GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
25 Şubat 2021 Perşembe 14:32

CHP’nin iki önemli isminden İzmir mesajları: Erdoğan’a sert kongre eleştirisi!

Bornova Yeşilova Höyüğü'nde gerçekleştirilen Balkan zirvesi sonrası Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel açıklamasında, "Hepimiz biliyoruz ki sadece İzmir değil, İzmir’e belli bir mesafedeki tüm illerden otobüslerle İzmir’e AKP üyeleri getirmiş ve o salona sıkış tepiş bir şekilde izdiham yaratacak şekilde sokulmuştur. Bu tablodan 14 gün sonra ortaya çıkacak vakaların ve ölümlerin tamamının sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan ve O’nun siyasi hırsıdır" dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Bornova Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen 'Balkan İşbirliği Toplantısı' sonrası Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

22 Şubat tarihinde İzmir'de gerçekleştirilen ve 'kalabalık' olduğu gerekçesi ile eleştirilere maruz kalan AK Parti İl Kongresi'ni eleştiren CHP'li Öztrak ve Özel, AK Parti'nin tutumunun vatandaşlara zarar verdiğini belirtti.

SALGININ YAYILMASINA YOL AÇIYOR
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, pandemi sürecine rağmen AK Parti İzmir kongresinde izdiham yaşandığını belirtti. Öztrak açıklamasında  "Bu pandemiyi salgını ciddiye almak lazım. Lebalep dolu salonlarda kongre yaptığınız zaman millete bir mesaj veriyorsunuz ve bu hastalığı önemsemediğinizi gösteriyorsunuz. Önemsemediğini gösterince insanlarımızda tedbir alma konusunda daha esnek davranma yoluna gidiyorlar. Bu da salgının yayılmasına yol açıyor. Bu salgından en çabuk çıkan, salgına karşı kazanan ülke olur. Bu salgından ekonomik altyapısında en az zarar veren ülke bu salgının galibi olur. Bu salgın aslında bizim bundan önce 1'nci ve2'nci dünya savaşında oluşan tahribattan daha fazla tahribat yapan bir salgın. Bizdeki etkileri biraz daha fazla oldu. Çünkü biz zaten 2014 yılından bu yana ekonomik anlamda patinaj yapıyorduk. 2018 yılında yeni gelen tek adam parti rejimi ile birlikte devletimiz de  ciddi bir krize girmiştir. Bunun üzerine pandemi gelince ülkemiz ciddi bir buhran yaşıyor. Bu buhranı bir an önce atlatıp, bir an önce ekonomimizi yeniden faaliyete geçirmemiz lazım ki bu pandemi sürecinde dünyadan kısılan faaliyetlerden Türkiye olarak yararlanalım” dedi.

Türkiye’nin rezervlerinin yanlış politikalarla erimeye başladığını söyleyen Öztrak, “Bu nedenle biz kaç zamandır şunu tartışıyoruz. Bu pandemide doğrudan gelir desteğini veren en az veren ülke biz olduk. Onun yerine en yüksek faizle kredi veren ülke de biz olduk. Şimdi bu ikisini yan yana koyduğumuz zaman önümüzdeki süreçte büyük bir borç problemi ile Türkiye karşı karşıya kalacak. Bunun anlaşılması lazım. Biz neden soruyoruz bu 128 milyar doları rezerv kaynağının hesabını? O kadar rezerv gitti, buharlaştı. Şimdi biz yüksek faizle ekonomiği tutmak zorunda kalıyoruz. Ya yüksek faize razı olacağız, ya da değersiz Türk Lirasına. Bu ikisini arasından sıkışıp kaldık. Salgını ciddiye alalım. Salgınla ilgili ekonomik tedbirleri de ciddiye alalım. Bu hükümetin en büyük hatası şu, daha önceki krizler gelip geçti, şimdi de gelip geçer. Birazcık kredi verelim, atlatırız. O şekilde atlatılmaz. Atlamadığını esnafın, çiftçinin halinden görüyoruz, işsizlerimize baktığımızda görüyoruz. Bu hükümete canıyla ihtarname çeken vatandaşlarımızın halinden görüyoruz" dedi.

KARABAĞLAR YANITI: ERDOĞAN KISKANIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Karabağlar ilçesi ile ilgili yaptığı eleştirilere de cevap veren Öztrak, "Bizim belediyelerimiz nerede olursa olsun hakikaten bugün tüm vatandaşlarımızın güven duyduğu bir takım çalışmalar üretiyorlar. Anlaşılan o ki Tayyip Erdoğan bunu hazmedemiyor, kıskanıyor. Zaten seçim sonuçlarında da mızıkçılık yapmıştı şimdi de yapmaya hazırlanıyor. Bunları eleştirmeyi bıraksın eksik gedik varsa belediyelerin parasını kesecek düzenlemeler getirmek yerine belediyeleri bu hizmetleri verebilecek güçte devam etmelerini sağlayan mali düzenlemeler yapsın.  Senelerdir kentsel dönüşüm konuşuyor. Bir türlü ortada bir şey yok. Bugün baktığınız zaman kentsel dönüşümde çok ciddi Türkiye sorunlarla karşı karşıya. Doğru düzgün düzenleme yapmadılar. Vatandaş memnun değil, vatandaş endişeli. Burada devleti doğru düzgün devreye sokmayacaksınız, ondan sonrada kentsel dönüşümden şikayet edeceksiniz" dedi.

VAKALARIN VE ÖLÜMLERİN TAMAMININ SORUMLUSU RECEP TAYYİP ERDOĞAN
İzmir'de gerçekleşen AK Parti Kongresi ile ilgili sert eleştirilerde bulunan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İzmir'de yaşanacak olası vaka sayısındaki artış ve korona kaynaklı ölümden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorumlu olduğunu söyledi. Özel, "AKP İzmir İl Kongresi aslında ikiyüzlülüğün, samimiyetsizliğin fotoğrafıdır. Bir siyasi çıkar uğruna eriyen oylarına sahip çıkabilmek için, ‘Erimiyoruz, ayaktayız, iktidardan gitmiyoruz’ izlenimi verebilmek için seyircisiz yapılması geren kongreleri seyircili, yüksek mesafeyle yapılması gereken toplantıları da sıkış tepiş yapıyor. İzmir İl Kongresi’ndeki görüntüleri, Trabzon’da, Rize’de, Ordu’da, Giresun’da ve Osmaniye’de kendisi hazırlamıştır. Salgına rağmen tıklım tıklım salonları övmek, salondakileri el ele tutuşmaya davet etmek ve bunun AK Parti’nin gücü olduğunu söylemek, İzmir’deki ve civarındaki illerin teşkilatlarına talimat niteliğinde olmuştur. Hepimiz biliyoruz ki sadece İzmir değil, İzmir’e belli bir mesafedeki tüm illerden otobüslerle İzmir’e AKP üyeleri getirmiş ve o salona sıkış tepiş bir şekilde izdiham yaratacak şekilde sokulmuştur. Bu tablodan 14 gün sonra ortaya çıkacak vakaların ve ölümlerin tamamının sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan ve O’nun siyasi hırsıdır.  Ne günahı vardır İzmir’deki lokantacının o zaman. Lokantacılar, ayakta kalabilmek için ‘Lokantada bir masaya bir sandalyeye bir sandalye bir tabak koyalım’ diyorlar. Ama kabul etmiyorlar. Ne günahı var İzmir’deki kahvecilerin? ‘Böyle bir sıkışıklıkta bulaşmayan virüs kahvehanelerde 10 tane müşteri almakla mı bulaşacak’ diye soruyorlar. Vatandaşın bu pandemiye inancını ve devletin bu konudaki samimiyetini sorgulatıyor. Şu anda sadece alkollü ürünler sattığı için 11 aydır kapalı olan esnaflarımız var. 3-4 aydır kapalı olan lokanta ve kahvehaneler var, kısıtlamaların can yaktığı esnafımız var. Ama bir yandan siyasi kazanç var, diğer yanda insanların ailesini geçindirmek için mecbur olduğu kazanç var. ‘Çoluğun çocuğun aç kalsın, sen kazanma. Ama ben siyaseten bu kalabalığa ihtiyacım var.’ Bunu vicdan sahibi bütün İzmirlilere şikayet ediyoruz. Bu tablodan en çok da İzmir’deki AKP’ye geçmişte gönül ve oy vermiş kendi seçmenleri rahatsız olmuştur. Çünkü onlar akıllarıyla alay edilsin diye değil hizmet verilsin, eşit davranılsın diye oy vermiştir" diye konuştu.

 İZMİR’İ DIŞLAYAN VE ÖTEKİLEŞTİREN BİR ANLAYIŞ VAR
Özel, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü; "Kongrenin en kritik cümlesi, ‘Her ne kadar bize oy vermeseler de’ diye başlıyor. Topyekun bir İzmir’i dışlayan ve ötekileştiren bir anlayış var. İzmir’de oy veren de vermeyen de var. Oy verenin vermeyenden daha az olması hepsini karşısında hisseden bu ötekileştirici dili İzmir’e layık kılmaz. Bir cumhurbaşkanı, bir siyasi parti genel başkanı oy alsın almasın o şehri kucaklamak zorundadır. Hatta sonrasında da ‘Hiç ümidim yok ama bu yaptıklarımız anlaşılır’ Yani diyor ki İzmir’lilerin bundan sonraki tutumundan da ümidi olmadığını söylüyor. Siz bu kadar iki yüzlü, sadece kendini düşünen bir siyaset yapar ve bir şehri topyekun ötekileştirip şeytanlaştırırsanız sizin ümidiniz olmasın. Sizin sırf İzmir’den değil önümüzdeki seçimde 81 vilayetin hiçbirinden ümidiniz olmasın"