GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
4 Kasım 2020 Çarşamba 10:39

Deprem sonrası ‘yetki’ tartışması: O günkü başkandan şok açıklama!

Bayraklı Belediyesi eski Başkanı Karabağ, 2010 yılında kurduğu Deprem Etüt Merkezi'nin şüpheli bulduğu 208 bina için kapsamlı bir araştırma yapılması yönünde tavsiye kararı aldıklarını belirterek, "Bizim yaptırım gücümüz yoktu. Görevimiz, tespiti yapmaktı. Yetkisiz bir kuruluş olarak raporumuzu bakanlığa ulaştırsak, ‘sizin yetkiniz yok, lisansınız yok’ diyeceklerdi. Peki diyeceksiniz ki neden lisans almadınız? Belediyemizin 500 metre ötesinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü var. Zaten son karar, buradan çıkacak. Neden lisans alalım ki?" dedi.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Bayraklı Belediyesi'nin kurucu başkanı ve iki dönem görev yapan Hasan Karabağ, yıkılan evler için o dönemde verilen raporlara açıklık getirdi. 2010 yılında belediye bünyesinde Deprem Etüt Merkezi'ni kurduklarını, ancak belediyenin de bu birimin de bir yaptırım gücü olmadığını hatırlatan Karabağ, "Tavsiye niteliğindeki kararlarımızı vatandaşla paylaşıyorduk. Eğer o bina şüpheli görüldüyse, Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama birimine gidin, daha kapsamlı bir araştırma yapın, diye yönlendiriyorduk" açıklamasında bulundu.

DEVLET, BİZİM KARARLARIMIZI HUKUKİ BULMUYORDU
ABD'den getirilen yüksek teknoloji cihazlarla riskli binaların deprem testlerini yaptıklarını belirten eski Başkan Hasan Karabağ, " O bölgede büyüdüm. Bayraklı'nın yüzde 70'i gecekondu. Düzlükteki yüksek katlı binalar da çok eski yapılar. Oraların eski ve riskli olduğunu bildiğim için, şüphelerim vardı. Bu nedenle Deprem Etüt Merkezi'ni kurdum" dedi ve şu bilgileri verdi:

"Bizim yaptığımız depreme dayanıklılık testinden 'şüpheli' çıkan binaların risk analizini yapacak, daha kapsamlı bir çalışmaya daha ihtiyaç vardı. Biz raporumuzu hazırlayıp vatandaşa veriyorduk ve Dokuz Eylül Üniversitesi'ne yönlendiriyorduk. 1999 Marmara depreminden sonra yapı denetim şirketleri, özel laboratuvarlar kurdu. Devlet, o şirketlerin kararlarını hukuki buluyordu ama bizim yaptığımızı hukuki bulmuyordu. 2000 yılı öncesi ruhsatlı binalar üzerinde durduk, onlarla ilgilendik. Bizim raporumuzu ciddiye alıp Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne giden vatandaşların evleri, orada da riskli olarak tespit edildiyse, 60 gün içinde yıkıldı."

ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞIYLA İRTİBATIMIZ OLMADI, ÇÜNKÜ...
2012 yılında Kentsel Dönüşüm Yasası'nın çıktığını, hemen akabinde riskli binaların tespitini yapmaları için kamu kurumlarına, üniversitelere ve bazı şirketlere lisans verildiğini anlatan Hasan Karabağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir apartmanda oturan 30 haneden birisinin müracaatı bile, lisanslı o kuruluşların o binada test uygulamasına yetiyordu. Nitekim karar yine olumsuz çıktıysa, o bina, 60 gün içinde yıkılıyordu. Bizim Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'yla, o testler ve raporlarla ilgili bir irtibatımız olmadı. Çünkü bizim lisansımız yoktu ve bakanlık bizim çalışmamızı hukuki bulmuyordu. Etüt yapıp riskli bulduğumuz 208 bina için, yeniden bir araştırma yapılmasını istedik, ancak hiçbiri için 'mutlaka yıkılmalı' ifadesini kullanmadık. Yetkisiz bir kuruluş olarak raporumuzu bakanlığa ulaştırsak, ‘sizin yetkiniz yok, lisansınız yok’ diyeceklerdi. Peki diyeceksiniz ki neden lisans almadınız? Belediyemizin 500 metre ötesinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü var. Zaten son karar, buradan çıkacak. Neden lisans alalım ki? Biz, Deprem Etüt Merkezi'ni kurarak sadece vatandaşın işini kolaylaştırmak istedik."