GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
17 Ocak 2021 Pazar 21:14

CHP'nin Menemen için yol haritası belli oldu!

Başkan Vekilliği AK Partiye geçen Menemen Belediyesi'ndeki seçim süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, "Yürütmeyi durdurma kararı ile sanki davanın esası hakkında karar verilmiş gibi bir sonuç alındı. Neticesinde bizim arkadaşlarımız meclis toplantısına katılmadılar ve bir vali yardımcısı görevlendirildi ve kura işlemi tekrarlandı ve ikinci kuradan AK Parti adayı çıktı. İtiraz edeceğiz zaten… İdare hukuku hocalarından bu konuda yazılı mütalaalar aldık ve valiliğe sunduk. Bunun iptal edilmesi mümkün değil" dedi.

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Halk TV'nin konuğu oldu. CHP Ankara İl Başkanı Hikmet Akıllı ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte sunucu Eylül Han Tezel'in sorularını yanıtlayan Yücel, gündemdeki konular ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

"İZMİR CHP'NİN GÜÇLÜ OLDUĞU BİR KENT"
Cumhuriyet Halk Partisi'nin savunduğu ideoloji ve değerlerin İzmirlilerin görüşleri ile örtüştüğünü belirten CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, "Siyaset her şeyden önce uzlaşı sanatıdır. Uzlaşıyı sağlamak için İnsanlarla iletişim kurmanız lazım. CHP Türkiye'de toplumsal uzlaşıyı sağlama iddiasında olan bir siyasi parti. Bunun için de bizim insanlarla doğrudan doğruya iletişim kurmamız lazım. Pandemi dönemi buna el vermiyor ancak pandemiden önce ve sosyal medyada bizler kendimizi anlatıp kendimizi ifade edip hemşehrilerimizin taleplerini dinliyoruz. İzmir CHP'nin güçlü olduğu bir kent ancak bunun da bir tesadüf olmadığını ifade edeyim. CHP'nin savunduğu ideoloji ve değerler İzmirlilerin görüşleriyle örtüşüyor" diye konuştu.

"DOĞRUDAN DOĞRUYA TEMAS KURABİLECEĞİNİZ ENSTRÜMANLAR"
Yerel yönetimlerin yardımlarının devlet eliyle engellendiğini belirten Yücel, "İzmir'de şehir ile köylerdeki yaşam biçimlerinin çok uç olduğunu düşünmüyorum. Köyler yasalar ile kapatıldı. Anca İzmir'de CHP iktidarda olduğu için, devlet ve valilik eliyle gelen yardımlar daha adil dağıtılabiliyordu.  Ancak il genel meclisleri kaldırıldı ve büyükşehir ve belediyelerin üzerindeki yükü daha fazla arttı. Aynı oranda belediye ve büyükşehirlerin imkanı arttırılmadı. O yüzden şimdi kırsallara hizmet ulaştırmak daha kötü diyebiliriz. Yerel yönetimler gerçekten vatandaş ile doğrudan doğruya temas kurabileceğiniz enstrümanlar. Pandemi döneminde yerel yönetimlerin inisiyatif alamaları ve vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması bakanlıklar eliyle engellendi" ifadelerini kullandı.

"BİZE ULAŞAN VATANDAŞLAR VE ZİYARETÇİLERLE BİR ARAYA GELİYORUZ"
Sorunlarını iletmek isteyenlerin bir şekilde kendilerine ulaşabileceğini belirten Deniz Yücel, "Elbette insanlar zaman zaman cep telefonumdan arıyorlar ve birtakım programlarımız oluyor bu yüzden geri dönüş sağlayamıyoruz. Önemli olan sorunların iletilmesi ile ilçe başkanlarımız ve sosyal medya hesaplarımızdan ulaşmak isteyenler bir şekilde bize ulaşıyor. Planlı çalıyoruz ve planlı çalışmaya gayret ediyoruz.  İl bazında programlarımızı ve planlarımızı kendimiz belirliyoruz. Toplantı veya parti içi çalışmalar olsun bunu belirli bir periyot içinde planlıyoruz. Haftanın belirli günlerinde de bize ulaşan vatandaşlar ve ziyaretçilerle bir araya geliyoruz. Genel merkezimizin de gerçekleştirdiği toplantılarda il başkanları bir araya geliyoruz" diye konuştu.

"CHP ÖRGÜTLERİNDE KADINLARIN DAHA AKTİF ROLLERDE OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Kadınların siyaset içindeki yeri konusunda soru sorulması üzerine konuşan Deniz Yücel, iktidarın kadınlara yönelik politikasını eleştirdi. Yücel, "Kadının siyasette yer alması kolay değil. Bizim İzmir'de 3 kadın belediye başkanımız var. Yanılmıyorsam 6 tane kadın ilçe başkanımız var, biri istifa etti ve yerine başka bir arkadaşımız seçildi. İzmir ve CHP kadının siyasette yer almaması için diğer partilere göre daha avantajlı. Ama özellikle 12 Eylül ve sonrasında Türkiye'nin bütün kurumlarında bir yozlaşma oldu ve siyaset kurumlarına güven kalmadı. AKP'nin iktidara gelmesi ile kadına bakış açısı daha da olumsuz bir noktaya geldi, kadının toplumsal hayatın bütün kesimlerinden dışarı itilmeye çalışıldığı siyasi anlayış Türkiye'yi yönetiyor. Ancak biz her şeye rağmen İzmir'de CHP örgütlerinde kadınların daha aktif rollerde olduğunu görüyoruz. Canlı ve çalışkan bir kadın kolları örgütümüz var. Kadının ekonomik ve sosyal hayatın her alanında olması gerekiyor, bunun için çaba sarf ediyoruz. Bunun için Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizin yaptığı çalışmalar var. Sayın Tunç Soyer göreve gelmesinin ardından Masal Evi projesini hayata geçirdi. Burada hem klasik anlamdaki kreş yanında kadınların çalışabileceği bir imkan sağlanıyor. Kadın kooperatifleri destekleniyor" diye konuştu.

"HAYATA KALMAK BAŞARI"
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik durumu, katıldığı bir programdan örnek vererek açıklayan Deniz Yücel, "Geçtiğimiz hafta yaptığımız toplantıda orta yaşlı bir hanım düştü ve bayıldı. Hemen ambulans çağırdık, başta bize tansiyonu olduğunu söyledi ancak  sonrasında bize 'bugün yemek yemedim' dedi. Gerçekten yüreğimiz dağlandı. Neticede ilgilendiler götürdüler müdahaleler yapıldı. İnsanlar artık açlık sınırında. Ekonomik krizi zaten yaşıyorduk ancak pandemi süreci sonrasında hükümetin aldığı göstermelik tedbirler bunu daha da arttırmış durumda. Şu anki ekonomik koşullarda hayata kalmak başarı" dedi.

"1 AYDAN KISA BİR SÜREDE ÇADIRDA KALAN İNSAN KALMADI"
İzmir'de yaşanan deprem sonrası oluşan dayanışma ruhunun önemli olduğunun altını çizen Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in payının büyük olduğunu belirtti. Yücel, "Türkiye'nin böyle bir dayanışmaya ihtiyacı var. 118 vatandaşımız hayatını kaybetti. Zor bir dönem yaşadık ve hala yaşıyoruz. Depremin yaşanmasının hemen ardından dayanışma ve o birliktelik… Türkiye'nin her yerindeki destek ve yardımlar, depremde yaşanan acıyı bir nebze sardı ve hafifletti. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir depreminde Türkiye'ye örnek olabilecek bir dayanışma sergiledi. 55 vatandaşımız İzmir Büyükşehir Belediyesi ve itfaiye ekipleri tarafından enkazlardan sağ kurtarıldı. Bir çok vatandaşımız evsiz kaldı.  Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu bir kira bir yuva başlıklı kampanyada yaklaşık 43 milyon destek toplandı. 147 aileye Büyükşehir Belediyesi kendi toplu konutlarında yer verdi ve onları oraya yerleştirdi. Yine Büyükşehir Belediyemizin hissedarı olduğu otelin odaları açıldı. 1 aydan kısa bir sürede çadırda kalan insan kalmadı. 2020 yılının başında Van ve Elazığ'da da depremler yaşandı ancak bu yaraların bu kadar kısa süre içinde tamir edildiğini oralarda görmedik. Şimdi tabi AFAD ekipleri, diğer belediye ekipleri hepsi destek oldu ancak Büyükşehir Belediyesi Tunç Soyer'in önderliğinde dayanışmayı destekledi ve organize etti. Bu aslında  yerel yönetimlerin yaptığı hizmetler, kriz yönetimi ve Anayasamızın 'Sosyal Devlet' ilkesi hükmü altına alınmışken, devletin bu sosyal devlet ilkesini hayata geçiremediği ortamda  belediyelerin vatandaşın ihtiyaçlarını bu noktada karşılamaları iktidara geldiğimizde bu ülkeyi nasıl yönetebileceğimiz konusunda somut bir gerçek. O yüzden ki belediyelerin yaptığı kampanyalar… İzmir'e deprem zamanında birçok bakan geldi ancak hep kapalı kapılar arkasında toplantılar yapıldı. CHP'li belediyeler Türkiye'nin her yerinde pandemi döneminde başarı hikayesi yazdılar" ifadelerini kullandı.

"BUNUN İPTAL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Menemen eski Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un tutuklanması ile başlayan başkan vekilliği seçimi süreci hakkında da  konuşan Başkan Yücel, seçime itiraz edeceklerini söyledi. Yücel, "Menemen Belediye Başkanımız bir takım iddialar nedeniyle disipline sevk edildi. -Merkez yönetim kurulu kararı ile.- Ardından ise partiden istifa etti. Birkaç gün sonra da belediyeye bir operasyon düzenlendi ve tutuklandı belediye başkanımız. Bakanlık yasanın verdiği yetkiye dayanarak görevden uzaklaştırıldı. Sonrasında ise belediye başkan vekili seçimi gündeme geldi. Orada tabi bu işi yapabilecek çok arkadaşımız var ancak bir arkadaşımızın ismi üzerinde uzlaşı sağlandı. Seçim günü geldi, gerekli çalışmalar yapıldı. Oylamada bizim arkadaşlarımızın bir tanesi bizim adayımıza oy vermedi. İkinci oylamada 2 arkadaşımız ve üçüncü oylamada 3 arkadaşımız… Neticede kuraya geldi seçim. Kura tarafların mutabakatı ile ve AK Parti adayı, Meclis üyeleri, İl Başkanı… Onların önerisi ile bir yöntem belirlendi. Bir cam fanusun içinde içi gözükmeyen iki top konuldu. Sosyal medyadan canlı yayınlanarak hile ve şaibeden uzak bir şekilde gerçekleştirildi. AK Partinin adayı, Milletvekilleri, meclis üyeleri kuradan Deniz Karakurt arkadaşımız çıkınca tebrik ettiler. Ancak 2 gün sonra idare mahkemesine itirazda bulunup dava açtılar. Gerekçe ise kuranın çekim şekli. Tebrik ettiler kutladılar herhangi bir itirazları olmadı… Kurayı çeken arkadaş bunlar toplara konulurken odada bile yoktu ve kuradan CHP adayı çıktı. Aslında bu itiraz kuranın sonucuna yapılmış itiraz.  Adalete güveniyoruz diyoruz ancak her zamanda adalete hukuka yasaya uygun kararlar çıkmıyor ülkemizde. İdare Mahkemesi burada yürütmeyi durdurma kararı verdi. Meclis çalışma yönetmeliğinde torbadan diyor, ancak bunun nasıl bir torbada olacağı belirtilmiyor. Şeffaf bir torbaya isimleri atıp çekseniz o yönetmeliğe uygun olur ancak o hukuka aykırı.  Neticede yürütmeyi durdurma kararı verildi ve ilginç bir şekilde yürütmeyi durdurma gibi nokta atışı bir karar çıktı. Mahkeme aslında bu kararı verebilir ancak idarenin yerine geçip yeni bir işlem tahsis edemez. Yürütmeyi durdurma kararı yasada olduğu şekilde verilseydi CHP arkadaşımız görevi bırakır ve CHP'li meclis birinci başkan vekili bu görevi devam ettirir ve dava sonuçlandığında o karara göre işlem yapılırdı. Ancak bu beklenmedi. Yürütmeyi durdurma kararı ile sanki davanın esası hakkında karar verilmiş gibi bir sonuç alındı. Neticesinde bizim arkadaşlarımız meclis toplantısına katılmadılar ve bir vali yardımcısı görevlendirildi ve kura işlemi tekrarlandı ve ikinci kuradan AK Parti adayı çıktı. İtiraz edeceğiz zaten… İdare hukuku hocalarından bu konuda yazılı mütalaalar aldık ve valiliğe sunduk. Bunun iptal edilmesi mümkün değil.  Ama istenmedik bir şekilde, CHP orada yüzde 53 oy alınmasına rağmen AK Parti başkan vekili Menemen Belediyesi'ni yönetiyor" diye konuştu.