EGEDESONSÖZ – CHP İzmir eski Milletvekili Atilla Sertel, SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı, kurultay öncesi yaşanan değişim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bu süreçte Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldığını açık açık söyleyen Sertel, “Kemal Bey olmasaydı, önseçime gitmeseydi, bizi hayatta vekil yapmazlardı” dedi.
SİYASETTE EMEĞİ GEÇENLERİN VEKİL OLMALARINI SAĞLADI
“Bu ülke bizim, bu parti bizim. Kemal Kılıçdaroğlu tarafında olduğum doğrudur. Bun konuda zaten hiç yanlış duruş sergilemedim. Ben kendime göre doğru yerde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında durdum” diyen Atilla Sertel, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Başkasına yanlış gelebilir, benim için doğrudur. 2015 yılında önseçimi uygulayan ve bizim gibi gariban, zengin olmayan insanların milletvekili olmasını sağladı Kemal Bey. Siyasette emeğinin karşılığında siyaseten seçilmeyi sağladı hepimize. Tacettin Bayır, benim arkadaşım, yıllardır siyaset yapıyor, bu işin içinde. Bazen sivri konuşuyor, bazen kimsenin söyleyemeyeceği şeyleri söylüyor. Eğri oturup doğru konuşacağız; bizi kim milletvekili yapardı? Yapmazlardı. Murat Bakan dahildir bu söylediklerime. Önseçimden çıktık, vekil olduk. Musa Çam da öyle. Emeğinin karşılığını bu insanlar. Ali Yiğit, Kamil Okyay Sındır… Kamil Bey’i 2014 yılında belediye başkanlığından indirdiler, halk onu 2015 yılında milletvekili yapıp parlamentoya yolladı. O üyenin önünde saygıyla eğilirim ben. Eğer Kemal bey olmasaydı, önseçim uygulanmasaydı, hayatta bizi milletvekili yapmazlardı. Kalem onların elinde olurdu, onlar da kendi yakınlarının, kendilerine tabii olan insanları yazarlardı. Bu yüzden Kemal Bey’i destekliyorum. Ayrıca onun liderlik durumunu gördüm, yaşadım. Kemal Bey, namuslu, dürüst, üzerine en ufak bir toz dahi kondurulmayacak kadar temiz, kaliteli bir yapıya sahip bir lider. Kemal bey’i çeksin gitsin diye eleştiriyorlar? Neden, niçin? Ben Erdal İnönü’yü de çok seviyordum. Ben onun döneminde de milletvekili adayı oldum, önseçimle. Erdal bey, benim kalbimin en müstesna yerinde. Siyasette de vefalı olmak lazım. Birini ayağı tökezlediğinde hemen onu bırakmak, karşısına geçmek, bizim Anadolu ruhuna yakışmaz. Efeliğimize, duruşumuza yakışmaz. İşin gerçeğini söyleyeyim; bir iki puan dahi olsaydı, Kemal Bey Çankaya’ya çıkmış olsaydı, o değişim diye bağıranlar, o değişimi isteyenler, hepsi bakanlık kuyruğunda olacaktı. Hepsi çıkar kuyruğundaydı. Şu da olmazdı; kemal Bey Cumhurbaşkanı olursa, biz de partinin başına geçeriz! Ya da kaybetti diye üstüne çullanmak, kötü yöntemlerdir.”
BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÜŞÜNÜYOR MU?
Atilla Sertel, kurultay sonrası Tüzük Komisyonu’ndaki görevinin de biteceğini ve yerel seçimlerin sürecine girileceğinin hatırlatılması üzerine, “Belediye başkanlığını düşünüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bornova ve Bayraklı için adımın geçtiği doğru. Hatta Büyükşehir için de söylüyorlar. Kemalpaşa, Karşıyaka, Çiğli, Bergama için de söylüyorlar. Şaka bir yana, tüm belediye başkan aday adaylarına şimdiden başarılar diliyorum. Sandıklar kurulsun. Eğer sandıkların kurulacağı ortam oluşursa, oturur konuşuruz. Çocuklarım bana, baba yeter artık, çekil kenara falan diyorlar. Onlara da söylüyorum; bu parti, ona görev verdi, nemalandı, milletvekili emekli maaşını da aldı cebine koydu, şimdi de siyasetten, partiden elini ayağını çekti, diyenler olabilir. Kendime yazıklar olsun dedirtmem. Bu ülke bizim, bu parti bizim. Önce partimizi belli bir düzlüğe çıkaracağız, sonra ülkeyi… O yüzden siyasetten kopmayı düşünmüyorum.”
CHP BALÇOVA'DA 'DEFOL GİT SESLERİ'... ÇALKAYA-ÇAKMUR KAPIŞTI!
ÇALKAYA’NIN YERİNDE OLSAYDIM, ÇAKMUR’DAN ÖZÜR DİLERDİM
Balçova Belediye eski Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın, CHP’nin Balçova kongresinde Büyükşehir eski Başkanı Yüksel Çakmur’a yönelik sözleri hatırlatılan Atilla Sertel, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu olaydan sonra Yüksel Ç akmur ile görüşmedim ancak Mehmet Ali Çalkaya beni aradı. Kendisine, siz de belediye başkanlığı yaptınız, Yüksel bey de yaptı. Hiç hoş olmamış. Ben sizin yerinizde olsam, bir buket çiçek yaptırır, bir kutu çikolata hazırlatır, özür dilerdim, dedim. Çalkaya, bugün yapmadıysa, ileride bunu yapacaktır. Mehmet Ali Bey, neden öyle söylediğini anlatmak için beni aramış. Bu mesele yüzünden Yüksel Bey’i aramam zaten. Ben Yüksel Bey’i bayramlarda, özel günlerde ararım. Sadece Yüksel Bey’i değil, Aziz Kocaoğlu’nu ararım, fikir danışacağım bir şey varsa ararım. Bornova kongresine Aziz Bey de gelmedi mesela. Niye gelmedin? Gelmeliydi! Onlar bizim değerlerimiz çünkü, gelmeliydi. Kendi değerlerine saygılı davranmayan hiç kimse, değer bulamaz. Bizzat ben davet ettim, gelmeyeceğim, dedi. Demek ki bir nedeni var. Arkadaş biz bu İzmir çukurunda Büyükşehir Belediye başkanlığı yapmış, spor bakanlığı yapmış, kaç dönem vekillik yapmış bir insana bağırmak yerine, eğer söylediklerinde bir yanlışlık varsa kürsüye çıkıp düzeltmek, en doğrusu olurdu. Aziz Kocaoğlu gibi kaç dönem belediye başkanlığı yapmış insan, Büyükşehir başkanlığı bittikten sonra aranmıyorsa, sorulmuyorsa, bunun adı vefasızlıktır. Önemle altını çiziyorum; vefa eksikliğine tahammülüm yok. Siyaseten ayrı düşebilirsin ama insanlar birbirini sevmeli. Yarışmanın içinde olur, başkasına oy atabilirsin ama insanlar birbirine saygısızlık etmemelidir.”