Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) olağan kurultay takvimi işlerken mahalle delege seçimlerinin start almasına sayılı günler kaldı.
İzmir’de de kıran kırana geçmesi beklenen yarışlar öncesinde Genel Sekreter ve Milletvekili Kamil Okyay Sındır Egedesonsöz’e önemli açıklamalarda bulundu.
Genel Sekreter Sındır parti içi yarışın nasıl geçmesi gerektiği hakkında net mesajlar verirken tek liste tartışmasına da açıklık getirdi.
Partinin içinde bulunduğu süreci hem Türkiye genelinde hem İzmir özelinde değerlendiren Sındır, liyakat ve emektarlık kavramlarına vurgu yaptı.
PARTİMİZE OLAN İLGİYİ BÜYÜTMELİYİZ
Öncelikle kurultayların önemine değinen Sındır, “Bir kurultay sürecindeyiz. Halkın nabzını tutan üyelerimizin mahallelerindeki delege seçimleriyle başlayan dönem akabinde ilçe ve il kongresine kadar gidecek. Demokrasi şöleni olarak yaşamayı arzu ettiğimiz bir süreç geçecek. Kadrolarımızda yeni bir heyecan ve umut yeşerten bu dönemlerde toplumun partimize olan ilgisini büyütmeliyiz. Bazen 2 yılda bir olağan, bazen de olağanüstü gerçekleşen bu kurultaylarda partimizin, ülkemizin, dünyanın gelişen ve değişen şartları doğrultusunda sosyal adalet gibi konular konuşulur” dedi.
AMACIMIZ SÜRECİ ŞÖLEN HAVASINDA YAŞAMAKTIR
Süreç hakkında konuşan Sındır, “Bu süreçlerde bir hedef konur. CHP’nin hedefi büyük önderimizin bize gösterdiği hedeftir. Muasır medeniyeler seviyesinin üstüne Türkiye’yi taşımaktır. Bunun koşulu da iktidar olabilmektir. Önümüzdeki kurultayda çıkacak kadrolarla iktidara yürümeliyiz. Bu nedenle bu süreç içinde bizlerin bir kere öncelikle bizi iktidar taşıyacak yapıları ve kadroları oluşturmak, bunu düşünsel fikir alt yapısını oluşturmak ve partimize ciddi bir motivasyon vermek gibi hedeflerimiz olmalıdır. Amacımız, şölen havasında bir coşkuyla süreci yaşayabilmektir” açıklamasını yaptı.
LİYAKAT VE EMEKTARLIK KAVRAMLARI ÇOK ÖNEMLİ
Sındır, mahalle delege seçimleri özelinde de önemli mesajlar verdi. “Mahallelerimizde malum üzerine partili arkadaşlarımız delege belirleme çabası içindeler” diyerek sözlerine devam eden Sındır, “Bu delegeler çok önemli. Bu görev bizi hedefe ulaştıracak kararların alınabilmesinde yetki kullanımıdır. O yetkiyi verdiğimiz kişiler çok önemlidir. Burada liyakat ve emektarlık kavramları çok önemlidir. Partimizde emek vermiş, yıllarca mücadele etmiş, yaşa bağlı değil belki ama emektarlık baz alınarak o isimlere yer verilmelidir. Liyakatı ve bilgiye dayalı siyasi mücadeleyi götürecek bir delegasyonu oluşturmak çok önemli. Delege bizim hedefe ulaşmamızın temelidir. İlçe yönetimleri buna göre belirlenir. Sonrasında o delegasyon üzerinden il yönetimi belirlenir sonrasında kurultaya kadar taşınır. Bu süreçte bizler hepimiz aynı yolda yürüyen yol arkadaşlarıyız. Bizlerin hedefi belli. Amaçlarımız belli, ilkelerimiz belli. Cumhuriyetin değerleri üzerinde ayrışan değil birleşen bir partiyiz. Hedefe giden yolda ‘ben daha yetkinim, partiye daha çok katkı sunarım’ diyenlerin yarışıdır bu süreçler. Ben bunu yarış olarak görüyorum. Bir kavga, çatışma ve iktidar savaşı değil. Partimizi daha ileriye taşımak olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
PARTİMİ BÜYÜTMEK İSTİYORUM DİYEN KİM OLURSA BAŞIMIN ÜSTÜNDE YERİ VAR!
Örgüte mesaj veren Sındır, çarpıcı bir şekilde, “Bu süreçte kimsenin adamı olmak mesele değildir. ‘Ben partimi büyütmek istiyorum’ diyen arkadaşlarımız kim olura başımın üstünde yeri var. Bunu sadece İzmir için söylemiyorum Türkiye’nin her yeri için ifade ediyorum genel sekreter olarak. Sevgiyi ve partiyi büyütmeye ihtiyacımız var. İzmir gibi birçok ili de takip ediyorum. Özgürce üyemizin iradesi üzerinde kimsenin ama hiç kimsenin ben dahil bir irade koyması doğru değildir. Üyelerimiz en doğru tercihleri yapacaktır. Seçilemeyenler başımızın tacıdır” dedi.
TEK LİSTE BENİM DE ARZUM VE DİLEĞİM AMA ZORLA OLMAZ!
İzmir’de kaybedilen ilçelerdeki bir kısım partilinin ‘Bizim burada 2019’da gerçekleşecek seçimlerde güçlü kadrolar kurmamız lazım. Genel merkezin buralara el atması ve tek liste yönünde eğilim göstermesi gerekiyor’ açıklamalarının parti kulislerinde konuşulmasını değerlendiren Sındır, “Tek liste benim de arzum ve dileğim. Ama zorla tek liste yapmak da olmaz. Bir yerde birden fazla aday da olabilir. Demokrasinin gereğidir. Adaylıkların bir çatışma, kavga ve salt iktidar mücadelesi olmaması bunun hedefe giden yolda bir yarış şeklinde olması gerekir. Esas olan seçim sonrası bütünleşmedir. Yek vücut olabilmektir. Seçim öncesi tek liste çabası kabul edilebilir. Keşke olabilse, keşke uzlaşıp en iyi kadrolar çıkarılabilse. Seçilen ve seçilemeyen arasında keşke seçilseydi diyebileceğimiz insanları da düşünürsek bunların bir araya gelmesiyle daha sağlıklı yapıların oluşması da muhtemel. Bunu seçim öncesi yapamıyorsak da seçim sonrası da yapabiliriz. Bu sonsuz bir döngü gibi dönüp duruyor. Esas olan bizim seçimin öncesinde ve sonrasında bir arada olabilmemizdir. Seçilenin seçilemeyenin üzüntüsünü, seçilemeyenin de seçilenin sevinicini anlaması gerekiyor. Bu siyasi açıdan çok zor biliyorum. Biz bunu başarabilirsek Kuvayı Milliye ruhunu yeniden vücuda getiririz. O ruhta sen ben yoktu biz vardı” diye konuştu.
YEREL SEÇİMLER İÇİN ADAYLIK TARTIŞMALARINI DOĞRU BULMUYORUM
Sındır ayrıca adaylık açıklamalarıyla ilgili de net konuştu. Sındır, “Kaybettiğimiz 8 ilçede de durum böyle olmalı. Biz yerelde iktidar olan bir partiyiz. İzmir, 30 ilçenin tamamıyla CHP’nin en güçlü olduğu ildir. Dolayısıyla örgütümüzü en güçlü şekilde bu kongrelerden çıkarmamız gerekiyor. Yerel seçimler için adaylık üzerine tartışmaların da şimdiden yapılmasının çok doğru olmadığını düşünüyorum. Kabul edilebilir değil. Daha iki yıl kadar bir süre var” ifadelerini kullandı.