GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
14 Ağustos 2018 Salı 12:15

CHP’li Bayır’dan ‘kriz’ raporu: Dün yediğimiz hurmalar…

İzmir Milletvekili Bayır, ‘ekonomik kriz’ başlığı altında yaptığı açıklamada, “Papaz olayı zaten çöküntüye gitmekte olan Türk ekonomisi için sadece bahane oldu. Gelinen noktada; dün yediğimiz hurmalar, bugün ekonomimizi tırmalıyor” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ-  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, son dönemde artan döviz kuru sebebiyle, ‘Türkiye’de ekonomik kriz’ başlıklı bir basın açıklaması düzenledi.

Partisinin İzmir il binasında konuşan Vekil Bayır’a, Milletvekili Bedri Serter, İl Başkanı Deniz Yücel ve il yöneticileri eşlik etti. Bayır hazırladığı rapor çerçevesinde geniş çaplı bir bilgilendirmede bulundu.

TL HER GÜN DAHA FAZLA DEĞER KAYBEDİYOR
Bayır, Türkiye’nin tarihi bir dönemden geçtiğini vurgularken, “Ülkemiz, tarihinin en önemli dönemlerinden birini yaşıyor. Türk Lirası her gün daha fazla değer kaybederken, ‘’Bu gidişatın nasıl önüne geçeriz?’’ sorusuna cevap araması gerekenler, yurdumuzun farklı yerlerinde temel atma törenlerini gerçekleştirerek, kafalarını kumun altına gömüyorlar. Evet, derin bir ekonomik kriz ve siyasal sorunla karşı karşıyayız.  Uyarılarımızı dikkate almayan AKP iktidarı, ülkemizi sürüklediği ekonomik felaketin faturasını çalışanlara, emekçilerimize yani bizlere, halkımıza çıkarıyor. Rekor üstüne rekor kıran dolar, geçtiğimiz günlerde 6,84’i gördü. Dolar, yüzde 24,50 artarken, Euro’da 7,78 TL. oldu ve yüzde 22,7 arttı. Çeyrek altın 411 TL’ye yükselirken, yüzde 16,60 artmış oldu” açıklamasında bulundu.

DÜN YEDİĞİMİZ HURMALAR…
Bayır, “Hükümet ekonomik krizi, İzmir’de ev hapsinde bulunan Rahip Brunson’a ve Türkiye’de tutuklu bulunan 15 Amerikalı ’ya bağlasa da; krize yol açan nedenlerin başında,16 Yıldır Türkiye’yi yönetenlerin izlemiş olduğu yanlış dış politika geliyor. Papaz olayı zaten çöküntüye gitmekte olan Türk ekonomisi için sadece bahane oldu. Krizi belki biraz tetikledi, o kadar. Gelinen noktada; dün yediğimiz hurmalar, bugün ekonomimizi tırmalıyor. Bunun faturası; en günahsız kesim olan emekçilere, emeklilere, vatandaşımıza yıkılamaz” dedi.

BORCUN FAİZİNİ ÖDEMEK İÇİN DE BORÇLANMAK ZORUNDA KALIYORLAR
“Yaşanan bu kriz gelip geçici değil” diyen Bayır, “2001 krizinden tek farkı, orada olay bir gece de oldu ve bitti. Burada ise, olay bir gece de olmuyor, zamana yayılıyor. Suyun içindeki kurbağa misali alıştırılarak yavaş yavaş haşlanıyoruz. Suyun ısı derecesi artıyor, yanıyoruz. Ülkemize yeni yabancı yatırımcı gelmiyor. Çünkü ülkemizi hiçbir açıdan güvenli bulmuyorlar. Ülkemizdeki yabancı yatırımcılarda geleceğinden endişe duymaya başladılar. Duydukları endişeden kaynaklı, fabrikasını kapatıp, bunu da dolara çevirerek ülkesine geri dönüyor. Ülkemizde dolar böylelikle azalıyor ve Türk parası değer kaybetmeye başlıyor. Bu durumda halkımıza yansıyor. İnsanlar fakirleşiyor. Emeklinin aldığı maaş yarı yarıya düşüyor. Tüketimde her şey dolarla olduğu için doğalgaz, elektrik gibi genel ihtiyaçlarımıza gelen zam, vatandaşlarının harcamalarının azalmasına sebep oluyor ve bütçeleri daralıyor. Türk Lirası, Dolar karşısında mum gibi eriyor. Öyle bir noktaya getirdiler ki, borç borçla kapanmıyor. Borcun faizini ödemek için de borçlanmak zorunda kalıyorlar. Bu sebeptendir ki, 2002’den bugüne kadar olan dış borcumuz katlanarak büyüyor. Türkiye’nin yaptığı ihracatta da gelir dengesi bozuluyor” açıklamasını yaptı.

ASGARİ ÜCRET 424 DOLARDAN 235 DOLARA İNDİ
Bayır, “Türkiye’deki üretici ihracat yapabilmek adına bankalardan döviz kredileri kullanıyorlar. Döviz yükseldikçe, borcunu ödemekte zorlanıyor. Bugün bu borçların kapatılması için, 240 Milyar Dolara ihtiyaç var. İçinde bulunduğumuz süreçte yapılan araştırmalara baktığımız da, günde 38 işyeri kapanıyor. İş yerleri birer birer iflaslarını açıklıyorlar. Son bir buçuk yılda kapısına kilit vurulan işyeri sayısı 20 bin 607’ye ulaştı.

Bu yılın başından itibaren de iflaslar yüksek hızla devam ederken, sadece Ocak ayında, 2 bin 417 şirket kapandı. Böylece 2018 yılının ilk altı ayında 5 bin 906 işyerinin kapısına kilit vuruldu. Artan enflasyon ve döviz kurları, çalışan kesimin aldığı ücretleri eritti. Temmuz ayındaki enflasyon artışı, bir önceki aya göre yüzde 0.55 oldu. Bin 603 lira olan asgari ücret, yılbaşında 424 dolar iken, bugün 235 dolara kadar indi” dedi.

İZMİR’DEN İKİ ÖRNEK!
İzmir’de faaliyet gösteren iki büyük şirket üzerinden örnek veren Bayır, “Avusturya merkezli MM Süperpak Ambalaj'ın, İzmir'in de aralarında bulunduğu 3 şehirde faaliyet gösteren Süperpak Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. fabrikalarında üretim durduruldu. Şirket temsilcileri ile işçilerin bağlı olduğu sendika olan Türk-İş'e bağlı Selülöz-İş Sendikası arasında süren toplu iş sözleşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine başlanılan grev halen sürmektedir. İzmir Gaziemir’de yer alan, Ege Serbest Bölgesi’ndeki Amerikan fon şirketine ait 3 bin işçinin çalıştığı Delphi fabrikası, 2019’da üretim yapmayacaklarını açıklayarak, kademeli olarak işçi sayısı 100’e düşürdü. Bu gibi daha birçok yatırımcı ardına bile bakmadan fabrikalarını kapatıp kaçmaya başladı. Seçimden önce Erdoğan seçimi kazanırsa fabrikaları kapatcağız kararı almışlar. Erdoğan kazanınca şirket bunu hayata geçiriyor. Ben 40 yıldır iş adamıyım. Ey Amerika, diyerek elini havaya kaldırarak konuşmak kolay ama siz bunu her yaptığınızda biz o müşterilerimizi kaybediyoruz.  Kasımpaşalı edasıyla ‘Ey Rusya’ diyerek domates, alüminyum ihracatçımı vuramazsın” açıklamasında bulundu.

EKONOMİYİ DÜZELTME KONUSUNDA KARARLI İSELER SARAYDAN BAŞLAYABİLİRLER
CHP olarak çözüm önerileri sunduklarını ifade eden Bayır, “Biz ne diyoruz? Bu ekonomik sorunları nasıl çözebiliriz? Genel başkanımız 13 başlıkla açıkladı. Günlük, pansuman tedbirlerle ekonomik sorunları halının altına süpürerek çözmek mümkün değil. Daha güçlü bir Türkiye için yepyeni bir kalkınma programı yapmak zorundayız. Devlette liyakat sisteminin yeniden inşa edilmelidir. Merkez bankası derhal bağımsız hale getirilmelidir. Üretim öncelikli bir planlama politikasına ihtiyaç var. Üreterek güçlenebiliriz. Dış politikamızı derhal gözden geçirmeliyiz. Tüm komşularımızla sırf sorun haline geldik. Dolar esas alınarak yapılan ihaleler süratle TL’ye dönüşmelidir. Hak ve özgürlüklerin gasp edildiği ülkeye yabancı sermaye niye gelsin? Devlet tasarrufa önce kendisinden başlamalıdır. Ekonomiyi düzeltme konusunda kararlı iseler saraydan başlayabilirler. İsraf ekonomisine son verilmelidir” diye konuştu.

MECLİSİN TOPLANMASI VE TÜRKİYE’NİN MASAYA YATIRILMASI GEREKİYOR!
İzmir Milletvekili Bedri Serter de Bayır’ın detaylı bilgilendirmesinin ardından kısa bir konuşma yaptı. Vekil Serter, “Her şeyin başı üretim ve planlamadır. Bu hükümet 16 yıldır sadece inşaat, beton, demir, nakit, Dolar ve Euro üzerinden insanları zenginleştirdiğini zannetti ancak sadece kendi kitlesi zenginleşti. Çıkış yöntemimizin içimizden olması gerekir. Tarımsal ekonomi çok önemli. Tarımı sanayiyle birleştirmek gerekiyor. Türkiye her noktası verimli topraklara sahip bir ülke. Bunların bilim, sanayi ve teknolojiyle birleşerek ayağa kalkması gerekiyor. Ülkeyi, hayvan yemini ithal edecek vaziyete düşürmek bir hükümet için ciddi bir acizliktir. Herkes şapkasının önüne alsın. Turizm… İnanılmaz bir kapitale sahip bir sistemdir. Turizm için biz çok ciddi yerlere sahibiz. Bunların şekillenebilmesi çok rahat olacaktır. Türkiye’ye her yıl 25 milyon turist gelmekte. 11 milyonu Antalya, 5 milyonu İstanbul’a gitmekte. Diğerleri de Türkiye’nin çeşitli yerlerini tercih ediyorlar. İzmir’e geçen senelerde 1 milyon 300 bin turist gelirken bu yıl 800 bin turist gelmiş. 500 bin kaybımız var. İzmir birçok özelliğe sahip fakat bir türlü harekete geçiremiyoruz. Bunun nedenini hepimiz biliyoruz. Çünkü İzmir’de CHP iktidarı var. Hükümetten hiçbir destek gelmiyor. Bizler yerel yönetim olarak İzmir’i harekete geçirmek zorundayız. Kaynaklarımızın dışarı kaçmaması lazım. İzmir’de ve Türkiye’de hükümetin ve bizlerin buna dikkat etmesi gerekir. Türkiye’nin geldiği aciz noktalardan el birliğiyle kurtulmamız gerekir. Bir an evvel meclisin toplanması gerekiyor. Mecliste Türkiye’nin masaya yatırılması gerekiyor. Biz Türkiye’nin kalkınmasının derdindeyiz” dedi.

CHP OLARAK MÜCADELEMİZ TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE KURMAKTIR!
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren İl Başkanı Deniz Yücel ise, “Ülkemizde AKP iktidarının paraya dayalı uygulamaları sonucunda girmiş olduğumuz ekonomik bir darboğaz söz konusu. Türk Liramız yabancı paralar karşısında değer kaybetti. Biz CHP olarak her zaman ülkemizde ekonomik darboğazdan çıkılması için ekonomik reçeteleri sunduk. Ancak iktidarın yabancı sermaye gruplarına bağlı politikaları sonucunda cumhuriyetle yaşıt fabrikalarımızın satılmasıyla, sanayi ve tarımın yok edilmesiyle bugünlere geldik. Bugünleri aşmak için hamaset dolu nutuklar yerine aklın, bilimin rehberliğinde somut adımlar atılması gerekiyor. Halkımızla birlikte bu zor günleri aşmak zorundayız. Atatürk’ün tam bağımsız bir devlet kurma hedefi vardı. Ekonomik bağımsızlık olmadan tam bağımsızlık olmaz. Bizim CHP olarak mücadelemiz ekonomik, siyasal ve tam bağımsız bir Türkiye kurmaktır” ifadelerini kullandı.