GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
17 Mart 2023 Cuma 10:08

CHP'li Bayır’dan ‘emsal’ çıkışı: Bambaşka bir ihanet olur!

Deprem sonrası emsal artışı fikrinin doğru olmadığının görüldüğünü belirten CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Metrekare inşaat maliyetlerinin bir yapıda 30 bin TL'ye denk geliyor. Ya inşaat maliyetini vatandaşlardan talep edecek ya da kat vereceksiniz. Biz tam tersine 10 katlı binaların yapılmaması gerektiğini söylerken, sadece bu tehlike var diye 10 kat yerine 20 kat verelim dersek bu da bambaşka bir ihanet olur. Yatay yaygınlaştırmak lazım” ifadelerini kullandı.

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Sonsöz TV’de katıldığı programda gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Deprem bölgesi ile ilgili çalışmalarını ve izlenimlerini anlatarak sözlerine başlayan Bayır, ‘devlet yoktu’ söylemlerine ‘hükümet yoktu’ diyerek ekleme yaparken, “Depremin olduğu günün sabahında grup başkanvekilleri tarafından 110 milletvekili 11 ile dağıldık. Ben öğle saatlerinde Adana'ya ulaştım, oradan da araç kiralayarak Hatay'ın Kırıkhan ilçesine gittim. Herkes enkazların başında yakınlarını kurtarmak ya da cesetlerini çıkarmak için bekliyordu. İlk gün ne yazık ki orada iktidar yoktu. Birinci günde bence TBMM'de görev yapan milletvekili olarak çok üzüldüm. İlk 24 saat kimse yoktu. Ne ambulans, ne dozer ne asker geldi. Akşam arabada yattık, diğer gün yine hiçbir şey gelmedi. İkinci günün gecesinde gelenler oldu. 48 saat bir şey yapılamaması... İnsanlar enkaz altın yakınlarının sesini duyuyor 'beni kurtar' diye. Herkes de kendi çabasıyla kazma kürek ile yakınlarını kurtarmaya çalıştı. İnsanlar isyan etmişti. 2'nci günün akşamı Özcan Purçu vekilimiz ile  koordinasyon merkezine gittik. Orada 'bir tane vinç dozer yok, Kırıkhan'ın büyük bölümü yıkılmış durumda' dedik. Albay bize  'bizde alet yok, gelenlerin hepsini yönlendirdik' dedi. Bende yolda gelirken benzinlikte '3 TIR üzerinde iş makinesi bekliyor' dedik. Albay da şaşırdı. Birlikte gidip gösterdik ve Albay'da el koyuyorum dedi ve hemen onları Kırıkhan yönlendirdi. Çalışmalar öyle başladı. Ben Adana'dan Hatay'a gidene kadar 2,5-3 saatlik mesafede yüzlerce yardım araçları ve yüzlerce iş makineleri vardı yolda bekleyen” dedi.

‘DARBE KORKUSUNDAN…’
İlk başta hükümetin ‘eksiklik vardı’ sözlerini reddettiği ancak şimdi kabul ettiğini belirten Bayır, “Önce şiddetli reddettiler ancak şimdi kabul etmek zorunda kaldılar. Bu durumu sadece Tacettin Bayır anlatmıyor ki, Suzan hanım da anlattı orada. Kendisi de depremi yaşadı. Dünyanın bütün kurtarma ekibi de gelse bu işin içinde çıkamazdı sözüne katılmıyorum. Bir tanesinde 10 bin kişiyi kurtarırsın, değerinde 100 bin kişiyi. Kurtaracak kişi sayısı artar. Biz bunu söylemek istiyoruz zaten. Biz onlara 'beceriksiz' demenin ötesinde daha fazla insanı kurtarabilirdik diyoruz. Göz göre göre ölüme terk edildi insanlar. Ben gölcük depremini de Bayraklı depremini de gördüm. Askerin ilk kez bu kadar geç müdahale ettiğini gördüm. Bunun nedeni de 2018'de çıkarılan yasa. Asker Cumhurbaşkanından  ya da içişlerinden izin almadan çıkmayacak  dediler darbe korkusundan” ifadelerini kullandı.

Asker zamanında indi sözlerine de tepki gösteren Bayır, “Asker zamanında indiyse, giden yardımlara el  koyanlar, yol kesenler oldu. Bizim bile gözümüzün önünde 3 kişi birbiriyle konuşuyordu tabletim kaldı alsam falan filan diye. Onlardan 1 tanesi evin içine daldı, sonra yarım saat sonra polis arabası geldi 3 kişi gördünüz mü, onlar hırsız onları arıyoruz dediler. Bunlar bir güvenlik zafiyeti. Asker, polis fazla olsa buna cesaret edemezler” diye konuştu.

‘TOKİ KONUTLARI YIKILMIYOR ÇÜNKÜ…’
Yıkılan yapılarda ‘kesik kolon’ iddiasına dikkat çeken Bayır, “Benim gördüğüm şey, bir yer düşünün, bir ada var. Burada 8 blok apartman var. Hepsi hemen hemen aynı yükseklikte. Baktığınızda bu 8 binadan 4 tanesi sağlam ayakta kalmış. Bir tanesi olduğu gibi yığılmış. Diğerleri sağa sola yatmış Aynı ada aynı zeminde 8 farklı yapıdan 4 tanesi  sağlam diğerleri farklı yıkılmış. Sağa sola yatan yapıların altına AVM açmışlar. Bunu yaparken büyük ihtimalle kolon kesilmiş. 4 ayaklı kolonlar üzerinde yükseldiğini düşünün, topal oluyor yapı. 4 ayağa üstüne basmazsa zayıf olan tarafa yatar bina. Ölü sayısını neden deprem değil, inşaat ve bunların yanlış yapılması.  TOKİ konutlarında pek yıkılan yok deniliyor. Bunun nedeni tünel kalıp. Fore kazık olan yerde yıkılma olmuyor. Çünkü bunun amacı sıvı zeminde tutunmasını sağlıyor. Bizim ne gölcük depreminde ne İzmir depreminden ders almamışız. Yönetmelikler ve yasalar 1930'dan beri varmış. O günden beri her depreminde sonra bir şeyler eklenmiş. Buradaki sıkıntı nasıl aracınızın sütüne bindiğinizde 2 yılda bir vizeye gidiyorsunuz? Hala ilk günkü gibi mi çalışıyor mu diye. Peki inşaatta? İlk ruhsatı alıyorsunuz sonrası bitti. Sonra gelen kafe açacağım diye kolonu kaldırıyor oradan. Bir daha gelen bakan yok ki. Biz CHP olarak öneriyoruz. Binaları raporu olacak ve bu vize 4-5 yılda bir kontrol edilecek. Bunun bilinmesi bile kesilmesine engel olacak. Bu yetkiyi de yerel yönetimlere vereceksiniz” dedi.

‘SİL BAŞTAN YAPILMASI LAZIM’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın  ‘Yapılar 1 yıl içinde tamamlanacak’ sözlerinin mümkün olmadığını belirten Bayır, “Küçük sanayi siteleri tamamen haritadan silinmiş. Tespitin yapılması gerekiyor. Tespitler hala tam yapılmış değil. Burada da depremzedeleri gezdim dinledim, 1 ay geçmesine orta hasarın ağır hasara döndüğü görünüyor. Çünkü depremler devam ediyor. Olaya bu yönden baktığınızda aynı binayı 2-3 defa kontrol etmeniz gerekiyor. Bu henüz yapılamadı. Bunun sağlıklı yapılması durumunda durumun maliyeti ortaya çıkar. Gördüğümüz şu ki Hatay'ın defne ilçesinin yüzde 70'i yıkıktı. Antakya merkez felaketti. Buraların durumu böyle olunca bazı yerleri sil baştan yapmak lazım. Bu işi alelacele yapacağız diye tarım alanın ortasına, tarla içine yumuşak zemine bina için dozerin yer açtığını gördük. Sonra evler tabut oluyor. En hızlı biçimde bu tarz inşaatların biteceği süre 1,5 yıldır. Deprem devam ederken dökülecek beton sıkıntı yaratabilir. Ben 1,5 yıl ile 3 yıla arasında toparlanır diye düşünüyorum. Ziyaret ettiğim depremzedelere de buna göre planlama yapmaları gerektiğini söylüyorum” ifadelerini kullandı.

İmar barışı hakkında da deprem vergilerine dikkat çeken Bayır, “Bir tanesi mecliste bekliyordu. 9'ncu imar barışını hazırlamışlardı. 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidar bunları gelir kaynağı gördüğü için... Daha önce depremin toplanan paraların ne olduğu da belli değil.  Biz bazı şeyleri kısalım derken Cumhurbaşkanı 13 uçakla gezmeye devam ediyor. Saray'ın bin 100 odası var, birazını depremzedelere açsaydık kalsalardı fena mı olurdu?” diye konuştu.

‘EN BÜYÜK PROBLEM…’
Deprem bölgesinde yemeği belirli sürelerde yediklerini vurgulayan Bayır, “Genel Başkanımızı  tanıyoruz. Ankara'dan İstanbul'a yürüdü ve çadırda yatmaya alışkın. Normal bir insan kendini. Normal bir insan karşısındakinin acısına saygı duyar ve o da çadırda kalır. Biz çadırın içinde ejder meyvesi aramıyoruz. Bizim yapımız böyledir. Hayatımda ilk kez bir şey yememek için oruç tuttum gibi. Çünkü yersem tuvalete gitme ihtiyacım olacaktı ancak tuvalet yok. Ne zaman tuvalete gitme durumumuz olursa o zaman yemek yiyorduk. En büyük problem tuvalet ve hijyendir. Allahtan bizim yerel yönetimlerimiz varmış. İlk günlerde devletin sıcak eli görünmedi ancak yerel yönetimlerimiz çok önemli işler yaptı” dedi.

‘SAYIN VALİ EL ATACAKTIR’
İzmir’deki bazı kampların henüz depremzedeler için açılmadığını belirten Bayır, “Benim tespit ettiğimde bazı kamplar henüz açılmamız. Resmi kurumların bazıları açılmamış: Valiyi ziyaret edip konuşacağım. 1 Nisan'a kadar u insanların buralara yerleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı kampları da yüzde 70 kontenjanla yerleştirilmiş. Bazı insanlarda bölgelerinde konteyner ya da çadır kentte yer bulabilir ise illa memleketine dönmek istiyor.  Bir kesim kesinlikle geri dönmeyi düşünmediğini ve burada iş aş bulmak istediğini belirtiyorlar. Kalıcı olmak isteyenler de geri dönem isteyenler de ar. İnşaatlar bitene kadar kampta kalacak olanlar da var. Albay vardı ona sordum ne olacak diye, kendisi de bize 'askerler bu yaz tatil yapamayacak 2 sene depremzedelerin olacak burası' dedi. Aynı şeyi diğer kamp yerlerinden de bekliyoruz. Üniversitelerin de kampları var. Buralar için de sayın Vali el atmalı” ifadelerini kullandı.

'13 YER İÇİN DÖNÜŞÜM İZNİ İSTEDİK'
İl Başkanlığı döneminde 13 bölge için dönüşüm izni istediklerini belirten Bayır, onlardan sadece 4 tanesi için izin verildiğine dikkat çekerken, “2010-2011 yıllarında CHP İl Başkanıydım. Aynı dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisinde Sayın Kocaoğlu ile 13 yer için dönüşüm izni istemiştik. 13 yerden 9 tanesi ile ilgili hiç cevap gelmedi. 4 tanesiyle ilgili geldi onlar da sorunlu olanlardı. Karabağlar, Çiğli ve Bornova tarafındaydı. Bunlar ile ilgili belediye elinden geleni yapmaya devam ediyor. Deprem böyle olunca herkes tedirgin. Herkese test yaparak binasının ne kadar sağlam olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Tunç Başkanımıza da bize gelen talebi ilettik. Bayraklı ve Bornova bitmek üzere sırasıyla merkezdeki kentlerde yapı envanteri çalışması yapılacağını söyledi” dedi.

‘İZMİR YAVAŞ YAVAŞ TAŞINDI’
Emsal artışının yeterli olmadığını belirten Bayır, yüksek katın tehlikeli olduğunu  dile getirirken, “TBMM'deki yaslara baktığınızda çok düşük kredi var deniliyor ancak bankaya gittiğinizde böyle bir kredi vermiyorlar. Buradaki bir binayı yıkıp yeniden yapmak... Arazi sizin olsa kat  karşılığı verseniz yarı yarıya veriliyor lüks yerlerde. Ancak 10 katlı bir yerde daire sahibine yükleniyor yük. Artık 1,5 milyon TL'ye bir dairenin çıkması mümkün değil. Metrekare inşaat maliyetlerinin bir yapıda 30 bin TL'ye denk geliyor. Ya inşaat maliyetini vatandaşlardan talep edecek ya da kat vereceksiniz. Biz tam tersine 10 katlı binaların yapılmaması gerektiğini derken, sadece bu tehlike var diye 10 kat yerine 20 kat verelim dersek bu da bambaşka bir ihanet olur.  Yatay yaygınlaştırmak lazım. İmara arazi açmak gerekebilir. Zemin etüdü yapılmış, zemini güzel yerlerde yeni kent merkezleri planlamak lazım. Bunların da altyapısı, sağlık ihtiyaçları, okul ihtiyaçlarına baktığınızda kent merkezlerinin dışına kaymaya başladı zaten insanlar.  İzmir yavaş yavaş taşındı zaten kimse farkında değil. Ben Güzelbahçe'de evimi 20 yıl önce yaptığımızda incin top oynuyor ancak şimdi yol kilitleniyor. 1 yıl önce Güzelbahçe'de 2 katlı evi 5 milyona alabilirdiniz. Bugün 20 milyona alamıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

‘İYİ Kİ OLMUŞ’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarını yorumlayan Bayır, “6'lı masanın kurulmasından itibariyle bu masanın dağılması için inanılmaz güç sarf edenler vardı. Bunu başaramadılar bana göre. Belki Meral Hanımın söyledikleri çok sert  olarak algılansa da iyi ki olmuş diyorum çünkü masanın yıkılmayacağı görmüş oldular. Tüm partiler kol kola yoluna devam ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu o gün de biz yolumuza devam edeceğiz sakin olun demişti. Toplumun değişim isteği ağır bastı. Bu psikolojik baskı olarak yazılıp çizilince 6'lı masa çok daha fazla güçlenerek kenetlendi. 6'lı masanın kilitlenmesinde çok büyük umutlar doğdu. Cumhur İttifakında da HÜDA-PAR'ın anlaşma metnine baktığınızda inanılmaz şeyler görüyorsunuz. Kadını 2'nci sınıf gören, şeriatın getirilmesi gerektiğini düşünen, kadına şiddete ceza verilmesinin doğru bulamadığını belirten bir anlayışı bir araya gelmelerinde yapacakları ortak işlere yazmışlar” diye konuştu.