EGEDESONSÖZ-DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, SonsözTV yayınına konuk olarak gazeteciler Mehmet İşler ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Sarı, Aliağa’da işten çıkarılan işçiler hakkında açıklamalarda bulunurken, ekonomik gelişmeler ve KHK’lı belediye çalışanları hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Memiş Sarı Aliağa’da işten atılan işçiler hakkında yaptığı değerlendirmede, “Medyaya baktığımızda CHP’li belediyelerin işçi çıkardığı bangır bangır servis ediliyor. Bu haberleri verenler, 20-25 yıldır çalışan işçilerin çıkarılmasına tek kelime etmiyor. Biz Aliağa’da belediye önünde ailesiyle çocuklarıyla direnen işçileri görmelerini istiyoruz. Ulusal medyanın bu insanları da görmesini istiyoruz. Serkan Acar ile bu konuda hiçbir görüşmemiz olmadı, çünkü kendisi yerinde durmuyor. Biz gidip görüşmek istiyoruz ancak kendisi körebe oyunu oynuyor. Bu olayın sebebini belediyenin içinde bulunduğu ekonomik durumu gösteriyor. Oysa bu işçilerin yüzde 70’ini kendisi almıştır. İşçilerin ücretini zarar olarak gösteren bir belediye başkanı mutlaka o paraları başkalarına peşkeş çekmiştir. Aliağa Belediyesi çok değerli bir araziyi değerinden çok fazla altına fiyatla bir firmaya vermiştir. Önce bunların hesaplarını versin” dedi.
BELEDİYE 35-40 MİLYON LİRA TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA KALACAK
Aliağa’da işten atılan işçiler için gerekli mücadeleyi sürdürdüklerini ifade eden Sarı, “Biz sendika olarak hukukçularımızla gerekli davaları başlattık. İşe iade ve işe geri dönüş davaları açtık. İş mahkemeleri işe iade veriyor ancak işveren kötü niyet göstererek tazminatları ödenmiyor. Aliağa Belediyesi şu anda işçilere tek kuruş ödemedi. Zarar gösteriyor ancak mahkemeler bitince Aliağa Belediyesi 35-40 milyon lira para ödemek zorunda kalacak. Bu kar değil belediye için onu ifade etmeye çalışıyoruz, bu da bir kamu zararı oluşturuyor. Bu 250 işçi Aliağa değil de Buca, Karabağlar gibi yerlerde işten atılmış olsaydı direnişin boyutu değişirdi. Aliağa’nın sapa kalması direnişin etkisini azalttı. Ancak yapılacak farklı etkinliklerle direnişin boyutu büyütülecek.Eğer siz belli gerekçelerle insanları işten atıyorsanız başka birini işe almamalısınız. Aliağa Belediyesi farklı yerlerden yeni kişiler getirterek işe başlatıyor. Aliağa Belediyesi’ne alınan yeni genç kızlar, “Burada artık biz Asenaların sözü geçecek” diye dolaşıyorlar. Belediye atılan işçiler yerine böyle militan tipleri işe alıyor” diye konuştu.
MISIRLI ÖNCE KENDİ YÖNETTİĞİ ŞİRKETTEKİ İŞÇİLERİN MAAŞINI AÇIKLASIN!
Belediye şirketleri bünyesinde çalışanKHK’lı işçiler konusunda da açıklamalar yapan Sarı, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Fikret Mısırlı’nın eleştirilerine cevap verdi. Sarı, “Her dönem büyükşehir meclisinde birisi kendini öne çıkarıp medyatik olmak istiyor. Bu dönem galiba bu iş Mısırılı’ya kaldı. AK Partili Mısırlı DİSK’in adını ağzına alırken, tekrar tekrar düşünmesi lazım. Biz demokrasi ve hak mücadelesi verirken AK Parti yıllar içerisinde iş hayatını baştan sona değiştiren düzenlemeler yaptı. Bunun için Mısırlı önce gitsin kendi Çalışma Bakanlığı önünde bu açıklamayı yapsın. DİSK yol ve gıda yardımı için mücadele sonunda kazanımlar elde etti, kimse bu kazanımları üzerine almak için şov yapmasın. Sayın Mısırlı tekstil işinde çalışıyor diye biliyorum, kolaysa tekstil işinde çalışanların kaç para maaş ile kaç saat çalıştıklarını, sosyal haklarını ve sendikalı olup olmadıklarını açıklasın. Seçim öncesi şeker fabrikaları özelleştirildi ve hiçbir işçi çıkarılmayacak dendi, Tekel işçileri için de aynı şey söylenmişti. AK Parti bugüne kadar on binlerce işçinin özelleştirmelerle işinden olmasına sebep olmuştur. AK Parti belediye işçilerini belediye şirketlerine hapsetmiştir ancak bu işçilerin hakkı kadrolu işçi olmasıdır. Şimdi sayı Mısırlı kendi yönettiği firmanın işçilerin maaş ve haklarını açıklasın, ondan sonra biz geri kalanını tartışalım” açıklamasını yaptı.
BİZ BAŞKANLA MASAYA OTURURUZ, YOKSA GREVE GİDERİZ
CHP’li belediyelerin üye olduğu SODEMSEN hakkında konuşan Başkan Sarı, “Biz başkanla sözleşme yaparız, sözleşme için Başkandan başka bir yer gösterilirse biz grev oylaması yaparak greve çıkarız. Çünkü Büyükşehir’in bütçesini Başkan Soyer bilir, yine ilçelerde bütçeyi başkan bilir. Bunun için biz sözleşmeyi başkanla yaparız, eğer farklı bir adres gösterilirse kendileri zarar görür. Yıllarca MES dayatmalarına hayır diyen Kılıçdaroğlu’nun aynı uygulamayı yapacağını sanmıyorum. Biz o döneme gelindiğinde o sürece hiç girmeden grev kararını alırız, hiç endişemiz yok” ifadelerini kullandı.
TARIM VE TURİZM SEZONUNUN BİTMESİYLE İŞSİZLİK ARTAR
Tarım ve turizm sezonunun canlı geçtiğini bu sebeple bu sektörlerde çalışan sezonluk işçilerin sezonun bitmesiyle işsizler kervanına katılacağını belirten Sarı, “İzmir’de 265 bin işsiz var. TÜİK ve İŞKUR rakamları ile konuşuyorum. Türkiye genelinde 4 milyon 150 bin işsiz var. Örneğin turizm sektörü canlıydı, dönemsel olarak burada çalışan insanlar buna dahil değil. Bugün her 4 gençten birisi işsiz ve her yıl yeni mezunlar buna katılıyor. Kasım ayında TÜİK bu rakamı 4 milyon 750 bin olarak açıklayacak. Çünkü tarım ve turizm sektöründe sezon bittiğinde bugünkü rakamın üzerine 600 bin işsiz daha eklenecek. İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin çözümü mevcut çalışanların gelirlerinin artması ile bağlantılıdır. Çalışanlar iyi bir gelir elde ettikçe, sokaktaki esnaftan başlayarak çark dönmeye başlar, ekonomik canlılık oluşur. Türk-İş Genel Başkanı’nın o mikrofon kazasının ardından bize çok sayıda telefon gelerek insanlar bizim sendikamıza katılmak istiyor. İnsanlar masada nasıl satıldığını görünce, yarın kıdem tazminatının kaldırılması konusunda da sendikanın yarı yolda bırakacağını biliyorlar. Böylece Gaziemir Belediyesi’nde 560 çalışan DİSK’e geçiş yapmıştır.İzmir’de hazine arazileri tarıma açılarak belediyelerin de desteğiyle insanların tarım işçisi olarak çalıştırılması, hem tarıma hem ekonomiye katkı sağlayacaktır. Herkesin taşın altına elini koyarak bu konuya bir çözüm getirmesi bizim ısrarımızdır” dedi.