GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tarım
27 Ağustos 2024 Salı 08:23

Dr. Türk arazi kiralama kararını yorumladı: Bu bir ‘zihni sinir’ projesi!

CHP İzmir İl Sekreteri, Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Tevfik Türk, iki yıl ekim yapılmayan arazilerin devlet eliyle kiralanmasıyla ilgili atılan adımların gerçekçilikten uzak olduğunu belirterek, “Bu tam bir Zihni Sinir projesi. Böyle bir projeyi ortaya atarken keşke çiftçi neden ekmiyor sorusunun cevabını arasaydınız. Çiftçiye GSMH’nın yüzde 1’i desteği verin, para kazanacağının garantörü olun, bakın o zaman bir karış toprak boş kalacak mı?” dedi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Tarım Bakanlığı’nın hazırladığı İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yeni yönetmeliğe göre, iki yıl üst üste ekim yapılmayan tarım arazileri, devlet eliyle, tarımsal üretim yapmak isteyenlere kiralık verilecek. Kira bedeli de mal sahibine ödenecek. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi geçmiş dönem Başkanı, CHP İzmir Tarımdan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olan Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Tevfik Türk, 2025’in son çeyreğinde yürürlüğe girmesi beklenen bu uygulama için “Bu bir Zihni Sinir projesi” ifadesini kullandı.

ÇİFTÇİ ACABA TARLASINI NEDEN EKMİYOR DİYE SORDUNUZ MU, ARAŞTIRDINIZ MI?
Söz konusu uygulamanın elle tutulur bir yanı olmadığını öne süren Türk, “Bu proje, insanın yüzünde tuhaf bir gülümseme bırakan tam bir Zihni Sinir projesidir” dedi. Türk, “Çiftçi iki yıl tarlasını ekmezse, kiraya veriyorsun. Böyle bir şey yapacağınıza, önce çiftçi neden ekmiyor, bu sorunun cevabını arasaydınız keşke” diye çıkıştı.

Yüksek Ziraat Mühendisi Dr. Tevfik Türk, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Gıda enflasyonuyla mücadele etmek için tüm tarım alanlarımızda ekim yapmak zorundayız. Bu konuda hemfikiriz ama bu insanlar neden üretimden vazgeçti, bu sorunun yanıtına ulaşmamız lazım. Girdi maliyetleri, başlı başına problem. Çiftçi üretiyor, satamıyor. Satsa emeğinin karşılığını alamıyor. Kınık’ta domates üreticinin sorunu, kavun karpuzcunun durumu ortadadır.  Fabrika kar etmediğinde faaliyetlerine son veriyor, şalteri indiriyor ama çiftçi, yapacağı başka iş olmadığı için zarar etse de üretimi sürdürüyor. Bu insanlar devletten daha mı zengin?”

GSMH’NIN YÜZDE 1’İNİ TARIMSAL ÜRETİME EKSİKSİZ VERİN
Çiftçinin ne ekse zarar ettiğini anlatan Türk, “Eskiden çiftçi, yıl içerisinde birkaç ürün ekerdi. Domatesten kazanamazsa pamuktan kazanırdı, pamuktan kazanamazsa, buğdaydan kazanırdı. Şimdi öyle bir şey de yok, ne ekse zarar ediyor; hiçbirinden para kazanamıyor. Çiftçi, para kazanacağını bilse, ekilmedik bir karış yer bırakmaz. Ekim yapmak için birbirleriyle yarışırlar” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“İki yıl tarlasında ekim yapmayanın arazisini devlet kiraya verecek. İzmir’de iki yıldır, beş yıldır boş duran konutlar var; binlerce işyeri var; yüzlerce fabrika var! Bunları da mı kiraya vereceksiniz? Böyle bir şey yapacaksanız, o konutları, işyerlerini de kiraya verecekseniz, neden çiftçiden başlıyorsunuz? Üretmek, bugünkü girdi maliyetleriyle anlamsızlaşıyor. Bu işin doğrusu nedir? Tarımsal üretime verilecek destek, Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 1’idir. Her şeyden önce bunu bir yerine getirmek gerekir. Çiftçinin şu anda devletten milyonlarca lira alacağı var, sırf bu desteklemeleri vermediği için… Verilen destek, yüzde 1’e değil, yüzde 0,50’lere bile gelmedi. İkincisi, ürün planlaması, arazi planlaması yapmadan bu iş olmaz. Plansız programsız gidiyorlar. Üretim planlaması yapmadan, sen şunu ekeceksin, sen bunu ekeceksin, diyemezsiniz. Kavun karpuzda, fındık, fıstıkta yaşanan krizi pamuk zamanı pamukta da yaşayacağız.”

BU İŞİN VARACAĞI NOKTA, ARAZİLERİ BÜYÜK ŞİRKETLERE EKTİRMEK
Kiralama konusunda önceliğin köylüler olacağının ifade edildiğini ancak bunun bir kandırmacadan öteye geçmeyeceğini öne süren Tevfik Türk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Arazi kiralama komisyonu kurulacakmış. Kiralama konusunda öncelik köy halkında olacakmış. STK’lar, kooperatiflerde öncelikli olacakmış. Bu işin gideceği nokta, küçük çiftçinin elinden arazileri alıp büyük şirketlere ektirmek, diktirmektir. Bugün iktidarın tarım politikası, küçük aile şirketini, çiftçiyi korumak değil, şirket tarımını bu ülkede hakim kılmaktır. Çiftçi genel olarak yüksek girdi maliyetleri yüzünden ekim yapamıyorsa, iki yıl tarlası boş kalmışsa, o boş araziyi gerçek bir çiftçi neden kiralamak istesin ki… O aşamada büyük şirketler devreye girecek, çiftçi kendi tarlasında işçi olacak. Çiftçi yaşlanmış, çocukları şehre kaçmış, tarlasını icara veriyor ve kiralayan yok. Neden? Çünkü  çiftçi ne ekerse eksin, kazanamıyor. Projeye neresinden bakarsanız bakın, tam bir Zihni Sinir projesi. Ayağı yere basan bir proje değil. Çözüm, ekim yapılmayan arazileri devlet eliyle kiralamak değil, girdi maliyetlerini düşürmek, destekleri zamanında ve tam olarak vermektir. Devletin verdiği mazot desteğiyle çiftçi tarlasını bir sezon değil, bir defa bile süremiyor. Prim veriyorsunuz, bir yıl, bir buçuk yıl sonra ödüyorsunuz.”