GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
7 Haziran 2024 Cuma 12:34

Dağ, kampanya sürecini ve seçim sonucunu yorumladı: İzmirliler CHP’ye ‘sarı kart’ gösterdi!

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, büyükşehir belediye başkanlığı sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Oylarını yükselttiklerini ve bunun bir uyarı niteliği taşıdığını söyleyen Dağ, “Ben kazanamadım ancak karşı taraf, aldığı oyları hep kendisine gelecek oylar olarak da görmesin. Vatandaşların ‘çalışmaz ve hizmet etmezsen bu sefer sana sarı kart göstereceğim’ noktasında olmasını istedim. Vatandaşlar ‘hizmet et, hizmet etmezsen bir sonraki dönem böyle düşünmem' diye bir tablo ortaya çıkardığını düşünüyorum” dedi.

EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

31 Mart’ta AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Dağ, seçimini kaybetmesinin ardından genel başkanlık yardımcılığı görevi ile ilgili işlerini sürdürdüğünü söyleyerek “Seçime kadar yoğun bir dönem geçirdik. Seçimden sonra genel başkan yardımcılığı görevimiz devam ediyor. O konuda ki çalışmalarımızı yürütüyoruz. Tanıtım ve Medya Başkanı olarak yaptığımız işlerin devamını getiriyoruz.  Hayatımızın bir kısmı Ankara bir kısmı İzmir olmuş oldu. Tamamını İzmir’de geçirme arzusundaydık ancak olmadı” dedi.

SAHADA BÜYÜK TEVECCÜH GÖRDÜK
Kampanya süreci ile ilgili değerlendirme yapan Dağ, rakiplerinin yaşam tarzı ve değerler üzerinden seçim çalışması yaptığını belirtti.

Dağ şunları söyledi:

En büyük benim avantajım İzmir'i çok iyi biliyor olmak. İzmir'in neredeyse her sokağında izimiz var dedik. Bu boş söylediğimiz bir söz değil. Geride 12 yıllık milletvekilliği dönemi var. Her sokağında köyünde bulunmuşluğum oldu İzmir'de. İnsanların düğününde de taziyesinde de bulunmaya çalıştık. Bize ulaşan herkesin sıkıntısını çözmeye çalıştık. 70 günlük süreçte İzmir'i biliyor olmak, siyasetin en alt noktasında geliyor olmak, siyasette birçok şeyi yaşayarak gelmiş olmak, çok okuyan değil çok gezen bilir mantığı ile birçok şeyi yaşayarak görmemizden dolayı avantaj sağladık. Sahada insanlarımızın büyük teveccüh göstermesi, oradan çıkan enerjinin hem şehrimize hem ülkemizin birçok şehrine ulaşmış olması... Kampanyanın özeti nedir derseniz bunlardır diyebilirim.

İZMİR İLE İLGİLİ UFKUM, DERTLERİM FARKLIYDI
Vaatlerimiz ise tecrübe ile ortaya çıkmış vaatler... Benim İzmir ile ilgili ufkum, dertlerim farklıydı. Ancak mecburiyetimiz vardı. Sıralamalarda mecburiyetlerimiz ortaya çıktı. Birinci sıraya ulaşımı koymuştuk, altyapı sorununun, kentsel dönüşümü koymuştuk.  Kentin ekonomisini büyütmek bizim için önemliydi, bunları daha öne koymak isterdik ancak mecburiyetlerimiz o günkü vaatlerimize götürmüş oldu. Bunlar da vatandaşlarımızın bizzat yaşadığı sorunlar olduğu için uçuk kaçık konulardan ziyada gerçeklerle yola çıkarak İzmir'in önüne 15 yıllık bir vizyon koyduğumuzu söyleyebiliriz. Bu vaatlerimiz oy vermeyenler de bile önemli bir etki yarattı. Bunların hepsi pozitif şekilde yansıdı.

VATANDAŞLAR ‘HİZMET ETMEZSEN BİR SONRAKİ DÖNEM SENİ DÜŞÜNMEM’ DİYOR
İzmirliyiz, İzmir’in evladıyız. Partimizden aday olunduğu dönemlerde Binali Bey'inde güzel vaatleri vardı, Nihat Bey'in de güzel vaatleri vardı. Zaman zaman yerel seçimlerde vaatler kenara konulur, yaşam tarzı gündeme gelir. İzmir’in evladı olmak, gözünü İzmir’de açmış olmak konusunda sahada olumsuzluklarla karşılaşmadık. Zaman zaman rakip sürekli o değerler üzerinden işi götürmeye gayret etti, bizde proje konuşalım dedik. Bu şehrin projeye, hizmete, temel sorunları çözecek hamleler, risk alacak belediye bakanına ihtiyaç var dedik. Onlar ısrarlı bir şekilde genel başkanlarının da talimatı ile hassasiyetler üzerine, korkular üzerine yürütülen süreç oldu. Korkular üzerinden oy veren kitle oldu, bununla ilgili seçim galibiyeti oldu. Ben seçimi kazanamayacak bile olsam İzmir'in buna değil hizmet sürecine ihtiyacı var dedim. Ben kazanamadım ancak karşı taraf, aldığı oyları hep kendisine gelecek oylar olarak da görmesin. Vatandaşların ‘çalışmaz ve hizmet etmezsen bu sefer sana sarı kart göstereceğim’ noktasında olmasını istedim. Vatandaşlar ‘hizmet et, hizmet etmezsen bir sonraki dönem böyle düşünmem' diye bir tablo ortaya çıkardığını düşünüyorum”

OYUMUZU YÜZDE 37’YE YÜKSELTTİK
Seçim sonuçlarını yorumlayan Dağ, “2019'a göre İzmir’de 1 puan düşüş var. 2023 oy sonuçları, Cumhur İttifakı’nın oy oranlarına baktığınızda 30,5… Cumhurbaşkanımızın oy oranı ilk turda yüzde 31. Biz Büyükşehir'de yüzde 37 aldık. İlçe meclislerinde AK Parti'nin oyları 80 bin, Büyükşehir'de 977 bin. Burada bir 170 binlik bir fark var. Adayların da bizden fazla aldığı yerler var. Sadece büyükşehir adayı olarak değil ilçelerde de çok güzel adaylarımız vardı. Logoları kenara koyup adaylar üzerinden değerlendirme yapalım dedim Böyle olduğunda adaylarımızın daha iyi belediyecilik yapacağını düşündüğümüzü dile getirdik. Ancak tercih bu şekilde oldu. Kampanya süresince keyif olarak çalıştığımız, büyük zevk aldığımız, kampanya dönemi yaşadık. 70 günde her yere gidemezsiniz, her yerde bulunamazsınız. 12+70 gün olarak belirtiyorum ben kampanyamı. 70 günde sembolik anlamda şuraya gidemediğim diyeceğim bir yer olmadığını düşünüyorum. Her ilçeye en az 1 kere gittik. İlçelerde neye dikkat ettik? O ilçenin merkezinde 3-4 saat yürüyerek insanlarla temas ederek onlara dokunarak çalıştık. Başkanlık olsaydı yine aynı şekilde devam edip birlikte istişare ile süreci yönetecektik” şeklinde konuştu.

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ KONUSUNDA BÜYÜKŞEHİRİN TEMASI OLMADI
“Büyükşehir Belediyesi’nin şehrin temel konuları konusunda sizle teması oldu mu?” sorusuna Dağ, “Görüşmemiz, temasımız oldu ancak kentin ihtiyaçlarına ilişkin bir talep bulunulmuş değil Büyükşehir bazında. 2 aylık sürede bir takım eleştiriler için çok kısa süre olur. Yapılacak şeylerle ilgili söyleyecek sözlerimin rasyonel karşılığı olmayabilir. Kadro revizyonları yaşanıyor. Tabii ki herkes kendi kadrosu ile çalışmak ister. 7/24 çalışmamız gerekiyor. Belki buna uygun kadro kurmamız gerekiyor. Ancak bazı mobbing iddiaları yada üniversite aynı evde kaldığınız kişilerle ailecek belediye bulunuyor olunması bir nepotizm durumudur. Çok doğru değil. Bunları bizden göremezdiniz” şeklinde konuştu.