EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’den 25-26-27’nci dönem milletvekilliği görevini yürüten Kamil Okyay Sındır Sonsöz TV’nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Sındır, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Programda genel seçim sonrası parti içinde başlatılan kongre süreci, değişim çağrıları ve tüzük konusu masaya yatırıldı.
TÜZÜK DEĞİŞMELİ
Parti içindeki MYK değişimi önseçim ve kongre süreci hakkında yorumlarda bulunan Sındır, tüzük değişikliği çağrısı yaparak “MYK’nın içerisindeki tüm arkadaşlarımız çok kıymetli ve değerlidir. Parti Meclisi’ne seçilmiş arkadaşlarımızın hepsi belli bir etkinliğe sahip profillerdir. Eğer MYK’yı olduğu gibi değiştirmek istiyorsanız, var olan diğer PM üyeleri arasından değiştirebilirsiniz. Tabi genel başkanımızın tercihidir. Tüzük bunu gerektiriyor. Tüzük değiştirilmeli midir? Bu parti tüzüğünün mutlaka değişmesi lazım, bu tüzük ilk Sayın Baykal döneminde yapılan bir kurultayda değişmişti. Aslında daha önce Genel Sekreter, Genel Sayman ve Genel Başkan kurultayda seçilirdi. Ardından ise Genel Başkan dışındaki genel sekreter ve sayman parti meclisince seçilmeye başlandı. En son ise Genel Başkan belirlemeye başladı. Bu değişiklikler partide sürekli anti demokratik sürece doğru evirildi. Ve en son, benim genel sekreterliğimden sonra yine bir tüzük değişikliği ile genel sekreterin de fonksiyonları daraltıldı. Bizim aday belirleme süreçlerinde daha demokratik hale gelmemiz gerekiyor. Yani ön seçimin mutlak olması ve partinin üst yönetim organlarında her şeyin sadece genel başkanın takdirine bırakılmadan, partinin yetkili organlarına ki, kurultay en başta yetkili organ sonrasında ise parti meclisi organlarının tercihi ile MYK’nın oluşturulması hem demokrasi adına çok önemli bir noktaya taşır partimizi. Yerel seçimlerde de ön seçim olmalıdır. Ön seçim esastır. Mesela 7 Haziran seçimlerinde ön seçim yapıldı ve bu ön seçimde seçilen arkadaşlarımızın parti örgütü ile ilişkilerine ve hizmetlerine bakarsan çok etkin ve yetkin olduğunu ve rozeti saygınlıkla taşıdığını görürsünüz. Kurultayın da bana göre yerel seçimlerden önce yapılmasında bende yarar görüyorum” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU ADAY OLURSA İSTANBUL, AK PARTİ’YE TESLİM EDİLİR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çağrılarını yorumlayan CHP’li Sındır “Sayın İmamoğlu’nun Genel Başkan olması konusunda bazı açıklamalar var. Kendisinin de yaptığı açıklamalar bu konuda kendisinin de meyilli olduğunu ifade ediyor. Yerel seçim öncesi bir kurultayda Ekrem Başkan’ın istifa etmesi gerekir İstanbul Belediye Başkanlığından… Bunu yaptığı takdirde AK Parti'ye İstanbul’u teslim etmek olur. Burada bir çıkmaz var” diye konuştu.
KURULTAY SEÇİM ÖNCESİ OLMALI
Yerel seçimleri hatırlatarak kurultayın biran önce tamamlanması gerektiğini vurgulayan Sındır, “Partinin kurultayını bir an evvel yaparak kurultay sürecini kafasından atası lazım. Kasım ayında yapılacak bir kurultay geç kalınmış bir kurultay olmaz. Ardından aday belirlemelere 5 ay kalır ve bu süre de yeterli olur. Partinin birçok şeyi geride bırakıp daha güçlü şekilde heyecan ve motivasyonunu yenileyerek seçime gitmesinde ben seçmen açısından da doğru buluyorum” dedi.
KILIÇDAROĞLU PARTİYİ EMİN ELLERE BIRAKACAKTIR
Kılıçdaroğlu’nun partiyi yüz üstü bırakmayacağını belirten Sındır, “Sayın Genel Başkan aday olup seçilirse kurultay seçmiş olacak. Şu anda buna karar verecek olan kurultay. Parti örgütlerinin talebi neyse bu karşılık bulacaktır. Benim olmalı, olmamalı demek kurultay üstü bir karar olur. Bir partinin Genel Başkanını değiştirmek kolay iş değil. Ancak Sayın Genel Başkanın bu partiye olan sadakati ve bağlılığı sebebiyle partiyi yüzüstü bırakmaz. Sayın genel başkanımız partiyi demokratik bir tüzük oluşturduktan sonra partiyi güvenli bir geleceğe taşıyacaktır. Toplumda karşılığını bulacak yönetim kadrolarını oluşturduktan sonra görevini gönül rahatlığı ile bir başkasına devretme arzusunda olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.