GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
3 Ekim 2018 Çarşamba 11:51

CHP’li Yüksel’den genel merkeze çağrı: Aday için Kocaoğlu’na sorulmalı!

Yüksel, 2019’da gösterilecek adayın Kocaoğlu’na sorulması gerektiğini söyledi ve “Kendisinde birini işaret etme gibi bir niyet görmüyorum. Genel başkan açısından düşünürseniz, elinizde bu kadar deneyimli, partisine bağlı bir insan varken dönüp sorulması gerekiyor diye düşünüyorum” dedi.

EGEDESONSÖZ-  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan eski Yardımcısı, İzmir eski Milletvekili ve İzmir İl eski Başkanı Alaattin Yüksel Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun aldığı tarihi karar üzerinden konuşan Yüksel birbirinden önemli açıklamalara imza attı. 2014 yerel seçim sürecinde kulislere yansıyan gelişmeleri ilk kez açıklayan Yüksel, genel merkez ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun arasındaki ilişkiye dair detaylı bilgi verdi. Yüksel Kocaoğlu’nun ardından yaşanacak yeni dönemi de yorumladı.

YAKIN ÇEVRESİ VE GENEL MERKEZ KARARINI BİLİYORDU
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun kararı hakkında konuşan Yüksel, “Bu açıklama niye bomba etkisi yarattı? Aziz Kocaoğlu’nun bu kararı aslında yakın çevresi ve genel merkez tarafından biliniyordu. Israr eden arkadaşlara gerekçesini de anlatıyordu. Hem kendi yaşamı hem de siyaseten bunun sonlandırılması gerektiğini söylüyordu. Aslında bir dönem önce bırakmayı düşünüyordu. Son gün Binali Yıldırım kararını açıkladı ve aday oldu” dedi.

2014 SÜRECİNİ İLK KEZ ANLATTI: O GECE NELER OLDU?
2014 yerel seçimleri sürecinde belediye başkan adaylarının belirlendiği gece yaşananları ilk kez aktaran Yüksel, “O süreçte 5’li komisyon da Aziz Kocaoğlu’nun aday olması için ısrarcıydı. Genel başkan da yardımcıları da istiyordu. Devam etme kararı alırsam bir takım koşullarım var diyordu. O da ayrı bir tartışma konusudur. O sözler verildi, tutuldu, tutulmadı. Son gece PM’de adayların belirlendiği gece sıkıntılar oldu. Aziz Başkan’ın herhangi bir ilçeyle ilgili ‘şu olsun’ diye söylediği bir şey yoktu. Bunun altını çizmek gerekiyor. Bunu bir önceki dönemde yaptı. Bir tek ilçe için yaptı. O ilçenin belediye başkanı başka partiden geçmişti. Deniz Baykal genel başkandı. Onu da partiye alırken seni aday yapacağız sözü verildiği için yaptı. Onun dışında yapmadı. Ama olmasını istemediği arkadaşlarımız oldu. MYK’dan ne yazık ki aynı isimlerin tamamı çıktı. O gece bir kriz çıktı. Ben aradım bilgilendirdim. ‘Tamam, sorun yok, o zaman büyükşehir belediye başkanı adayı da bulun, devam edin’ dedi. PM’ye ara verdik. Ekrana isimler yansıdı. Genel merkez o süreci inanılmaz kötü yönetti. Seçimlere çok vardı. 5’li komisyon çok uzattı ve adaylar kendi içinde tartışmalar yaşamaya başladı. O kadar tartışmalı süreç geçtikten sonra son gece son dakika çok değişiklik oldu. Bu böyle olmamalı. O süreç çok kötü yönetildi. Umarım bir daha parti bunu yaşamaz. Genel başkan da verdiği sözleri anımsadı herhalde, gerekli değişiklikler yapıldı. Bu olmadı bu olacak demedi. Genel başkana sitem ettim. ‘Siz bu isimleri istemediniz mi?’ dedim. ‘İstedim ama…’ dedi. Bu arkadaşlar kadın aday, görevini bıraktı geldi dedim. Sıkıntı anlamında bakılırsa o süreç önemli bir evreydi. Hep birlikte bir karar alındıysa, bir söz verildiyse tutulur. O bir kırılma noktası olabilir. Başka adayların isimleri çıkınca o insanlar arandı, aday oldukları söylendi, kutlamalar yaptılar. Onlar da gitti başka partiden aday oldu. Hep 8 ilçeden söz edilir. Onların içinde kaybedilen 2 ilçe var. Metropolün hepsi kazanıldı. 6’sı kazanıldı. Metropol dışında 2 ilçe kaybedildi. Kaybedilen ilçelerin 4-5 tanesinde bizim arkadaşlarımızın giderek, başka partilerden ve bağımsız aday olmaları durumu var. Hiçbir ahlaki tarafı yok. Sizi başkan, vekil yapmış partiye rakip oluyorsunuz. Partiye seçim kaybettiriyorsunuz. Kendinizin kazanma şansınız yok. Kendi partinize, siyasi inançlarınıza ihanet!” diye konuştu. 

EGO MESELESİ DEĞİLDİ!
Kocaoğlu’nun hamlesinin ego olmadığını vurgulayan Yüksel, “Bu ego meselesi değildi. Öyle olsa şunun yerine bunu istiyorum derdi başkan. Biz bunları basında konuşmamaya çalıştık. Onu bilmeyen Aziz Kocaoğlu’nun bir dayatması olarak görüyordu. İzmir’in ‘İ’sini bilmeyen, İzmir ile alakası olmayan, kendi ilinde başarısı olmayan arkadaşlarımız bile çıkıp İzmir’i eleştiriyordu. Ben bir kere PM’de de söyledim. Genel başkanın gözlerine bakarak ‘isterseniz bu işi açıkça bir tartışalım’ dedim. Yok yok gerek yok dediler. Büyükşehir Belediyesi 30 ilçenin bağlı olduğu bir takım çalışmasıdır. İlçelerdeki hemen hemen tüm projeleri yapan büyükşehir… O ilçe belediyesinin de çok sınırlı görevleri ve bütçesi var. Büyükşehir Belediyesi ile uyum içinde çalışırsa o ilçede güzel işler yapılır. Bir önceki dönemde bu arkadaşlarla uyumsuzluk yaşandı. İstememe nedeni bu… Hem ilçelerinde görev yapmadıklarını düşündü hem de proje olarak kendisini besleyemediklerini düşündü demek ki. Özellikle Çakmur döneminde ilçelerle çok büyük tartışmalar yaşanmıştır. Aziz Başkan bunu tercih etmedi. Hiçbir başkanla tartışmaya girmedi. Yanlış bilgilendirmeyle kendisine ağzına geleni söyleyenlere bile cevap vermedi” ifadelerini kullandı.

GENEL MERKEZ HAK VERMİŞTİ
“Kocaoğlu birilerini dayattı gibi algılanıyor ama haklı bir talepti” diyerek sözlerini sürdüren Yüksel, “ Genel merkez tarafından kabul gördü. Siz haklısınız dediler. Evet bu arkadaşların devam etmemesi gerekiyor denildi. O süreçte de aday olmayacaktı yani… Bir toplantı yaptık. Binali Bey olursa adayım diyordun’ dedim. Çok güçlü bir isimdi. Hemen gidip il binasında açıklama yapmamız gerekiyor dedik. Hemen gidip aday oldu ve ertesi günkü haberlere ortak oldu. Güzel bir gelişmeydi” dedi. 

EN ZOR DÖNEMİ YAŞAMIŞTIR!
Yüksel, “Aziz Başkan 150 yılık belediye tarihinde 3 dönem başkanlık yapmış tek başkan. Aziz Başkan göreve geldiğinde 9 ilçe 21 ilçeye çıktı. Ne olduğu bile anlaşılmadan 30 ilçeye çıktık. Hiçbir alt yapı hazırlanmadan oldu. Daha önce yolu Karayolları yapıyordu sonrasında büyükşehir yaptı. Tam bir metropol belediye başkanlığı yapan ilk başkandır. En zor dönemi yaşamıştır. Devlet Su İşleri, köylerin su işlerine bakıyor ama o güne kadar hiçbir şey yapmamış. Köylerde içme suyu bile bulamıyordu insanlar. ‘Büyükşehir bize su getirmedi’ diyordu. Daha yetkiyi alalı 3 ay olmuştu. CHP’nin en büyük kamu koltuğunda oturuyordu. İnanılmaz bir süreç yaşadı. Beklenemedik büyümeler, sürekli engelleyen bir hükümet, kumpas çıktı, operasyonlar düzenlendi” açıklamasını yaptı.

İĞRENÇ YAKLAŞIMLARDIR!
Kocaoğlu’nun 24 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan tartışmalı süreçte değişimden yana refleks göstermesinin ‘yeni dönemde aday yapılmayacaktı’ yönünde yorumlara sebep olmasına değinen Yüksel, “Genel merkezin başarısız olduğunu bildiği halde başarılı diyenler olmadı mı? Koltuğu gitmesin diye susanlar yok mu? Başkan Kocaoğlu da bunu yapabilirdi. En azından susabilirdi. ‘24 Haziran’dan sonra değişim istedi, genel başkan da kızdı’ yaklaşımları çok iğrenç yaklaşımlar. Açıklamasında, ‘Ben aday olsaydım adaylığım genel merkezde tartışılmazdı’ dedi. Kendine de bu kadar özgüveni var.  Etik ve ahlaki bir karar aldı. Bu, Aziz Kocaoğlu’nun prestijini daha da arttıracaktır. Parti için güzel bir gelişmeye dönüştürülebilirdi” dedi.

BİR AÇIKLAMA YAPILSA İYİ OLURDU
Kocaoğlu’nun dava süreçlerinde İzmirlilerden gördüğü ilgiye vurgu yapan Yüksel, “Aynı ilgiyi genel merkezden gördü mü?’ derseniz, işte orada sıkıntılar var. 3 gün sonra genel başkanı ben arıyorum. 3 ay sonra ziyarete gelmesi… Bunları biz düşünüyoruz. Sonra o sıkıntılar aşıldı. Genel merkeze saygısını gösterdi. Her kurultayda gitti destek oldu. Kamuoyu önünde hiç eleştirmedi. Türkiye tarihindeki en başarılı belediye başkanlarından olan Aziz Kocaoğlu, senin yüzünü yere eğdirmemiş, devam etmeme kararı alıyor. Genel başkan bunu biliyor. Gelinir, gidilir, ziyaret edilir, gönüllü olarak birlikte yapılır. Ciddi bir fırsata dönüştürülebilirdi. Bu açıklama birlikte yapılsa, Türkiye açısından örnek bir davranış olduğu gösterilse çok güzel olurdu. Genel merkez karardan sonra aramadı bile. Arasaydı iyi olurdu. Siyasi ahlak açısından önemli bir gelişme” diye konuştu.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ CHP İÇİN BÜYÜK BİR FIRSATTIR!
Yüksel, “CHP’nin Türkiye’de iktidar olamama noktasında en büyük sorunu nedir, biliyor musunuz? CHP hep konuşur, yazar, çizer ama tam olarak iktidar olamadığı için bunun bir örneği ve yaşanmışlığı yoktur. Halk ne yapacağını bilemez. Canlandırabilir. Oysa İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP için büyük bir fırsattır. Genel merkez çıkıp şunu diyebilir; benim tarım politikam İzmir’deki gibidir…  Tarım Türkiye’de küçülürken İzmir’de ülke ortalamasından fazla büyüyor. 81 ilin içinde bir tek İzmir’de kentten köye göç var. Tarımın nasıl ayağa kaldırılabileceğini anlatmak lazım…” açıklamasında bulundu.

SANMIYORUM!
‘Kocaoğlu kararını değiştirerek geri döner mi?’ sorusunu yanıtlayan Yüksel, “Genel merkezin ve Aziz Kocaoğlu’nun bizzat kendi vereceği karardır. Ben sanmıyorum. Öyle bir şeyin yaşanacağını çok düşünmüyorum. Zaten genel merkez bu konuda istekli görünmüyor. Olsa da Aziz Başkan’ın kabul edeceğini sanmıyorum” dedi.

SORULMALI!
Kocaoğlu’nun kendisinden sonra yaşanacak süreç için birinin işaret edip etmeyeceğiyle ilgili konuşan Yüksel, “Kendisinde kimseyi işaret etme gibi bir niyet görmüyorum. Genel başkan açısından düşünürseniz sizin burada çok başarılı bir dönem geçirmiş belediye başkanınız var. Kocaoğlu, ‘Bu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu öyle bir koltuk ki bu koltuktan tüm İzmir’i görüyorsunuz’ diyordu. Elinizde bu kadar deneyimli insan, partisine bağlı bir insan varken dönüp sorulması gerekiyor diye düşünüyorum. ‘Sen orada yaşadın, senin yaptığın bu başarılı çalışmayı kim yürütebilir’ diye sorulmalı” açıklamasında bulundu.

KİMSE MİT DEĞİL, PUTLAŞTIRMAYALIM
Yüksel yeni süreç için, “Kocaoğlu’nun yeri dolar mı? Tabi ki dolar. O kadar da putlaştırmayalım. Hepimiz hayatın deneyimlerinden yararlanırsak başarılı olabiliriz. Kendisine de sorulmalı derken bunu kast ediyorum. Bir başkası gelir 3 yılda dağıtır. Birden bire maaşları ödeyemeyen bir belediye konumuna düşebilir. Küçücük ilçeyi yönetemeyenler var. Yer satıyorlar. Kocaoğlu’nun sattığı bir yer var mıdır? Bu deneyimlerden faydalanarak hareket edecek biri gelirse yerini doldur aşar bile. Kimse mit değil. Ben bunun yaptıklarını yok sayayım, kendimi var edeyim derse çok büyük sıkıntı yaşanabilir” dedi.

NE YAZIK Kİ KAOS HAVASI VAR, GENEL MERKEZ SÜRECİ İYİ YÖNETMELİ
Adaylıklar noktasında yaşanan hareketliliğe değinen Yüksel, “Kentte ne yazık ki kaos havası var. Çok sayıda aday var. 15 civarında. Birbirine girerler, CHP de sıkıntı yaşar algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Ben buna imkan vermiyorum. Benzer hadiseyi Piriştina’nın vefatında yaşadık. Oy birliğiyle seçtik, o süreci iyi yönettik. Genel merkez de süreci iyi yönetirse sıkıntı olmaz. İzmir’e koyarsınız sandığı sonuç alırsınız. Daha önce söylemiştim. Örgüt, STK, seçmenlere sorularak kısa sürede aday belirlenirse yine büyük bir başarıyla adayımızı seçtiririz. Yeter ki bu süreç doğru yönetilsin” diye konuştu.

HİÇ BÖYLE BİR PLANIM OLMADI!
‘Siz yeni dönemde aday olmayı düşünüyor musunuz?’ şeklinde soruyu yanıtlayan Yüksel, “Defalarca söyledim. Benim böyle bir planım yok. Hiç olmadı. Geçen dönem de bu iddialar çıkmıştı. Piriştina’yı partiye davet ettiğim günlerden beri söyleniyor. Geçen dönem Aziz Başkan ‘ben olmayacağım’ dediğinde sen yaparsın bu işi demişlerdi. Ben hiç böyle bir plan yapmadım” dedi.

ADAY OLMAYACAĞINI AÇIKLAMASI ONLAR İÇİN SEVİNÇ KAYNAĞI OLMUŞTUR
AK Partili temsilcilerin Kocaoğlu’nun adaylığını avantaj olarak gördüklerini ifade etmelerine değinen Yüksel, “Aziz başkanın açıklamasını bekliyorlardı sanırım. Politikada öyle söylenir. Onların en zor rakibi Aziz başkandı. Değersiz göstermeye çalışıyorlardı. Başbakanlık yapmış, bakanlık yapmış Binali Yıldırım’a karşı seçim kazanmış biri. Bunun bir doğruluğu yok ama politik yaklaşım. Aday olmayacağı kararını açıklaması onlar sevinç kaynağı olmuştur” açıklamasını yaptı.

BAŞKAN SOYLU’YA: İZMİR’İN DEĞİL AK PARTİ’NİN KURTULUŞUDUR!
Menderes Belediyesi’nin AK Partili Başkanı Bülent Soylu’nun Kocaoğlu’nun veda açıklaması yaptığı 1 Ekim tarihini ‘İzmir’in ikinci kurtuluş günü’ olarak tanımlaması üzerinden konuşan Yüksel, “AK Parti’nin Kocaoğlu’ndan kurtuluşudur. Bundan sonra artık biz bir başarı yakalar mıyız düşüncesine girmişlerdir. Ama İzmir değerleri olan bir kenttir. İzmirliyle bizim partimiz ruh ikizidir. Bu değerlerle uyuştuğu için destek veriyor. Bu değerlere siz de karşı gelirseniz sizi de elin tersiyle iter. AK Parti’nin İzmir’de bir varlık gösterme gibi bir durumunu mümkün görmüyorum. Hele hele bir ekonomik kriz de var. İnsanlar bugün açlıkla boğuşuyor. Hala İzmir’de iddialı olmalarını da aklım kesmiyor” ifadelerini kullandı.