EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’den 24’üncü dönem milletvekilliği yapan ve geçmişte İzmir İl Başkanlığı görevini yürüten Alaattin Yüksel, Sonsöz TV’nin konuğu oldu.
Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Yüksel, parti içi tartışmalardan 31 Mart seçim sonuçlarına kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulundu.
BU KADARINI BEKLEMİYORDUM
Seçim sonuçlarını değerlendiren Yüksel, “Muhalefetin bu kadar parçalamışlığının içinde bir de 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin kaybı sonrası insanlar siyasetten öylesine kopmuştu ki tam tersine bir hezimet daha yaşanabileceği algısı vardı. Ben ona göre daha umutluydum ancak bu kadarını beklemiyordum. Bu hiçbir kamuoyu araştırmasında da ortaya çıkmadı. 47 yıl aradan sonra CHP ilk kez ülke genelinde birinci parti oluyor” dedi.
30+1 YAPILABİLİRMİŞ
İzmir’deki sonucun kendisi açısından sürpriz olmadığını dile getiren Yüksel, “İzmir'de böyle bir sonucu bekliyordum.Beni şaşırtmadı. 30+1 yapılabilirmişiz. Aliağa kıl payı kaçırıldı. Menemen'de daha farklı şeyler yapılabilseydi olabilirdi. Menemen'de başkanvekilli dönemi sürecinin içinde olan arkadaşımız aday olarak belirlendi. Belki orada bir hata yapılmış olunabilir” ifadelerini kullandı.
TARTIŞMAMIZDA TUNÇ BEY, ‘AZİZ BEY BENİ DESTEKLEMEDİ’ DEDİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçim sürecindeki tutumu ile ilgili olarak "İzmir'de kılını bile kıpırdatmadı" çıkışı sonrası Yüksel, telefonda Soyer ile tartıştığını söyledi. Yüksel, “Dün bir açıklama yaptım, Tunç Bey'in ismi geçtiği için beni aradı ve telefonda da tartıştık. Tartışmamızda Tunç Bey, ‘Aziz Bey beni desteklemedi’ dedi. Ancak ben de dedim ki ‘Aziz Bey tüm kırsalı gezerek sizin için oy istedi’ dedim. Aziz Bey bunu yapmadığını düşünüyorsanız siz de bugün aynı şeyi yapmayın, empati yapın. Danışma kurulundaki arkadaşlarımızla gidip kendisiyle konuştuğunda aktif çalışma içinde olmayacağını belirtmiş. Mevcut yeni seçilen belediye başkanlarımız ile ilgili eskiyi kapatıp yeni döneme bakıp 5 yıl iyi işler yaparsanız çok daha güçlü oylarla aday yapılıp seçebilirsiniz. Gün gelir tüzüğü değiştiremezsek yine atama yolu ile olursa o zaman sizin yerinize başkası atandığında sorunu kendinizde arayın. Sorunsuz gibi görürseniz empati yapın bugün yaşadıklarınız düşünün ve adayların yanında durun” dedi.
KENDİSİNİ SORGULAMALI
Soyer’e yakın olan seçmen grubunun sandığa gitmediğini belirten CHP’li Yüksel, “Daha önce yaptığımız konuşmalarda Tunç Bey'in yaptığı iyi işler var. Onlarla iyi anılması daha iyi olurdu. Kasım ayının ortasında İzmirli bir araştırma şirketi bir araştırma yaptı. Mevcut başkanla ilgili büyükşehirde yüzde 32 oy veririm, yüzde 52 oy vermem çıkıyordu. Aralık sonunda bir araştırma yapıldı orada yüzde 34 oy veririm, yüzde 50 oy vermem çıktı. Bu araştırmayı yapan arkadaşlarımız buna rağmen araştırmalarında mevcut başkanla İzmir'in kazanılabileceğini söylediler. Oy vermem diyenlerin yüzde 60'ının CHP'li olduğunu söyledi o arkadaş. Ancak buna rağmen yaptığı iyi işlerden kaynaklı da kendisine bağlı bir seçmen grubu vardı. O seçmen grubu, Soyer’in 'aday yapılmamam konusunda yanlış yapıldı' gibi şikayetlerini dile getirmesinden kaynaklı ve eski adayların yeni adaylarla boy göstermemesi nedeniyle kendisine bağlı grup tarafından özellikle sandığa gitmeme gibi etkileri oldu. Ancak seçim çalışma sürecinde görüldü ki yeni adaylarla ilgili eleştirileri aşan bir gelişme ile iyi bir sonuç aldık. Kendinizde bu partide aynı yöntemle atandınız. 15 yıl boyunca bu parti sizi aday göstermiş ve belediye başkanlığı yapmışsınız. Kendinizi sorgulamanız lazım. Yeni belirlenmiş adayların arkasında yer almanız lazım.” dedi.
HALK CHP’YE CHP’DEN DAHA FAZLA SAHİP ÇIKTI
Parti içinde sorunların olmasına rağmen böyle bir sonucun nasıl alındığının sorulmasına yanıt veren Yüksel, “Partilerin gündemleri ile halkın gündemi örtüşmeyebiliyor bazen. Halkın gündemi ekonomi, yoksulluk yani tencere meselesi. Hukuksuzluk, adaletsizlik, eşitsizlik, baskı ve zulüm var. Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi var. Son seçim döneminde Cumhur İttifakı yanına Hüdapar gibi ayrılıkçı hareket olarak ortaya çıkmış partiyi yanına aldılar. Türkiye'de cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelik öylesine yoğun eylemler oluştu ki adliye koridorlarında ‘şeriat isteriz’ diye bağıran insanlar var ve bunlarla ilgili hiçbir aksiyon almıyor iktidar partisi. Sizin çok önemli gördüğünüz şeyi halk önemsiz gördü. Halk, parti içi konularla uğraşmadı. Adaylaşma süreci sonrası çalışmalar başlayınca yeni atanmış arkadaşlar görülünce onların dinamizmi etkili oldu. Halkın gündeminde açlık-yoksulluk vardı. Halk, CHP'ye CHP'den daha fazla sahip çıktı. Sadece CHP'liler değil, merkez sağ da sahip çıktı. Biz bu kadar bölünmüşlüğe rağmen bu sonucu aldık. Sadece Seferihisar'da 20 aday adayı vardı. Buna rağmen bu sonuçlar çok güzel” diye konuştu.
MANİSA’DAKİ SONUCA HALA İNANMAKTA ŞAŞIRIYORUM
Manisa’daki sonucu da değerlendiren Yüksel, “Manisa'yı alacağız diye başta Genel Başkan söylüyordu. Ancak benim aklımda soru işareti vardı. Ben böyle bir şey beklemiyordum. Olabilirdi. Manisa'yı İzBB'nin koltuklaması halinde kazanılabileceğini düşünüyordum ancak böyle bir şey yapılmadı. Manisa kendi başına başardı bu işi. son seçim haftasında kardeşim söyledi, o da başkanları toplanmış ve çoğu merkez sağda olan insanların hepsi 'Biz Traşçı Ahmet'in oğluna oy vereceğiz' dedi. Aday belirleme sürecinde de doğru karar verilmiş. 17 ilçenin 14'ünde CHP'nin kazanmış olması Manisa'da... 47 yıl sonra CHP'nin Türkiye genelinde 1'nci parti olmasına yaşıyoruz ama Manisa'da 78 yıl sonra ilk defa sol bir belediye kazanmış. Neredeyse 17'de 17 yapılabilecek bir seçim. Hala inanmakta şaşırıyorum. Hem de 2'ye katlayarak alınmış bir seçim” dedi.
DEĞİŞİME KARŞI ENDİŞE OLDU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İzmir’e neden sık geldiğini açıklayan Yüksel, “İzmir'de aday belirleme sürecinde Genel Başkan'ın bir tercihi oldu gençler ve kadınlar ile ilgili. Açıklamalarına baktığınızda değişimi görmek istiyorsanız İzmir'e bakın diyordu. Bu riskli bir şeydi aslında. Değişime kolay ayak uydurulamaz. Ancak yeni yeni tanınan bilinmeyen adayların sürecinde bir tedirginlik oldu tanınmamasından kaynaklı. Büyükşehir başkanımız bile İZSİAD toplantısına katıldığımızda arkadaşlar 'siz yeteri kadar tanınmıyorsunuz' diye eleştiri getiriyordu. Bununla ilgi tartışmalar yaşandı. 'İzmir’i bunlarla kaybedeceğiz' dedin. Değişime karşı endişe oldu. Tartışmaların hepsinin üstünü kapatan şeyler oldu. Önce parti örgütü kendisine sahip çıktı. Kamuoyunda yaratılan tartışmalardan genel başkanımız da endişelendi ve değişimin arkasında durmak için sık sık İzmir'e geldi” ifadelerini kullandı.
KENDİLERİ İÇİN SİYASET YAPAN ANLAYIŞTAN NEFRET EDERİM
CHP’den ayılarak başka partiden belediye başkan adayı olanların partiye dönmemesi gerektiğini belirten Yüksel, “Çok yanlış buluyorum. Bu siyaseti kendisi için yapmasıdır. Kendileri için siyaset yapan anlayışından nefret ederim. Geçmişte bu hataları parti çok yaptı. Bu arkadaşlar geri döndü ve hatta aday yapıldı. Ben bunların yeniden partiye dönemleri ve aday yapılmaları taraftarı değilim. Karşılarında duracağım” ifadelerini kullandı.
20’NİN ÜSTÜNDE BAŞKAN ADAYLARI OLDU
Büyükşehir ve bazı ilçelerde 2019 seçimine göre oy düşüşünün yaşandığının sorulmasına yanıt veren Yüksel, “Belediye başkanlarının güç vermemesi, belediye gücünü arkalarında tutmaması ve arkadaşların yeni isimler olması bu durumda etkili olan nedenlerden. 2019 seçimlerinde tek aday vardı. Muhalefetten hiçbir parti adayı yoktu. Biz İYİ Parti'ye de Tire'de adaylık verdik ve destek verdik. Bu da oyların düşmesindeki önemli nedenlerden… Şimdi küçük ilçelerde bile 20'nin üstünde başkan adayları var” ifadelerini kullandı.
KİLİT VURMAK ZORUNDA KALIRLARSA…
6’lı Masa’da yer alan ancak seçimlere bağımsız girmesine rağmen düşük oy alan partiler ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yüksel, “Bu partiler kapanmak zorunda kalırsa, kapıya kilit vurmak zorunda kalırsa nereden vekillik aldıklarını hatırlayıp gelip CHP'ye eklenmeleri doğru olabilir. Çünkü sen mevcut iktidarı uygulamalarına karşı olduğun için o oyları aldın. Sen muhalefetin yanında yer alıyorsun diye seni vekil yaptı” dedi.