EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Narlıdere Belediye Başkan Adayı Ali Engin, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimler üzerinden net mesajlar veren Engin, adaylık sürecine dair de konuştu.
Yüzde 80 oy oranıyla seçilmeyi hedeflediğini söyleyen Engin ayrıca yürüteceği belediye başkanlığı görevine ilişkin bilgi de verdi.
20 YILLIK BAŞKAN ABDÜL BATUR’DAN ALDIĞIM BAYRAĞI DAHA YÜKSEĞE TAŞIYACAĞIM
Narlıdere Belediye Başkan Adaylığıyla ilgili konuşan Engin, “Partide milletvekilliği, PM üyeliği, genel merkez gibi görevler var. Ama bu karmaşık sistem içinde belediye başkanlığını farklı bir yere koymak lazım. Parti görevleri parti içindeki her arkadaşın yapabileceği görevler. Belediye başkanlığı makamları kişisel karar alınacak yerler. Partimiz, bütçeyi yönetebilecek, halkla temas kuracak, vatandaşla doğru bir iletişim kuracak, olumsuz sorunları da anlatabilecek kişileri aday gösterdi. İzmir’in tüm ilçelerini çok iyi bilen siyasetçi olarak partim burada bana ihtiyaç duydu ki Narlıdere’de görevlendirdi. 20 yıllık başkan Abdül Batur’dan aldığım bayrağı daha yükseğe taşıyacağım. Narlıdere’de yeşil dokuyu korumak, aşırı betonlaşmadan kalkındırmak hedeflerimiz var. Kültür sanat başkenti yapacağız” dedi.
Partisinin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer’e hem kendisi hem de babası üzerinden gelen eleştiriler için konuşan Engin, “Gerçekten çok ayıp… Saygı sınırlarını zorlayan durumlar. Tunç Soyer’in PKK ile ilişkilendirilmesi siyaset falan değil. AK Parti’nin ne kadar aciz düştüğünün göstergesi. Kazanmak için her iftirayı atabilirim demektir bu. Allah korusun kazanmak için ülkeyi savaşa sokarım demektir. 10 yıldır Seferihisar’ı kalkındıran, dünyaya tanıtan, adı bir tane şaibeye karışmamış bir insanı bu şekilde eleştirmek insanlığa sığmaz. Referandumda herkesin oyunu istemiştik. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayımız Muharrem İnce parti bayraklarıyla değil Türk bayraklarıyla dolaşmıştı. Biz bu yerel seçimde de aynısını yapacağız. Ben Narlıdere’de altı oklu bayrakla değil Türk bayrağıyla dolaşacağım. Çünkü biz herkesten oy istiyoruz. AKP’ye oy verip mutlu olmayan insanlar var. Fikrini değiştirmek isteyen insanlar var. Evet yerel seçime gidiyoruz. Ama mutfağı yanan yurttaş bu durumu herhalde cezalandıracak. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partide belediye başkanı olmuş birini terörle ilişkilendirmek insafsızlıktır” açıklamasında bulundu.
ADAYLAR BİR AY ÖNCE AÇIKLANDI DİYE İZMİRLİLER OYUNU NİHAT ZEYBEKCİ’YE Mİ VERECEK?
31 Mart yerel seçimlerinde dengelerin değişeceğinin dillendirilmesi üzerinden konuşan Engin, ayrıca AK Partili Nihat Zeybekci’nin uzun süredir saha çalışmaları sürdürmesiyle ilgili, “Son 20 yılı dikkate aldığımızda seçmen davranışları çok büyük değişimler göstermiyor. AK Parti kurulduğu yıllarda enflasyon yüzde 7-8 iken, faizler yüzde 0.80 iken, Atatürk’e hakaret eden fesli ziyaret edilmezken, AK Parti’nin Avrupa Birliği hedefi var iken, AK Parti kurucularını tasfiye etmemiş iken, her şey ucuz iken İzmirli AK Parti’ye oy vermedi de böyle bir durumda niye oy versin? Adaylar bir ay önce açıklandı diye İzmirliler oyunu Nihat Zeybekci’ye mi verecek? İnsan hafızası unutuyor mu? İzmirlilerin aklıyla niye alay ediliyor? Sokağa çıkmış da ne oluyor? Ben bir şey göremiyorum” dedi.
DSP NÖBETÇİ BİR PARTİ OLDU
2014 yerel seçimlerinde CHP’den aday gösterilmeyen bazı isimlerin DSP’yi tercih etmesinin yeni dönemde de yaşanabileceğinin hatırlatılmasının ardından konuşan Engin, “DSP ne yazık ki son yıllarda nöbetçi bir parti oldu. CHP karışsın, adaylarıyla onları cezalandıralım diye düşünüyorlar. Bu doğru değil. Bugün DSP var mı yok mu belli değil. DSP iktidardayken bakanlar, büyükşehir belediye başkanları DSP’de iken Ali Engin ve arkadaşları CHP’nin baraj altında kalmasını içimize sindiremedik. O günlerden bugüne geldik. Bizim kolay yoldan erk elde etme ihtimalimiz yok. Ben partim baraj altında kaldığında Karşıyaka ilçe yöneticisiydim” ifadelerini kullandı.
Kendisi özelindeki hedefini paylaşan Engin, “Hedefimiz Narlıdere’de yüzde 80 oy almaktır. Ben buna inanıyorum. Bizler ilçe belediye başkanları olarak, Tunç Soyer’in liderliğinde kentin ihtiyaçlarını karşılayacağız. Kıt kaynakları düzgün kullanacağız. Belediyeyi ortak akılla, açık ve saydam bir şekilde yöneteceğiz. Akıl akıldan üstündür. O yörenin yatırıma ihtiyacı varsa oradakilere sormak lazım. Bu öncelik midir? Narlıdere’de AK Parti’nin karşısındaki yapının yüzde 85 bir kapasitesi var. Bizim yüzde 80 oyu alacağımızı düşünüyorum. Ben dün başlangıcı yaptım. Kalabalığın gözlerinde onu gördüm” dedi.
NARLIDERE VE KONAK AYNI ŞEHİRDE OLSA BİLE KARDEŞ BELEDİYE OLACAK
Nasıl bir belediye başkanlığı yapacağını aktaran Engin, “Abdül Batur’u halkın içinde görürsünüz, sürekli kahvehanelerdedir. Ben de öyle bir belediye başkanı olacağım. Bana kefil olduğunu söyledi. Bu benim için hem büyük sorumluluk hem de onur. Narlıdere ve Konak aynı şehirde olsa bile kardeş belediye olacak. Konak’ın imkanları daha çok belki bize destek olacak. Tunç Soyer de bizim gibi küçük bütçeli bir belediyeden geliyor. Bizim halimizden anlayacağını düşünüyorum. Yoksul kesimlerle varsıl kesimleri bir araya getireceğiz. Cumhuriyet ve Atatürk ortak paydamızdır” diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin’in iddialı açıklamalarına değinen Engin, “Aynı iddialar Binali Yıldırım aday olduğunda da vardı. Bu iddiaları normal karşılıyoruz ama siyaseti yakından izleyen bilim insanlarının ifadeleri CHP’nin oyunu ittifaktan dolayı daha çok arttıracağı yönünde. O açıdan dileğimiz centilmence, demokratik, şaibesiz bir seçim olmasıdır. Sonucu halk belirleyecek. İzmir’e ve bu büyük birlikteliğe inanıyoruz. Bizim CHP olarak herkesten oy alamız lazım. Bölge kutuplaştırması yapmayacağız. Bizi kutuplaştırmaya çekmeye çalışıyorlar. Tunç Bey’e o kadar iftira atılıyor. Üslubunu hiç bozmuyor. Bu bile aradaki farkı gösteriyor” dedi.