GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ege
22 Haziran 2021 Salı 13:39

Deprem uzmanı Sözbilir’den ‘Datça’ uyarıları… 8 şiddetinde deprem riski!

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 2019 yılının sonlarında Ege Denizi’nde başlayan ve kesişen fayların birbirini tetiklemesiyle günümüze kadar süregelen bir deprem fırtınası yarattığını söyledi. Bölgede risk uyandıran asıl fayın Girit Adası’na yakın bölgeden geçtiğini söyleyen Sözbilir, “Bu fay çok büyük bir fay ve bu faya bağlı küçük küçük faylarda depremler oluyor. Ana fayın kendisi 8 büyüklüğüne varan depremler üretme gücüne sahip" dedi.

Menduha CEYLAN/ EGEDESONSÖZ-İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında 22 Haziran gecesi meydana gelen depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bölgede bir an önce deprem master planlarının tamamlanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sözbilir, 2019 yılının son aylarında başlayan deprem fırtınasının süreceğine dikkat çekti.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 22 Haziran gece saat 01.14'te merkez üssü Ege Denizi olan 5.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 7 dakika sonra saat 01.21'de merkez üssü yine Ege Denizi’nin Datça açıkları olan 3.4 büyüklüğünde bir deprem daha gerçekleşti.

TARİHSEL DÖNEMDE 8 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLMUŞ
Gece saatlerinde bölge halkını endişelendiren depremler hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Sözbilir, şu ifadeleri kullandı:

“Depremin meydana geldiği bölge Girit Adası’nın kuzeyinde yer alıyor. Datça ve Yunanistan arasında çok sayıda aktif volkanik ada mevcut. Bunların arasında da denizin içinde çok sayıda diri fay var. Bunlar sürekli deprem üretiyor. Bu bölgede asıl fay Girit Adası’nın güneyinden geçer ve Helen yayı üzerinde yer alır. Bu fay çok büyük bir fay ve bu faya bağlı küçük küçük faylarda depremler oluyor. Ana fayın kendisi 8 büyüklüğüne varan depremler üretme gücüne sahip. Tarihsel dönemlerde bu büyüklükte depremler olmuş ve bizim güney ve batı kıyılarımızda tsunamiler yaşanmış. Şu anki deprem üreten faylar Datça’nın güney batısında, denizin içinde yer alıyor; Kos Adası’nın güneyinde... Bu faylar kuzeye doğru Gökova Körfezi’ne bağlanmakta yani bölgedeki faylarla bağlantıları mevcut. Ören, Datça, Bodrum faylarıyla bağlantılı bir sisteme sahipler. Dolayısıyla oradaki fayları tetikleme olasılığı olabilir.”

HEPSİ BİRBİRİNİ TETİKLİYOR!
Bölgedeki bütün depremlerin birbirini tetikleyecek şekilde geliştiğini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, bölgede deprem fırtınası yaşandığına dikkat çekerek, “2017’de Bodrum’da meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremden beri, diğer faylarda tetiklenecek şekilde deprem üretiyor. Bu bölgedeki faylar birbirine çok yakın hatta bazı kesimlerde birbirine değiyor. Bir fay deprem ürettiğinde üzerindeki gerilim, stres öbür faya aktarılıyor. Bu sebeple sürekli tetiklenme şeklinde meydana gelen bir deprem fırtınası var bu bölgede. Bu deprem fırtınası devam edecek. 2019’un sonlarından beri devam ediyor, birbirine yakın faylara sıçrayarak... Girit Adası, Antalya bölgesi, Rodos ve Kos Adalarına doğru, sürekli depremler oluyor. Bu bölgede denizin altında 20’nin üzerinde fay görüyoruz ve hepsi de birbirini de tetikliyor” dedi ve bir an önce tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Sözbilir, “Özellikle aktif volkanların ve diri fayların aynı yerde olduğu bölgelerde deprem fırtınaları çok fazla yaşanıyor. Bu bölge de böyle bir bölge zaten” diyerek 22 Haziran tarihinde 01.14’te deprem meydana getiren fayın 6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini söyledi.

KENT İÇİNDEN GEÇEN DİRİ FAYLARA DİKKAT!
Datça, Bodrum, Milas , Marmaris bölgesindeki yerleşim yerlerinde depreme hazırlık bağlamında çalışmalar yapması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, “Deprem master planlarının tamamlanması gerekiyor. Çünkü Milas, Muğla tarafları; biraz daha kuzey gidildiğinde Aydın, İzmir, Manisa, Balıkesir’de kent içinden geçen diri faylar var. Denizdeki bir fay deprem ürettiğinde biz titreşim olarak hissederiz. Denizdeki depremin gücü yeterliyse tsunami meydana getirebilir, Seferihisar’da yaşadık bunu… Ancak karadaki faylarda kendisinden kaynaklı hasarlar çok fazla meydana getirir, direkt bir yıkıma sebebiyet verebilir. Bu sebeple fayların nerelerden geçtiği, üzerlerinde yapı olup olmadığı; evlerin niteliği, depreme dayanıklı olup olmadığı çok önemli… Fayların yakın gelecekte deprem üretme potansiyeli var ise Tuzla, Seferihisar fayı gibi; o zaman fay sakınım bandı dediğimiz bir hattın o fay üstünde haritalanması gerekiyor” dedi.

POTANSİYEL FAYLARIN BELİRLİ KESİMLERİ YAPILAŞMAYA KAPATILMALI!
Yakın gelecekte deprem üretme potansiyeli olan faylarla ilgili konuşan Prof. Dr. Sözbilir, bu faylara ilişkin fay yasası çalışması yaptıklarını belirterek, “Fayın belirli kesimlerini yapılaşmaya kapatmak gerekiyor. Deprem olduğunda kırılacak, yırtılacak bir bölge olduğu için üzerinde her türlü yapı yıkılır... Bunun için biz fay yasası kapsamında bir çalışma yürütüyoruz; İçişleri Bakanlığı, AFAD özelinde. Çalışmalarımızı tamamladık ve devletimize sunduk. Şimdi onun artık kamuoyuna duyurulması, meclise sunulması, yasalaşması gerekiyor. Bir an önce yasalaşması, bir an önce harekete geçilmesini sağlayacaktır” diye konuştu.