GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
30 Eylül 2020 Çarşamba 13:14

Dokuz Eylül Hastanesi'ndeki eyleme 'karantina' davası: O isimlere suç duyurusu!

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen eylem sonrası 6 hekim 'karantina alanını ihlal etmek' suçlaması ile ifadeye çağrıldı. İfadeye çağrılan 6 hekimden biri olan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı " Demokratik bir ülkede böyle bir şeyin olmaması lazım. Anayasal olarak güvence altına alınmış hak arama eylemlerinin hiçbir şekilde bir baskı, korku ve tehditle baskılanmaya çalışılması kabul edilemez bir durum" ifadelerini kullandı.

Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ- Geçtiğimiz aylarda Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen sağlık çalışanları eyleminin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi yönetimi eylemcilere 'Karantina bölgesini ihlal etmek' gerekçesi ile suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu sonrası İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, Dokuz Eylül Hastanesi'nde görev yapan Asistan Hekim Ali Rıza Karabulut, Demokratik Sağlık Sen Sendikası’ndan Ayşe Toprak, Genel Sağlık İş Sendikası’ndan Alper Çobanlar, Dokuz Eylül Asistan Hekimi Dr. Yağmur Dokuyan, İzmir eski Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Obuz, SES Sendikası’ndan Günseli Uğur, Türk Sağlık İş Sendikası adına Savaş Doğan, Türk Sağlık Sen Sen Sendikası adına Osman Ataç, Eğitim İş Sendikası’ndan Haşim Karaman Pasaport Kantar Karakolu'na gelerek ifade verdi. İfadenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı alanın karantina bölgesi olmadığını ifade etti. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekilleri, Tacettin Bayır, Kani Beko, Kamil Okyay Sındır ve Atila Sertel, ifade veren hekimlere destek vermek için Kantar Karakolu'na gelen isimler arasında yer aldı.

KURALLARA UYULMUŞTUR
Anayasal hak arama eylemlerinin baskılanmaya çalışmasının kabul edilemeyeceğini söyleyen Lütfi Çamlı “Demokratik bir ülkede böyle bir şeyin olmaması lazım. Anayasal olarak güvence altına alınmış hak arama eylemlerinin hiçbir şekilde bir baskı, korku ve tehditle baskılanmaya çalışılması kabul edilemez bir durum. En basitinden biz bir meslek örgütüyüz. Meslek örgütümüzün var olma nedenlerinden biri sağlık çalışanlarının haklarını korumak. Bizim yaptığımız açıklama da bu çerçevedeydi. Ortada anayasal bir hak kullanımı var. Bir ihlal olmamıştır. Fiziksel mesafe ve maske kurallarına uyulmuştur. Kaldı ki böyle bir şey olmasaydı bile bu durum ‘Kabahat suçları’ kapsamında değerlendirilebilirdi. Ama öyle yapılmadı. Burada bir hak arama eyleminin kanun dışı bir eylem gibi gösterme çabası var. Biz öyle olmadığını anlattık” dedi.

BÖLGE KARANTİNA BÖLGESİ DEĞİL
Suçlamaları kabul etmediklerini belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı "TCK’nın 195. Maddesine yani karantina bölgesine zorla girmek ve karantina uygulanan bölgede kurallara uymamak gerekçesiyle ifadeye çağırıldık. Ancak orta şöyle bir durum var. O böle karantina bölgesi değil. Yani bize istinat edilen suçla bize yapılan eylemin hiçbir ilgisi yok. Orada bizim yaptığımız şey, herkesin basın açıklaması yapabildiği bir bölgede daha öncesinde gerekli makamlara haber vererek ve izin alarak basın açıklaması yaptık. Ama daha sonrasında yani bu olaylardan 15 gün kadar sonra İl Hıfzıssıhha Kurulu bir karar aldı. Kararda, hastanelerin çevresinde basın açıklamasının yapılmayacağı söylendi. Ama biz açıklama yaparken öyle bir durum yoktu. Kaldı ki orası karantina bölgesi de değildi. Yani olmayan bir tanım üzerinden bize bir suçlama getirildi" ifadelerini kullandı.