GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
4 Mart 2019 Pazartesi 11:03

CHP’nin Adayı Soyer: Kavga etmeye gelmeyeceğim!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, göreve başladığı takdirde merkezi hükümetle yürütülecek ilişkiler noktasında konuşurken, “Ben kavga etmeye gelmeyeceğim. Mümkün olduğu kadar katılımlarını sağlamaya gayret edeceğiz. Buradan çıkacak oy sonuçlarının kimsenin hafife alacağını sanmıyorum. Gayet uyumlu yumuşak ve anlayışlı bir üslupla bu diyalogu kurmaya gayret edeceğiz. Çünkü oturacağım koltuğun kişisel kızgınlıklarıma duygularıma hâkim olmamı gerektiren bir koltuk olduğunu düşünüyorum. Yutmam gereken şeyi yutacağım ama ana tercihim İzmir’in menfaatleri olacak” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Millet İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer, kentte faaliyet gösteren yerel basın kurumlarının temsilci ve muhabirleriyle bir araya geldi.

Sadece soru-cevap şeklinde gerçekleşen programda konuşan Soyer 31 Mart yerel seçimlerine yönelik birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.

TRAFİK VE ULAŞIM VURGUSU 
Soyer kentteki öncelikli sorunların ulaşım ve trafik olduğuna vurgu yaparken, “Ulaşım ve trafik en büyük sorun bence. Bir de sosyal politikalar konusunda sadece başlıkları söyleyeyim; Halk Süt, Halk Et, Halk Gıda, Halk Ekmek hatta halk balık uygulamalarını başlatacağız. Üreticiden aldığımız ürünleri tüketiciye ulaştıracağız. Toplu ulaşımda uygulayacağımız kentsel dönüşümde uygulayacağımız projeler var. Altyapı ve aktı atık acil müdahale edeceğimiz sorunlar olacak” dedi.

İKİNCİ CEMRE 9 MART’TA ÖDEMİŞ’TE
Projelerini 3 program olarak İzmir’e duyuracak olan ve ilkini geçtiğimiz günlerde gerçekleştiren Soyer, ikinci cemre toplantısının yerini ve tarihini duyurdu. Soyer, “İzmir ile ilgili çok sayıda hayal ve proje var aklımızda bunlarla bir defada sunmak birtakım sıklet noktalarını kaybetmek anlamına gelecek diye endişe ettik. İkinci cemre tamamen tarım ağırlıklı olsun istiyoruz. Üçüncü cemre de diğer vizyonumuzun ağırlı kısmını sunmak olacak. 9 Mart’ta Ödemiş’te yapacağız ikinci cemre toplantısını. Bir endişem yok. Bu projeleri anlatma konusunda zaman yetersiz… Evet, doğru ama nasip olursa uzun bir yolculuğa çıkacağız ve tüm bunları çok daha detaylı anlatma fırsatı bulmayı ümit ediyorum” açıklamasında bulundu.

HÜKÜMET TELAŞ İÇİNDE DEĞİLSE DE OLMALI
Hükümeti hedef alan Soyer, “Hükümetin bir sıkıntı içinde olduğunu düşünüyorum sadece İzmir’de tabloyu görüyorlar diye değil. Adana, Bursa, Antalya’da ciddi bir telaş içinde olduklarını düşünüyorum değillerse de olmalılar. Ciddi bir sıkıntı yaşayacaklar gibi görünüyor” dedi.

MİSAFİRE KUSUR ETMEMEYE ÇALIŞIYORUZ
Merkezden gelen pay hakkında konuşan Soyer, “İzmir adil bir konumlandırma ile muhatap olmuyor. Bu büyük haksızlık. Ama İzmirli bunu okuyor diye düşünüyorum. Metro meselesi, o kadar çıplak bir örnek ki… İzmir’e 30 bin lira ayrılması anlaşılır gibi değil. Bu memlekete hepimiz vergi veriyoruz. Hepimiz vatandaşız. Sonuçta bu vergilerin adil dağıtılmasını bekliyoruz. İçinde yaşadığımız kente böyle bir ayrımcılık yapılarak muamele ediliyorsa bu kent gerekeni yapacaktır. İzmir’in köklerini anlamak lazım. Bu şehirde aday olacaksanız bunu biliyor olmanız lazım eğer değilse o zaman biraz misafir gibi oluyorsunuz. Misafire saygıda kusur etmemeye çalışıyoruz ama biraz öyle bir tablo var yani” ifadelerini kullandı.

90 DAKİKA DEVAM EDECEK!
Soyer ulaşım politikasına değinirken uygulanacak indirime ilişkin, “90 dakika devam edecek. İndirim ise sabah 06.00-07.00, akşam 19.00-20.00 arası olacak” dedi.

İZMİR GİBİ BİR ŞEHRİ ŞİRKET GİBİ YÖNETEMEZSİNİZ
İktidar partisi mensuplarının, ‘listeler dağda yapılıyor’ ve ‘İzmir’e CEO seçiyoruz’ gibi söylemlerini değerlendiren Soyer, “Hükümetsiniz varsa böyle dağdan gelen yapılacak şey basit hükümetsiniz. Hukuka mahkeme savcılar orada. Ne gerekiyorsa yapılır. Bunu kampanyada malzeme olarak kullanmak hoş değil. Varsa bilgi veririsiniz savcılığa gereken yapılır. Böyle bakarsanız hiçbir şey anlamadınız demektir. Yönetişim artık daha geniş kapsamlı bir modele dönüşmek zorunda. İzmir gibi bir şehri şirket gibi yönetemezsiniz” diye konuştu.

ÖZELLEŞTİRME VE ZEYBEKCİ İÇİN NET CEVAPLAR!
Geçtiğimiz günlerde Fuar İzmir için kullandığı, ‘Gerekirse özelleştiririz’ ve AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Zeybekci’nin kendisi için, ‘Aday önceden konuşmuyordu, sonradan coştu’ söylemlerinin sorulmasının ardından açıklama yapan Soyer, “İzmir fuarının 12 ay çalışması, canlı olması lazım bir gününün boş geçmemesi lazım. Gerçekten geçen her boş gün İzmir’e zarar yazıyor. Bizim o fuarı cıvıl cıvıl kullanıyor olmamız lazım. Hatta yanına bir kongre merkezi yapacağız. O da birbirlerini besleyerek büyütecekler hikâyeyi. Gerekirse özelleştirmek ve profesyonel hizmet almak lazım dedim. Şablonlardaki özelleştirme değildi. Eğer mevcut kadrolarımızla biz topu topu iki uluslararası fuar düzenliyorsak bu kayıptır. Bizim ne yapıp ne edip bunu 12 aya çıkarmamız lazım. Birilerini üzmeyeceğiz diye koskoca İzmir’e haksızlık edemeyiz. Evet, İzmir’in coşkusunu görüp coşmamak mümkün değil. İnsanlarda umut var, bunu görüyorum. Olağanüstü bir heyecan ve iklim var. Kendisi böyle bir coşku görmediği için coşamıyor olabilir. Ama benim coşmamam mümkün değil” dedi.

SODEM VE CİTTASLOW GÖREVLERİ
Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’ndeki (SODEM) görevine ilişkin konuşan Soyer, “SODEM bu dönem İzmir’le beraber daha da şaha kalkacak. Çünkü hayat yerelde akıyor ve insanların siyasi tercihlerini yereldeki değerlendirmeleri belirliyor. Bu görevim bitecek ama 23’ünde genel başkan İzmir’i ziyaret edecek. Zannediyorum görevlerimin devam etmesini isteyecek” açıklamasında bulundu. Soyer ayrıca, Türkiye Cittaslow Koordinatörlüğü ve genel başkan yardımcılığı görevlerinin devam edeceğini ifade etti.

KOCAOĞLU İLE NİYE YAN YANA DEĞİL?
Sahada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile yan yana gelmemesine ve ekonomik krize dair konuşan Soyer, “Bu bir seçim stratejisi. Aziz bey daha çok etki edeceği yerlere gidiyor. Beraber de gideceğiz ama kampanya sırasında yolarımızı ayırmamız daha pozitif etki edecek diye düşündük. Bir sıkıntı yok çok daha birbirimizi iyi anladığımız bir süreç yaşıyoruz. Ekonomik kriz yapa geldiğiniz bazı alışkanlıklarınızdan mahrum kalmanız sonucunu yaratıyor. İki ekmek alırken tek ekmekle dönüyorsunuz. Bu can yakıcı bir şey. Bu vatandaşın siyasi tercihini de belirleyecek. İnsan evladı bu etkinin tepkisini mutlaka koyacaktır. Ama bu sandığa ne kadar yansır sorusu belki biraz erken cevaplamak için. Biraz daha görmek lazım. Krizin ne kadar derinleşeceğini görmek ve bunun ne kadara bir ders verme isteğine dönüşeceğini biraz daha vakit geçince görürüz diye düşünüyorum” dedi.

BEN İYİMSERİM
Anket ve seçim sonuçlarına ilişkin konuşan Soyer, “Kayıp yaşayacağımızı düşünmüyorum. Çok daha fazla sokakta ve meydanlarda olmaya gayret ediyorum. Dün tam gün Buca’nın yoksul bölgelerindeydik. İnanılmaz bir heyecan ve umut var. Üstelik AKP’nin çok oy aldığı yerlerden bahsediyorum. CHP’nin üçüncü parti olduğu mahallelere gittik. Gördüğüm tablo çok şaşırtıcıydı. Çok daha fazla çalışacağız. Ben sonuçtan iyimserim” dedi.

3 AYRI YERDE ÇÖP TESİSİ OLACAK
İzmir’in yıllardır çözülemeyen sorunu katı atık bertaraf tesisine dair açıklama yapan Soyer, “Biz üç noktada yapılması gerektiğinde mutabık kaldık. 3 ayrı katı atık tesisi olacak ve enerji üretecekler. Bunların yaklaşık kapasiteleri yatırım miktarları hepsi belirlendi. Yer konusunda daha çalışıyoruz elbette en doğru yeri bulmak zorundayız ama üç tane de yapmak zorundayız. Nerede yapacağımız henüz netleşmedi. Üç tane ihtiyaç duyduğumuz netleşti. Viyana’da, Londra’da şehrin merkezinde bunlar ne koku verir ne kirlilik yaratır.  Önce o bölgenin halkına bu hikâyeyi anlatmak ve göstermek lazım ben yaptım oldu derseniz tepki ile karşılaşıyorsunuz. Bunu sağlıklı bir iletişim içinde yapmak lazım” diye konuştu.

İÇİME SİNMEDİ
Kültürpark hizmet binasının Tınaztepe Üniversitesi’ne tahsisine ilişkin açıklama yapan Soyer “Benim içime sinmedi ama ne yapılabileceğini o makama geldikten sonra değerlendireceğiz. Ne Aziz Başkan ile ne teknik arkadaşlarla konuşmadık” dedi.

RAKAMLARA ÖNEM VERMİYORUM
Rakamlara önem vermediğini aktaran Soyer, “Şeffaflık sözleşmesini tüm belediye başkan adaylarının imzalamasını teklif etmek lazım. Rakamlarla hiç ilgilenmiyorum. Çok şey söyleniyor ama ilgilenmiyorum. Sahada bunu görüyorum ama bu sandıktır sonuçta kimse bilemez ne olacağı. Nasılsa kazanacağız diye bakmıyorum. Rakam konusunda hiçbir fikrim yok kaybedecekmiş gibi çalışmaya devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

KAVGA ETMEYE GELMEYECEĞİM
Her seçimin risk taşıdığını söyleyen Soyer, ayrıca merkezi hükümetle yürütülecek ilişkiler konusunda da, “Her seçim risktir. Seferihisar da risktir. Çalışmazsanız kaybederseniz. Zafiyet yaratırsanız seçimi kaybedersiniz.  Türkiye’nin her yerinde seçim için bunu söyleyebilirim. Ben kavga etmeye gelmeyeceğim. Mümkün olduğu kadar katılımlarını sağlamaya gayret edeceğiz. Buradan çıkacak oy sonuçlarının kimsenin hafife alacağını sanmıyorum. Ben de gayet uyumlu yumuşak ve anlayışlı bir üslupla bu diyalogu kurmaya gayret edeceğiz. Çünkü oturacağım koltuğun kişisel kızgınlıklarıma duygularıma hâkim olmamı gerektiren bir koltuk olduğunu düşünüyorum. Yutmam gereken şeyi yutacağım ama ana tercihim İzmir’in menfaatleri olacak. İzmir Türkiye’yi değiştirecek. Çünkü Türkiye’de siyaset tıkandı. Türkiye şu an bölünmüş bir görünüm veriyor. Bununla ne ekonomik ne de siyasi krizlerle başa çıkacak güce sahip değilsiniz. Bir başarı hikâyesi lazım İzmir’e bunu en güzel yapacak kent İzmir’dir. Çünkü Türkiye’de rejim değişti demokrasiyi yeniden yaşanır kılmak için yerelde demokrasi yeniden gündeme getirilebilir. O zaman da başka bir siyaset dili İzmir’den başlayarak tüm Türkiye’ye yayılır” dedi.