“Naylon aşkı öldürür” sloganıyla yola çıkan Prof. Dr. Hamdi Temel sıcak bir yemeğin plastik tabağa, sıcak bir içeceğin plastik bardağa konulmasının çok tehlikeli olduğunu dile getiren Prof. Temel ‘’ Köpük ve karton bardaklarda da belli bir derece geçildiğinde Kimyasallar kanserojen bir reaksiyon oluşuyor ve bazı karton bardaklar tutkallarla yapıştırılıyor dolayısıyla çayın yanında birçok kimyasal alıyoruz. Poşet çaylar önceleri tutkallı olarak satılıyordu, daha sonra zımbalı yapıldı. Zımbada da ağır metal bulunmaktadır. Biliyorsunuz bizler çayı çok seven bir ülkeyiz bazen demlenmesi için saatlerce bekletiyoruz hele otellerde bi bakın sabah altıda yedide çay koyuluyor akşama kadar kalıyor biz çay içitğimizsanıyoruz ama aslında kanserojen bir madde olan kimyasallar içiyoruz ‘’diye konuştu.
Prof Temel’’Ortadoğu’da sadece Türkiye’de bulunan cihazlarla ölçümler yaptık ve pet şişelerin uzun ömürlü olması için bazı katkı maddeler konuluyor. Pet şişelerin içinde suyun içine karışan 3 kimyasal madde tespit ettik. Bu suyu güneş ışığında beklettiğimizde maddelerin sayısı 5’e çıktı ve bundan dolayı Amerika’nın San Francisco kentinde pet şişe yasaklandığını söyledi. Ayrıca pet şişenin bebeklerin solunum yollarına ciddi zararlar verdiğini uzun vadede ise kansere sebep olduğunu ve özellikle bebekler ve hamileler pet şişe kullanılmaması gerektiğini söyledi.Prof Temel ‘’Pet şişelerin yerini alabilecekbaşka şeyler gerekiyor" dedi.
Avrupa ülkesinde naylon poşetler kullanıldığında vergi verildiğini dile getirdi.Naylon poşetlerin çözülmesi de çözülmemesi dert. Naylon poşetler, çözüldüğü zaman toprağın fiziksel ve kimyasal özelliğini değiştiriyor ve yetiştirilen bitkilere zarar veriyor. Çözülmediğinde ise yakılıyor ve toksit gazlarla küresel ısınmaya sebep olduğunu söyledi.
Prof Temel ‘’Sokaklardan kanalizasyonlardan toplanan plastik atıklarda çok tehlikeli ,plastikler doğada yok olmuyor hatta hayvanlar plastik yiyip zarar görüyor’ ’dedi.
Siyah poşetler zehir saçıyor
Prof Temel ‘’Poşetlerin içine siyah olması için siyah boya koyuluyor ve tamamen kanserojen. Biz bu poşetleri örneğin üzüm taşımada kullanıyoruz ve üzüm yediğimizi zannediyoruz yada Tarım ilaçlarını siyah poşetlere koyulduğunda ise tarım ürünlerine zarar verdiğimizin farkında bile değiliz. İçinde mikroorganizmalar yetişiyor ve koklandığında bile anlaşılıyor. Bazen diyorum bizim bağışıklık sistemiz çok güçlü çünkü bu şartlar altında sağlam olmamız bile bir mucize. 6 aydan sonra biberonla bebeğimizi tanıştırıyoruz ve biberonlar da genellikle plastik. Yani aslında 6 aylıkken zehirlenmeye başlıyoruz. ‘’ dedi.
Yemek masalarımızda, okyanus ve denizlerde ,tuzlardamikroplastikler tespit edildi.
GELECEKTE MUSLUKLARDAN PLASTİK KATKILI SU İÇMEYE HAZIRMISINIZ?
Bu sular barajlardan geliyor ve barajlar plastiklerle dolu ve barajlardan bu plastikleri temizlemek çok zor. Kırtasiye ürünlerinde özellikle kokulu silgilerden çocuklarımızı uzak tutmamız gerektiğini dile getirdi.
KANSERE UMUT CİVANPERÇEMİ BİTKİSİ
Prof. Temel son olarak doğanın sunduğu civanperçemi bitkisi hastalıklı hücreleri yok ettiğini ve bu bitkinin Türkiye’de bolca bulunduğunu ancak dünyadaki ülkelere göre Türkiyede çok kullanılmadığını dile getirdi.