GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
16 Ekim 2023 Pazartesi 13:01

Değişimcilerin İzmir’deki temsilcisi Tugay, Özel’e desteğini anlattı: Koltuk için pazarlık yapmam!

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, kurultay sürecinde Özgür Özel’e destek vermesi ile ilgili olarak kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Makam için değişim ekibini desteklemediğini söyleyen Tugay, “Ben hiçbir özel makamı hedefleyen biri değilim. Yaptığımız şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. CHP'yi değiştirmek ve Türkiye'yi değiştirmekten bahsediyoruz. Amacımız partimizin en doğru noktaya gelmesini sağlamak. Sonra insanlar ne görev alır bilemem. Benim kendime koyduğum hedef yok, herhangi bir pazarlık içinde değilim, olmam. Bunu da ayıp sayarım” dedi.

EGEDESONSÖZ- Karşıyaka Belediye Başkan Cemil Tugay, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. Programın ana gündeminde CHP'nin kurultay süreci vardı.

Belediye Başkanı Cemil Tugay, il kongresinin ardından tavrını değişim ekibinden yana koymuştu. İzmir’deki kurultay delegeleri arasında değişim ekibine destek veren tek isim olan Başkan Tugay, karar değişikliğinin gerekçelerini sıraladı.   

'SESSİZ KALMAYI DOĞRU BULMADIM'
Kurultay süreci hakkında konuşan Başkan Tugay, değişim ekibine verdiği destek ile ilgili olarak “Tarihi kurultaylardan biri yaşanacak. Son yaşadığımız genel seçimlerden sonra parti ile ilgili tartışmalar kamuoyunda fazla süre aldı. Bundan hepimiz etkileniyoruz. Bundan yerel seçimler de etkilenecek. Nereden aday olursanız olun, adaylık sürecinde işin nasıl gideceği ayrı bir konu. Bu süreçte sessiz kalmayı çok doğru bulmadım. Sadece kendi başkan adaylığına odaklanmanın yeterli olmadığını düşünüyorum. Bu durumun sorumluluktan kaçma gibi bir durum olduğunu düşündüm ve net bir tavır koydum” dedi.

'KENDİMİ DE SAHİP OLDUĞUM KONUMLARI DA RİSKE ATMAYA HAZIRIM'
CHP’nin tarihsel bir süreçten geçtiğini belirten Başkan Tugay, “Belediye başkanlığı biraz daha yerel ve teknik bir konu. Partinin genel yapılanması ile ilgili öncelikli olarak belediye başkanlarının söz söylemesi beklenmez. Hatta eleştiriye açık bir konudur. Şu anda tarihi bir süreçte geçtiğimiz düşünüyorum. Bu benim düşüncem. Tarihi süreçte CHP olarak önemli bir kırılma noktası yaşıyoruz. Bizi seçmenin desteğinden önemli ölçüde koparabilecek nokta. Bu noktada partiyi korumak ve başarılı olmasını sağlamak adına, toplumda değişim talebi varsa bunu uygulamak anlamında hepimize sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluk tüm üyelere düşüyor. Siz İzmir'de Karşıyaka'da belediye başkanıysanız, bu pozisyonda sessiz ve pasif kalırsanız, sessiz ve pasif kalmanın yanlış olduğunu düşünüyorsanız, bunu yapmamak bir şeyleri eksik bırakmaktır. Önümüzdeki dönem için belediye başkan adaylığı olabilir. Partinin yararının değişimden yana olduğuna inanıyorsam kendimi de sahip olduğum konumları da riske atmaya hazırım. Önümüzdeki dönem kentimize hizmet etmek için her türlü görevi üstlenmeye hazırım. Bunu ben belirleyemem. Bunu parti belirleyecek, halk karar verecek. Ancak benim yaptığım böyle bir hesap yok” açıklamasını yaptı.

'CHP DEĞİŞECEK, TÜRKİYE DEĞİŞECEK İBARESİ VAR'
Değişim ekibinin gerek parti gerekse de ülke siyasetinde kökten bir değişimi hedeflediğini kaydeden Başkan Tugay, “Seçimleri kazanıp kaydedebiliyoruz. Ancak şunu göz ardı etmemeliyiz. Halkımızın yaşadığı sorunlar ile ilgili hem bugün ürettiğimiz çözümler hem gelecekte vereceğimiz güven ile ilgili kamuoyunda ne kadar iç rahatlığını sağlayabiliyoruz? Çok temel nokta var tartışılan. CHP'de değişim isteyenlerin savunduğu şey Türkiye'deki siyasetin yapılış şekli ile ilgili bir durum. CHP değişecek, Türkiye değişecek ibaresi var. Birkaç seçenekten biri olup oy almak değil mesele. Yüzde 1 fark ile seçilebilirsiniz. Ancak sonrasındaki dönemde bu ülkeye ne verdiğiniz, ne kattığınız çok önem arz ediyor. Bugünkü iktidara yönelik en somut eleştirimiz o. Bir ayrımcılık oluyor. İnsanları ayrıma tabi tutarak bir yönetim anlayışı gelişiyor. Hizmet ederken kimseyi ayırt etmedim. Belediye başkanlığım döneminde en çok gurur duyduğum bu. Bunun hükümetçe de yapılması lazım. Sadece seçim kazanmak, o seçimde yüzde 1-2 farkla kazanmak kafanızdaki her şeyi bildiğiniz gibi yapma hakkı vermez. Buradan somut bir şekilde önce parti içinde ama aslında tüm Türkiye'de demokrasi talebi olsun. Demokrasiyi sadece sandık olarak gören anlayıştan CHP'nin ve toplumumuzun kurtulması lazım. Türkiye'de siyaset şöyle yapılıyor; İnsanları bölen, parçalara ayıran, bu ayrımlar içinde kendilerine bunun içinde büyük kitle kazanan ve seçimi kazanan bir anlayış var. Partimiz noktasında eleştirdiğimiz konu şu; Bugün tarlasını ekip biçmeyen, çiftçilerimizin yaşadığı sorunlarda da asla mezhep ayrımcılığı olamaz, hangi memleketten olduğuna bakamazsınız. Ancak memleketin tüm çiftçileri benzer sorunları yaşıyor. Konuşmamız gereken şeyler bunlar. Toplu taşıma... Belediyeler yapıyor ancak devlet desteklemeli. Toplu taşıma niye ücretsiz değil? Dünya kadar vergiler topluyor devlet bizden. Lüks arabası olan da KDV ödüyor, çöp kamyonları, belediye iş makinaları da aynısını ödüyor. Hiç olmazsa otobüs ve vapurlar için devlet bu vergileri almasa, lüks tüketimden daha fazla vergi alsa bir adalet sağlanmış olur. İhmal edilmiş halk ve siyasetten ümidini kesmiş milyonlarca insan var. CHP'de bu düşünceler içinde. Biz bu yüzden CHP'yi değiştirmek istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

'SİYASET TOPLUMDAN KOPUK'
Dünyada olduğu gibi siyasette de adaletsizlik olduğunu belirten Tugay, “Çok daha büyük sorun var. Bugün bir şekilde adaletsizliğe maruz kaldığını düşünen, iyice yoksullaşan, kamusal anlamda aldığı hizmette geriye düşen insanlara baktığımızda ortak olarak siyaset bizden kopuk, sorunlarımıza çözüm üretemiyor diyor. Bu sadece CHP'nin değil tüm ülkenin sorunu. Bunun en önemli nedeni halkı ihmal eden ama buna karşılık özellikle ekonomik gücü yüksek, lobi yapma gücü yüksek insanların hakim olduğu bir dünyadayız. Dünya genel olarak böyle. Dünya bu gidişle kendini yok edecek. Para sahipleri, kapital sahipleri giderek güç sahibi olan insanlar ve bunlarla işbirliği yapan siyaset... Temiz suya muhtaç hale getirdiler insanları. Yani bunu sadece CHP ile alakası yok, tüm dünya ile alakası var. Ben yaptığım siyasette, yani siyaset yapmayı amaçlarken adaletsizliğe adalet getirmek, haksızlığa karşı hakkı savunmak, yoksulluğa karşı insanların temel refah düzeyinde olmasını sağlamayı hayal ederek siyasete dahil oldum. Göreve geldiğimden itibaren bunun için çabaladım” şeklinde konuştu.

CHP'LİLERİN YÜZDE 100'Ü DEĞİŞİM İSTİYOR
Özgür Özel’i uzun yıllardır takip eden bir siyasetçi olduğunu anlatan Başkan Tugay, “Özgür Özel'i tanımam, kendisi ile ilk kontaklarımız, görüşmelerimiz belediye başkanı olduktan sonra oldu. Kendisini ilk tanıdığımdan bugüne kadar gördüğüm çok zeki bir insan, ahlaklı ve ilkeli bir insan. Görevini de bütün özverisi ile yapıyor. Ne görev yaptı Özel? Grup Başkan vekilliği yaptı, kendi ilinde milletvekilliği yaptı ve ona verilen görevler vardı. Soma'daki kömür faciasında mağdurların her zaman yanında görev aldı. Özgür Özel bana, nerede haksızlık varsa orada gidip kendini ortaya koyan insan olarak görüldü. Cesur ve sözünü sakınmayan bir insan… Bunu mecliste yaptığı konuşmalarda görüyoruz. Özgür Özel bir değişim fikrinin temsilcilerinden biri. Değişimi savunan, onunla birlikte yola çıkmış olan 50-60 milletvekili var, önemli belediye başkanları, il başkanları var. Türkiye'nin dört bir yanında gittikçe artan bir talep var. CHP'lilerin yüzde 100'ü değişim istiyor. Bir kısmı bu değişimi, değişim olsun ama şimdi olmasın, değişim olsun ama genel başkan kalsın diyor. Ancak herkes değişimi istiyor. Bir kısmı yerel seçimleri geçirelim öyle olsun diyor. Merak ediyorum niye böyle oluyor diye. Sokaktaki insanları çevirin ve sorun ‘CHP'ye oy verecek misiniz, parti yeterli mi?’ diye. Seçim zamanında Cumhuriyet değerleri, Atatürk'e bağlılığı, Laikliği savunması ile CHP'ye destek olmuş seçmen var. Ancak onlarda da kalbinde kırıklık var, bir inançsızlık var” dedi.

HERHANGİ BİR PAZARLIK İÇİNDE DEĞİLİM, OLMAM
Başkan Tugay şunları söyledi:

“Ben ne Özgür Özel’le ne değişimin öncüsü olan kişi olan Ekrem İmamoğlu ile tek kelime konuşmadık. Konu bu değil. Ben hiçbir özel makamı hedefleyen biri değilim. Yaptığımız şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. CHP'yi değiştirmek ve Türkiye'yi değiştirmekten bahsediyoruz. Amacımız partimizin en doğru noktaya gelmesini sağlamak. Sonra insanlar ne görev alır bilemem. Benim kendime koyduğum hedef yok, herhangi bir pazarlık içinde değilim, olmam. Bunu da ayıp sayarım. Yapmak istediğimiz şey Türkiye'yi kurtarmak. Böyle bir ortamda ben kendim ile ilgili bir görevi konuşmayı kendime ayıp sayarım. Bu çalışmayı yapanlar varsa onlar da ayıp ediyor. Bizim istediğimiz partinin en iyi şekilde yönetilmesi. Biz demokratik bir şekilde örgütün sesini duyarak, örgütün taleplerini öne çıkararak, gerçekten bir demokrasi uygulayarak, halkın bizden beklediği hizmetleri üreterek süreç yönetmek istiyoruz. Ben Karşıyaka Belediye Başkanı olmak isterim, ancak benden daha iyi görev yapacaklarına inandıkları arkadaşları getirip 'bunu aday yapmak istiyorum' denilirse tabi derim çekilirim. Ben asla bu desteğimin diyetini istemiyorum. Yaptığımız çalışma örgüte, halka dayalı karar vermenin mücadelesi.  Tepeden 3-5 adam her yeri dizayn etsin, tanıdık insanları belli görevlere getirsin diye bir çalışma yapmıyoruz. Biz buna talip değiliz. Değişimi gerçek anlamda gerçekleştirmiş CHP'de böyle bir anlayış olmayacak”

SALONDA KONUŞMA YAPABİLSEYDİM KONGREDE TARAFIMI BELLİ EDECEKTİM
Özgür Özel’in adaylığını duyurması ile safını belirlediğini belirten Tugay, “Özgür Özel 15 Eylül'de adaylığını açıkladı, 16’sında kongremiz oldu. Konuşmalarımızın hepsinde CHP'de değişim olması şart dedim. Genel Başkanımız ‘partiyi değiştireceğim’ dedi. Ancak sonrasında yaptıkları ile inancımı kaybettim.  28 Mayıs'ta seçim oldu kaybedildi, sonra sessizlik oldu ve ardından büyüklerimiz aslında biz kaybetmedik dediler. Herkes bize inandı, kesin kazandık diyerek seçim kampanyası yürüttük, seçimi kaybettik öz eleştiri yapmamız gerekiyordu. Seçim kaybedildi diye intihar edenler oldu. Milyonlarca genç başka ülkeye gideceğim diye karar verdi. Bunu görmeyecek miyiz? Bunlara karşın partinin yapması gereken nerde hata yaptık diye düşünmesiydi. Bununla ilgili konular konuşulduğunda kaçak göçek, 'bir yerlerde hata oldu ama bizde de çok hata yok, kadro ve tüzük değişikliği yapıp düzeltiriz' denildi. Temmuz'da tüzük değişikliği yapılacaktı, sonra kurultay zamanına ertelendi, şimdi kurultaydan sonraya ertelendi. Ben il kongresi aşamasında Şenol Aslanoğlu'nu destekleyeceğim dedim, destekledim. 15 Eylül'de Özel adaylığını açıkladı. Ben salonda konuşma yapabilseydim kongrede tarafımı belli edecektim. Çarşaf liste için el kaldırdım. Ben o gün kimle berabersem yerel siyaset konusunda aynı noktadayım. Değişim tartışmaları noktasında partide çok farklı siyaset yapma konusunda mücadele eden bir grup var ve ben yürekten bağlandım bu gruba. Ne olursa olsun yürekten çaba göstermeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

İZMİR'İN TAVRI SÜREÇ İÇİNDE DEĞİŞİM GÖSTERECEKTİR
İzmir delegasyonundaki tüm delegelerin değişim istediğini söyleyen Başkan Tugay,  “Kurultay listesinde yer alanların da Kılıçdaroğlu lehine imza atmasını sağlıksız buluyorum. Bir kahvaltı düzenleniyor ve kahvaltı bitişinde bir kağıt çıkıyor ve imza attırılıyor. Eğer son 15-20 gün kala bu yapılsaydı birçok kişinin imza atacağını düşünmüyorum. 56 İzmir kurultay delegesinin tamamı değişim istiyor. Bunların içinde kimse değişim istemem demez. Bu değişimin Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve beraberinde devam eden insanlarla olması gerektiği konusunda bir görüş farklılığı var. Ancak dinamik bir süreç yaşıyoruz. Dün ve önceki gün yapılan kongrelerin büyük çoğunluğunu değişimciler kazandı. İzmir'in de tavrı süreç içinde bir değişim gösterecektir. Kahvaltıda insanların önüne kağıt koyarak toplanan imzalar tam olarak kurultaya yansımayacaktır. Ancak kaç kişi olacağını bilemem. Benle konuşmak isteyenlerle konuşuyorum. Bizim eğer bugün ilçe başkanlarımız, ilçe başkanlıklarımız, örgütümüz ağırlıklı olarak değişimden yana tavır gösteriyorsa, o zaman kurultay delegeleri de bunu fark edip yerine getirmek zorundadır. 56 kişiden 55'i değişime karşı ise sadece ben değişimi istiyorsam buna da müsaade etsinler. Ben örgütten gelen, sahadan gelen biriyim. Bizim örgütümüz her şeye kulağını kapatan biat kültürüne sahip bir örgüt değil. Daha kurultay sürecinde tarafların tek liste üzerinden gidip gitmeyeceği, uzlaşıp uzlaşmayacağı da belli değil. İnsanların görüşlerinin henüz oturmadığı süreçteyiz. Türkiye bu kadar ayağa kalkmışken, İzmir'in buna gözünü kulağını kapatacağını düşünmüyorum” açıklamasını yaptı.

KILIÇDAROĞLU SEÇMENE GÜVEN VERMİYOR
Özel’e desteği sebebiyle sosyal medya üzerinden kendisine yönelik yapılan ‘sadakat’ eleştirilerine dikkat çekici yanıtlar veren Tugay “sosyal medyada bir hanımefendinin yazdığı bir şey oldu. Bu eleştiriyi ben bu güne kadar 2 defa aldım. Benim sadakatim Türkiye Cumhuriyeti’ne, CHP'ye Cumhuriyete' Atatürk'edir. Bizim ebedi genel başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ondan bu görevi alanlar emanet olarak geçici görevi almıştır. Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu partide Erdoğan'a sadakatten bahsedebilirsiniz, çünkü partiyi kuran o. Ancak bizde öyle değil. Biri sadakati sorgulayacaksa ona göre sorgulasın. Genel başkanımız nasıl Deniz Baykal döneminde ona bağlı milletvekili ise Özgür Özel'de öyle olabilir.  Ölene kadar Kemal Kılıçdaroğlu, o öldükten sonra genel başkan değişikliği yapacağız, öyle mi? İçinde bulunduğumuz durum ortada, halkın gösterdiği tepki ortada. 13 yıldır yönetiyor genel başkanımız, ancak bugünden itibaren seçmene o güveni veremiyor. Son seçimlerde yanına aldığı 5 sağ parti ile gidildi ancak seçilemedi. Bizim bu süreçten sonra bir şeyleri değiştirme talebimiz olmamalı mı? Bize yeni seçimler kaybettirecekse bu sadakatimiz bu ülkeyi yakmaktır. Ben kendime böyle bir biatı yakıştırmam. Ben kendimi diğer siyasetçileri suçluyor gibi göstermek istemem. Herkesin görüşüne tabii ki saygı duyacağız. Konuşacaksan bugün konuşalım, bugün tartışalım. Dün Genel Başkanımız bir konuşma yapmış 'kurultay bittikten sonra parti aleyhine konuşan olursa partiden atacağım' demiş. Bu kendi görüşüdür. Ancak benim görüşüm kurultay sonrası partiyi kamuoyunda tartışmaya devam edeceğiz. CHP'liliğim ile bir şeyden vazgeçmem. Kurultay aşamasında Türkiye bu kadar kritik bir noktadayken üzerimize düşeni yapmaz, sorumluluk alıp birilerinin düşüncelerine tercüman olmazsak ilkesel davranmamış oluruz. Kendi ilkelerimiz ile çelişir. Siyaset ilkeler çerçevesinde yapılmalıdır. CHP'nin iktidar olacağına kendi partililerimiz inanmıyor. Bu kadar kötü bir durum ki…” şeklinde konuştu.