Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Kadın Kolları eski Başkanı Gülşen Koşanoğlu’nun, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun aile fotoğrafının altına yazdığı dikkat çeken yorum partide tartışmalara sebep oldu.
İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’ın parti okulu eğitmenliği görevini yürüten eşi Tülay Bayır’ın CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun askerde olan oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nu ailecek ziyaret etmesinin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmasının ardından İl eski Kadın Kollar Başkanı Koşanoğlu yazdığı yorumla adeta şimşekleri üstüne çekti.
Koşanoğlu, Tülay Bayır’ın ‘Al işte senden benden bir aile’ yazısıyla paylaştığı fotoğrafın altına, ‘Bana hiç öyle gelmiyor. İçinden pazarlıklı sinsi bir aile’ yorumunu yaptı.
Siyaset yaptığı yıllarda eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakın duran Koşanoğlu’nun ayrıca Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi sonrasında ‘Partinin başında Kürt ve Alevi bir başkan istemiyorum’ dediği iddia edildi.
İFADE VERMİŞTİ, DİSİPLİNE GÖNDERİLDİ!
Karabağlar üyesi olan Koşanoğlu ayrıca hakkında iletilen şikayet dilekçeleri sonrasında ilçe başkanlığına giderek ifade verdi. Koşanoğlu daha sonra Karabağlar İlçe Yönetimi tarafından tedbirli olarak kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi.
YORUM SONRASINDA İLK KEZ KONUŞTU
Gelişmelerin ardından Egedesonsöz’e konuşan Koşanoğlu, hakkındaki iddialara cevap verdi. Koşanoğlu, “İnsanların arkasından konuşan çoktur. Bana da çok sert eleştiriler geliyor. İnsanlar ikiye bölündü, CHP’de öyle oldu. Benim CHP’de geriye dönük bakıldığında beyaz sayfalarım vardır. Basın bile bana efsane başkan demiştir. Geçmişimde kirli sayfa yoktur. İlçeden geliyorum şu an. İfademi verdim. Ben bu prosedürü iyi biliyorum” dedi.
BİR KARDEŞ NASIL BÖYLE SİNSİCE HAREKET EDER?
Kullandığı ‘sinsi’ kelimesi hakkında konuşan Koşanoğlu, “Ben o kelimenin anlamını çok iyi biliyorum. Bir nedenden dolayı kullandım. Bunu genel başkana asla söylemedim. Söylediğim kişi onun kardeşi Celal Bey’dir. Bu partiye çok emeği geçmiş bir insana bir aile ferdi bir kardeş nasıl böyle bir sinsice hareket eder? Nasıl ağabeyini hançerler? O aile meselesidir. Beni hiç ilgilendirmez ama bu gibi konuşmalar partiye zarar vermiştir. Kullandığım kelime tamamen bu sebepledir. O resimde bulunanları hedef almadım. O resimde o yokmuş diyorlar. Ama aile anne baba ve kardeşlerden ibarettir. Kardeşine yanlış şeyler yapmıştır. Genel başkanı suçlamıyorum. Sonra ekranlara çıkıp bunun için yaptım demesini seçmenlere anlatamıyoruz. Siz partiye bu kadar emek vermişsiniz sonra emek hiçe sayılıyor” açıklamasını yaptı.
BU DİSİPLİN KELİMESİ HİÇ HOŞ DEĞİL
Koşanoğlu, “Türkiye’nin durumu değişmiş durumda. Biz CHP’liler hala ‘Hangimiz Atatürkçü? Hangimiz ulusalcı?’ diyerek bilgili ve birikimli insanı nasıl yok ederiz diye düşünüyoruz. Bu disiplin kelimesi hiç hoş değildir. Hiç kimse sevmez bu lafı. Bu sözü yazdım ama hiçbir art niyetim yoktu. O kişiye yönelikti” dedi.
BAYKAL OLMASAYDI…
Eski Genel Başkan Deniz Baykal ile yakın siyaset yapmasına ilişkin konuşan Koşanoğlu, “Deniz Baykal’a yakın olabilirim. Ben Deniz Baykal’a genel başkanım diyorum. Aslında herkesin genel başkanı olmuştur. CHP’yi ikinci kez yeniden kurmuştur. Bugün Baykal olmasaydı CHP olacak mıydı? Bu insanlar bu koltuklarda oturabilecek miydi? Ben başkan olabilecek miyim? Beni bir kefeye koysalar CHP’liliğim herkesten ağır basar” açıklamasını yaptı.
KÜRT VE ALEVİ ARKADAŞLARIM VAR
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği dönemde, ‘Ben partinin başında Kürt ve Alevi birini görmek istemiyorum’ şeklinde açıklama yaptığının iddia edilmesine karşılık konuşan Koşanoğlu, “Hayır öyle bir şey söylemedim. Benim Kürt ve Alevi arkadaşlarım var. Bana karşı bir kampanya başlattılar. O insanlar da belli. Ben de Alevi ya da Kürt olabilirdim. İnsan bunu seçemiyor. Ben insan odaklı çalıştım. Ben böyle bir ayrım yapmadım. Bizim partimizde hiç mezhep kavgaları olmazdı. Şimdi nedense böyle bir şey oluşmaya başladı. Beni de üzüyor” ifadelerini kullandı.
YANLIŞ ANLAŞILMA OLDU!
Açıklamasının yanlış anlaşılmaya sebep olduğunu öne süren Koşanoğlu, “Yanlış anlaşılma oldu. İletişim çok önemlidir. Ben kelimeleri yerine göre kullanmayı bilirim. Ahlaksız, hırsız gibi suç teşkil eden bir kelime söylemedim. Sinsinin karşılığı içinden pazarlıklı demektir. Kardeşi de bunu yaptığı için söyledim. İnsan ağabeyine böyle bir şey yapmaz diye düşünüyorum. Partiye de zarar verdi. Tabi ben en çok partiyi ve emeği önemsiyorum” dedi