GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
28 Şubat 2018 Çarşamba 12:43

DİSK’ten hükümete KHK için ültimatom: Geri dönülmezse 6 Mart’ta…

Ege Bölge Temsilcisi Sarı, 696 KHK ile İzmir’de mağdur olan işçi sayısının 6 bine ulaştığını söyledi. Hak-İş ve Türk-İş’in yaşananlar karşısında kayıtsız kaldığını belirten Sarı, hükümetin bu taşeron uygulamasından vazgeçmemesi halinde 6 Mart’ta uyarı niteliğinde eylem yapacaklarını ifade etti.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve Genel-İş Sendikası’nın İzmir’deki şube başkanları, 696 Sayılı Kanunun Hükmünde Kararname (KHK) ile ‘Taşerona Kadro Müjdesi’ başlığıyla çıkmış fakat mağduriyet yaşatan düzenlemeye ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Sadece İzmir’deki kamu kurum ve kuruluşlarda mağdur olan işçi sayısının 5 bini geçtiğini ifade eden sendika yetkilileri önemli rakamlar verdi.

Sarı ayrıca karardan geri dönülmediği takdirde 6 Mart’ta yarım gün iş bırakacaklarını ve İzmir Valiliği önünde kitlesel bir basın açıklaması yapacaklarını ifade etti. Sendika başkanları İzmir’deki belediye başkanlarına ve siyasi parti temsilcilerine de kendilerine destek olunması için çağrıda bulundu.

İZMİR’DE 6 BİN TÜRKİYE’DE 150 BİNİ BULACAK, 2 NİSAN’DAN SONRA İŞSİZ KALACAKLAR DA VAR
Bölge Temsilcisi Sarı, “696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen taşeron işçilerle ilgili düzenlemeyle, başta tüm Türkiye’de ki belediyeler olmak üzere, taşeron olarak çalışan, emekli olan, emekliliği hak eden ve eski hükümlü olan işçilerin, 4 bin 734 sayılı hizmet alımı kapsamında ihalesi yapılmasına karşı ‘62 e’ kapsamında bulunan İzmir özelinde kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte sayı 6 bine ulaştı. Sonuç olarak; Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girdiği gün itibariyle taşerona müjde başlığı adı altında verilen haberler KHK’nın işlevliliği başladıktan sonra gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Çalışan üyelerimiz ya da üye olmayan işçilerimiz kadro beklerken 2 Nisan itibariyle işlerinden olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. İzmir özelinde 6 bin Türkiye genelinde 150 bini bulacak olan işsizler ordusu toplumsal bir yara haline dönüşecektir” dedi.

MÜLAKATA TABİ TUTULMALARI ANLAŞILIR BİR DURUM DEĞİLDİR!
Sarı, “Bu insanlar kimseden hükümetten, devletten iş isteyen insanlar değildi. Zaten hali hazırda çalışan kenti temizleyen hastanelerde, adliyede, ulaşımda, parklarda çalışan işçilerdi. Çalışırken bir KHK ile (kadro umuduyla) gelecek hayalleri kurarken 2 Nisan itibariyle işsiz kalacaklardır. Bilindiği üzere 696 sayılı KHK ile belediye şirketlerine geçişi sağlanacak olan bu işçileri 657’ye tabi devlet memurları arşiv soruşturması, sınav ve mülakata tabi tutulması anlaşılır bir durum değildir. 4857 sayılı iş kanunun tüm gereklerini yerine getiren ve statüsü işçi olan üyelerimiz mağdur edilmemeli acilen Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan konunun acil çözümü için bir düzenleme beklediğimizi tüm basına ve kamuoyuna duyururuz” diye konuştu.

AYRIMSIZ, ŞARTSIZ HERKESE KADRO SÖZÜ HAVADA KALDI
Sarı, “Konfederasyonumuz DİSK’ in ve Genel-İş Sendikamızın girişimleri sonucu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Jülide Sarıeroğlu başta olmak üzere hükümet üyeleriyle yapılan görüşmede eski hükümlü alt işveren çalışanlarının durumuyla ilgili başvuru gündeme getirildi. Bakan Sarıeroğlu’ nun konuyla ilgili bir çalışmayı bu hafta gündeme alacakları tarafımıza iletildi. Eski hükümlü işçilerin kadroya alınma süreciyle ilgili konunun takipçisi olduğumuzu bir kez daha üyelerimizle ve kamuoyuyla paylaşıyoruz. Daha önce açıklamış olduğumuz 2 bin 500 belediye çalışanının üzerine kamu kurumlarında da açıklamaklar geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde 282, Ege Üniversitesi’nde 207, Katip Çelebi Üniversitesi’nde bin 57 kişi ve İZBAN işçileri KHK’nın ilgili maddelerine girmediği için taşeronda çalışmaya devam edecekler. Yani hükümetin ayrımsız, şartsız herkese kadro sözü böylelikle havada kalmıştır” dedi.

SENDİKADAN HÜKÜMETE ÜLTİMATOM
“Bu süreç sonun başlangıcı değildir” diyen Sarı, “KHK’nın maddeleri gün ışığına çıktıkça, önümüzdeki günlerde de Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ya da Adalet Bakanlığı’ndan gelen arşiv soruşturması, yazılı sınav ve mülakatlarda da elenecek olan binlerce işçinin olacağı tahmin edilmektedir. Hükümet tarafından yapılan açıklamada taşerona kadro müjdesiyle verilen sözler böylelikle sekteye uğramış, gerçeklerin üstü örtülmeye çalışılmaktadır. 1 Milyon 50 bin kişinin kadroya geçtiğini bir devrim olarak niteleyen sayın Bakan sınav, mülakat ve soruşturmaların usulen yapılacağını söylemesine rağmen başta belirttiğimiz gibi bu kapsamda 150 bin işçi kardeşimiz çalışırken işsiz kalacaklardır. 10-15 hatta 18 yıldır taşeronda çalışan ve geleceğini aldığı maaşa göre planlayan, kredi çeken, çocuklarını okutan işçiler bu KHK ile umutlarını yitirmiş, önlerinde bir belirsizlik boy göstermiştir. Yani cenneti görmek isterken cehennemin kapsı reva görülmüştür. Biz DİSK ve DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası başta olmak üzere çalışma hakkının bir insan hakkı olduğuna olan inancımızla üyelerimizin sokağa değil işlerinin başında olmaları konusunda ki talebimizle birlikte İzmir şubelerimizin almış olduğu kararı basın ve kamuoyuyla paylaşıyoruz. 6 Mart’ a kadar süreci takip edeceğimizi konuyla ilgili çözümleri olmaması halinde üyemiz olsun olmasın başta İzmir’ de ki 6 bin KHK mağduruyla ilgili 6 Mart 2018 Salı günü mağdur edilen işçi arkadaşlarımızla yarım gün iş bırakacağımızı ve dayanışma için kitlesel basın açıklamasını yapacağımızı ilan ederiz. Ayrımsız, şartsız tüm işçilere kadro istiyoruz. Kadro talebimizden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

HAK-İŞ VE TÜRK-İŞ BUGÜNE KADAR HİÇ AÇIKLAMA YAPMADI
Sarı ayrıca, “Biz yıllardır emek sömürüsünün tavan yaptığı dönemlerde Genel-İş sendikasıyla birlikte kadro talebimizi yineledik. Amacımız emeğin karşılığı olarak kadro talebimizi yıllardır sürdürmüştük. Seçim dönemlerinde vaatlerde bulunan AKP hükümeti bir çalışma başlatmış ve kısa zamanda meclise geleceğini bildirmişti. Hepimizin gözü kulağı gerçekler ve gerekçelerdeydi. 4 Aralık’ta başlayan süreç sonunda mağdurlar oluştu. Gün geçtikçe bunun içeriği anlaşılmakta ve dağ gibi sorunlarla karşılaşmaktayız. Hak-İş ve Türk-İş sendikalarından bugüne kadar emekli ve hükümlülerle ilgili tek bir açıklama gelmemiştir” dedi.

SENDİKA AYRIMI YAPMIYORUZ
6 Mart’taki eyleme ilişkin konuşan sendika şube başkanları, “Otobüsleri durdurmayacağız ama arkadaşlarımızın sesi kulağı olmak için alan dolduracağız. Yarım gün iş bırakma eylemi yapacağız. Hiçbir arkadaşımızın burnunun kanamasını istemiyoruz. İzmir halkına hizmet eden arkadaşlarımız hükümet tarafından ciddi bir mağduriyet yaşadı. Açıklama valilik önünde olacak. Hangi sendikanın üyesi olursa olsun isterse sendikası olsunlar o işçilerin aileleri de mağdur oluyorlar. Sendika ayrımı yapmıyoruz” diye konuştu.

BELEDİYE BAŞKANLARINA MESAJ: ‘BİZ İŞÇİLERİMİZLE BİRLİKTE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ’ DEMELİLER!
Belediye başkanları ve siyasi parti temsilcilerine seslenen Sarı, “Belediye başkanlarına da seslenelim. Sevgili başkanlar bu işçilerle yıllardır birlikte çalışıyorsunuz. Bir KHK ile işlerinden oluyor. Doğal olarak belediye başkanları da bizimle birleşerek hareket etmeli. ‘Biz işçi arkadaşlarımızla birlikte çalışmak istiyoruz’ demeleri gerekir” dedi.

ŞUBE BAŞKANLARI ÖRNEKLER VERDİ
Diğer başkanlar da örgütlü olduğu belediyelerde yaşanan işten atılmalarla ilgili örnekler verirken, “Bu bir insanlık suçu ve işçi kıyımıdır. İktidarın işçiye bakışını gösteriyor. Sadece FETÖ’ye bakacağız diyorlar ama kız kaçıran arkadaşımız bile işinden oldu. Bir arkadaşımız trafik polisiyle tartışıyor. 8 ay ceza alıyor. Para cezasını götürüyor ve yatırıyor. Devlet memuruna mukavemetten yargılıyorlar. Bu arkadaşın 16 yıllık işi vardı. Şimdi yok. 4 Aralık’tan bu yana komedi sahnede. 15 gün önce Bekir Bozdağ’ın milletin meclisinde bir açıklaması var. O kadar ağır işleyen bir mekanizmamız var ki daha kurumlara iletilmedi. Bakanlıkların en kısa sürede ses vermesini istiyoruz. Salı günü yapacağımız eylemde CHP, MHP, AKP ve HDP’nin milletvekillerinin de olmasını istiyoruz. Sadece seçim dönemlerinde değil o gün bizlerle birlikte emekçilerin yanında olmalarını istiyoruz. Bu KHK’nın topal çıktığını kendileri de ifade ediyor. Şu anda özellikle gündemimiz geçmişte hükümlü olan arkadaşlarımıza yönelik. Ama KHK’nın esas acı yönlerini önümüzdeki günlerde birebir yaşayacağız. Özellikle sendikamız bunu çok iyi irdelemiş durumda. İş bıraktırılan arkadaşlarımız bir daha hiçbir kurumda iş bulamayacaklar. Yeni işlere başvuranlara soracaklar ‘bir önceki iş yeriniz neresi?’ diye. ‘KHK ile çıkarıldım’ dediği zaman olay bitmiş olacaktır.  Bir arkadaşımız daha var. 17 yaşında arkadaşının bisikletini aldığı için para cezasına çarptırılıyor. Hapis cezası değil. Kendisi 47 yaşında işten atıldı. Tam 30 yıl sonra işinden çıkarıldı. Çocukça yapmış olduğu bir davranıştan dolayı işsiz, emeksiz kalıyor. Ne kadar saçma olduğu ortada” ifadelerini kullandı.