İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, çeke itibarını geri kazandırmak için alınacak önlemleri desteklediklerini ama bunun dozunun iyi ayarlanması gerektiğini belirterek, “Bizim önerimiz İcra-İflas Kanunu 331. madde ve devamında hüküm altına alınmış bulunan 3 aya kadar tazyik hapsinin yeterli olacağı yönündedir” dedi.
Çekin, yerinde kullanıldığında ekonominin çarklarının sağlıklı çalışabilmesi için son derece yararlı bir ödeme aracı olduğunu belirten Demirtaş, ancak karşılıksız çeklerin her zaman bir sorun olduğunu söyledi. Demirtaş, “Çok değil 5-6 sene öncesine kadar, çeki karşılıksız çıktığı için o kadar çok insan hapse girdi ki, bu neredeyse iş yaşamını felç edecek düzeye ulaştı. O dönemde biz Oda olarak “ekonomik suça, ekonomik ceza” olması gerektiğini, ekonomik suçlardan dolayı hapishaneleri iş insanları ile doldurmanın anlamlı olmadığını savunduk. İş dünyasının bu talepleri karşılık buldu. 2012 yılında Çek Yasası’nda yapılan bir değişiklik ile hapis cezası kalktı, çeki karşılıksız çıkan kişiye 10 yıl süreyle çek yazma yasağı gibi başka önlemler devreye sokuldu” dedi.
Bugün de karekod gibi çeki alan kişinin tam bilgiye sahip olmasına yönelik önlemler bir bir devreye sokuluyor ancak yine de karşılıksız çek sorununa karşı yeterli olmadığını belirten Demirtaş, hapis cezasının kalkmasını suiistimal eden ve karşılıksız çeklerle dolandırıcılık yapan birtakım insanların da ortaya çıktığını söyledi. Demirtaş, şöyle konuştu:;
“Geçmişteki durumun tam tersine, bu kez çek neredeyse ödeme aracı niteliğini yitirdi. 2011 yılında 11,5 milyar TL olan karşılıksız çek miktarı, 2015 yılı sonunda 27,5 milyar TL’ye yükseldi. Şikayetler doruğa ulaştı ve Hükümetimizin de bu konuda önlem alması şart oldu. Gümrük Bakanımız Sn. Bülent Tüfenkçi ve Adalet Bakanımız Sn. Bekir Bozdağ’ın basına yansıyan açıklamalarından çeki karşılıksız çıkan kişiler için 1-6 ay arasında hapis cezası getirilmesinin öngörüldüğünü anlıyoruz.
Önlem alınması konusunda kesinlikle aynı düşünceleri paylaşıyoruz. Ancak, hapis cezasında kantarın topuzunun kaçırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bu düzenleme öngörülen hali ile geçerse, karşılıksız çekleri azaltacağız derken, bu kez binlerce insanın hapse girmesine ve ticari hayatın 2012 öncesinde olduğu gibi felç olmasına yol açabiliriz. Bizim önerimiz; caydırıcı olan ve uygulaması da halihazırda İcra-İflas Kanunu 331. madde ve devamında hüküm altına alınmış bulunan 3 aya kadar tazyik hapsinin yeterli olacağı yönündedir. Önlem alınırken mutlak suretle dozu iyi ayarlamak gerekiyor.”