Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ - İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrası, depremde mağdur olan vatandaşların yeniden evlerine kavuşabilmesi için gündeme gelen emsal artışı kentte gerek siyasi partiler arasında gerekse odalar ile yerel yönetim arasında tartışmalara neden olmuştu.
DEPREMZEDELER ADLİYE ÖNÜNDE… BİLİRKİŞİYE ‘EMSAL’ ARTIŞI' İSYANI!
Bayraklı ilçesinde, ilçe belediyesi K sınırlarında da geçerli olacak yüzde 10'luk emsal artışı önerisini meclise getirirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde görüşülen gündem maddesi parsel bazında yüzde 20, ada bazında ise yüzde 30 olarak revize edilmişti. Tartışmalar neden olan süreçte TMMOB tarafından mahkemeye taşınan emsal artışı için mahkeme heyeti bilirkişi görevlendirirken, 23 Aralık tarihinde raporunu açıklayan 3 kişilik heyet ‘kamu yararı yok’ diyerek emsal konusunda olumsuz görüş bildirmiş ve son kararı mahkemeye bırakıldığını vurgulamıştı
TEPKİLER SONRASI KARAR DEĞİŞTİ
23 Aralık sonrası çıkan haberlerle birlikte yoğun tepkiler oluşurken bilirkişi heyetinde yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Şehir Plancısı Doç. Dr. Neriman Yörük, Şehir Plancısı Doç. Dr. İrem Ayhan Selçuk ve Şehir Plancısı Prof. Dr. Emine İpek Özbek imzası ile 27 Aralık tarihinde 'ek rapor'unu mahkemeye sundu. .
23 Aralık'ta mahkemeye iletilen raporun aksine 27 Aralık 2022 tarihli raporda ‘kamu yararı yok’ görüşünün değiştirildiği ek raporda ‘üstün kamu yararı var’ ifadelerine yer veilrdi.
Raporda “ Dava konusu Plan Notu değişikliğinin 30 10.2020 tarihinde yaşanan deprem afetinin yarattığı sorunları acil olarak çözme amacını içermesi, deprem afetine bağlı olarak barınma sorunu yaşayan orta ve ağır hasarlı konut sahiplerinin acil olarak yenilenecek konut inşaatlarının tamamlanması süreçlerini olanaklı hale getirmesi, çok sayıdaki barınma mağduriyetinin gidermesine olanak sağlayacak olması, kentte yaşanan afet koşullarının tüm kentsel dokuyu olumsuz biçimde etkilemesi, kentsel çevrenin afetin izlerini taşıması, yıkım süreci tamamlanmamış terk edilmiş yapıların kentte güvenlik sorunu yaratması, çevresel tehdit oluşturması, bölgenin çöküntü bölgesi haline dönüşmesi gibi sorunlar karşısında dava konusu plan notunun söz konusu kentsel ve çevresel koşulan iyileştirme amacını içermesi nedenleriyle "Üstün Kamu Yaran" içerdiği kanaatine ulaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.
Bilirkişinin raporu