CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Beyaz Sivil İnisyatif Platformu’nun talebi sonrası Diyarbakır ziyareti için siyasileri adres gösteren açıklamasına yanıtı sonrası Güneydoğu Genç İşadamları Derneği Başkanı Hakan Akbal’ın genelde CHP’yi, özelde kendisini ‘ırkçılıkla’ itham etmesi üzerine bir açıklama yaptı.
- ÇIRAY NE DEMİŞTİ?...
Bu açıklamayı “Hakan Akbal’ın ithamını üzerime aldığım için değil, son zamanlarda iyiden iyiye ayağa düşen bazılarının ırkçılık ithamlarının ardındaki karanlık niyetleri insanımıza ve kamuoyumuza ifşa etmek yapıyorum” diyen Çıray, terörün sadece güvenlik politikaları ile bitmeyeceğini öne sürenlerin kışkırtıcı iftira ve söylemlerden vazgeçmeleri gerektiğini belirtti.
Çıray şunları kaydetti: “Beyanatımı çarpıtarak yansıtan Güneydoğu İşadamları Derneği Başkanı Hakan Akbal’ın genelde CHP’yi, özelde beni ırkçı olmakla itham ettiğine ilişkin haberleri hayret ve şaşkınlıkla okudum. Ciddiye alınmayacak, normal şartlarda gülüp geçilecek bu tür iddiaları Kürt vatandaşlarımızı, özellikle de bölge gençleri üzerindeki kışkırtıcı etkileri yüzünden endişe verici buluyorum. Dolayısıyla da son derece kötü niyetli iftirayı düzeltmemin kaçınılmaz olduğu açıktır.”
ETNİK SİYASET YAPANLAR KÜRT GENÇLERİMİZİ KIŞKIRTIYORLAR
“Türkiye’de ne yazık ki ‘ırkçı’ ve ‘ırkçılık’ kelimeleri etnik siyaset yapanlar tarafından bir kamuflaj kavramı olarak kullanılıyor. Esasen ırka vurguda bulunan etnik siyasetin temsilcileri kendilerini adeta ırkçılık dedektörü olarak gösteriyorlar. Bu çevre şu an sadece masum Kürt gençlerini hedef alıyor. Bu gençleri ‘Batılılar’ Cizre’de, Şırnak’ta, Sur’da yaşananları görmezlikten geliyor, zulmü onaylıyor, diye kışkırtıyorlar. Sonra da bakın çok sert, uzlaşmaz bir nesil geliyor, biz pazarlık yapabileceğiniz son nesiliz diye şantaj yapıyorlar. Bu argümanları üretenler kim olursa olsun vicdan dışı bir tutum içindedirler.”
GÖÇMEK ZORUNDA KALAN TERÖR MAĞDURLARI İÇİN KANUN TEKLİFİ VERDİM
“Son kanlı terör olayları nedeni ile perişan olup göçe zorlanan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin kısmen de olsa giderilmesi için kanun teklifi vermiş olan biri olarak benim Diyarbakır’a gitmeyi istememe diye problemim olmadığını sanırım takdir edersiniz. Ben benim değil, İzmirlilerin, Egelilerin, Trakyalıların sadece Diyarbakır’a değil, Güneydoğu’nun bütününe güvenlik güvenlik içinde gidememelerinden mustaribim. Bunun suçluları da sözde çözüm sürecinin aktörleri olan AKP ve PKK’dır. Sayın Akbal’ın onlar yerine bizi suçlaması manidardır. Siyasi Kürt ayrılıkçılığı ile mücadele herkesin görevidir. Fakat bu etnik değil, siyasi bir mücadeledir. Türk Milletinin bütün unsurlarının birbirleriyle iş yapma, dostluk kurma, sevgili, eş, partner olma davasının savunulmasıdır; ayrışmanın değil gerçek anlamda birlikte olmanın peşinden gitmektir. Bu ise elbette Türkiye Cumhuriyetinin egemenliğini her santimetre karede savunulmasını gerektirir. Meselenin ırkçılıkla ilgili olmadığını açıkça söylüyor ve ırkçılığı lânetliyorum. Aksini iddia edenler kötü niyetli hedef göstericileridir. ”