EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir, son dönemlerde örgüt içinde yaşanan istifalar, görevden alma ve yönetim düşmeleri ile sıkça gündeme gelmişti.
Yaşanan olaylarda son olarak Bayraklı ve Konak ilçe başkanlıklarında başkan değişimi yaşanırken, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel, örgüt içinde yaşanan sorunlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İzmir'de yaşanan örgüt problemleri sonrası yapılan kongrelerin öneminin belli olduğunu belirten Sertel, "2 yılda 1 kongre yapılmasının nedeninin daha somut ortaya çıktığı gerçeği var… Partinin şu anda kongre yapma gibi bir bakışı yok ancak kongreler olsa bu hadiseler olmaz, kadrolar yenilenirdi. Bizim örgütte en büyük sıkıntı şu; Belediye başkanları ilçe örgütlerini tasarlamaya çalışıyor. Belediye başkanı kendisi ile uyumlu çalışan ilçe başkanı değil, kendisinin kontrol edebileceği bir ilçe başkanı istiyor. Tutamadığında sorunlar başlıyor. Bende neden bilmiyorum. Örgüt kendi işini yapacak, belediye başkanı kendi işini yapacak. Belediye başkanı seçildikten sonra bütün halkın belediye başkanıdır" diye konuştu.
SEÇİMİ KAZANMAK İSTEYENLER BİRLİKTE HAREKET ETMELİ
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'u örnek göstererek örgüt ve belediye ayrımına dikkat çeken Sertel, "Konak'ı örnek göstermek gerekirse… Konak'ı örnek veriyorum çünkü Sayın Abdül Batur, benim arkadaşımdır yanlış anlamaz o beni. Konak Belediye Başkanı, ilçenin hamisi gibi olmamalı. Yoldaşlık beraberlik olmalı, partinin çalışmalarını anlatan, belediye başkanının çalışmalarını anlatan bir örgüt olmalı. Seçimi kazanmak isteyenler birlikte hareket etmeli" dedi.
İNSANIN VİTESİ BOŞA ATTIĞI ZAMANLAR OLABİLİYOR
CHP Konak eski İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu'nun ortaya çıkan ses kaydı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Sertel, "Ses kaydı 2 yıl öncenin kaydı. Kimlerin ne kaydı vardır... Kayıt almak çok büyük ahlaksızlık. Cemiyet başkanı ile benim sesimi kaydeden gazeteci kılıklı bir tip; küfür etmemi ses kaydına almıştı. Özel yaşam diye bir hadise var. Seninle yaptığımız bir telefon konuşması ikimiz arasında değil mi? Bunu kayda alıp üçüncü bir kişiye dinletiyorsan ve bu dinliyorsa onu da değerlendirmek lazım. Yapılmamalı tabii ki ancak insanın vitesi boşa attığı zamanlar olabiliyor. O an aklına bir şey gelince söylüyorsun. Bunu kayda almak diye bir şey olabilir mi?" diye sordu.
Konak'ta yaşanan olayın da 'örgütü dizayn etmek' olup olmadığını sorulmasını üzerine konuşan Sertel, "Buradaki örgütü tasarlamak değil. Çağrı Gruşçu ile Abdül Batur’un arası çok iyiydi. Ben bir problem olduğuna inanmıyorum. Ağabey, kardeş gibiydiler. Ancak o konuşma vitesin boşa atıldığı an onu zora soktu" ifadelerini kullandı.
İLKEL BİR DAVRANIŞ
İzmir'de ilçe başkanları ile belediye başkanları arasından bir anlaşmazlık olduğunu belirten Sertel, "Belediye başkanı ile ilçe başkanları çok anlaşamıyorlar. Seçimle gelen seçimle gitmeli. Ayak oyunu ile gitmemeli. Susmuş'a ayak oyunu yapıldı. Götürmek istediler onu. Götürmek isteyen güçler var, onu herkes biliyor. Pınar Hanım, oraya atamayla gelmedi. Bayraklı ilçesinin özgür iradeli kongre üyeleri tarafından seçilerek geldi, seçildiği andan itibaren kuyusu kazılmaya başlandı. 2 seneden beri derin kuyular kazıldı. Şimdi gömdüklerini sanıyorlar ancak bence gömülmedi. Seçilmiş ilçe başkanını düşürenler tekrar oturup düşünmeli. Ben hiçbir şekilde karışmayacağım. Haksızlığa ben değil üye, delege müdahale etsin. Onlar etmez de başka güçlerini altında farklı bir yol çizerlerse benim diyecek bir şeyim yok. Pınar Susmuş'un bir hatası var mı, kusuru var mı? Yok. Gece gündüz çalışmış. Hakaret, kötü davranışı var mı? Yok. Başkanlık hayali kurdu diye kafasını mı koparacaklar? Çok ilkel davranış biçimleri olarak görüyorum. Seçilmiş ve kadın bir ilçe başkanının düşürülmesi çok ilkel bir davranış. Aday olur olmaz bilemem" diye konuştu.
CHP 'LİDER' PARTİSİ DEĞİLDİR
İzmir'de örgütün dağınık olmadığını ancak haksızlıkların olduğunu belirten Sertel, "Dağınık bir İzmir değil ama haksızlıkların yapıldığı bir İzmir gözüküyor benim gözümden. Ben CHP'nin üyelerine çok güveniyor ve inanıyorum. Üyeler partililer, 1999 yılında baraj altında kaldığında herkes bu parti kapatılsın dediği dönmede ceplerinde kuruş kuruş harcayarak ayakta tuttuğunu biliyorum. CHP üyenin partisidir. Atatürk'ün kurucu olduğu partidir ancak ona aşkla bağlı asker gibi duran Kuva-yi Milliyecilerin partisidir. Bunlar anlatılır konuşulur ancak bir şekilde çözümlenir. CHP liderin değil, üyenin partisidir. Biz liderimizi çok seviyoruz, onun yolunda ölürüz ancak CHP Kuva-yi Milliyecilerin Atatürkçülerin partisidir" dedi.