EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir eski İl Başkanı ve İzmir eski milletvekili Alaattin Yüksel, Birtv’de yayınlanan Kafe Siyaset programında CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayını değerlendirdi.
ÜYELERLE ÖN SEÇİM OLMALI
Ön seçimin şart olduğunu ve aday belirleme süreçlerinde üyelerin de katılımının sağlanması gerektiğini söyleyen CHP’li Yüksel, “Partinin de bir yapısal reformu yaşaması gerekiyor. Genel Başkan değişimi tek başına yeterli değil… Bizim tüzüğümüz var, bir programımız var. Bir kere bu tüzüğü, programı yeni baştan çağa uygun yazmak zorundayız. Tüzüğe göre her kademeye seçilecek üyelerin yüzde 95’inin ön seçimle gelmesini sağlayabiliriz ve üyelerle ön seçim sayabiliriz. Hatta Cumhurbaşkanı adayını tespit etmek için seçmenimize sormalıyız. Yani milyonlara sorarak bunu sağlamalıyız. Cumhurbaşkanı adaylarının belirlenmesi olayında Ekmelettin İhsanoğlu vakası var karşımızda… Ekmelettin Bey çıktığında önce Abdullah Gül ismi dolaşıyordu. Hani hep diyorlar ya siz de işin içindesiniz de işte sizde vardınız katıldınız. Ben de vardım o dönemde… Mesela ben Ekmelettin İhsanoğlu’nu açıklandığında duydum. MYK üyeleri dahil hepimiz öyle… Yani bu Özgür’ün kayıt dışı dediği şey budur. Önce Abdullah Gül ismi dolaşıyordu. Özgür Bey mesela orada bunu engelledi. O açıklamadan sonra kesildi olay. Ama arkasından Ekmelettin Bey çıktı. Partinin kurumlarını çalıştırmak gerekiyor” açıklamasını yaptı.
ÖZGÜR ÖZEL ÇALIŞKAN VE DİNAMİK BİR LİDER
Özel'in genç bir lider olduğunu söyleyen Yüksel, "Bu bir handikap değil avantaj. Çok çalışkan, dinamik bir genel başkanımız var. Gençliği, enerjisi örgüte yansıyınca başarı gelecektir. PM’yi de gençleştirdi. Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel arasında bir güç savaşı olacağını düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
ADAY BELİRLEME SÜRECİ İÇİN KRİTER ÖNERİSİ
Yeni genel Başkan Özgür Özel’in partideki kurumları çalıştıracağını belirten Yüksel, aday belirleme süreci ile ilgili somut öneride bulunarak “Üyelerle seçim konusunda onun da sunduğu bir proje var. Yıllar önce sunduğum öneri ile birbirine biraz benziyor. Benim önerim mesela 4 kademede karıştırmak lazım üyeleri diyordum. Bu nedir? Bir adayın sadece partili olması onun seçilmesi için yeterli bir kriter değildir diye düşünüyorum. 4 alanda yarışılsın. Birisi parti üyeleri %25 puan, %25 de sivil toplum örgütlerinden, %25 kamuoyundan olsun. %25 parti örgütlerinde olsun. En son genel merkez kararını versin. Böyle bir planlamayla seçilmesi lazım. Özgür bey daha etkili bir şey olması için coğrafi anlamda diyor… İşte Almanya’da uygulanan bir sistemi öneriyor. Bunu niye yapmasın bir genel başkan? Partiyi iktidara taşıyacak olan şey budur” dedi.
KURULTAY PERFORMANSI ÖNEMLİDİR
Kurultay konuşmalarının delegeleri etkilediğini belirten Yüksel, “Kurultaydaki kongre performansı çok önemlidir. Kongrede yaptığınız işler çok önemlidir. Onun öncesinde hazırlanması çok önemlidir. Ben 2001 il kongresinde buradaki seçimde çok güçlü bir adaya karşı ve genel başkanın desteklediği bir adaya karşı seçimi aldım. Kongre salonundaki performans önemlidir. Burada da bunun böyle olacağını öncesinde de hep söyledim ve orada da ortaya çıktı bu iş” dile getirdi.
DELEGE SAYISINDA ADALETSİZLİK VAR
İzmir’in delege sayısının azlığına değinen Yüksel, kontenjan konusunda da İzmir'in haklarının yenildiğini belirterek “Delege sayılarında adaletsizlik var. Temsilde adaletsizlik meselesi var. Siyasi partiler yasasıyla ilgili ilişkili bir şey… İzmir’i partinin siyasi tarihini bilen, parti tarihini bilen, partili olan ve sosyal demokrat olan ve de İzmirli olan insanlar temsil etsin. Maalesef öyle olmadı. Tüzükte yüzde 15 dedik en fazla kontenjan olacak. Ama öyle bir sıralıyorsunuz ki yüzde 15 değil yüzde 50 oluyor kontenjan. Yalnız İzmir’de değil. Fermuar sistemiyle 3- 5- 7- 9 şeklinde gidiyordu ve sonra 1-3-5-7-9 yapıldı. O fermuardakilerin de çoğu dışarıdan gelme oluyor. Bu haksızlık hep yapıldı İzmir’e. Evet yani buna itiraz etmek lazım yüksek sesle. Orada partide bir kişinin söylemesiyle olmuyor” dedi.
İTİRAF EDEYİM Kİ…
Parti Meclisi’ni değerlendiren Yüksel, geçmiş kurultaylarda İstanbul, Ankara, İzmir il başkanlarının genel başkanı tayin ettiğini söylerek geçmişte yaşadıklarını anlattı. Yüksel, “Son derece nitelikli insanlar Selin hanım da Gökçen hanım da… Mutlu olduk partisi meclisinde olmalarından. Ama hani çok İzmirli sayamayız. Şimdi yani Gökçen hanımın İstanbul’da olması, Selin Hanım’ın Ankara’da olmasından dolayı… İzmir’in temsili konusunda orada bir sıkıntı maalesef biraz yaşadık. Önemli olan artık İzmir’e Hataylı, İstanbullu, Ankaralı diye ayırmadan başarıya koşmak lazım. Bunların tartışılacağı bir zaman değil. İl başkanı bir taraf oldu sonuçta. Biz şunu başarıyorduk benim il Başkanlığı yaptığım dönemlerde en azından… İstanbul, Ankara, İzmir il başkanları olarak Genel Başkanı o gece birlikte yapıyorduk. İtiraf edeyim ki çok da doğru bir sistem değildi” ifadelerini kullandı.
Aktif siyasete dönme gibi bir düşüncesi olmadığını belirten Yüksel, “Bizim gibi aktif siyasetin dışında kalan hiçbir beklentisi olmayan insanlardan belki yeni tüzükte de yer alacak biçimde bir danışma kurulu olabilir” dedi.