GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
20 Nisan 2020 Pazartesi 19:13

CHP’li Sertel’den DEÜ Rektörü Hotar’a sert eleştiri!

Dokuz Eylül Üniversitesi hastanesinde görev yapan bazı sağlık personellerinin Mart ayındaki fazla mesailerinde kesinti olduğunu söyleyen CHP’li Vekil Sertel, başhekimlikten gelen cevap sonrasında bir kez daha konuştu. Sertel, üniversite Rektörü, AK Parti Genel Başkan eski Yardımcısı ve İzmir eski Milletvekili Nükhet Hotar’ı hedef aldı. Sertel, “Maalesef üzülerek söylüyorum DEÜ Rektörü hanımefendi bir AKP milletvekili gibi davranıyor ve siyaset yapıyor. AKP eski vekili olarak AKP’liliğe devam ediyor. Nereden biliyorum? Tunç Bey aleyhinde tweet atıyor birisi ilk beğenen rektör oluyor” dedi.

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, Egedesonsöz canlı yayınına katıldı ve Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. Koronavirüs mücadelesine değinen CHP’li Vekil Sertel konuşmasında yer yer iktidarı hedef aldı.

Partisinin iktidarda olduğu illerdeki büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığı yardımlara dair açıklamalar yapan Vekil Sertel ayrıca Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Hükhet Hotar’a sert sözlerle yüklendi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) geçtiğimiz günlerde kabul edilen infaz düzenlemesine değinen Sertel, oylamaya katılmadıkları için eleştirilmelerini de yorumladı.

İSMET İNÖNÜ’YE SÖYLEDİKLERİNİ ALT ALTA KOYSAK KİTAP OLUR!
Sertel, infaz düzenlemesi hakkında konuşurken, “Türkiye’de hukuka ve adalete aykırı bir durum var. Ama hukuksuzlukların Anayasa Mahkemesi tarafından giderileceğini düşünüyorum. Ben cezaevlerini çok sık gezen, ilk meclise vekil olarak gittiğimde mağduriyet yaşayan insanların yanına gittim. Sıkıntıları, mağduriyetleri sık sık dile getiren, gündeme getiren biriyim. Kader mahkumu olabilirler, bizim buna itirazımız yok. Cumhurbaşkanı bu sürecin başında, ‘Ben kişiye karşı işlene suçları affedemem’ dedi. Devlete ve cumhurbaşkanına karşı yapılan söylemler için infaz kaldırıldı ve suç haline getirildi. Sanki cumhurbaşkanı bağımsız ve herkese eşit gibi… Bağımsız olan, parti genel başkanı olmayan birine kimse zaten hakaret etmez ki! Kendisinin İsmet İnönü’ye söylediklerini alt alta koysak kitap olur. Böyle olunca karşısından gelenler için mahkemeye koşuyor. Sen de hakaret etme. Bizim kimseye kinimiz yok ki. Böyle olunca ‘hemen içeri atın’ diyor. Bu hukuksuzluklar Anaya Mahkemesi’nden geri dönecek. CHP olarak oraya taşımayı sağlamaya çalışıyoruz” dedi.

HİÇBİR CHP’Lİ ÖLÜMDEN KORKMAZ
Oylamaya katılmamalarından dolayı eleştiri oklarının hedefine oturan vekiller arasında bulunan Sertel, “CHP İzmir milletvekillerinin koronavirüsten korkması ya da kendi can sağlığını düşünmesi mümkün değil. Ancak mecliste bir oturma düzeni vardı. Bu konuda grup başkan vekillerimiz gelmemiz noktasında bize izin vermediler. Sağlığımız açısından düşünmüş olabilirler. Ankara ve çevre illerindeki milletvekillerinin göreve gelmesi noktasında olaya baktılar. İzmir’den sadece Murat Bakan ve Mahir Polat oraya gitmişler. Bize eleştiri geldiğini biliyorum. Vatandaşlar haklı olabilirler ancak yasa hazırlanırken sabahlara kadar firesiz muhalefet yaptık. Biz eleştirileri saygıyla karşılıyoruz ama şunu bilsinler hiçbir CHP’li ölümden korkmaz. Bizi çağırmadılar ve katılmadık, olay bundan ibaret” ifadelerini kullandı.  

ÜLKEDE KORONAVİRÜS İKTİDARDA HASETLİK VİRÜSÜ VAR, BUNLAR ÇOK FESAT!
CHP’li belediyelerin iktidar tarafından engellendiğini söyleyen ve buna sert bir tepki gösteren Sertel, “Ülkede koronavirüs var bir de iktidarın içine bulaşan bir hasetlik virüsü var. Bunlar çok fesatlar! CHP’li olan bizim belediyelerimizi çekemiyorlar. Bu çok üzücü! Dünyada her yerde belediyeler ve iktidarlar birbirine destek oldu. Bizde ekmek dağıtımları, kampanyalar yasaklandı. İnsanlara ekmek dağıtılıyor, bundan güzel bir şey olabilir mi? Bunu yasaklıyorsun. Hesapları bloke ediyorlar. Hani belediyelerimiz geldiğinde sosyal yardım yapmayacaktı? Bu gerçek ortaya çıktığı için rahatsızlar. Belediyelerimizin yaptığı ortada… Sağlık konusunda katkılarını koyuyorlar, halka uyarıda bulunuyorlar. Halka maske, kolonya dağıtıyorlar” dedi.

KÖTÜLÜĞÜ SOYER’E, İMAMOĞLU’NA, YAVAŞ’A DEĞİL, HALKA YAPIYORSUNUZ!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dayanışma seferberliğine değinen Sertel, “İzmir Büyükşehir Belediyesi on binlerce aileye gıda yardımı yapıyor. Bu hükümetin yapamadığı, PTT ile mi dağıtalım uçakla mı gönderelim dediği maskeleri maskametik ile veriyor. Bu iktidar maskeyi dağıtmayı beceremedi. Gerçekten çok üzülüyorum. Vatandaş bekliyor hala. Belediyelerimize çok teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı bu salgında çok insan mağdur olacaktı. Her ihtiyaca koşuyorlar. Bu belediyelerden ne istiyorsunuz? Belediyelerin elini, ayağını bağlamakla elinize ne geçecek? Siz kötülüğü belediyelere, Tunç Soyer’e, Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’a yapmıyorsunuz. Kime yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Bizzat o şehirlerde yaşayanlara yapıyorsunuz. Bu kötülüğü halk unutmaz, gün gelir hesabını sorar. Fakir fukaraya giden ekmeğin önüne taş koymak nedir? Buna isyan etmemek mümkün değil” açıklamasında bulundu.

PARALEL YAPI AÇIKLAMASINA CEVAP!
Sertel sözlerini sürdürdü ve “Bir araya gelerek bu felaketten kurtulmalıyız. Halkın verdiği bu yetkiyi birlikte kullanmazsak gerçekten bize yazıklar olsun. Ben ciddi biçimde uyarıyorum. Sağlık müdürünü, valimizi arıyorum, bilgi veriyorum, uyarıyorum. Halk bizden gerçekten medet umuyor. Halkımız şu anda çaresiz. İşten çıkarılmış, evinde olanlar var. 65 yaş üstündekiler uzun süredir evinde… İnsanlar evlerinde psikolojik olarak bunalıma da girebilir. 20 yaş altını içeri aldınız, o çocuklar stresini atamıyor, bir de gerginlik yaratırsanız haksızlık olur. İktidar muhalefetle uğraşmayı bıraksın.  AKP’nin grup sözcüsü çıkıyor, CHP’li belediyelere, ‘paralel yapı’ diyor. Siz paralel yapının ta kendisisiniz! Siz paralel yapıyla uzun yıllar yol yürüdünüz. Nasıl da kalkıp milyonlarca oy almış belediye başkanına bu hakareti yapıyorsun? Hangi hakla, vicdanla yapıyorsun? Paralel yapı sizsiniz! Onlar halkın seçtiği belediyeler. Karşıyaka Belediye Başkanı bu cumartesi, pazar günleri ne yaptı, biliyor musunuz? Yamanlar’da piknik alanlarındaki geçmişten kalan çöpleri temizlediler. Doğayı temizlediler doğayı! Bunu alkışlamak, kutsamak lazım… Biz çevreyi korumaya çağırıyoruz, onlar Salda Gölü’nden kum çalıyor. Biz dünya güzel olsun diyoruz arkadaşlar rant, ihale peşinde koşuyor. Tunç Bey ‘bu bir kriz belediyeciliği, bütün yatırımları durduracağım, insanlar ölmeden, yarına hazırlanmamız lazım’ dedi” ifadelerini kullandı.  

SÜREÇ ÜZERİNDEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR: ARTIK ÖLÜM NEDENLERİ RAPORLARDA YAZMIYOR!
Salgın süresinin uzayacağından endişe duyduğunu söyleyen Sertel, Türkiye’deki eksikliklerden söz etti. Sürecin şeffaf yürütülmediğini de ifade eden Sertel, “Bütün ülkelerde salgın bittikten sonra bizde bitmezse, Türkiye’ye hangi turist gelir? Biz bu ülkeyi, geleceğini düşünmek zorundayız. Sınıfta kalan önlemlerimiz var. Asıl hedefimiz bu salgından bir an önce kurtulmak olmalıdır. Genel başkanımız öneriler getirdi, iktidar zaman zaman dinledi zaman zaman dinlemedi. Dinledikleriyle iyi iş yaptılar. Sağlık bakanının çabaları önemli… Bunu açık yüreklilikle söylüyorum. Mezarlıklar Müdürlüğü’nden aldığınız ölüm raporlarında geçmiş süreçte doğal ölüm, bulaşıcı hastalık gibi sebepler yazıyordu. Şimdi hiçbir şey yazmıyor. Trafik kazası mı, kalp krizi mi, neden öldü? Hiçbir şey yazmıyor. Kalktığı için ben şüpheleniyorum. Bu virüs bize Mart ayında falan girmemiş. Ocak ve Şubat’ta değişik kişiler bunu atlatmışlar. Ölenler de neden öldü? O süreçte açıklamadığımız ve test yapmadığımız için bilmiyoruz. Ama şimdi biliyoruz. Çin’de 5 ayda ölüm sayısı düşüktü. Bizde 1 ayda 2 bine yakın ölüm vardı. Bizdeki vaka sayısı Çin’i geçti. Neden öldüğü yazmıyor. Ben o açıdan sıkıntılı buluyorum. Vaka sayısı test yaptıkça çoğaldı. Test yapmadığın zaman hastalık yok gibi görünüyor. ‘Bizde koronavirüs yok’ denildi. 500 bin test kitini ABD’ye gönderdiler. Sonra test beklediler. Dünyada hızla yükseldik. 4-5 ülke arasında yer alacağız. Cumhurbaşkanlığı sistemi bu işi önlemiş falan değil. Bize hastalık bulaşmaz, Çin çok uzak der gibi kitleri ABD’ye vermemiz mantıklı değildi. Maske bulamayan insanlarımız varken bazı ülkelere maske gönderiyorlar. Başka bekleyen ülkeler de var. Dünyayı maskeye doyurdukları zaman bize dönecekler herhalde. Galatasaray- Beşiktaş maçı seyirsiz oynandı ama kahvede milyonlarca kişi izledi. 50 bin kişiyi stada almadın ama milyonlar birlikte izledi. Umreciler de yaygınlaşmasını sağladı. Biz bunların neresinde çabuk önlem aldık. Çin’de nüfus 1 milyar 300 milyon. Ölüm 3 bin 200. Biz 80 milyonuz vakada Çin’i geçtik. Demek ki Çin sert önlemlerle olayı çok çabuk atlatmış. Biz atlatamıyoruz. Daha ne kadar evde kalacağımızı kimse bilmiyor. Ramazan bayramını hedef gösteriyorlar. 1 ay daha evde kalacağımızın işareti. Ama işin o zaman da çözüleceğinin garantisi yok. Biz hala tam anlamıyla önlem almadık” dedi.

NÜKHET HOTAR AKP’LİLİĞE DEVAM EDİYOR!
Dokuz Eylül Üniversitesi hastanesinde görev yapan bazı sağlık personellerinin Mart ayındaki fazla mesailerinde kesinti olduğunu söyleyen Sertel, başhekimlikten gelen cevap sonrasında bir kez daha konuştu. Sertel, üniversite Rektörü, AK Parti Genel Başkan eski Yardımcısı ve İzmir eski Milletvekili Nükhet Hotar’ı hedef aldı. Sertel, “Maalesef üzülerek söylüyorum DEÜ Rektörü hanımefendi bir AKP milletvekili gibi davranıyor ve siyaset yapıyor. AKP eski vekili olarak AKP’liliğe devam ediyor. Nereden biliyorum? Tunç Bey aleyhinde tweet atıyor birisi ilk beğenen rektör oluyor. Nükhet Hotar hemen beğeniyor. CHP’lilere eleştirileri ilk beğeni Nükhet Hanım’dan geliyor. Siz tarafsız olmalısınız değil mi? Hayır değil. Birçok konuda AKP’nin güdümünde ve hizmetinde, devam ediyor” açıklamasını yaptı.

KADAR TEHDİT ETSİNLER, ÜSTÜME GELSİNLER, VIZ GELİR TIRIS GİDER!
Sertel sözlerini sürdürdü ve “Fazla mesaileri ortadan kaldırıyor. Bu insanların aldıkları aylık 2 bin 400 lira… En kötü işleri yapan kişiler bunlar. Her türlü fedakarlığı yapan insanlar aylık bu paraya çalışıyorlar. Ocak ayında gece ve gündüz mesaisi olarak ek ellerine geçen para 300-400 lira gibi paralar. Bu mesaiyi Ocak- Şubat’ta veren Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü Mart ayında bu mesaileri vermiyor. İnsanlara sıfır mesai veriyor. Ben bunu açıkladığımda ‘bu insanlara niye zulüm yapıyorsun?’ diyorum. ‘Atila Sertel yanlış araştırmış, yalan beyanda bulunuyor’ diyorlar. Yalan diye açıklamaları yalan! Benim elimde bordrolar var. Hastane başhekimliğinden yapılan açıklama benim muhatabım değil. Rektörlük bakalım ne açıklama yapacak? Benim görevim polemik değil. Söz dalaşı gibi bir durum söz konusu olamaz. Ama sağlık çalışanlarının hakkını aramayı sonuna kadar yaparım. Bundan beni kimse alıkoymaz. İstedikleri kadar tehdit etsinler, üstüme gelsinler, vız gelir tırıs gider!” ifadelerini kullandı.