

TARIMSAL ZARARLILARA KARŞI BİYOTEKNİK MÜCADELE
Yeşil Mutabakat sürecine hazır olmak adına yapılan çalışmaları aktaran Işık, “Tarım sektöründe yer alan, çiftçiler, komisyoncular, ihracatçılar, STK, tarımsal kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları Yeşil Mutabakat sürecinin farkındalar. Biz de EİB tarım sektör şubeleri olarak Yeşil Mutabakat hedeflerine uygun çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çiftçilere yetiştiricilik ve hasat süreci ile ilgili eğitimler verilmesinin yanında, önemli ihracat payına sahip olduğumuz özellikle üzüm, incir, kayısı, kiraz ve narenciyede çiftçilere tarımsal zararlılara karşı mücadelede kullanabilecekleri biyoteknik mücadele tuzak desteğinde bulunduk, bulunmaya da devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

BİLGİLENDİRMELER YAPILIYOR
Çiftçiler için oluşturulan atık noktalarının Yeşil Mutabakat’a uygun bir ekoloji oluşturduğunu kaydeden Işık, “Çiftçilerimizin ürünlerinde, çevreye ve insana zarar vermeden, su ve toprağın kirlenmesini engellemek ve sürdürülebilir bir tarım için analizler yaptırmakta ve bu kapsamda elde ettiğimiz sonuçları çiftçiler, bitki koruma ürünleri satışı yapan bayiler ve ihracatçılar ile paylaşarak bilgilendirmekteyiz. Bu da daha az kimyasal kullanımını, dolayısıyla Yeşil Mutabakat hedeflerine ulaşmamızı sağlayacak sürece katkıda bulunacak olan bir çalışma olarak ortaya çıkıyor. Yetiştirilen ürünlerin kaliteli ve yenilebilir olması, iyi bir tarımsal üretimle mümkün olmakta. İyi bir tarımsal üretim de ise karbon ayak izinin daha az olacağı bilinen bir gerçek. Bu durumun farkında olarak ürün bazlı mikotoksinlerin önlenmesi için gerçekleştirdiğimiz projeler de yer alıyor. Sürdürülebilir Tarım ve Yeşil Mutabakat hedefleri doğrultunda, bazı sektörlerde atık ürünlerin geri dönüşümünü gerçekleştiriyoruz, ayrıca çiftçilerimizin kullandığı pestisit ambalajlarının, belirli ilçelerimizde kullanım sonrası toplanarak bertaraf edilmesi için Atık Toplama Noktaları oluşturuldu. Bu noktalara çiftçilerimiz, kullandıkları ürünlerin ambalajlarını atıyor. Böylelikle hem ambalajların diğer atıklarla karışması engellenirken geri dönüşümü sağlanabilmekte hem de sürdürülebilir tarım ve Yeşil Mutabakat hedeflerine uygun bir ekoloji oluşturulmasına katkı sağlanıyor” ifadelerine yer verdi.

DESTEKLER ARTIRILMALI
Çiftçiler için biyoteknik mücadele tuzakları gibi desteklerin artırılması gerektiğini vurgulayan Işık, “Ülkemizin tarımsal zenginliğini, su kaynaklarımızı avantaja çevirerek daha bilinçli bir tarımsal üretim yapmamız gerekiyor. Salt ticarete yönelik bir üretim yapmak yerine, çevre ve insan dostu tarımsal üretim planlaması yapmalıyız. EİB olarak yaptığımız çalışmalarda Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı yanında İl-İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri, Araştırma Enstitüleri, Üniversiteler ve Ziraat Odaları ile sürekli olarak iş birliği içerisindeyiz. Özellikle çiftçilerimizin artan maliyetler karşısında tarımsal faaliyetlerde ne yazık ki tercih sebepleri maliyet odaklı olmaktadır. Bunun önüne geçilmesi ve karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlamak amaçlı tarımda kullanılan Biyopestisitler ve Biyoteknik mücadele tuzakları desteğinin verilmesi veya artırılmasının önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim” diyerek sözlerini noktaladı.