GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
7 Ekim 2019 Pazartesi 11:27

CHP'li Sındır'dan 'Abant' değerlendirmesi ve net mesaj: Kurultay örgütlerin işidir!

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, CHP’nin Bolu kampında kongre ve kurultay konusunun gündeme gelmediğini belirterek, "Kurultay örgütlerin işidir. İlçe ve il kongreleri ile kurultay sürecine yönelik bir müdahale tarzında herhangi bir söz olmadı” dedi.

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Gündeme dair açıklamalarda bulunan İzmirli Vekil Sındır, ayrıca partisinin Abant’ta gerçekleştirdiği kampa yönelik bilgiler verdi.

MİHENK TAŞI OLDU
Bolu’da kamp çalışmasında değinen Sındır, “Kampın başından sonuna kadar toplantılar, eğitim faaliyetleri gerçekleştirdik. Çok verimliydi. Çok değişik konular görüşüldü. Vekil arkadaşlarımız hem kendi bölgeleriyle ilgili hem de genel siyasete yönelik fikirlerini paylaştılar. Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse bu toplantı aslında bir mihenk taşı oldu. Genel başkanımızın, MYK’mızın, grubumuzun, vekillerimizin önemli bir dayanışma mecrası oldu” dedi.

YEREL YÖNETİMLER BİZİ İKTİDAR YAPACAK
‘Yerel yönetimler çok önemli’ mesajını veren Sındır, “Özellikle iktidar olduğumuz bölgelerde ve olamadığımız yerlerde yapacağımız çalışmalar çok önemli. Milletvekilimizin olduğu ya da olamadığı her yerde, Türkiye genelinde bir çalışma içindeyiz. Yerel yönetimler partimizi iktidara götürmede çok önemli rol üstlenecek. Kampta bu konuda da görüşler ortaya kondu. Kooperatifler ve yerel yönetimler arasında bir koordinasyon kurulmalı önerisinde bulundum. Çiftçimizin, üreticimizin faaliyetlerinde destek olmalıyız. Mesela erzak yardımları yapılıyor. Bu tür faaliyetleri kooperatifler üzerinden gerçekleştirebiliriz. Bu önerileri getirdim. Hepsi ayağı yere basan projelerdi. İktidarı hedefleyen bir partinin masaya yatırdığı konular vardı” ifadelerini kullandı.

HİÇ KONUŞULMADI
Olağan kurultay sürecinin gündeme gelmediğini aktaran Sındır, “Kongre ve kurultay hiç konuşulmadı. O iş örgütlerin işidir. İlçe ve il kongreleri ile kurultay sürecine yönelik bir müdahale tarzında herhangi bir söz olmadı. Ufak tefek şeyler olabilir. Münferit, lokal şeyler paylaşılmış olabilir ama bir süreç başladı ve yürüyor. Mahalle delege seçimlerinden itibaren kurultaya gidene kadar bu süreç partimizi iktidara taşıyacak olduğumuz ve güç aldığımız bir süreç olacak” dedi.

MEMNUN OLMAK MÜMKÜN DEĞİL!
Ülke tarımı ve ekonomisi üzerinden konuşan Sındır, “Geldiği noktadan memnun olmak mümkün değil. Bu bir siyasal eleştiri değil. Keşke bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler bana göre yönetemeyenler bile demiyorum yönetme dertleri olmayanlar siyasi iktidarı. Bu anlayış tarımı bu duruma getirdi. 17 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlardı. Bu ülkeyi huzur, refah toplumu haline getirebildiler mi? Vatandaşı sadece yoksulluğa değil açlığa da yönlendiriyorsunuz. Çiftçi hayatından memnun mu? Girdi maliyetleri yüzde 100 artan bir ülkede, gelirler bir önceki yıla azalan bir ülkede siz üreticinin memnun olmasını bekleyemezsiniz. Tüketicinin de artık gelirini zorlayan bir ülkede tarımdan bahsedilemez. Planlama yok. Herkes bilsin, 2019 yılının 6. ayı itibariyle devletin, şirketlerin ve vatandaşların 4 trilyon 271 milyar lira borcu var. Bu ülke her gün 77 milyon dolar faiz ödüyor. Vatandaşın cebinden alınan ne varsa faiz lobilerinin kasalarına akıtır olmuşuz. Türk lirası bu dönemde en çok değer kaybeden paralardan oldu, Arjantin pezosundan sonra en çok değer kaybeden para konumuna geldi” açıklamasını yaptı.

BU YATIRIMLAR 25 YIL BOYUNCA TÜRKİYE’NİN KASASINA ZARAR VERECEK
Ülkemizde gerçekleştirilen yap-işlet-devret modeli yatırımları eleştiren Sındır, “Cebimde param yok ama kendime yeni bir araba almak istiyorum. Arabayı kendi paramla almaya kalksam elimde hiç para kalmayacak bunun için gidip kredi alıyorsunuz. 25-30 yıllık kredi çekip, normal bir araba yerine lüks bir araba alıyorsunuz. Sonra da insanlara diyorsunuz ki bakın benim lüks arabam var, ekonomik durumum çok iyi. İşte Türkiye’nin durumu bu. Tüm yollar, köprüler, şehir hastaneleri bu şekilde yapıldı. Türkiye’nin kasasına 25 yıl boyunca zarar verecek yatırımlar. Aslında bu yatırımlar geleceği ipotek altına almaktır. Bizim cebimizden para çıkmıyor diyorlar ama hasta garantisi, yolcu garantisi gibi taahhütler vermişiz, bunları 25 yıl boyunca ödeyeceğiz. Bu işten birileri zengin oluyor tabii ama kesinlikle devlet ve vatandaş değil” ifadelerini kullandı.

40+1’İ KONUŞURSAK REJİMİ MEŞRU HALE GETİRİRİZ
AK Partili eski bakan Faruk Çelik’in gündeme getirdiği cumhurbaşkanlığı seçiminde mevcut yüzde 50+1 sınırının yüzde 40 üzeri en yüksek oyu alanın cumhurbaşkanı seçilebilmesi tartışması hakkında değerlendirmelerde bulunan Sındır, “Bizim partimizin böyle bir gündemi yok. Bunu tartışarak tek adam rejimini meşrulaştırmış oluruz. Öncelikle bu rejimi değiştirmemiz gerekiyor, bu rejim iyi bir değil. Tek adamın iki dudağı arasında ülkeyi uçuruma götürebilecek bir rejim. Bu nedenle bu rejim ne ekonomik, ne toplumsal ne de siyasal anlamda topluma ve uluslararası camiaya güven vermiyor. Bunun için bu rejimde cumhurbaşkanının nasıl seçileceğini biz tartışmayız. Bu rejimi getirenler ve şimdi değişmesi için çaba sarf edenler bugün 40+1’e de razılar. Güçlü bir parlamento bizim yegane temennimizdir. Parlamenter demokrasilerde siz milletvekilini seçersiniz mecliste de hükümeti kurabilmek için güvenoyuna ihtiyaç duyulur. O güvenoyu alındığı takdirde milletin çoğunluğunun güvenini almışsınız demektir. Şimdi yüzde 40’ı çoğunluk olarak saymaya çalışanlar yarın yüzde 30 ile de seçim kazanmaya çalışacaklardır. Ancak biz güçlü bir parlamenter sistem için mücadele veriyoruz” dedi.