EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl eski Başkanı Ali Engin, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in soruların yanıtladı.
2019 yılında gerçekleşecek yerel seçimlerde belediye başkan aday adaylığını da geçtiğimiz günlerde ilan eden Engin, yeni döneme dair önemli açıklamalar yaptı. 2014 yerel seçimler sürecini il başkanı sıfatıyla yürüten Engin, kaybedilen 8 ilçe üzerinden şahsına yöneltilen eleştirileri cevaplandırdı.
2019’da verilecek sandık sınavı için aday adaylarına ve parti örgütüne mesajlar veren Engin, İl Başkanı Deniz Yücel’in durumunu değerlendirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeni dönemde aday olmaması hakkında konuşan Engin, Karşıyaka’da alınabilecek oy oranı için öngörüde bulundu.
Engin kentsel dönüşüm ve yenileme, belediye görevleri ve icraatları, Karşıyaka Stadı, AK Parti hükümetinin uygulamaları gibi konularda da birbirinden önemli açıklamalara imza attı.
BÜYÜKŞEHİR’DE ŞU AN YÜZDE 55 ALIRIZ!
Engin, “2014 yerel seçimini il yönetim kurulu üyeleri ve ilçe başkanlarıyla beraber yöneten il başkanıyım. O süreçte bazı gelişmelerden dolayı 8 ilçede kayıplar oldu. Bazı arkadaşlarımız başka yerlerden aday oldu. Bütünşehir yasası değişti. Bunlar gibi birçok gelişme oldu. Olumsuzluklara rağmen yüzde 50 ile İzmir Büyükşehir Belediyesini kazandık. Bugün bu oranın yüzde 55 olacağını düşünüyorum. AK Parti ile CHP arasında gerçekleşecek bu ikili yarışta CHP’nin çok ciddi bir oy alacağını düşünüyorum” dedi.
BIRAKIN AKP’NİN İZMİR’DE İKTİDAR OLMASINI BİNALİ YILDIRIM’IN ALDIĞI OYU BİLE ALAMAYACAKLAR!
Engin belediye hizmetleri üzerinden AK Parti iktidarına yüklendi. Engin, “Son bir yıla bakarsak AKP Belediyeciliği nerelerdeydi? İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir’deydi. Bunların hepsi başarılı gösteriliyordu. Ve hepsi ikişer üçer dönem görevde kalmışlardı. Bunların belediye başkanları hiçbir mazeret göstermeden görevden alındı. Bu ne demektir? AKP belediyeciliği çökmüş ve sınıfta kalmıştır. Ayrıca İzmir de Kocaoğlu belediyeciliği çok ciddi ve büyük işler yaptı. Son dönemdeki İzmir’e göçe bakarsanız AKP’nin yönettiği illerden insanlar buraya geliyor. Oradaki AKP belediyelerden bıkan insanlar İzmir’e geliyor. Kamu tesislerinde alkolü yasakladılar. Alkol içenlerin kötü gözle bakıldığı bir anlayışları var. O zaman İzmir’i nasıl turizm kenti yapacaklar? Turistik mekanlardaki alkol ruhsatlarını iptal ediyorlar. Her geçen gün ruhsat almayı zorlaştırıyorlar. Bu, ‘Evet İzmir turizmi gelişsen ama gelenler alkol almasın’ demektir. Bu mudur belediyecilik? İzmirliler bunu mu istiyor? Bırakın AKP’nin İzmir’de iktidar olmasını Binali Yıldırım’ın aldığı oyu bile alamayacaklar. Bir; kriz nedeniyle, iki; belediye başkanlarının görevden alınması gibi nedenlerle İzmir’de AKP belediyeciliğine ihtiyaç yok. Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı gibi, raylı sistemler ekleyen, kırsal kalkınma yapan, körfezdeki vapurları yenileyen, 90 dakikayla en ucuz ulaşımı sağlayan bir kentte niye AKP’yi tercih etsinler? Yeni aday kim olursa olsun bu hizmetlerin üstüne yeni projeler konulacağına inanıyorum. Oy oranının giderek artacağına da inanıyorum” ifadelerini kullandı.
2014’TE GEMİYİ FIRTINAYA RAĞMEN LİMANA ÇEKEBİLDİM!
2014 yerel seçimlerinde 8 ilçenin kaybedilmesinden dolayı dönemin il başkanı olarak eleştirilmesi karşısında konuşan Engin, “Ben o zaman bütün sorumluluğu üzerime almıştım. Hala kaçmıyorum. Parti için o kararlar doğruydu ve alındı. Ön seçim yapılmayan her şeyde bazen sübjektif değerlendirmeler olabilir. Hatta ön seçimde bile olabilir. Yüzlerce kişi aynı yönde hata yapabilir. İlk defa büyükşehir yasası uygulandı. Kılıçdaroğlu dönemi dediğimiz dönemde ilk defa bir yerel seçim yaşadık. İlk defa seçilerek gelmiştim. Birçok arkadaşımız ya istifayla ya atamayla geldi. Kongre var ama adaylar özgürce yarışamıyor. 2014 döneminde büyük umut vardı. Ama sonuçta makamlar sınırlı talep çok. Bütün talepler karşılanmamış olabilir. Eleştirileri saygıyla karşıladım. Ben bir sorumluluk almıştım ve bu gemiyi fırtınaya rağmen limana çekebilmekti. Ben onu başardığıma inanıyorum. 500-600 köye gittik. 24 saat çalıştık. Bugünkü il başkanımız da öyle. Çalışmalarını görüyorum. Partimiz, kentimiz için çalıştık. Fedakarlık yaptık. Yoğun çaba sarf edilen dönemdi. Partiyi teremiz yönettik. Şaibe bırakmadık. Sadece CHP değil toplumun her kesimini uzlaştırmaya çalıştık” açıklamasını yaptı.
PARTİM BENİ HİÇ ADAY DA GÖSTERMEYEBİLİR, BAŞKA BİR İLÇEDEN DE ADAY GÖSTEREBİLİR!
Karşıyaka’yı tercih etmesinin nedenlerini anlatan Engin, “18 yaşımdan beri Karşıyaka’da oturuyorum. Milletvekili seçilemedim. Olsun, seçilenleri tebrik ediyorum. Birikimim, iş tecrübem, sivil toplum tecrübem, şehrin sorunlarını bilmeme yol açtı. Konak’tan, Bayraklı’dan, Çiğli’den ve bazı ilçelerden STK’lardan, iş dünyasından destekler aldım, temaslarda bulundum. Doğrusunun, Karşıyaka’da siyaset yaptığım için burası olacağını düşündüm. Parti yöneticilerim beni hiçbir yere de aday göstermeyebilirler ama başka bir ilçeye de aday gösterebilirler. Kafam çok net! Ben İzmir İl Başkanlığı yaptım. İş insanıyım. İzmir’i ve sorunlarını çok iyi biliyorum. Partim isterse Kınık’tan bile aday olabilirim. Takıntım yok. Hiç olmayabilirim de. Başka partiden aday da olmam. Sabahında kim atanıyorsa onlarla beraber çalışırım. Kafam karışık değil. Ne yaptığımı, ne istediğimi çok iyi biliyorum. Partim bana fırsat verirse İzmir’e, Karşıyaka’ya hizmet etmek istiyorum. Vermezse de aday olan arkadaşlara destek veririz. Ben siyaseti meslek olarak değil sosyal sorumluluk, hizmet olarak görüyorum” dedi.
PARTİMİN BENİ ADİL DEĞERLENDİRMESİNİ İSTİYORUM
“Bu kararlar alınırken mutlaka istişareler yapılır. Beni 3 aydan beri yüzlerce insan ziyaret etti” diyerek sözlerine devam eden Engin, “Onlardan aldığım cesaretle aday adaylığına müracaatımı yaptım. İzmir çok güzel bir şehir çok iyi bir kumaş, herkesi heyecanlandıran bir kent… Belediye başkanlarımız hakikaten çok şanslı. Çünkü İzmir’e hizmet etiler. Bizim yaptığımız, ‘Belediye başkanlarımız başarısız oldular, yerine bizler gelelim’ demek değildir. Bu bir kan değişimidir. Aziz Kocaoğlu da buna vurgu yaptı. Belki değişimle onların üstüne koyacağımız bir takım şeyler olur. Buralar fabrika değil. Buralar şehre liderlik yapacak, vizyoner, halkçı, vicdanlı insanların görev yapmaları gereken yerler. Sol ne demek? Sol vicdan demek! Vicdanlı, adaletli insanların ideolojisidir. Sokağını, parkını kendi evi gibi görenlerin ideolojisidir sol… İnşallah kısmet olur Karşıyaka’ya hizmetim olur. Bu tabi karar vericilerin takdiri. Partimin beni adil değerlendirmesini istiyorum. En objektif kararın verileceğine inanıyorum. Aday yapılmasam bile düşüncem böyle olacak. Aday yapılmamamda mutlaka bir gerekçe vardır diye düşüneceğim” açıklamasını yaptı.
BU DÖNEMDE ÖN SEÇİM TARTIŞMALARIN SAKINCALI BULUYORUM
Ön seçim üzerinden mesajlar veren Engin, “İl başkanıyken ön seçim istedim ve girdim. Genel başkanımızın 1 yıl önce ilçe başkanlarıyla yaptığı toplantıda, ‘yerel seçimlerde bana güvenin ön seçim yapmayacağım’ dediğini biliyorum. Bu yeni bir karar değil. Seçime 3-5 ay kala bu tartışmaların olmasını sakıncalı buluyorum” dedi.
İZMİR BU KONUDA MAALESEF BAŞARISIZ!
Kentsel dönüşüm ve yenilenmeye dair konuşan Engin, “İzmir bu konuda maalesef başarısız. Eski ve kadim bir şehir. Göç alan bir şehir. Yapılarının yüzde 60’nın sıkıntılı olduğu ve bu imar affıyla bunların yasalaştığı bir şehir. İzmir olarak bunu başaramadık. Parsel bazında değil ada bazında değişimlerin yenilenmesi lazım. İnşaatçı ve sektörün içinden gelen biri olarak acilen bu konuda çalışmaların olması gerektiğin söylüyorum. Gecekondulaşmanın yayıldığı şehirden vizyon çıkmaz. Koruma ve kalkınma dengelerinin de gözetilmesi lazım” yorumunu yaptı.
DENİZ YÜCEL CHP AİLESİNİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMADI!
İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in özelinde konuşan Engin, “Deniz Yücel’in genç, dürüst, çalışkan, aileden CHP’li, başarılı hukukçu ve iyi bir insan olduğunu yüzde yüz biliyorum. Kongrede desteklemiştik. CHP ailesini hayal kırıklığına uğratmadı. Bu süreci de çok doğru yönetti. Zaman zaman istişare ediyoruz. Ben doğru yolda olduğuna inanıyorum. Ön seçim olmayacaksa bu süreci genel merkezle istişare halinde yürütmesi gerekiyor. Aday adaylarımız il başkanını ziyaret ediyorlar. Anketler, raporlar, istişareler de bu süreçte olacaktır. Yüzde yüz objektiflik olmaması normal. İl başkanları bütün süreci belirlemezler ama genel merkezle kentin beklentileri arasında aracıdırlar. Deniz Yücel’in bunu yapacağını da biliyorum” açıklamasını yaptı.
KARŞIYAKA STADININ ORAYA MİLLET BAHÇESİ YAPILSIN!
Olası belediye başkanlığına dair yol haritası çizen Engin, “Karşıyaka Belediyesinin 370 milyonluk bir bütçesi var. 2 bin ile 3 bin arası çalışanı var. Önce işletme sonra kamu kurumu olarak görmek lazım. Ama daha önemlisi bir sivil toplum kuruluşu olarak görmek gerekiyor. İyilik yapan, destek olan, yoksullukla, uyuşturucuyla mücadele eden, çevre sorunlarını çözen, yaşlılara destek olan bir hayır kurumu olarak görmek lazım. Karşıyaka coğrafi olarak küçük ama nüfusu büyük… Partimizin amiral gemisi... AKP hükümeti ve yönetimleri Karşıyaka stadyumunu yıktılar, yenisini yapacaklar. Vatandaşların şikayetleri var. Burası hukuk devletiyse yan apartmandakilerin dava açma hakkı var. Bunun ne Karşıyaka ne de İzmir Büyükşehir Belediyeleri ile bir alakası yok. Cumhurbaşkanı Rcep Tayyip Erdoğan’ın 24 Haziran seçimleri sürecindeki en büyük projesi neydi? Millet Bahçesi. Karşıyaka stadının arkasında bir yeşil alan var. Buradan çağrıda bulunuyorum. Hazır mahkeme iptal etmişken oradaki orman fidanlığıyla birleştirerek Millet Bahçesi yapalım. Diyarbakır’a, Ankara’ya yapıyorsunuz neden Karşıyaka’ya yapmıyorsunuz? Hadi Göztepe ve Alsancak’a yapmadınız. Karşıyaka bir fırsat. Buradan AK Parti il başkanına ve milletvekillerine sesleniyorum. Neden oraya millet bahçesi yapmıyorsunuz? Stadyumun arkasındaki orman fidanlığıyla birleştirerek kent ormanı yaratılabilir. Sıfır maliyet! Kamulaştırma yok. Büyükşehir Belediye başkanımız ifade etmişti. Örnekköy’de ben bir stat yapayım demişti. Ayrıca kent yenileme. Karşıyaka’nın en acil sıkıntısı o. Belediyenin bu yetkisi var. Bakanlığa ihtiyaç yok. Meclisten geçirerek imar planları yapabiliriz. Bu benim mesleğim. Alt yapıyı gözeterek, aşırı bir imar yoğunluğu oluşturmadan binaların yıkılmasını da sağlayacak artışla imar bazında yenilemenin şart olduğuna inanıyorum” dedi.
BELEDİYEDEN MAKAM ARAÇLARINI KALDIRACAĞIM, KAFE VE RESTORANLARI KAPATACAĞIM!
Engin ayrıca, “Kamuda bir israf var. İsrafın engellenmesi lazım. Ben buradan söz veriyorum. Belediye başkanı olursam kendi arabamı kullanmayacağım. Hiçbir başkan yardımcısı ve müdüre araç tahsis etmeyeceğim. 5 yıl kendi aracımı kullanacağım. Bütün çalışanlardan da bunu isteyeceğiz. Oradan elde ettiğimiz tasarrufla yaşlılara, engellilere uyuşturucu kullananların bırakması yönünde destek olacağız. Belediye olarak restorancılık, kafecilik yapmayacağız. Hepsini kapatacağım. Nikah salonu, spor salonları, kütüphaneler haline getireceğiz. Belediyelerin görevleri belli. Park bahçe, temizlik, sosyal yardım gibi işlere çekilecek. Görevi olmayan işlere girmeyecek. Belediye marketlerle rekabet edebilir mi? Orada çalışan arkadaşlarımızı belediyenin başka birimlerinde değerlendireceğiz” diye konuştu.
KOCAOĞLU’NDAN SONRA İZMİR’DE BOŞLUK OLMAZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeni dönemde aday olmama kararına değinen Engin, “Hepimizin Aziz Kocaoğlu’na bir teşekkür borcu var. İzmir’in parasını doğru kullandı, İzmir’in geleceğini kurtarma adına çevre, ulaşım, sanat projeleri hazırladı. Sadece bugünü değil önümüzdeki 50 yılı kapsayan imzalar attı. 15 yılın yeterli olduğuna yeni bir göz ve farklı yeteneğin başarılı olacağına inanırdı. Genel başkanın değişmesi partiye eleştiriler gibi farklı düşündüğümüz konular var. Birçok arkadaşımız var. İsmi geçen belediye başkanları, milletvekilleri var. Hepsi birbirinden değerli. Bunlar Kocaoğlu’nun hizmetlerinin üzerine koyacaklardır. Yeni bir heyecan yaratacaklardır. İzmir’de bir boşluk olmayacağını düşünüyorum. Kocaoğlu’nun aldığı oyun 4-5 puan üzerinde oy alınacaktır. Köy gezilerine de başladı. Bu gezilerden dolayı da kendisine teşekkür etmek lazım” dedi.
KARŞIYAKA’DA YÜZDE 75 OY ALIRIZ!
‘Karşıyaka’ya aday gösterildiğiniz takdirde nasıl bir oy oranı hedefliyorsunuz?’ sorusunu yanıtlayan Engin, “2019’da oy oranımızın yüzde 75 ve üstü olacağına inanıyorum. Hüseyin Başkan ile yüzde 72 alınmıştık. Kendisi de olsa ben de olsam, başka arkadaşımız da olsa yüzde 75 üzeri oy alırız” ifadelerini kullandı.