Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, anayasa değişikliği ile ilgili yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında Bayraklı'da vatandaşlarla buluştu. Bayraklı’da Erzurum Palandöken Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleriyle bir araya gelen Sındır, parlamenter ve başkanlık rejimleri arasındaki ekonomik verilere dikkat çekti. Sındır, “Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde ortalama enflasyon oranı yüzde 57, parlamenter demokratik yönetimi kabullenmiş ülkelerde ise ortalama yüzde 3. Ekonominin nasıl yönetileceği bir kişinin keyfine bırakılamaz” dedi.
"TEK KİŞİYE EKONOMİ TESLİM EDİLEMEZ!"
Genel Sekreter Sındır, şunları söyledi: “Bir kişinin iki dudağı arasına ülke ekonomisinin teslim edilemez. Piyasaların, ücretlerin, maaşların ne olacağı tek adamın keyfine kurban edilemez. Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde son 25 yılın ortalama enflasyon oranı yüzde 57’dir. Bizim gibi parlamenter demokratik yönetim biçimini kabullenmiş olan ülkelerde ortalama enflasyon oranı ise yüzde 3’tür. Birisi yüzde 57 birisi yüzde 3. Kişi başına gelir de ise tek adam yönetimlerinde 4 bin 700 dolar, Türkiye gibi parlamenter demokratik yönetimle idare edilen ülkelerin ortalaması da 35 bin dolardır. 35 bin doları ülke olarak yakalayabilmemiz için daha çok çalışmamız gerekiyor fakat kişi başı gelirimizi, kalkınmamızı ve ekonomik büyümemizi sağlayabilmemizin temel koşutu parlamenter demokratik yönetim biçimdir. Millet egemenliğidir, milli iradedir. Bir kişinin iki dudağı arasına faizin ne olacağı, ekonominin nasıl yönetileceği teslim edilemez, onun keyfine bırakılamaz. Milletin bütçesi tek adamın keyfine bırakılamaz” dedi.
"MİLLETİMİZİN SAĞDUYUSUNA GÜVENİYORUZ"
“Türkiye’de bugüne kadar farklı siyasi partiler iktidara gelebildiyse cumhuriyetin, demokrasinin, hukuk devletinin sayesinde iktidar olabilmişlerdir. Tüm yetkilerin, tüm kurumların tek adamda toplandığı bir rejimde çoğulculuk olabilir mi? Öyle bir sistemde demokratik siyaset işleyebilir mi? Elbette hayır: Onu için yarın faklı siyasi partilerin iktidara gelebilme yolunun da açık olması için bu Anayasa değişikliğine dur demeliyiz, hayır demeliyiz. Padişahlarda dahi olmayan, Atatürk’e dahi verilmeyen yetkileri tek kişiye verecek miyiz? Bırakın tek adam rejiminde farklı düşüncelerin iktidara gelme yolunun kapanmasını, o siyasi partiler dahi kapanır. Onun için Türkiye’yi, karanlık bir sona, uçuruma sürükleyen Anayasa değişikliğine milletçe dur demeliyiz. Hiçbir parti ayırımı yapmaksızın, her partiden vatandaşlarımızla bu savrulmaya, sürüklenmeye dur demeliyiz. Ve inanıyorum ki de dur diyeceğiz. Biz milletimizin sağduyusuna, marifetine, ferasetine inanıyoruz, güveniyoruz” dedi.
“MİLLETE TERÖRİST DEMEKTEN VAZGEÇİN!”
“Memleketin ekonomik, sosyal, dış politika, terör sorunları yokmuş gibi, bunları bir kenara bırakıp bir kişinin tek adamlığına nasıl gidebileceğini konuşuyoruz. Anayasa değişikliği gerçekleşirse terör bitecek diyorlar. 15 yıldır iktidarda kim vardı? Niye bitirmediniz? Terörü bitirecek formülü koydular millet elinizi mi tuttu? Şimdi de çıkmışlar hayır oyu verecekler teröristtir diye. Yani milletin yarısından fazlasını terörist yapıyorlar. Buradan sesleniyorum; hayır oyu vereceklere terörist demekten vazgeçin. Anayasal hakkımızı kullanmak için sandığa gideceğiz. Ve tercih milletin. Kimseye Anayasa değişiklik teflifine vereceği oy için terörist deme hakkınız yok, olamaz. Millete kararından dolayı terörist diyemezsiniz”