GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
26 Ağustos 2019 Pazartesi 12:15

CHP’li Vekil Bayır: İzmir’e tek aday yakışmaz!

İzmir Milletvekili Bayır, ilerleyen günlerde start alacak olağan kurultay süreci hakkında konuşurken Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Afyon’da vurguladığı öne sürülen, ‘tek adaylı kongreler istiyorum’ açıklaması üzerinden, “Uzlaşının adı çarşaf listedir. Tek aday İzmir’e yakışmaz. Tek blok liste sıkıntıdır” dedi. Yücel için konuşan Bayır, “Eksiği yok dersem hem ona hem örgüte haksızlık etmiş olurum. Genel açıdan bakarsanız bir başarısızlık görmüyorum” açıklamasını yaptı. Bayır ayrıca, “Özellikle İstanbul’daki Canan Kaftancıoğlu başarısından sonra kadınlar İzmir’de kadın başkan istiyor” dedi.

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına konuk oldu. Gazeteciler Aslı Eren ile Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Vekil Bayır gündeme dair birbirinden önemli açıklamalara imza attı.  

İzmir’de geçtiğimiz hafta yaşanan orman yangınlarına ilişkin konuşan Bayır ayrıca Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz üzerinden iktidarı hedef aldı.  Bayır parti içine yönelik de net mesajlar verirken olağan kurultay sürecine ilişkin açıklamalar yaptı.

SAYIN BAKANIN SÖYLEDİKLERİNİN HİÇBİRİ DOĞRU DEĞİL NE YAZIK Kİ!
Kentte 5 bin hektar alanın yok olmasına sebep olan ve 3 gün boyunca kontrol altına alınamayan orman yangınları için Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi eleştiren Bayır, “Sayın bakanın söylediklerinin hiçbiri doğru değil ne yazık ki! Siyasetçiler halka karşı dürüst davranmalıdır. Yunanistan’daki yangına ‘katkı koyayım uçak göndereyim’ diyeceksin ama kendi kentinde uçak kullanmayacaksın! ‘Aynı anda helikopter ve uçaklar havada uçamaz’ dedi. İnsanın aklıyla alay eden cevaplar veriyor. Yanan alan için tartışmalar oldu. 500 hektar olarak bilinirken 700 futbol sahası diyorduk. Ama şimdi 7 bin futbol sahası ya da Karşıyaka’nın tamamı büyüklüğünde bir yer yandı. THK kurumunun orman yangını söndürme ihalesi için 70 milyon TL’ye pahalı dediler. Özel şirkette 105 milyonluk ihale yapmışlar” dedi.

BU İŞİN EMEKÇİSİ DE BEKÇİSİ DE BİZ OLACAĞIZ, BAKAN PAKDEMİRLİ’YE GÜVENMİYORUM
Yangınlar için kasıt ve sabotaj iddialarının gündeme gelmesinin hatırlatılması sonrasında konuşan Bayır, “Burayı yakanda bir kasıt varsa hangi amaç için yapmıştır? İmar için mi, kiralamak için mi? İnsanın aklında sorular oluyor. Yangınla yok olan ormanlarımızın yerine asla ve asla konut, fabrika vs yapılamaz, yapılmamalı. Bakanlık bazı noktalarda belediyeleri bypass edebiliyor. Bizim burada en hızlı şekilde fidan dikme kampanyası başlatmamız gerekiyor. Bunun öncüsü İzmir Büyükşehir Belediyesi olmalıdır. Odalar ve STK’larla bu işi çözebiliriz. İşçiliği halkla birlikte yapmalıyız. Bu işin emekçisi de bekçisi de biz olacağız. Toplanan paraların nerelere kullanıldığı belli… Bu konuda bakana güvenmiyorum. THK uçaklarını ücret yüksek diye reddedenler 500 bin TL’lik şapka, 150 bin TL’lik eşantiyon malzeme, 60 bin TL’lik bitki çayına para harcamış. Bu paraları ağaçlandırmak için kullanacaklarına inanmıyorum” açıklamasında bulundu.  

TERÖRLE BAĞLANTISI VARSA NİYE MAHKEMEYE SEVK EDİLMEDİLER?
Diyarbakır, Van ve Mardin’deki Halkların Demokratik Partisi (HDP) mensubu belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasını değerlendiren Bayır, “Bu, PKK örgütüyle ilişkisi olan belediye başkanının görevden alınması meselesi değil. Cumhurbaşkanı, ‘Sandıktan çıkan herkes başımın üstündedir’ diye bir cümle kullanmıştı. Bu isimler sandıktan çıkmış mıdır? Eğer terör örgütleriyle bağlantısı varsa burası muz cumhuriyeti değil. Hakimler, savcılar var. Elinizde bir resmi kağıt var mı? Böyle olsa otomatik olarak başkanlık düşüyor zaten. Yarın bana kim garanti verebilir, İzmir, Ankara, İstanbul’u da alayım demeyeceğini? Nasıl şüphelenmeyeyim? Terör örgütüne gerçekten bulaşma durumu varsa Türkiye Cumhuriyeti’nin polisi, jandarması var. Bunların hiçbiri mi ciddi bir şey bulamadı? Bu insanlar mahkemeye niye teslim edilmedi? Hakim kararı açıklayana kadar o insan masumdur. Tedbir diyorlar. Ne demek tedbir ya? Geçen süreçte de kayyum atadılar ve çok kötü yönetildi. Birçok borç yapıldı. Oradaki insanlar ‘sen benim başkanımı niye görevden aldın?’ dediklerinde, al bunu terörle alakası var mı diyeceksin? Ne alakası var! Direnmediğiniz sürece, sarı öküz meselesi gibi olursa bu işin sonu gelmez! Buna izin vermemeliyiz. Bu AKP’li olursa onun için de aynı mücadeleyi veririm. Sandıktan çıkmış insanı ciddi bir dayanağı olmadan görevden almanın diktatörlükten farkı yoktur” dedi.

İZMİR’DE 200 BİN İŞSİZ VAR
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendiren Bayır, merkezi iktidarın uygulamalarını hedef aldı. Ülkenin krizde olduğunu söyleyen Bayır, yöneticilerin savurganlık yaptığını vurgularken CHP’nin iktidar olması gerektiğini savundu. Bayır, “İzmir’de 200 bin işsiz var. Bunun 100 bini üniversite mezunu. Belediyelerimizde çalışanların toplam sayısı 50 bin. Biz yeni fabrikalar açmalıyız, üretimi arttırmalıyız. Köylünün çiftçinin ekip biçmesini sağlamalıyız. Bunları yaptıktan sonra işsizlik ordusunu azaltabiliriz. Her şeyi ithal ettikten sonra bu ordu azalmaz” ifadelerini kullandı.

UZLAŞI İSTENİYORSA ÇARŞAF LİSTE YAPILMALI!
Olağan kurultay sürecinin start alacak olması hakkında konuşan Bayır, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Afyon kampının basına kapalı bölümünde ‘tek aday’ vurgusu yapmasıyla ilgili açıklama yaptı. Bayır, “Bugünden aday budur, demek doğru değil. Henüz delegasyon belli değil. Mahalle delege seçimleri, ilçe kongreleri yapılmamış. Henüz il delegesinin kim olduğu belli değil. Tabanın isteğiyle alakalı bir durum… Bizim partimizde sol kanat, gövde, bir de ılımlı sağa doğru yanaşan bölümler vardır. Herkes adayını çıkarabilir. Biz AKP değiliz ‘çıkarma’ demeyiz. Ama ‘ben kavga, ayrışma istemiyorum’ denilebilir. Çıkarırsınız adayları, ‘çarşaf liste yapıyorum’ dersiniz. Karma bir yapıyla il yönetimi olur. Karma bir kurultay delegasyonu olur. Bu da bir uzlaşıdır. ‘İlla şu aday olsun’ diyeceğine yazarsın isimleri, ‘buyurun’ dersin. 600 küsur kişi girer takır takır işaretler. Kimse ‘ben niye seçilemedim?’ diyemez. Kızmaz, küsmez. Uzlaşının adı çarşaf listedir. ‘Bir an önce seçim bitsin, gece yarılarına kalmayalım, boş verin bu çarşaf listeyi, blok liste olsun’ dediğin anda uzlaşıyı sağlayamazsın. Her ekip kendi ekibini kazandırmaya çalışır. Ekipleşme olur” dedi.

BELEDİYE ÇALIŞANLARI VE MECLİS ÜYELERİ ÖRGÜT YÖNETİMLERİNE SEÇİLMEMELİ
Bayır farklı bir noktaya da parmak basarken belediye çalışanları ve meclis üyelerinin örgüt yönetimlerinde olmaması gerektiğine vurgu yaptı. Bayır, “Yönetim birimlerinde belediye çalışanları ve meclis üyelerinin olmaması gerekiyor. İl ve ilçe başkanları aslında büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının üzerindedir. Meclisteki kararların parti anlayışına uygun olup olmadığını örgüt denetler. Burada kim kimin patronu oluyor? Bunlar olmamalı. Listeler yapılırken bunlara dikkat edilmeli. Belediye çalışanları siyasette olmamalı. Bu dönemde bu örneklerin fazla olmayacağını düşünüyorum. Ama ben hiç olmaması gerektiğini hatta tüzüğe yazılması gerektiğini düşünüyorum. Bir kişiye bir görev verilmeli. Hem belediye meclis üyesi hem ilçe başkanı, hem meclis üyesi hem il yönetim kurulu üyesi... Bunu paylaştırmalıyız. 150 bin üyesi var bu partinin. Ben 2011 yılında genel başkana bunu sunmuştum” diye konuştu.

TEK ADAY İZMİR’E YAKIŞMAZ!
Bayır, “Tek aday İzmir’e yakışmaz” sözleriyle açıklamasını sürdürürken, “Tek aday olursa dünya kadar dedikodu çıkar. Tek aday çıkması demek o adayı perişan etmek demektir. Adama ‘il yönetim kurulunu yap, kurultay delege listesini yap’ diyorsun. Herkes o listeye girmek isteyecek. Adamı perişan edersin. İkinci bir liste olduğunda bir seçenek var. Tek liste sıkıntı! Blok listede sıkıntı ama… Çarşaf listeyi anlattım, onda kavga gürültü olmaz. O da tek liste anlamına gelir” dedi.

DENİZ YÜCEL İÇİN: GENEL AÇIDAN BAKARSANIZ BİR BAŞARISIZLIK GÖRMÜYORUM
İl danışma kurulu toplantısında, ‘Ben buradayım, daha yapacak çok iş var’ diyerek bir anlamda adaylığını ilan eden mevcut İl Başkanı Deniz Yücel’in durumuyla ilgili değerlendirme yapan Bayır, “Deniz Yücel benim il başkanım. Ben de onun ağabeyiyim. 37 yıllık birikimim var, babasıyla siyaset yaptım. Seçildiği kongrede 2 arkadaş yarıştı. Utku Gümrükçü ve o...Utku şu an belediye başkanı. Yarışı kaybettiği düşünülen Utku Gümrükçü Çiğli Belediye Başkanı oldu.  Hiçbirimiz anamızın karnında siyaseti öğrenmedik, hala devam ediyor öğrenme sürecimiz. Deniz başkanımın çalışma tarzında ilk başlarda özel işlerini ön plana alma vardı. Ama il başkanlığı çok zordur. 7/24 itfaiye eri gibi partili sizden hizmet bekler. Halkın talepleri olur, il başkanından bekler. Zamanla pişeceğini düşünüyorum. 19 ay önceki Deniz Yücel ile bugünkü Deniz Yücel arasında ciddi bir tecrübe farkı olduğunu düşünüyorum. Tecrübe kazandı. ‘Eleştirin var mı?’ dersen, var. Kendisine de telefonla söyledim. ‘AKP ve MHP il başkanına cevap vermek konusunda daha atak olmanı bekliyorum’ dedim. Üstünü kapatma ve üstüne gitme konusunda uyardım. Onların üslubu kontrolsüz. Her il başkanı devam etmek ister, isteyeceğini düşünüyorum. ‘Ben daha iyi yaparım’ diyen başka birisi çıkar mı? Örneğin kadın örgütleri, kadın aday konusunda çok ısrarlı.... Özellikle İstanbul’daki Canan Kaftancıoğlu başarısından sonra kadınlar İzmir’de kadın başkan istiyor. Ben de başarılı olacağını düşünüyorum. Birikim sahibi, otoriter, örgüte hakim bir kadın başkan İzmir’e yakışır. Olur! Deniz Yücel’in eksiği yok dersem hem ona hem örgüte haksızlık etmiş olurum. Genel açıdan bakarsanız bir başarısızlık görmüyorum. Travma yaratan bir hayal kırıklığı yaşamadım. İlk göreve geldiğinde ‘görevden alındı, imza toplanıyor’ gibi laflar çıktı. Bu aslında insanın şevkini etkiler. Deniz Yücel genç bir kardeşimiz, her şey il başkanı olmak değildir. Mutlaka ilerleyen süreçte bir yerlerde değerlendirilir. Bizim gibi 40 yıl beklemez” ifadelerini kullandı.