GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
17 Temmuz 2023 Pazartesi 13:56

CHP’li Polat’tan ‘değişim’ tartışması için yorum: Delegemiz ‘Kılıçdaroğlu ile devam’ diyecektir!

CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, parti içinde süren “değişim” ve “yenilenme” tartışmalarını yorumladı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun göreve devam etmesinin gerektiğini söyleyen Polat, “Kılıçdaroğlu’nun değişmesi Türkiye’de bir çıkmazın, belirsizliğin derinleşmesi demek. Bu süreci Kılıçdaroğlu önderliğinde aşmak zorundayız. Kurultay önce de sonra da olsa sağduyulu delegemiz güçlü bir şekilde Kılıçdaroğlu ile devam diyecektir. Kılıçdaroğlu devam etmelidir ve eder de… Kazanır da… Partililerin genel başkanla ilgili tereddüdünün olduğunu düşünmüyorum" dedi.

EGEDESONSÖZ- CHP YDK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın konuğu oldu. Programın gündeminde Mayıs seçimlerinin ardından CHP’de devam eden “değişim” ve “yenilenme” tartışmaları vardı.

KILIÇDAROĞLU TOPLUMSAL BARIŞA KATKI SUNUYOR
Parti içindeki yenilenme ve değişim tartışmalarını yorumlayan Polat, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çizdiği siyaset hattının önemine dikkat çekerek “Partimiz yüz yıllık çınar ama sürekli yenileniyor. Parti değişiyor, dönüşüyor. Bir araya gelemez denen insanları bir araya getiriyor, toplumsal barışa katkı sunuyor liderimiz. Hiçbir şekilde bir arada olamayacak olanları bir araya getirerek ülkeyi bu iktidardan farklı yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Muhalefetteyken bunu gösteriyoruz. Bir araya gelemeyecek kesimleri ve ideolojileri bir araya getiren kişinin adıdır Kemal Kılıçdaroğlu. O yüzden sayın Kılıçdaroğlu’nun bu bakış açısının kucaklaşmanın, helalleşmenin, Halil İbrahim Sofrasının sürmesi gerekiyor. CHP’nin bir kere kendini zenginleştiriyor, yenileniyor olması gerekiyor. CHP’ye yapılan operasyonda Halil İbrahim sofrasının bakışı, helalleşme bakışından duyulan rahatsızlık olduğunu düşünüyorum. Partinin hızlıca topluma umut olması gerekiyor” açıklamasını yaptı.

KILIÇDAROĞLU İÇİN PARTİLİLER ‘EL VİCDAN’ DİYOR
Parti içinde devam eden değişim tartışmaları üzerinden devam ede “Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da değişmeli” tartışmasını da yorumlayan Polat, “Genel başkanın değişmesini inanmayanlardanım. İnanmayan güçlü çoğunluktanım. İnanmayan güçlü tabandan geliyorum. Azınlıkta olsaydık hareket başlardı. Bu partideki her üyenin vicdanında Kılıçdaroğlu’nun yaptıkları ile ayrı bir yeri var. El vicdan diyorlar. Kemal Bey hangimizden eksik çalıştı, hangimiz onun kadar çalıştık? Kılıçdarğlu’nun hakkını teslim etmek gerekiyor. Bir de Türkiye’nin ihtiyacı olan CHP’nin lider kadrosunun değişmesi midir? Türkiye’nin ihtiyacı olan buraya nasıl geldiğimiz konusudur. Tekrar buradan çıkış için baskı kurmak gerekiyor. Bunları konuşmak gerekirken ‘cambaza bak’ oluyor. İsyan etmek lazım… Buna CHP’liler isyan ediyor. Partinin yenileme süreci başlamış, sahada, kendi içinde tartışıyor aslında. Delege seçimleri süreci aslında bir anlayışın tartışılmasıdır. Kendi için değişim, yenilemeyi tartışıyor. Yenileniyor parti… Parti delege seçimi bir yenileme fikrinin yarışma biçimidir. Devamında ilçe ve il kongreleri olacak. Sandıkta oy kullanan arkadaşlar MYK’da temsil edildiklerini görecekler. Tüm Türkiye’de görecekler. Partimizde bu olgunluk var, başka bir parti için söylemek gerekirse bunları tartışamazsınız” ifadelerini kullandı.

KURULTAYDA DELEGEMİZ ‘KILIÇDAROĞLU’ DİYECEKTİR, DER DE!
‘Kemal Bey niye devam etmeli?’ sorusuna yanıt veren CHP’li Polat, “Önümüzde kritik bir süreç var ve bilge bir liderimiz var. Kritik süreçlerde sağ duyusu ile Türkiye’nin ona ihtiyacı var. Bu süreçlerde Kılıçdaroğlu’nun değişmesi demek Türkiye’de bir çıkmazın, belirsizliğin daha derinleşmesi demek. Bu süreci Kılıçdaroğlu önderliğinde aşmak zorundayız. Kurultay önce de olsa sonra da olsa sağduyulu delegemiz güçlü bir şekilde Kılıçdaroğlu ile devam diyecektir. Kılıçdaroğlu devam etmelidir ve eder de… Kazanır da… Partililerin genel başkanla ilgili tereddüdünün olduğunu düşünmüyorum” dedi.

YENİDEN MÜCADELE AZMİ AŞILAMAMIZ LAZIM
Son zamlarla birlikte özellikle seçmen kitlesinin diğer seçmen kitlesini hedef alan sözlerine ilişkin değerlendirme yapan CHP’li Polat, muhalif seçmeni yeniden umut aşılamak istediklerini belirterek “Umutsuzluk var o insanlarda. Umudu aşılayacak olan yine partidir. Bu şekilde kamuoyunda iç tartışmaları sürdürerek o insanları umutsuzluğa sevk ediyoruz. Bizim o insanlara borcumuz var. O insanları ayağa kaldırmamıza ihtiyaç var. İnsanların neşesi kaçtı, morali bozuk ülkenin… O insanlara yeniden mücadele azmi aşılamamız lazım. Türkiye hızlıca politikleşiyor. Seçmen kitlemiz göbeğini kaşıyıp oyunu atıp gidiyordu. Ama artık politikleşiyor. Politikanın içinde CHP’nin müşterisi anlayışından öteye bu partiyi yönetiyorum anlayışı oturuyor. Bu evrensel anlamda demokrasi modelidir. Katılımcı demokrasi diye tanımladığım budur. Seçmenimiz bu modele geçiyor, kabul etmiyor, bizim yönetim anlayışımızı da sıkça eleştiriyor. Bu bizi zenginleştiriyor. Bu tartışmalar Türkiye’yi de zenginleştirecek şeylerdir. Bizim çok nitelikli bir seçmen kitlemiz var. Onlarla yan yana geldiğimizde bizden daha gelişmiş olduklarını görüyorum. O insanlar siyasete atılmalıdır diye düşünmüyorum. Yıllardır bunun için uğraşıyorum. Mühendis, doktor, iş insanı bu insanların düşünsel zenginliğine ihtiyacımız var. Bu insanlar gençlere rol model olacak insanlar. Eskiden zorluyordum ama artık kendiliğinden katılmaya başladılar. Bu demokrasimiz açısından çok önemli… Takım tutar gibi parti tutmuşlar ama yönetim süreçlerine dahil olmamışlar. İletişim araçlarının çeşitlenmesi sosyal medyanın önemli bir noktaya gelmesi katılımcı demokrasi açısından büyük kazanç oluyor. Bize de yardırıyorlar oradan. Kendi hatanı görmek için önemli bir zenginleşme aracı aslında… Demokrasi sürecinin sen artık müşterisi değil sürecin parçasısın diyor. Süreç buna geldi. Bu ülke adına sevindirici…” şeklinde konuştu.

İMAMOĞLU, İSTANBUL’U İKİNCİ KEZ KAZANMALI… ÖZGÜR ÖZEL’İ GIPTA İLE İZLİYORUM
Değişim tartışmaları ile ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in aldığı tutuma ve adaylık açıklamalarına değinen Mahir Polat, “İkisi de çok kıymetli… İmamoğlu’nun üzerinde çok emeğimiz var. Tüm Türkiye’nin emeği var. İmamoğlu’nun güçlü biçimde İstanbul’u alması gerektiğine inanlardanım. İkinci kez İstanbul’u bize borçlu olduğunu düşünüyorum İmamoğlu’nun. Özgür Abi’nin de benim üstümde büyük emeği var. Özgür Bey, Türk siyasetinin geleceği olan siyasetçisidir. Gıpta ile izlediğim kişilerden birisi… Tabi ki genel başkan olabilir. Partinin içinden yetişmiş entelektüel birikimi son derece yeterli birisi. Genel başkanımız halen görevde varken nasıl konuşulmalı bilmiyorum ama Özgür Bey için böyle bir nitelendirme yapmak benim vicdan borcum. Önemli bir siyasetçi. Geçtiğimiz hafta cezaevindeki demokrasi tutuklularını ziyaret ettim. Selçuk Kozağaçlı’yı, Merdan Yanardağ’ı, Osman Kavala’yı ziyaret ettim. Herkesin gözü kulağı Türk demokrasisinde ve İstanbul’da… İstanbul, sosyal demokratlar ve solcular için üstüne şiir yazılmış bir yer... Dolayısıyla İstanbul’dan bir beklenti var. Ekrem Bey’in ikinci kez İstanbul’u alması gerekiyor. Bizim Balıkesir’i, Bursa’yı, Denizli’yi almamız gerekiyor. Bunları başararak başarıya gidebiliriz. Kendi bulunduğumuz metropollerde çok çalışmamız lazım. Son seçimde İzmir’de ağırlıklı çalışma yaptım ve başımızda bir kaptan vardı. İl başkanımız ile Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Başkan vardı. Verimli bir çalışma yaptı, dokuzuncu, onuncu sıra adayıymış gibi çalıştı. Bizim belediye başkanlarımız, vekillerimiz böyle çalışması gerekiyor. Sağ duyulu olmak zorundayız. İnanılmaz derecede devletleşmiş, kitleleri manipüle eden bir parti var. İnanılmaz derecede ahlak kriterleri ortadan kaldırıp seçim stratejisi yürüten bir parti bu… Bizim bu tartışmalarla zaman kaybetmekten ziyade hızlıca toplanıp toplumu motive etmek zorundayız.

KENTLERDE DAHA FAZLA ÇALIŞMALIYDIK
Seçim süreci ile ilgili bazı konularda özeleştiri yaptığından bahseden CHP’li Polat, “Kendi kendime düşündüğümde partide belli inisiyatifleri almak gerekiyormuş aslında… Örneğin parti üst yönetimi bize belli çalışma programları verdiğinde hepimiz uyguladık ancak ‘bu program doğru değil’ demek gerekiyormuş. Seçim sonucu bunu gösterdi. Şanlıurfa’ya gittik, onlarca kez Doğu, Güneydoğu’da da çalıştık. İstanbul’da, Bursa’da daha fazla çalışsaydık, seçmenin sayısının yüksek olduğu yerlerde daha üst düzey çalışsaydık daha iyi olurdu. Bunu görüp söyleyememek hata aslında… Mesela Denizli’de daha çok çalışmak gerekiyormuş. Hem kontrol edilebilir sandıklar hem de daha fazla kentli seçmeni ikna etmek daha kolay. Hayatın daha zorluğu çeken seçmen kitlesi kentli seçmen… Buna daha çok çalışmamız gerekiyormuş. Daha fazla demokrasi istememiz gerek. Doğu ve Güneydoğu’da terör tehdidi sebebiyle birleştirilmiş sandıklar vardı. Hiç gitmeden oraya ne anlama geldiğini bilmiyorduk. İzmirli seçmen de bilmez. Ben de bilmiyordum. 5 köyü birleştirip insanlara oy kullandırıyor. Kendi imkanları ile dolmuş tutuyorlar. Gidiyor, oy kullanıp dönüyor. Tam demokrasi anlamında garabet… O köylerde devletin sandık güvenliğinin sağlaması lazım. Mesela korucu köylerinin olduğu yerler var. O köylerde blok oy kullanılıyor. Şanlıurfa’da milletvekilimizin burnu kırıldı. Bunları tartışmadı Türkiye, seçim güvenliğini tartışmadık. Bunları görmek lazım…” dedi.

RIFAT NALBANTOĞLU’NUN MYK’YA ALINMAMASI BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU
Partide yeni seçilen Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) İzmir’den tek ismin olması ile ilgili değerlendirme yapan Polat, “İzmir’den Devrim Barış Çelik MYK’ya iki seçim arasında geldi. İzmir, MYK’da daha fazla temsil edilmeliydi. Rıfat Abi gibi, Ednan Arslan gibi PM’de yer alan isimler var. Bu isimler İzmirli duruşunu, İzmirli bakışını partiyi zenginleştirmek ve temsiliyet adına en iyi arkadaşlarımız olduğunu, bu arkadaşlarımızın birinin ya da ikisinin MYK’da olmasının gerekli olduğunu düşünüyordum. Özellikle Rıfat Beyi MYK’da bekliyordum. Benim için sürpriz oldu. İzmirli duruşunu MYK’da temsil edecek üyelerimiz umarım ileride olur. Son seçim sonuçlarına bakıldığında İzmir’in duruşu bizim partimiz açısından önemli… Onu nasıl Türkiye’ye yayarız, onu düşünüyoruz” dedi.

Gerek MYK gerek bakanlık düzeyinde İzmir temsiliyetinin iktidar cephesinden de olmayışını yorumlayan CHP’li Mahir Polat, “Onlar İzmir’i kendileri açısından cezalandırıyor olabilirler. İzmir’de başarılı olamıyorlar, olmayınca ‘niye alalım sizi’ diyebilirler” şeklinde konuştu.