EGEDESONSÖZ - AK Parti geçmiş dönem İzmir İl Başkanı ve AK Parti 2'nci Bölge Milletvekili Bülent Delican Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Delican, aday adaylığı süreci ve 14 Mayıs seçimleri ile ilgili açıklamalar yaptı.
SİYASETTE GÖZÜMÜ AK PARTİ İLE AÇTIM VE HİÇ BIRAKMADIM
Teşkilat içerisinde aday olması konusunda teveccühün olduğunu ve buna kayıtsız kalmadığını söyleyen Delican, “18 yıl hiç ara vermeden parti içinde birçok görevde bulunmuştum. Önce sağlık komisyonu bile başlamıştım 2002'de AK Parti'nin kuruluşu ile. Ben siyasete birilerini tanıyarak değil inandığım için girdim. Dönemin cumhurbaşkanı tarafından anayasa kitapçığı atılmıştı ve Türkiye bir kaos ortamına girmişti. Ben bir genç eczacı olarak ülkenin durumunu gördüm ve müdahil olmamız gerektiğini, elimizi taşın altına koymamız gerektiğini düşündüm. Tayyip Bey'e de inanıyorduk zaten. AK Parti'de çalışmaya başladık. 2004'de Büyükşehir ve Bornova'da meclis üyeliği yaptım. İl başkan yardımcılığı yaptım, 2014-2018'de il başkanlığı yaptım. 4 seçim yönettik. Başlar başlamaz Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Sonra 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri ve sonra da Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumu yaptık. 3 il binası değiştirdik, 3 genel başkanla çalıştık. 15 Temmuz garabetinde Türkiye'yi aydınlığa çıkaran halkımız ile birlikteyiz. Konak Meydanı’nda 27 gün boyunca siyasetin milletle yapılmasının ne kadar önemli olduğunu gördük. Siyaseten yaşayabileceğimiz her şeyi yaşadık. Ben gözümü AK Parti ile açtım ve partimi hiç bırakmadım” ifadelerini kullandı.
İZMİR’DE YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR
Aday adaylığı kararı hakkında konuşan Delican, “Bizim hayatımızda ‘görev istenmez verilir’ anlayışı var. Teşkilatımızdaki arkadaşlarımız telefonla, bizzat gelerek tekrar taşın altına elimi koymam gerektiğini belirtiler. Ben eczacıyım ve halkımızla hep iç içeyiz. İzmir'de yapılacak çok şey var. İzmir'e hizmet etmek ve dava arkadaşlarımız ile yol yürümek için aday olduk. Teşkilatlarda müthiş bir vefa duygusu var. Uzun yıllar omuz omuza mücadele ettik. Bizi Ankara'da temsil edin dendiği için çok mutlu olduk ve kendimizde görev sorumluluğu hissettik” diye konuştu.
Kentin temel sorunlarının ulaşım, altyapı ve kentsel dönüşüm olduğunu kaydeden Delican, “İzmir'de her seçim öncesi ve sonrasında kamuoyu anketi yaptırırdım. Seçime girerken ne yapmalıyız, halkımızın beklentisi nedir ve parti üst kurullarına neleri iletmemiz gerektiğini sahadan alırdım. Seçim sonrası da nerede hata yaptıysak onları sahadan alıp genel merkeze iletirdim. İzmir'in sorunlarına baktığımızda deprem öncesine kadar ulaşım, altyapı ve kentsel dönüşüm temel konulardı. İl başkanlığımızda belediyede muhalif durumdayız ve halkımıza yapılmayanları göstermek ve bunları eleştirmek zorundayız. Demokrasinin gereği budur. İzmir önemli bir deprem bölgesi… Doğal güzelliği harika bir şehir ancak şehirde yaşamayı da bilmemiz gerekiyor. Bunlar zor şeyler değil. 2004 yılında 5216 sayılı Büyükşehir yasası çıkarttı hükümetimiz. Eskiden mevzi imar planları ile ilçede belediye başkanı seçildiğinizde bir yeri imara açabiliyorsunuz. Ancak AK Parti geldiğinde bunları bir disiplinize etti. Bunlar, nerede hangi koşullarda, nasıl şartlarda ev yapabileceğinizi kapsıyordu. Bir disiplin zinciri geldi. Bununla birlikte, kafanıza göre hiçbir yere ev yapamazsınız. Bu disiplin ile artık kentlerde depreme daha dayanıklı imar alanları oluşturuldu” dedi.
YEREL YÖNETİM İLE HÜKÜMET UYUMLU ÇALIŞMASI GEREK
UKOME’nin kararlarının belediye meclisinde uygulanmasına dikkat çeken Delican, “İzmir'in en büyük sorunlarından biri ulaşım. UKOME bir yol haritası belirliyor ancak bu Büyükşehir Meclisi’ne geliyor. Bu açığın düzeltilmesi lazım… Şu anki hatalı trafik sıkıntı planların o dönemde uygulanmamasından kaynaklanıyor. Hızlı göçler şehirlerde altyapı sorunlarını es geçmeye neden olunmuş. İzmir'de de sıkıntılı olan yerler var. Bunların kısa sürede düzeltilemeyecek işler değil. Yerel yönetim ile hükümetin uyumlu çalışması gerekir” diye konuştu.
GEÇ KALAN BÖREKLERİ GETİRİRDİ
Delican geçmişten bu yana ekip olarak ortak akla ve çalışma disiplinine önem verdiklerini belirterek “En baştan hoşgörü ve birlikte çalışmayı, ortak akıl yürütme fikrini getiriyor. Bizimle çalışan arkadaşlarımız bilirler bizi, çalışmaya sabah 7’de başlardık. En geç kalan börekleri getirirdi. Herkes bu çalışma disiplininde birbirini iyi tanıyor. Biz iyi organize olunca sahadaki insanlar da iyi organize oluyor” ifadelerini kullandı.
PARTİM LAYIK GÖRÜRSE İZMİR’İN SORUNLARI İÇİN YENİ BİR SES GETİRECEĞİMİZE İNANIYORUM
Yapımında büyük rol oynadığı Şehir Hastanesi'nin yıl sonuna doğru açılacağının altını çizen Delican, “Hükümetimizin parti programında vardı ancak nereye yapılacağı yönünde yer bulunamıyordu. O dönem Kerem Ali Başkan, Karşıyaka Belediye Başkan adayıydı. Onla birlikte mahalleleri dolaştık. Sağlık açısından İzmir'de kuzey ve güney arasında dengesizlik var. Kuzeyde hastane yok. Bunun için en uygun yer şu anki bölgeydi. Büyükşehir grubu bunu destekledi. Dönemin milletvekillerini gördüğümüzde olumlu buldular. Hiçbir kamulaştırma yapılmadı ve zemin çok güzeldi. 2013'e kadar orası için uğraştım. Sayın Binali Bey'in temel atması ile startı verildi. İzmir'de hükümetin büyük yatırımlarından biri… Yaptığımız yapacağımız neler var daha... Osmanlı da bile ticaretin yüzde 40'ı İzmir'den yapılıyormuş, şimdi neden geriye gittik? İzmir’de yapılacak çok iş var. Parti bize layık görür ve anahtarı verirse, İzmir'in sorunları için yeni bir ses getireceğimize inanıyorum” diye konuştu.
TEMAYÜL YOKLAMALARI BÜYÜK HEYECAN GETİRİR
Temayül yoklamasında partililerin ilgisini göreceğine inandıklarını belirten Delican, “Partimizin teveccühüdür. 2011'de o dönem il başkan yardımcılığını bırakmıştım. Partimiz sağ olsun ilk 10'a almıştır bizi. 1'nci olan arkadaşım ile bizim oylarımız birbirine çok yakındı. Temayül oylamaları parti içinde büyük heyecan getirir. Bizim parti disiplinimizde bunlar var. Ben gözümü AK Parti’de açtım. İnandığım için siyaset yaptım. Ben teşkilatımız ile yol yürümek, kentimize katkı koymak istiyorum. İnşallah milletvekilliği seçimden sonra 2024'de Büyükşehir'e AK Parti olarak takibiz” İnşallah bana söylendiği gibi teşkilatımızın teveccühünü orada da göreceğime inanıyorum” dedi.
TÜRK HALKININ BİLMEDİĞİ MACERAYA GİRECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a inandığını belirten Delican, “seçim iddialı insanların işidir. Sayın Cumhurbaşkanımız da son derece iddialı ve güvenli bir insan. 2017'deki referandumda parti liderlerine olan güveni sormuştuk. Bizde eksiksiz tam güven vardı. İzmir'de CHP'de Kılıçdaroğlu'na güveni yüzde 30'du. Bizde seçime giderken hiçbir güven problemi yok. Ancak diğer siyasi partilerin liderleri ile ilgili bir güven sorunu var. Halkımız sandığa giderken güvendiği adaya oy verecek. Ciddi bir pandemiden geçtik ve Türkiye de dünyadaki birçok ülkeye yardım etti. Dünyada yaşam şekilleri değişti. İnsanlar artık 4 gün çalışmak istiyor, evden çalışmak istiyor, çip krizinden ürün gelmiyor, ihtiyaçlar daha kişiselleşti... Dünyada büyük ülkeler bunu nasıl karlı hale getiririz yaklaşımında… Türkiye bu süreçte dimdik ayakta durdu. Ancak pandeminin getirdiği süreç nedeniyle ekonomide bir çalkantı oldu. ABD, Türkiye'ye kredi vermemek için elinden geleni yaptı. Ancak şükür halkımızın iradesi ile bu krizleri aşıyoruz. Bölgemizde belki de en büyük savaşlardan biri gerçekleşiyor.. Türkiye bölgede sanayileşmesi en yüksek olan ülke. Sağlıkta iyiyiz. Kendi alanımızda her şeyi üretebiliyoruz. Artık kendi yağımız ile kavrulan bir ülke olma yolunda bir lidere ihtiyacımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız 25 yıla yakalaşan iyi bir yönetim deneyimi var. Bunu sadece biz de demiyoruz. Sayın Trump da bunu söyledi. Avrupa'dan gelen insanlarla sohbet ettiğimizde muhteşem bir lideriniz var, keşke bizim de böyle bir liderimiz olsa diyorlar. 6'lı masa ilk önce kendi içindeki çekişmeleri kontrol edebilmeli. Bu çatışmalar yarın çok farklı yerlere gidebilir. Türk halkı da bilmediği maceraya gireceğini düşünmüyorum” diye konuştu.
İZMİR, AK PARTİ BELEDİYECİLİĞİ İLE TANIŞACAK
Yerel seçimlere de dikkat çeken ve vekillik sayısında da iddialı konuşan Delican, “Rakam olarak en son 8 vekil çıkardık. Daha önce 11 vekil çıkarmıştık. Biz bu rakamları aşabileceğimizi düşünüyoruz. Parti içindeki motivasyon oldukça iyi. Dışarıdan bunu bozmak için basınç yapsalar da gerçek çok farklı. Ben ipi göğüsleyeceğimizi düşünüyorum. Büyükşehir ile ilgili AK Partili belediyeciliğini Büyükşehir’e taşımak için iddiamızı en üste çıkardık. Yıllardır CHP yönetiminden kaynaklı bir yorgunluk var. İnsanlar belediyecilik hizmetlerini kendilerine ulaşmasını bekliyor. AK Parti bunları yapıyor. Cumhurbaşkanımız işin yapılıp yapılmadığını takip eder ve bundan dolayı belediye başkanlarımız buna uygun çalışır. İzmirli bu seçimlerde bunu gösterecek 2024 belediye seçimlerine dikkat çekmek istiyorum. İzmir, AK Parti belediyeciliği ile tanışacak” diye konuştu.
DÜNYA KENTİ OLMAMIZ LAZIMDI
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin halkın ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirten Delican, “Halkın ihtiyaçlarını değerlendirecek hızları yok. Klasik belediyecilik anlayışı ile bakıyorlar. Bu kentin dünya kenti olması için mücadele etmeleri lazım. Bizim kentimizde körfezin tertemiz kokması gerekiyordu. Dünya çapında öğrencilerin burada olması, dünya çapında belediye olmamız lazımdı. Bu kent yabancıya kapatıldı. Turizm gelirlerimiz düştü. Ticari olarak İzmir limanı atıl durumda. Temizlenmesi konusunda da ciddi sıkıntılar var. Belediye hep geride geldiği için hayata geçiremiyor. Geçen sene körfez kokusunu gördünüz. Bu kireç dökülerek çözülemez” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANIMIZ SORUMLULUĞU HİSSEDİYOR
Seçimlerin ilk turda tamamlanacağını dile getiren Delican, “Ben halkımızın güveni ile ilk turda biteceğine inanıyorum. Halkımız hep cumhurbaşkanımıza güvenmiştir. Cumhurbaşkanlığı tabelasını asan da halkımızdır. Cumhurbaşkanımız da bu sorumluluğu hissediyor. Anahtar da her zaman sorumluluk hissedene verilir” dedi.
KOCAELİ’NDEN SONRA 2’NCİ SIRADA
‘İzmir verdiğinin karşılığını alamıyor’ sözlerine yanıt veren Delican, “İller Bankası’ndan nüfusa oranla ödediği en yüksek pay Kocaeli’nden sonra İzmir. İzmir hep yukarıdadır. İller Bankası, nüfusa oranla dağıtıyor. İzmir payını alıyor. İzmirli yeterli payı alamıyoruz derse, bununla ilgili belediyeyle ortak proje yapalım dediğimde hep sıkıntı oldu. Hükmet hep destek oldu. İzmir'deki en büyük proje Şehir Hastanesi mesela... Çok büyük bir yatırım… Seçimden sonra yıl sonuna kadar açılacak. Ufak yatırımlar kaldı. 2004 yılında sağlık komisyonu başkanıydım. Birlikten kuvvet doğar, o dönemki CHP'li arkadaşlarımız, DP'li arkadaşlar el ele verdik bu konuları masaya yatırdık. İzmir’de şehir içi hastanelerin ulaşım, otopark problemi var, bunları tek merkezde büyük hastane olarak birleştirmemiz lazım demiştik” dedi.