İlçe binasında aday adaylığı başvurunda bulunan Biçer, ardından Belediyeye giderek nezaket ziyaretinden bulundu ve çiçek bıraktı. Sonrasında Foça Demokrasi Meydanında toplanan yaklaşık bin kişiye seslenen Biçer şunları kaydetti;
Merhaba dostlar…
İnsan doğarken anne ve babasını seçemez. Bugün buradan seçmediğim ancak evladı olmaktan gurur duyduğum, beni cumhuriyet değerlerine bağlı bir birey olarak yetiştirdikleri için, annem ve babama şükranlarımı sunuyorum.
Ancak akılcı irademle seçtiğim ve hür vicdanımla dahil olduğum, üyesi ve bir neferi olmaktan her zaman büyük bir mutluluk duyduğum, cumhuriyet halk partisi ailesi olarak sizleri, aydınlık yarınlara olan umudum ve direngenliğimle selamlamak isterim.
Merhaba sevgili ailem…
Uzun yıllardır bu ailenin bir ferdi olarak siyaset yapıyor, zaman zaman sizlere çeşitli platformlarda hitap ediyorum. Biliniz ki bir yoldaşınız ve kardeşiniz olarak hayatımın en heyecanlı konuşmasını yapmaktayım. Öyle hissediyorum ki ilk defa belde başkanı olan 29 yaşındaki Günal Biçer’ in heyecanı ve enerjisiyle karşınızdayım.
Dostlarım
İçinden geçmekte olduğumuz tarihsel süreç, ülkemiz ve savunduğumuz muasır medeniyet değerleri açısından pek de sağlıklı işlememektedir. Mevcut iktidarın sorumsuz, gerici ve hesapsız politikalarıyla toplumumuz büyük bir ayrışma ve çürümeyle yüz yüzedir. AKP’nin 16 yıllık Neo-Osmanlıcı serüveni bizleri getirip bir kaosun ortasına bırakmıştır. Dış politikada Ortadoğu bataklığına saplanmış, radikal İslamcı terör unsurları ile anılan, uluslar arası platformlarda misafirimiz olan göçmenleri pazarlık konusu yapan, günlük politik manevralarla iş gören utanç verici bir portre ortaya çıkmıştır. İç politikada talancı, baskıcı ve yasaklayıcı anlayışıyla, gerici eğitim dayatmalarıyla tahammül sınırlarını zorlamaktadır.
Bununla birilikte Cumhuriyet kazanımları tahribata uğratılmakta. Ülkemizin öz kaynaklarından özelleştirmelerle elde edilen gelirler ve uluslar arası finans kuruluşlarından alınan krediler katma değer yaratacak yatırımlar yerine, mega proje adı altında seçim kampanyalarında oy devşirmek için yol ve köprülere heba edilmiştir. Buradan usulsüz ihaleler ve teminatlarla yandaşlar zengin edilmiştir. Gelecek kuşaklar şimdiden borçlandırılmış ve ülkenin ufku karanlığa mahkum edilmektedir.
Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik kriz tamamen, üretmeyen ve sadece tüketime teşvik edilen bir toplumun portresidir. Cari açıktaki uçurum, iç ve dış pazarda devletin hem kendi hem de kefil olduğu özel sektör borçları milyar dolarlarla ifade edilmektedir. Günümüzde ağır sanayi atılımını gerçekleştirmemiş, teknolojik ürün pazarında pay sahibi olmayan bununla birlikte öz kaynaklarını körelten bir ülke haline gelmiş bulunmaktayız.
Peki ben neden bunlardan bahsediyorum;
Sevgili Cumhuriyet Halk Partisi ailesi, bizlere bütün sathın vatan toprağı olduğunu emreden Mustafa Kemal Atatürk aslında bir gerçeği de idrak etmemizi sağlamıştır. Vatan toprağı bir bütündür. İşte biz bu güzel Foça’mızla bu eşsiz bütünün yegane parçalarından biriyiz.
Dolayısıyla yaşamakta olduğumuz bu zorlu günleri geride bırakmak için mücadeleye cumhuriyet değerleri ışığında daha bir cesur ve azimle atılmalıyız.
Yerel yönetimleri tamda yerinde, doğrudan demokrasi değerleri ile inşa ederek, çağdaş ve katılımcı belediyecilik anlayışıyla hareket etmeliyiz. Yerinden dönüşüm ve yerelden kalkınma şiarıyla, kendi öz üretim kaynaklarımızla, tarihsel ve turistik zenginliklerimizle, kültürel ve doğal güzelliklerimizle ayağa kalkmalı ve aydınlık yarınlara kol kola yürümeliyiz.
Bu hedefler doğrultusunda;
-Foça’nın kaybolmaya yüz tutmuş tarihi, 24 taneden yalnızca 3 tane kalan yel değirmenleri, Heredot duvarı, Siren kayalıkları için
-2000’yıllarda önemli bir turizm çekim merkezi olan Foça’nın otel yatak kapasitesi 2005-2015 arasında İzmir’de %30 artmasına rağmen, Foça’da 1657 den 721 e düşmüş ve yaklaşık %56'lık bir gerileme yaşayan Foça Turizmi için
-Verimli toprakları ile yüzyıllarca üzüm bağlarına ve bağcılığa tanıklık etmiş Foça’da Foça Karası üzümünü yerel yönetimler desteği ile yeniden canlandırıp, kuracağımız kooperatifle Dünyaya tanıtmak için
-Geren köy’de domates ekip alın terinin karşılığını alamayan çiftçi kardeşimiz için
-Foça Karası üzümü gibi tarihsel süreçlerde değerlenerek, simge haline gelmiş çeşitleri tekrar üretmek, ürettiğimizi festivallerle ülke insanına ve tüm dünyaya tanıtmak için
-Komşumuz, Midilli Belediyesi ile koordineli olarak Foça-Midilli arasında da seferler düzenleyerek kültürel ve ekonomik anlamda ilişkilerimizi geliştirmek için
-Foça ve köyleri arasındaki gelir eşitsizliğine bir son vermek için
-Bizler yatağınızda uyurken şafakla birlikte sokaklarınızı tertemiz yapan sendikasız çalışan Belediye işçisi kardeşimiz için
-Bağ arasında annesi tarlaya gittiğinde yalınayak gezen çocuğa tam donanımlı kreş açmak için
-Foça’mızın simgesi olan IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından yayınlanan Kırmızı Liste’de “nesli kritik derecede tehdit altında” (CR) bir tür olarak sınıflandırılan Akdeniz Foklarının yaşam alanları ile birlikte korunması, bizimle birlikte bu denizleri paylaşması için
- Kuracağımız kamp alanıyla ulusal ve uluslararası kamplara ev sahipliği yaparak Foça’nın adını daha yukarılara taşımak için
-Yılın belli zamanları günübirlik gezilerin adresi değil 12 ay boyunca sürdürülebilir turizmi işler kılmak için
-Ve her şeyden önemlisi belediyenin kapılarını, 6 dönemdir bu bayrağı indirmeyen belediyenin gerçek sahiplerine yani sizlere sonuna kadar açmak için
Gelin birlikte yürüyelim ve birlikte yönetelim diyorum.
Dostlarım, Kardeşlerim ;
Bunları ben tek başıma yapamam. Hepinize tek tek ihtiyacım var. Önümüze engeller çıktığında, umutsuzluğa kapıldığımızda birbirimize güç vermezsek bir olmazsak biz bunları başaramayız. Belediye başkanlığı bizim için bir varış noktası değil aksine bir başlangıç noktası olacaktır.
Onun için; ömrü karanlığa karşı mücadeleyle geçmiş şairimiz Nazım Hikmetin şiirinde dediği gibi;
Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten düşen ateşe fırlat; yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var güneşe akın!
Güneşi zapt edeceğiz güneşin zaptı yakın!...