CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda kabul edilen “Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı” görüşmeleri sırasında isyan etti.
CHP’li Komisyon Üyelerinin, sosyal tarafların görüşünü almadan, yeterince tartışılmadan apar topar Meclis’e sevk edilen “Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı’nın” aceleye getirildiği gerekçesiyle alt komisyona havale edilmesi ve her yönüyle tartışılmasına ilişkin itirazlarının reddedilmesi üzerine söz alan Yiğit “ Yeter artık, hiç mi vatandaşın, çalışanın yararına bir tasarı görüşmeyeceğiz” diyerek isyan etti.
Ali Yiğit, insanların sağlığı, mutluluğu ve huzuru için çalışmalar yapma idealiyle Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’na girmek için büyük mücadele ettiğini ancak bu bir yıl içinde hayal kırıklığına uğradığını belirterek şunları söyledi.
“Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; Tasarının alt komisyona havale edilmesi yönündeki talebimizin reddedilmesinden büyük üzüntü duydum. Ne olurdu sanki, tasarı alt komisyona havale edilse, siyasi parti üyelerinin yanı sıra ilgili bakanlıklar ile meslek odalarının da temsilcileriyle birlikte yeterince müzakere edilse, ülkemiz açısından ne getirip ne götüreceği tartışılsa ve üç gün sonra esas komisyonda karara bağlansa? Ben buraya insanların sağlığı, mutluluğu ve huzuruna yönelik çalışabilmek için seçildim. Ancak görüyorum ki, seçildiğim günden beri ya İktidarın kendini savunma refleksi için ya da egemen güçlerin çıkarları için görüşmeler yapılıyor, mesai harcanıyor. Bunun için çok geriye gitmeye gerek yok. Kiralık İşçi yasa düzenlemesiyle, ucuz, güvencesiz, örgütsüz işçi çalıştırmanın önünü açılmış, özel istihdam büroları aracılığı ile “Modern Köleliğin” alt yapısı oluşturulmuştur.
Elektrik piyasası düzenlemesiyle, yargı kararlarına rağmen kayıp kaçak bedelleri vatandaşın omuzlarına yüklenmiş, bedellerin oranlarını belirlemede EPDK’ya geniş yetkiler tanınmış, faturasını düzenli ödeyen vatandaşlar adeta cezalandırılmıştır.
Maarif Kanunu ile Milli Eğitim Bakanlığının içi boşaltılmış, neredeyse bütün görev ve sorumluluklar AKP’ye yakınlığıyla bilinen ya da AKP’nin güdümünde kurulan vakıf ve derneklere devredilmiştir.
Yargıtay ve Danıştay’ın yapısı değiştirilmiş, hukuk katledilmiştir.
Emekli Sandığı tasarısıyla da 17 – 25 Aralık’ta ortaya çıkan ayakkabı kutularındaki paralara bile faiz ödenirken, memur emeklilerine yapılacak geriye yönelik ödemede faiz ödenmemesi ya da ödemenin bugünkü koşullarda yapılmaması için kanun çıkartılmıştır. Bugün görüştüğümüz tasarıyla da ikamet ve çalışma izinleri esnekleştiriliyor, parası olana vatandaşlık yolunu açan Turkuaz kart sistemi getiriliyor. Bu tehlikeli bir adımdır. Her parası olana, mülk edinene İçişleri Bakanlığı bile devre dışı bırakılarak vatandaşlık yolu açmak güvenlik zaafını daha da arttıracaktır. Yeter artık, biz bu ülkenin vatandaşları için, çalışanlar için, emekliler için, öğrenciler için, gelir dağılımında en alt tabakada kalan asgari ücretliler için, kanser ilacını dahi ödeyemeyen hastalar için bir çalışma ne zaman yapacağız. Verilen sözler ne oldu, hangisi tutuldu.” diye konuştu.
CHP’lilerin yoğun itirazlarına rağmen tasarı gece yarısına kadar süren görüşmelerden sonra kabul edildi.