GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
1 Eylül 2020 Salı 16:45

CHP PM üyesi Nalbantoğlu ayrımı net koydu: Hayata bakış açımız farklı!

İktidar ile CHP'nin aynı yöne bakmadığının altını çizen Nalbantoğlu, "Biz İzmir'de Elektrik fabrikasını halkın yararlanacağı sosyal bir alan görüyoruz, AKP iktidarı gökdelen olarak görüyor. İşte farkımız bu" dedi. Nalbantoğlu, PM üyeliğini, milletvekilliğinden daha çok önemsediğini sözlerine ekledi.

EGEDESONSÖZ - CHP Parti Meclisi'nin İzmirli dört üyesinden biri olan Rıfat Nalbantoğlu, Sonsöz TV'de çok önemli açıklamalarda bulundu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Nalbantoğlu, iktidara sert eleştirilerde bulunduğu programda, iktidar partisiyle CHP'nin hayata bakış açılarının farklı olduğunu söyledi.

"37. kurultayımızın ana hedefi, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun da adlandırdığı gibi iktidar kurultayıydı. İktidara çok yakınız. Yerel seçimlerden partimizin çok büyük bir başarıyla çıkmış olması, 11 büyükşehrimizde CHP'nin başarı kazanması, İzmir'e, Ankara ve İstanbul'un eklenmesi, partimizin iktidar hedefini güçlendirdi. Genel Başkanımız 13 maddelik manifestoyu sundu. Manifesto, oybirliğiyle kabul edildi. Her CHP'li gibi ben de bu hedeflerin, bu yapının hayata geçmesi için gayret içinde olacağım. Yapmak da olduğum iş tam da budur."

PARTİ MECLİSİ'NDE OLMAYI ÖNEMSİYORUM
"Ben geçmiş yıllarda iki dönem PM üyeliği yaptım. İkisinde de görevimi tamamlayamadığım. Birinde o dönemki Genel Başkanımız Deniz Baykal, ikincisinde ise bugünkü Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından il başkanlığı için görevlendirildim. İl başkanlığı, siyasi hedeflerim ve kariyerim açısından çok önemliydi. Başarılarla dolu bir süreçti. Samimiyetle söylüyorum, siyasette benim kişisel bir hedefim yok. Ben CHP'de yönetici olmak istiyorum. PM ile bunu başardım. İl başkanlığı ile de başarılar elde ettim. Partimin genel hedefine kilitlenip, hep beraber nasıl başarırız, bunu düşünüyorum. Bu hedefi, gerçeğe çevirmekten başka düşüncem yok. Tüm enerjimi buna harcıyorum. Parti yöneticiliğini, milletvekilliğinden daha çok önemsiyorum.  Siyaset yapmak, bir iddiadır. Yani benim bu alanda söyleyecek sözüm var. Onu da Parti kademelerinde söyleyebilirim. Bu önümüze koyduğumuz hedeflerin somutlanması konusunda, sözlerin daha da anlamlandığı yer, Parti Meclisi üyeliğidir."

CHP, ERKEN SEÇİME DE HAZIRDIR
"Parlamenter sistem, bir gün mutlaka bu ülkeye geri gelecek. Evire evire tek adamlık dönemine geçtik maalesef. Herkes farkında ki, bu böyle gitmez. Bizim gibi bir ülkede tek adam yönetiminin, başkanlık sisteminin yürümesi imkansız. Türkiye, bu yapıyı ne kadar kaldırır, başka bir şey; bu sistem daha ne kadar devam eder, başka bir şey. Önümüzdeki ilk seçimde, 2021 baharında mı olur, 2023'te mi olur, bilemiyorum. İlk seçimde, güçlendirilmiş parlamenter sistem tartışılmaya başlanacak. Dileğimiz, isteğimiz, eski parlamenter sistemdir. Güçler ayrılığının uygulandığını, demokrasinin uygulandığı bir yapı, ilk seçimde Türkiye'nin hayatına girecek."

EKONOMİ ÇIKIŞI: O YALANLARA İNSANLAR İNANMIYOR ARTIK
"Şu kesin ki, mevcut AKP iktidarı, çok büyük bir hızla güç ve destek kaybediyor. CHP, bu gelişmeye orantılı olarak, iktidarın en büyük adayı olarak görülüyor. Anketler bizim açımızdan çok olumlu. AKP iktidarının kan kaybettiğine dair veriler ortaya çıkıyor. Yapılmayan atraksiyon kalmadı anketlerde. Yeni baştan AKP'ye destek olmaları gerektiği konusunda sözler sarf ediyorlar. Artık bunun imkanı yok. Türkiye'de her şey ortada. İstediğini söyle, istediğini iddia et, Türkiye İstatistik Kurumu var ortada, yalan yanlış rakamlar paylaşıyor. Rakamlar değişir, tarafınızdan değiştirilir ama gerçekleri değiştiremezsiniz. Büyüme rakamları açıklandı. İkinci çeyrekte 9.9 küçülmüş ekonomimiz. Bırakın bu yalanları. Vatandaş, ne kadar küçüldüğümüzü biliyor. Vatandaş neye ihtiyacı olduğunu biliyor. Bu algıyı yaratma konusunda, insanların buna inanmasını bekleyebilirsin. Ama insanlar o yalanlara inanmıyor artık."

PANDEMİDE BİLE YALAN RAKAMLAR SÖYLEDİLER
"Pandemi nedeniyle ekonomik zorluklar yaşanıyor. Çok basit bir matematik hesapla, Türkiye'deki 4 milyon aileye sadece 1000'er lira versen, 4 milyar lira yapar. Osmangazi köprüsünde zorunlu ödenen paranın karşılığıdır bu rakam. Ekonomi çok iyi gidiyor dediğinde, karşındaki insan ne hissediyor? O önemli. Algı yaratmaya çalışmak da dünyanın en kötü işi değildir. Her şey mi yanlış, her şey mi yalan olur kardeşim. Pandemiden ölenlerin sayısı yanlış, enflasyon yanlış, işsizlik oranı yanlış. Bu algı yaratmak değil artık, insanları kandırmaktır. Ankara'da ölen kişi sayısı 565... Belediye Başkanımız Mansur Yavaş açıkladı."

BAŞKANLARIMIZ ÇOK DEĞERLİ İŞLER YAPTILAR
"Pandemi sürecini aslında turnusol kağıdı gibi değerlendirmek lazım. Birçok açıdan ülkemiz zor günler geçirdi, geçirmeye devam ediyor. Burada belediyelerimiz, yerel hizmetler, çok önemli işlev üstlenmek zorundaydı. Bugün 11 büyükşehir belediyemizde, onlarca il ve ilçe belediyelerimizde başkanlarımız, tam da olması gerekeni yaptı. Halkçı belediyeciliğin, sosyal belediyeciliğin ne olduğu konusunda müthiş örnekler verdi. Hepsi çok değerli işler yaptı. Pandemi süreciyle ilgili anketlerde de İzmirli belediyelerimizin dereceye girdiğini gördük. Bu, CHP'li belediyelerin, başkanlar belli bir bakış açısıyla hayatı yorumlayış biçimleriyle belediyeleri yönetiyorlar. Bu da olumlu sonuçları beraberinde getirdi."

VATANDAŞ, BAŞKAN SOYER'İ OLUMLU ALGILIYOR
"İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız sevgili Tunç Soyer'i, çok uzun yıllardır tanıyorum. Arkadaşımdır. Eski bir CHP'lidir. Fiili görevlerine Seferihisar'da başlamıştır. Yaşam biçimiyle, hayatın içinde olmuştur. Elde ettiği bu başarılar, çok önemli ve değerli. Tüm bunlara rağmen AKP'li milletvekilleri, yöneticileri tarafından eleştiriliyor. Tabii ki eleştirecekler. Herkes işini yapacak. Onun görevi eleştirmek. Hakikaten iyi şeyler yaptıysa, bu iyidir demek de lazım. Bu bir vasıftır. Ne yaparsan yap, eleştirilirsin. Önemli olan, vatandaşın bunu nasıl algıladığıdır. AKP'lilerin başkanlarımızı eleştirmeleri  normal ama nasıl yankı bulduğu önemli. Şimdi ben 'Bakanlık, pandemi sürecini iyi yönetmiyor 'desem, derim. Acaba vatandaşlar, o açıklanan rakamlara inanıyor mu? Ben belediyelerimizin ortaya koydukları performansın, sadece İzmir'de değil, tüm ülke genelinde çok olumlu sonuçları olduğunu biliyorum. Vatandaşın, Başkan Soyer'i de olumlu algıladığı ortadadır."

BİZ FARKLI, AKP FARKLI GÖZLE GÖRÜYOR
"Bizim bir siyaset ve yerel yönetim anlayışımız var. Bakış açımız var. Tüm problemler buradan çıkıyor. Çünkü mevcut iktidarın bakış açısı farklı. Hayata farklı pencerelerden bakan siyasetçileriz. Kentsel dönüşüme bakış açımız var. Mesela  İstanbul Fikirtepe'deki kentsel dönüşümü düşlemiyoruz biz CHP'liler... Öyle bir dönüşümün tarafı olmak istemiyoruz. Ortada bir utanç tablosu var. Biz benzer şeylerin İzmir'de olmasına karşı çıkıyoruz. Buna müsaade etmemiz söz konusu olamaz. Dört katlı binayı yıkayım, 25 katlı yapayım. Burada anlaşmamız, uzlaşmamız mümkün değil. Mesela İzmir'deki Tarihi Elektrik Fabrikası... İzmir Büyükşehir Belediyesi, Elektrik Fabrikasını halkın kullanımına sunacak bir proje üretiyor ama hükümet vermiyor. Üstelik Büyükşehir, ihalede kazandığı halde. Çünkü iktidarın muradı, niyeti başka. 100 küsur yıldır orada duran Elektrik fabrikasını bir halkın kullandığı bir yer olarak görüyoruz, onlar orada gökdelen görmek istiyor. İl başkanlığı dönemime denk gelmişti. Bugün Tarihi Havagazı Fabrikası, her türlü kültür, sanat ve etkinlik alanı olarak halkın kullanımına açık, muhteşem bir yer. Rahmetli Ahmet Piriştina, orayı böyle projelendirirken, aynı tarihte İstanbul'da İETT garajı satıldı. Orada ne var şimdi? 35'er katlı, gökdelenler! Parası olanların alabildiği gökdelenler var. Bakış açısı farkı dediğimiz bu. Elektrik fabrikası denince bir başka bir şey görüyoruz. Arkadaşlar başka bir şey görüyor. Bu, hayata bakış açılarımızdan kaynaklanıyor. Sen farklı bir şey söylediğinde, kabul etmiyor, engellemeye gidiyor. Böyle giderse, uzlaşı olmaz İzmir'de. Oysa hükümetle yerel yönetimler, halkın çıkarı söz konusu olduğunda bir araya gelmeli, gelebilmeli. Mavişehir'deki alana gökdelen yaptırmak istemiyoruz. TOKİ satışa çıkardığında, Karşıyaka Belediyesi ihaleye girdi ama alamadı. Karşıyaka Belediyesi, 60 milyon lirayı veremezdi elbette. Oraya gökdelen dikmeyeceklerini söylüyorlar. Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır! Allah aşkına! İnanacağımız şeyler söylesinler!"

MUHARREM İNCE'NİN PARTİYE ÇOK BÜYÜK EMEĞİ VARDIR
"Muharrem İnce, çok eski ve değerli bir siyasetçidir, dostumuzdur. Çok büyük emekleri vardır. Partimize daha çok faydaları olacağına inanıyorum. 4 Eylül'de Sivas'tan başlatacağı hareketle, partiye zarar verecek bir çabanın içinde olacağına inanmıyorum, ihtimal vermem. Bugüne kadar partimize zarar verecek bir şey yapmamıştır. Cumhurbaşkanlığı adaylığında çok büyük performans sergilemiştir. Yüzümüzü ak etmiştir. Bundan sonra da böyle olmasını bekliyorum, istiyorum. Bunun dışında bir hareket olursa, partimize zarar verir. Evet; İzmir'de de bir ittifak var. Bir ittifakla bir başarı elde etmişseniz, ortak tavırlar beklemek herkesin hakkıdır.Burada sorun yok. Konuyu istihdam sorununa indirgemek, çok doğru değil. Birlikte yönetmeye çalışmak, herkesin hakkıdır."

PM'DEKİ ARKADAŞLAR, SIK SIK BİR ARAYA GELİYORUZ
"Parti Mecilsi'nin İzmirli üyeleri olarak sık sık bir araya geliyoruz. Parti Meclisi'nin ilk toplantısında beraberdir. 30 Ağustos törenlerinde birlikteydik. Devrim Barış Çelik de Ednan Arslan da çok genç arkadaşlar. Önleri açık. Uzun yıllar partimize hizmet verecek isimler. Bizler seçilmeseydik, diğer arkadaşlarımız da pekala çok faydalı olurlardı. Ednan, İl başkanlığı dönemimde yanımdaydı, birlikte çalıştık. Kısmetmiş, birlikte PM'deyiz. PM seçimlerinden sonra İzmir'de dengelerin değişip değişmeyeceği konuşuluyor. Hangi dege değişti? Sohbete başlarken, 13 maddelik manifestoyu konuştuk. Tek denge budur. Partimizi Türkiye'de iktidar yapabilmek… Bunun dışında bir denge arayışını doğru bulmam.  Bu dengeyi, bu noktada sağlayacağız. Başka çaremiz yok."

VEFA, BÜYÜTÜLMESİ GEREKEN BİR KAVRAMDIR
"Tunç Soyer başkanımız, benim için vefa kelimesini kullanmış. Ne kadar güzel. Çok büyütülmesi gereken bir kavramdır vefa... Hepimiz birbirimize karşı vefalı olmak zorundayız. Sevgili başkanımız Tunç Soyer de, ben de, tüm partililerim de hayata biz böyle bakarız. Biz vefalı insanlarız. Tüm konuyu da sevgili başkanın bir vefası üzerin kurmak doğru bir yaklaşım değil. Bunları konuşmayı hiç sevmem ama sonuçta en net kamuoyu yoklaması, seçimlerdir. Kurultayda alınan sonuçlardır. 4 arkadaşımız büyük bir başarıyla çıkmıştır. Neden beş kişi yok diyorlar. Genel başkanımızın takdiridir, onun tasarrufudur. Sonuç, İzmir açısından çok olumlu olmuştur. Bir genel davranış biçimi, tavır olarak bırakın , fiziken de bir ağabeyim. O hedefin, yani iktidar hedefinin büyümesi,  somut hale gelmesi için ne yapmam gerekir, onun peşindeyim. Hedefimiz belli. İktidar, iktidar, iktidar... Türkiye'nin buna ihtiyacı var. CHP'ye, demokratikleşmeye, nefes almaya ihtiyacı var. Türkiye'nin doğru yönetilmeye ihtiyacı var. Bu noktanın daha da pekişmesi konusunda gerçekten ağabeyleri olarak ne yapmam gerekiyorsa, onu yapacağım."