GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
16 Temmuz 2018 Pazartesi 14:43

CHP’li Sertel: Büyükşehir ve ilçe adaylarını üyeler belirlesin!

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atila Sertel, Büyükşehir ve ilçe belediye adaylarının belirlenmesi için somut öneride bulundu. Sertel, “İzmir’de 120 bin 130 bin üye gitsin oy versin. Büyükşehir seçimlerinde başkanı belirlesin. O zaman bakın  nasıl oy artışı oluyor” dedi.

EGEDESONSÖZ- CHP Milletvekili Atila Sertel, SonSöz TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sertel’in gündeminde 24 Haziran seçim sonuçları, 2019 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimleri ile kurultay tartışmaları vardı.

Seçim sonuçlarını değerlendiren Sertel, “24 Haziran seçimleri OHAL koşullarında yapılmış partilerden daha çok adayların öne çıktığı bir süreci yaşadık.  CHP olarak İzmir de başarısız değiliz. 7- 7 vekil çıkararak geçen seçimdeki sayımızı koruduk.  Sadece biraz oyumuz düştü. Ama konumumuzu koruduk. Oyumuzun düşmesinin sebebi de bir başka partinin baraj altında kalma tehlikesi yaşaması sebebi ile o partilere oy verilmesidir. Oyların bir kısmını oraya bir kısmını İYİ Parti’ye yönlendirdik. Türkiye’de bir başarısızlık söz konusuysa bu AK Parti içindir. 10 puana yakın bir düşüş yaşandı.  Erdoğan kendisi de bunu söyledi, “neden böyle oldu bunu bir araştırın” dedi. Şimdi de yeni kurduğu hükümette de görülüyor. AK Parti’den bir temsilci yok, sadece damadı var. Süleyman Soylu var diyorlar. O, AK Partili değil devşirme.  Eskiden de devşirmeler baş tacı ediliyordu. Kurduğu hükümette AK Partili yok. Tek adam kurulu olarak görüyorum” dedi.

TÜRKİYE’DE DEMOKRASİYİ SAĞLAYAN KILIÇDAROĞLU OLDU
CHP’nin seçim sürecinde izlediği çizgide kusur olmadığını belirten Sertel, “İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için destek verdiğimizde toplum bizi alkışladı. Çünkü bu bir demokrasi örneğidir.  Türkiye’de demokrasiyi sağlayan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Türkiye’de her kesimin sesini duyan ve meclise girmelerine ön ayak olan da Kılıçdaroğlu’dur.  Yüzde 31 oy aldıysa eğer İnce, bu onu aday gösteren Kılıçdaroğlu sayesindedir.  Bu açıdan bir kusur yok. Bizim için İnce,  Cumhurbaşkanı adayımızdı o bizim göz bebeğimiz. Onu kıracak hiçbir şey söylemeyiz. Ancak Kılıçdaroğlu’nu da savunmalıyız, dokundurtmamalıyız. O, Türkiye’yi düşünen, demokrasiyi, insan haklarını düşünen bir lider. Toplumlar böyle liderleri kolay yetiştiremiyor. Değerini bilmeliyiz” dedi.

MECLİS HARİCİ TÜM VAKTİMİZİ VATANDAŞLA GEÇİRMELİYİZ
Yerel seçime iyi hazırlanılması gerektiğini bildiren vekil Sertel, “Bu seçim bittiğinde önümüzdeki ilk seçim yerel seçimdir. Bu zamana kadar soluklanmadan, durmandan çalışmamız lazım. Yani milletvekillerine de delegelere de söylüyorum. Çok büyük bir göre düşüyor. Halkla iç içe olmak lazım. Her an onları dinleyip içinde olup iletişimi koparmamak lazım. Örneğin, bizim karşımızda bir medya devi var. Bütün gün size yönelik yalan, iftira kampanyaları ile donatılıyor. Büyük olmayan insanları bile çok büyük gösteriyor. Siz ne kadar doğru çalışan biri de olsanız bu halka yansımıyor. Bu bir yakınma değil bu bir tespit. O zaman ne yapmak lazım? Halkla birebir temasta bulunmalıyız. Seçmeni yerinde dinlemeli, görmeli, sorunlarını yerinde tespit etmeliyiz. Sürekli bir çalışma lazım. Bu yüzden bize düşen görev;  meclis harici tüm vakitlerimizde halk ile iç içe olmamız gerekli. Çözüm noktasında sesimizi yükseltmemiz gerekli ve biz buna hazırız. Toplumun tepsisini de anlayışla karşılamak lazım. Eğer çok yükseğe çıkarsanız düşüşünüzde sert olur. Muharrem İnce’nin yaptığı son üç miting umudu nasıl arttırdıysa karşı tarafı da kilitledi. Bu nasıl anlaşılıyor? Sandığa giden seçmen sayısından. Örneğin Meral Hanım’ın partisi yüzde 10 oy aldı. Kendisi yüzde 7 oy aldı. Kendi partisinden yüzde 3 düşük aldı.  Üçü koyun bir kenara.  Selahattin Bey’in partisi yüzde 11.7 oy aldı. Kendisi 8.40 aldı. O 3.5’da koyun kenara. Karamaloğlu’nun 2.5-3 bandında bir oyu olduğu söyleniyordu yüzde 0.8 çıktı. Toplam 8-9 oy fark çıkıyor. Bu oylar Muharrem İnce’ye gitti ama çok daha fazlası Recep Tayyip Erdoğan’a gitti. Yani muhafazakar seçmen şunu seçti. Muharrem İnce geliyor bari gelmemesi için biz oyumuzu Erdoğan’a verelim. Ben sandık başındaydım ve oyları da gördüm Adam İYİ Parti’ye oy vermiş, diğerini de götürmüş Recep Tayyip Erdoğan’a vermiş. Ya da HDP’ye verip Erdoğan’a vermiş” dedi.

DEĞİŞİM TALEBİ ÇIKABİLİR AMA…
Parti içindeki “kurultay”tartışmalarına değinen Serteli, “CHP kendi içinde barışık ve kurultayları zamanında yapan kendi içinde kavga etmeyen bir parti olması lazımdır. Bunun karsısında hareket eden herkes kaybeder.  Önce parti içi demokrasi ve disiplin sağlanmalı. Bizim toplumu diğer toplumlardan ayırt eden bizim toplumumuzun biat etmemesidir. Biat toplumu ile düşünce toplumu arasındaki farklar çok fazladır. Tartışmada partinin içinde tartışılmalıdır. Gidip meydanlarda trtışılmaz. Bu parti içi bir disiplindir. Bu disiplin çok önemlidir. Liderlik sıkıntımız yok. Değişim talebi çıkabilir ama bunun da kurulları vardır. Kurultaydan çıkar bu karar oylar sayesinde.  Akşamdan sabaha, sabahtan akşama kurultay istemenin doğru olmadığını düşünüyorum. Akılcı olmadığını söylüyorum.  Sürecin sonunu beklemek gereklidir. Sayın İnce’nin aldığı oyda herkesin katkısı var. Biz İzmir de tüm milletvekili adayları alana çıktığımızda İnce’yi anlattık kendimizden önce. Türkiye deyince Muharrem İnce dedik her seferinde. İnce rozetini çıkardı diğeri ise AK Parti rozetini gösterip oy istedi. Biz CHP olarak mitingler yapmadık kendimizi anlatmadık. İnce bizim için çok önemli birisi. Onun gözünün içine baktık hep ve yine seçilirse öyle yapmaya devam edeceğiz, aynısını da ondan bekliyoruz. Ve bu konuşmaları lütfen bitirelim. Bu konuları ilk kez burada konuşuyorum bunlar parti konuşmalarıdır ve parti içerisinde kalmalıdır. Her şey zamanında güzeldir, çiçekte bile zamanında açan güzeldir” dedi.

SANDIK KURULSUN, BÜYÜKŞEHİR ADAYINI ÜYELER BELİRLESİN
İzmir’de kaybedilen 8 ilçeyi baz alarak somut bir öneride bulunan Sertel, “Demek ki yanlış adaylar çıkarmışız. Önce parti içerisinde demokrasiyi yaşatmalıyız, kim hangi ilçenin adaylığını yapacaksa tüm adayların fikri alınmalı.  İzmir’de 120bin 130bin üye gitsin oy versin Büyükşehir seçimlerinde başkanı belirlesin. O zaman bakın neler oluyor, nasıl oy artışı oluyor. Nasıl bir gelişme oluyor göreceksiniz. İkincisi diğer partilerin bu konuda eğer aday çıkarmalarında ya da uzlaşmada ortak hareket edeceğini düşünüyorum.

İZMİR HİZMET ALAMIYOR
Hükümetin İzmir’e yeteri kadar hizmet vermediğini söyleyen Sertel, “İzmirli hizmet almıyor genel anlamda. Hükümet İzmir’e şaşı bakıyor görmüyor. Yapa yapa Konak Tüneli’ni yaptılar. Tire Belevi Ölüm Yolu’nda temel atma törenine katıldım. Herkes şaşırdı. CHP’li birinin AK Parti töreninde ne işi var diye. Çünkü görmeye gittim bakalım ne yapacaklar diye. 4 Eylül 2018’de açılacak dendi kaldı önümüzde iki ay. Ve hala 27 kilometrelik yolun 1.5 kilometresi yapıldı. İnsan utanır ya. Vallahi utanır. Yolların kralı yolların fatihi diyorlar Yıldırım’a. Bölünmüş yolu yapamadınız. O Afyon’lu bakan Gediz nehrini temizleyemedi ya. Kendisine de söyledim Gediz’i temizleyemeyen bakan olarak tarihe geçtiniz dedim. Günah değil mi? Menemen’deki tarım arazilerini sulayan nehir şuan pis su akıtıyor. Bu onların pis suyudur.  Aziz Kocaoğlu arıtma su tesisleri yaptı. Şu an bu konuda da o kadar öndeyiz ki. 650 tane arıtma tesisi var Türkiye’de. Bunların 154’ü İzmir’dedir. Koskoca bakanlar kabinesisiniz. Tabii bu o zamanlardı, şuan kabileler. O kabine döneminde bile yapamadınız bunu. Bunlar İzmir’e hizmet üretmez kardeşim. İzmir’i sevmiyorlar. İzmirliye cidden problemleri var. İzmir’e hakaret etmekten başka bir hizmetleri olmaz. Ben bunları hep yaşadım gördüm. İstanbul Ankara dahil kaybedecekler bunu görüyorum. Kayıpları ağır olacak” dedi.

BAKAN PAKDEMİRLİ’YE: BUNU BAŞARIRSA BEN MAHCUP OLAYIM
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye Gediz Nehri’nin temizlenmesi için çağrıda bulunan Sertel, “Lütfen şu Gediz Nehrini temizlesin. Gediz Nehri’ni Tarım Bakanlığı olarak temiz bir şekilde akmasını sağlasın. Gerçi pek bir hükmü olacağını, bireysel doğrultuda hareket edebileceğini pek düşünmüyorum.  Onun önüne saraydaki uzmanlar bir şeyler hazırlayacaklar al kardeşim şunu yap diye. İşte şurayı ormandan çıkartın, rezidans yapın falan denildiği zaman ne yapacak çok merak ediyorum. Kendisini bizlerde izleyeceğiz.  Saraydan emir komuta altında yönetileceğini düşünüyorum ve yanılmıyorum. Çünkü kendisi Ege’de Sonsöz’e yaptığı röportajda, “saraydan gelen bu görevi alır mısınız sorusu karşısında emredersiniz” demiş. Kendisinin ağzından çıkan söz emir edersinizdir. Bu emir komuta zinciridir. Bakanlık olarak kendi bireysel düşüncesini ne yazık ki icraatına yansımayacağını düşünüyorum. Kendisi özgürce icraat yapamayacaktır. Bu da demek oluyor ki İzmir için hiçbir icraati olmayacaktır. Ben bunu görüyorum  ve şimdiden söylüyorum. Bunu başarırsa ben mahçup olayım bunu söylüyorum. Ben özür dileyeyim.  Ama bu asla olmayacak. Ne İzmir’e ne doğaya ne tarıma hiçbir yatırımları olmayacaktır. Bakın organik tarımın başkenti İzmir. Aziz Kocaoğlu’ndan gitsinler örnek alsınlar. Sen bana oy vermiyorsun o zaman sana hizmet yok böyle bir şey olabilir mi ya? Siz İzmirlileri satın alabileceğinizi mi sanıyorsunuz? İzmir böyle yönetilir mi Türkiye böyle yönetilir mi hiç. Aziz Bey hiç kaldırım yaparken buradan AK Partililer geçmesin diyor mu hiç?  Raylı sistemi yaparken AK Partili binmesin diyor mu hiç? Böyle bir anlayış olabilir mi hiç. İzmir’i de göreceksiniz önümüzdeki dönemlerde halkın istediği adaylarla çıksın yerel yönetimlerde, belediye başkanlarını üye belirlesin İzmir’de bir tane bile belediye başkanını alamazlar. Ben bu iddiayı koyuyorum. Ama bizimde aday belirlemede ki faktörlerimiz çok önemli. Ama her halükarda İzmir’de bir ya a iki dışında belediye alamazlar” dedi.