GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
13 Mart 2017 Pazartesi 15:09

DİSK Başkanı'ndan çarpıcı mesaj: CHP kapatılabilir mi? Evet...

CHP İl Başkanlığı’nı ziyaret eden DİSK Genel Başkanı Beko, “Cumhurbaşkanına bu kadar yetki veriyorsan bir sabah kalkıp CHP’yi kapatabilir mi? Evet. DİSK’i kapatabilir mi? Kapatabilir. Böyle bir yetkiyi sadece bir cumhurbaşkanına verebilir miyiz? Bana göre veremeyiz” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko ve kentteki şube başkanları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret etti.

İl Başkanı Asuman Ali Güven ve yönetim kurulu üyeleri tarafından ağırlanan Beko 16 Nisan’daki anayasa değişikliği referandumuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Buluşmada ilk olarak ev sahibi CHP İzmir İl Başkanı Güven konuştu.

Güven, “Referandumun İzmir’de yüzde 70, Türkiye’de de yüzde 55’in üzerinde belki 60’lara çıkacak bir hayır oyuyla sonuçlanacağından hiç tereddüdüm yok. Hatta referandumun tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Korkuyordum acaba bunlar referandumdan vazgeçer mi diye düşünüyordum. İyi ki gittiler ve bize bir şans verdiler. Bizim görevimiz bu şansı iyi değerlendirip bunlara dur diyebilmektir” dedi.

DİSK Genel Başkanı Beko ise konuşmasını 15 Temmuz darbe girişimi, sonrasında yaşanan OHAL dönemi ve anayasa metni üzerinden şekillendirirken, “FETÖ darbesi araç oldu, amaçsa Türkiye’de demokrasi ve insan hakları mücadelesi veren partiler, sendikalar ve dernekler oldu.  Türkiye’de siyasi partilerin genel başkanları cezaevinde… Burada bir akıl tutulması var.  Cumhurbaşkanına bu kadar yetki veriyorsan bir sabah kalkıp CHP’yi kapatabilir mi? Evet. DİSK’i kapatabilir mi? Kapatabilir. Meslek Odalarını kapatabilir mi? Kapatabilir. Böyle bir yetkiyi sadece bir cumhurbaşkanına verebilir miyiz? Bana göre veremeyiz. Biz 16 Nisan’daki seçimde DİSK olarak oyumuz kesinlikle hayır olacak diye karar aldık. Biz bunun arkasındayız. Türkiye’nin illerini, ilçelerini dolaşıyoruz. Mutlaka ama mutlaka yapılacak referandumda sandıklardan hayır oyunu çıkarmak zorundayız” açıklamasını yaptı.

PARLAMENTER SİSTEMİN EN DOĞRUSU OLDUĞUNUN BİLİNCİNDEYİZ
İl Başkanı Güven, “İyi ki varsınız. Gerçekten DİSK’in varlığı Türkiye demokrasisinin önemli güvencelerinden birisidir. İyi ki DİSK var ki bu mücadele Türkiye’de yürütülebiliyor. Türkiye’de haksız ve yanlış yapılan 16 Nisan’da oylaması yapılacak bir anayasa metninin reddini sağlamak için büyük bir mücadele özveriyle veriliyor. Bunu CHP yapmaya çalışıyor. Diğer taraftan DİSK gibi STK ve örgütler de Türkiye ve cumhuriyete karşı tarihi sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirme mücadelesi ve çabası içinde. Cumhuriyetimizi korumaya ve mevcut rejimimizin eksikleri de olsa yine de parlamenter sistemin en doğrusu olduğu bilinciyle çalışıyoruz. Başta İzmir olmak üzere sorumluluğumuzu en iyi şekilde yapacağımızın bilinciyle tüm Türkiye’nin hayır diyerek önünü açacağını düşünüyorum” dedi.

REFERANDUM TARİHİ BİR FIRSAT!
Güven, “Referandumun İzmir’de yüzde 70, Türkiye’de de yüzde 55’in üzerinde belki 60’lara çıkacak bir hayır oyuyla sonuçlanacağından hiç tereddüdüm yok. Bazı spekülatif sözlerle yanlış algılar yaratarak toplumun hayır oyu verme arzusunu kırmaya çalışan, sandığa gitmesini önlemeye çalışanlar var. Bunların sandıklarda hile yapmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Hepimiz sandıkların başında olacağız. Normal koşullarda referandum oylamasının yapılmasını sağlamak zorundayız. Benim gördüğüm tüm STK ve iktidar partisinde haricindeki siyasi partiler ve herkes duyarlılık gösteriyor. Hatta referandumun tarihi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Korkuyordum acaba bunlar referandumdan vazgeçer mi diye düşünüyordum. İyi ki gittiler ve bize bir şans verdiler. Bizim görevimiz bu şansı iyi değerlendirip bunlara dur diyebilmektir. Parlamenter sistemin savunucularının birlikte neler yapacağını gösterme fırsatı verdiler. Bunun yansımalarının farklı olacağına ve güzel sonuç alacağımıza inanıyorum” diye konuştu.

12’İNCİ MADDENİN ALTINI ÇİZDİ!
DİSK Genel Başkanı Kani Beko da yaptığı konuşmada hazırlanana anayasa metni üzerinden bilgi verdi. Beko, “Bugün cumhurbaşkanının önümüzdeki dönemde bizden talep ettiği şey ülkenin tapusudur. Ülkenin tabusunu cumhurbaşkanına teslim edecek miyiz etmeyecek miyiz? Yargı doğrudan cumhurbaşkanına bağlanacak. Yasama cumhurbaşkanın, yürütme cumhurbaşkanına bağlanacak. Bununla beraber mevcut hazırlanan 12’inci maddeye bakarsanız ‘Cumhurbaşkanı OHAL ilan edebilir, KHK’larla memleketi yönetebilir’ diyor” açıklamasını yaptı.

DOĞRUDAN ZARRAB’IN ŞİREKETİNE AKTARILACAK!
Beko ilerleyen süreç için, kıdem tazminatı, bireysel emeklilik, varlık fonu ve işsizlik fonunun önemine vurgu yaparken, “Kısa bir dönemde varlık fonu adı altında bir fon kuruldu. Ulusal kurutuluş savaşı öncesi bu topraklar çok büyük bir süreçten geçti. Kurtuluş savaşı sonrası bizim kale dediğimiz büyük fabrikalar kuruldu. Şeker fabrikaları, hava, kara, deniz yollarının özelleştirmeye kimse cesaret edemedi ama üzülerek söylüyorum AKP hükümetleri bu kamu iktisadi teşekküllerini (KİT) özelleştirdi.  Bu güzelim fabrikaları içindeki malzemesiyle birlikte yandaşlarına arsa fiyatına sattılar. En son Ziraat Bankası’nı da varlık fonuna devrettiler.  Önümüzdeki günlerde işçi arkadaşlarımızın anasının ak sütü gibi helal olan 105 milyar parası olan işsizlik fonunu da varlık fonuna devredecekler. Bu arkadaşlarımız işten atıldıktan sonra temel ihtiyaçlarını giderecek işsizlik fonundan maaş almaları gerek. Bu miktar da KHK’larla önümüzdeki günlerde varlık fonuna aktarılacak. Bireysel emeklilik fonu kaynakları da çılgın proje olan Kanal İstanbul Projesi’ne aktarılacak. Çünkü 19’a yakın müteahhitle görüşmeler sonrasında kaynak istenen düzeye geldikten sonra anlaşmalar sağlanacak.  Varlık fonunda 200 milyara yakın fon var. Tam yüz yıllık kazananımız olan kıdem tazminatlarıyla ilgili ne olacak diye bakana sordum.  ‘16 Nisan sonrası sizlerle görüşeceğiz’ dediler. Kafalarındaki proje bireysel fona devretme düşünceleri. Bir gün cumhurbaşkanına bu kadar yetkiyi verebilirsek, KHK’larla memleketi yönetebilir maddesi geçerse bir sabah kalkacağız ne işsizlik fonu kalmış, ne bireysel emeklilik, ne kıdem tazminatı… Bunları nereye aktaracaklar? Doğrudan Zarrab’ın şirketlerine aktarılacak. İşçi kardeşlerime her gittiğim yerde söylüyorum. Bu sıradan bir referandum değil. Tam 15 yıldan bu yana AKP hükümetleri tarafından özelleşmeyen satılmayan yer kalmadı. Referandum sonrası kıdem tazminatları gündeme gelecek ama bu iş o kadar kolay olmayacak. Biz işçi kardeşlerimizin kıdem tazminatlarını kolay kolay leş kargalarına yedirmemekte kararlıyız.  Gündeme gelirse yapacağımız tek şey genel grevdir” dedi.

15 TEMMUZ ARAÇ, AMAÇSA STKLAR, SENDİKALAR VE SİYASİ PARTİLER OLDU
“16 Nisan’daki referandum çok adaletli olmayacak” diyen 15 Temmuz sürecine ve sonrasından yaşanan OHAL dönemine ilişkin açıklamalarda bulunan Beko, “6 aydan beri AKP hükümeti bu konuyla ilgili hazırlık yapıyor. İktidara muhalif olan radyoların fişini çektiler, televizyonları kapadılar, Cumhuriyet Gazetesi gibi bir gazete FETÖ’yle ilişkilendirdi. Arkadaşlarımız gözaltına sonra da cezaevine gönderdiler. Soruşturmayı açan savcının FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. Böyle çirkin ilişki devam ederken cezaevlerinde 150’ye yakın gazeteci arkadaşımız var. 15 Temmuz’da darbe girişimiyle ilgili DİSK olarak çok sert açıklama yaptık. Darbelerden en çok zarar gören konfederasyonuz biz. 12 Eylül’de idamlarla yargılandık. 500 bine yakın üyemiz vardı. Silah zoruyla başka sendikalara gönderdiler.  15 Temmuz darbe girişimi bir araç amaçsa STK’lar, sendikalar, demokrasiden, barıştan kardeşlikten yana olan siyasi partiler oldu. Kamu çalışanı arkadaşlarımızın son dönemlerde yüz binin üzerinde iş akitleri feshedildi. Bugün bir iş yerinden atılıyorsanız bu işçi arkadaşımızın işe ihale davası açma hakkı var. Akademisyen, öğretmen ve öğrencilerin bu hakkı bile yok. Böyle bir haksızlıkla karşı karşıya arkadaşlarımız. KHK’larla yüz bine yakın arkadaşımızın yüzde 90’ına yakını siyasal görüşleriyle sebebiyle işsiz kaldı.   15 Temmuz darbe girişiminde olanlarla birlikte olamayız.  Doğu ve Güneydoğu’da tüm belediyelere kayyum atandı. FETÖ darbesi araç oldu, amaçsa Türkiye’de demokrasi ve insan hakları mücadelesi veren partiler, sendikalar ve dernekler oldu.  Türkiye’de siyasi partilerin genel başkanları cezaevinde… Burada bir akıl tutulması var.  Cumhurbaşkanına bu kadar yetki veriyorsan bir sabah kalkıp CHP’yi kapatabilir mi? Evet. DİSK’i kapatabilir mi? Kapatabilir. Meslek Odalarını kapatabilir mi? Kapatabilir. Böyle bir yetkiyi sadece bir cumhurbaşkanına verebilir miyiz? Bana göre veremeyiz. Biz 16 Nisan’daki seçimde DİSK olarak oyumuz kesinlikle hayır olacak diye karar aldık. Biz bunun arkasındayız. Türkiye’nin illerini, ilçelerini dolaşıyoruz. Mutlaka ama mutlaka yapılacak referandumda sandıklardan hayır oyunu çıkarmak zorundayız.  Önümüzdeki süreçte DİSK’in bir risk aldığını biliyoruz. Bizim bedel ödeyenlerin ve bedel ödemeye hazır olanların konfederasyonu olduğunuzu kimsenin aklından çıkarmaması gerekiyor. Yeni bir tarih yazmak zorundayız ve bu bizim görevimiz” ifadelerini kullandı.