EGEDESONSÖZ- Son günlerde kamuoyunu meşgul eden ve Brezilya’dan Türkiye’ye doğru harekete geçen Sao Paulo gemisi ile ilgili tepkiler sürüyor.
900 ton asbestli olduğu iddia edilen gemi ile ilgili olarak CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, SonSöz TV’de Fatih Yapar’a değerlendirmelerde bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un “gemide 9 ton asbest var” sözünü eleştiren vekil Kılıç, konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Tartışmadan öte bir direniş var bu konuda. Bu geminin İzmir’e hatta Türkiye sularına hiç girmemesiyle ilgili… Şöyle ki Cumhuriyet Halk Partisi tabi ki sanayileşmeye, sanayiye ve sanayiciye karşı değil. Hatta her zaman üretimden yana ve bu ülkenin kurtuluşunun üretimle çözülebileceğini düşünen ve bu konuda politikalar üreten bir parti. Ama siz tamamen doğayı, çevreyi ve bu vatan topraklarını bir kenara koyup gözünüzü paraya, para kazanma hırsına dönüştürerek iş yaparsanız, CHP ve CHP yetkilileri o zaman sizin karşınızda durur. Bu gemi işi de tam olarak böyle. Mesele sadece asbest değil. Bunu bilim adamları da anlatıyorlar. Bakan demiş ki 9 tona asbest var, ölçümü yapacağız, eğer yasal sınırları geçiyorsa geri göndereceğiz diyor. Peki kim ölçecek? TÜİK mi ölçecek? Bu meselede biz nasıl güveneceğiz? Baştan anlaşma yapılmış, gemi çıkmış yola ve gelmek üzere. Bu anlaşma yapılırken bu doğa bu şehir düşünülmemiş. Sonra siz gemi gelecek ve burada ölçeceğiz diyorsunuz. Hangi bilim adamı ölçecek? Bakın geçtiğimiz günlerde Atakent Lisesi’nin yıkımı vardı. Bu kararı hangi bilim adamları yazmış diyoruz, başka bir ilin başka bir üniversitesinden çıkıyor. Hatta öyle bir iddia var ki bu bilim insanları hiç gelmemişler bile... O kadar çok örneği var ki bu ve benzer durumların biz bunun için bakanlığın açıkladığı hiçbir sayıya güvenmiyoruz. Vatandaş da bağımsız kuruluşlara güvenmek zorunda kalacak. Geçmişte o kadar kötü örnek var ki bakanlığın rakamlarının birbirini tutmadığı. Mesela en güncel en yakın örnek olarak açıkladıkları enflasyona bakın. TÜİK başka bir şey açıklıyor ama vatandaşın sokakta, pazarda ve manavda yaşadığı enflasyonu farklı. Gelmek zorunda mı illa bu gemi? Türkiye’de mi sökülmek zorunda? Başka ülkeler bunu kabul etmiyorken biz neden kabul ediyoruz. Dünya kabul etmemiş gemiyi, ikiz gemisi sökülmüş 760 ton asbest çıkmış ve aynı değilmiş diyorlar. Rehabilite edilmiş diyorlar ama biz buna nasıl güveneceğiz. Türkiye dünyanın hurdalığı mı, çöplüğü mü? Bu kadar güzel inanılmaz kıyıları olan, yer altı yer üstü zenginlikleri olan bu güzel ülkemiz, bu güzel vatanımız 3-5 yandaş para kazanacak diye 3 kuruş için satılmak zorunda mı? Brezilya Yüksek Mahkemesi ‘gemiyi durdurun, geri gönderin’ diyor. Onlara da günaydın yani çıkmadan önce alsalardı keşke” dedi.
BİR NEVİ KURTULUŞ MÜCADELESİ!
CHP ve yerel yönetimler olarak geminin İzmir’e sokulmaması için yoğun bir çaba sarf ettiklerini de söyleyen CHP’li Kılıç, “Bu tartışmada hem CHP hem de partinin tüm yetkilileri olarak Büyükşehir belediye başkanımız, İzmir ilçe örgütlerimiz, ilçe belediyelerimiz ve milletvekili arkadaşlarımız biz hepimiz sivil toplum kuruluşları TMMOB ve çevre dernekleriyle hep beraber bu eylemselliği devam ettireceğiz. Bu geminin kara sularına gelmemesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Ve şöyle düşünün biz yine burada vatanımızı savunuyoruz. Bu da bir nevi kurtuluş mücadelesi… Gerekirse o dönem yapıldığı gibi belki de Ege Denizi’nde takalarla, balıkçılarla hep beraber o geminin buraya gelmesini engellememiz gerekiyor. Hemen hemen her gün bir eylem yapılıyor. Konser yapıldı, daha önce basın açıklamaları yapıldı. Her gün bir ilçede bir eylem yapılıyor bu konuda… Çevre dernekleri, TMMOB çok iyi çalışıyor bu konuda… Büyükşehir belediyemiz çok hassasiyet içerisinde davranıyor. Bizler de milletvekili arkadaşlarla ilgiyle sürecin takibindeyiz” şeklinde konuştu.