Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de tamamlanan mahalle delege seçimleri sonrası gözler ilçe kongrelerine çevrilmişti.
‘Değişim’ sloganları ile gerçekleştirilen kurultay sürecinde kritik bir role sahip olan delege seçimlerinde İzmir’in birçok noktasında tartışmalar yaşanırken, Pazar günü mesaisinde ise Karabağlar örgütü sandık başına gitti.
ÇİFT ADAYLA GİDİLECEK
2019 yılında İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın desteği ile Karabağlar İlçe Başkanlığı’na seçilen Mehmet Türkbay’ın milletvekilliği için görevinden ayrılması sonrası, boşalan ilçe başkanlığı koltuğuna İzmir Büyükşehir Belediyesi Bütçe Komisyonu Başkanı Bülent Sözüpek getirilmişti. Göreve gelişinin ardından yürüttüğü çalışmalar sonrası örgütten tam destek alan Sözüpek gerçekleştirilen ilçe kongresinde de bu kez seçilerek göreve gelmek için aday oldu.
Karabağlar siyasetinde uzun süredir etkili olan bir diğer isim olan Emel Tangobay’da ilçe başkanlığı için delegelerin oyunu aradı. Meclis üyeliği ve parti eğitmenliği gibi bir çok kademede geçmişte görev almış olan Tangobay adaylığını kamuoyu ile paylaşırken, Tangobay’ı belediye kanadının desteklediği iddia edildi.
SEÇİM SONUÇLANDI
Mevcut İlçe Başkanı Sözüpek, 206 oy alarak güven tazeledi. Rakibi olan Tangobay 195 oy aldı.
YÖNETİM KURULU ŞU ŞEKİLDE:
KİMLER KATILDI?
Kongreye CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, CHP İzmir geçmiş dönem milletvekilleri Tacettin Bayır, Bedri Sertel, Musa Çam, eski ilçe başkanı ve milletvekili adayı Mehmet Türkbay katıldı
Divan başkanlığına Yüksel Taşkın getirildi.
NELER KONUŞULDU?
TÜRKBAY: KİRACI VEKİLLERLE…
Geçmiş dönem Karabağlar İlçe Başkanı ve milletvekili aday adayı Mehmet Türkbay, "Hepimiz geçmişte bedel ödedik. Hepimiz bir yerlerden geliyoruz. Bende Karabağlar çocuğu olarak bir bedel ödedim. Gözümü Yunus Emre Mahallesi’nde faşistlerce kaybettim. Öldüm diye 3 gün hastanede kaldım selamı okuttular. Bedel ödeyeceğiz! Cumhuriyet Halk Partisi bizim evimiz. CHP’li olmaktan her zaman gurur duyduk. Son bir seçim yaşadık, örgüt yoruldu. Sokaklarında dolaşıyoruz insanlar sandığa gitmeyeceğim diyor. Örgütte siyaset yapan bizler partimiz zarar görmesin diye susuyoruz, kendi aramızdaki tartışmaları kamuoyuna yansıtmamaya çalışıyoruz. Ancak ne hikmetse bizim temsilci olarak gönderdiğimiz vekillerimiz kamuoyunda her şeyi tartışıyorlar. Bunun adı demokrasi değil. Bir şeyler yapmamız lazım. Yerel seçimlere giderken örgütün kenetlenmesi, birbirine sarılmasını sağlamamız ve yeni belediyeleri kazandırmamız lazım. Dışarıdan kiracı milletvekili adayları geliyor. Seçiliyor ve gidiyorlar. Son seçimlerde de buna benzer durum yaşadık. Bu sefer kurumsal kiracı aldık. Değişen bir şey yok. Bu örgütü ayakta tutan sizlersiniz. Bizim en büyük zenginliğimiz tecrübeli, deneyimli insan kaynağıdır. Adaylık süreci geldiğinde gençler ve kadınlar yok sayılıyor. Gençler partiye neden gelmiyor? Gençler ömrünü parti çalışmalarına vermiş annelerini ablalarını teyzelerini görüyorlar, hakaretleri işitiyorlar ancak adaylık süreci geldiğinde oralarda bile değerlendirilmediklerini görüyorlar. Niye siyaset yapsın bu gençler? 45 senedir partinin içindeyim. Örgütte yapmadığım görev kalmadı. Ankara'ya gittik vekillik adaylığında bir vekil bizi sınava tabi tutuyor. Orada sınava tutulan aday adayları bile sınava tabi tutulan kişiden daha değerli. Öğrenci hocasını sınava tabi tutuyor... Böyle bir şey olabilir mi? Geldik son seçimlere... 2018'de tek girdiğimiz milletvekili seçimlerinde 41,74 oy aldık. Kurumsal kiracılar geldi 4 tane, onlarla aldığımız oy daha düşük. Bize bizden başkasının faydası yok! Birbirimize sahip çıkacağız, kenetleneceğiz. Dünyada paylaşıldıkça çoğalan ne var? Hiçbir şey. Tek şey sevgidir. CHP 100 yıllık koca çınar. Bunun köklerini beslersek bu çınar daha kuvvetli şekilde dal verir, yaprak verir. Bu güç kuvvet sizin ellerinizde. Bu umutsuzluğu ortadan kaldıracağız. Bu koltuklardaki ömürleriniz de biter. Bu koltukları siz veriyorsunuz. Bu koltuklar bizi güçlendirmez. Biz üstüne oturduğumuz koltukları güçlendireceğiz. Örgütten gelen insanları bir yerlere getirmek lazım" diye konuştu.
CHP’Lİ BAYIR: PARTİ İÇİNDE TRAVMA BÜYÜDÜ!
Kürsüye çıkarak konuşmasını gerçekleştiren geçmiş dönem İzmir milletvekili Tacettin Bayır kırmızı çizgi vurgusu yaparak "Vefalı olmak önemli bir şey. Bu mücadeleyi bırakmadık bırakmaya niyetimiz yok. Demokrasi mücadelesinden emekli olunuyor. Bizim hayatta hep bir kırmızı çizgimiz oldu. Benim bugünlerde en büyük kırmızı çizgim CHP’nin bütünlüğüdür. Güzel bir kongre yapılıyor, iki adayımız var diliyoruz ki burada herhangi bir şekilde karpuz gibi bölünmeye asla izin vermeyeceğiz. Tabii ki bu bir yarış, kazanan olacak. Ancak bu salondan kol kola çıkacağız. Eğer bunu yapmazsak önümüzdeki yerel seçimlerde bizi ciddi bir tehlike bekliyor. Partideki yarış örgüt yarışından çıktı. Koşma olmuyor. Örgütün yarışmasına müsaade edin, başka güçlerin yarışmasına müsaade etmeyin. Başka gerçekler var bide... Son yaşadığımız seçim hepimizde ciddi travma yarattı. Çünkü inanmıştık. Şok etkisi yaptığında herkes farklı bir şeyler duymak istedi. O emekçiler duymak istediğini duyamayınca parti içinde travma büyüdü. CHP olarak kötü bir demdeyiz. Ancak daha önce de CHP kötü dönemler yaşadı. CHP'nin bölünmesine izin vermeyeceğiz.” dedi.
‘ÖNSEÇİM DİYE HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİM!’
CHP’nin fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini dile getiren Bayır "Partiyi yöneten bazı yüzlerin değişerek aynı rotada devam edilmek değildir. Öncelikle rotayı laiklik ilkesinden saptıran o çarkları düzeltmektir. Bir genel başkan değiştirdiğimizde partinin oyu fırlamamış. Bu iş sadece genel başkanı değiştirmek ile olacak iş değil. Ben milletvekiliyken bile sandığı koyun milletvekilini, belediye meclis üyesini, belediye başkanını üye seçsin diyordum. İlçe ve il başkanını, belediye başkanını, milletvekilini tüm üyeler seçmesi lazım. İzmir'den 7-7 vekil çıkardık. CHP'nin kaç vekili var? Bizim listelerden seçilecek sıralara genel merkezin üst çarklıları 4 tane sağ partiliyi getirip listeme koydu. Beni koymadığı için demiyorum. Beni koymadın Mehmet Türkbay'ı yok 40 yıllık emeği var. Kadın koymadın hiç! 4 isim Ankara'ya gitti ve partiden ayrıldı. CHP'nin vekil sayısı İzmir'de 10'a düştü. Kimse başarı anlatmasın. Başarı olsaydı vekil sayımız artardı. Sağdan taşıdığımız adamlarla bu partiyi iktidar yapamazsın. Artık bu hataları yapmamamız lazım. Bu hataları yapanları bir yerlere taşımamalıyız. Şu anki mevcut yapıda parti içi demokrasi olduğunu iddia edemeyiz. Yıllardır önseçim olsun diye haykırdık, bunu haykırmaya devam edeceğiz. Antidemokratik şekilde CHP'de vekil olmuş insanların parti içinde demokrasiyi sağlamasını bekleyemezsiniz” ifadelerini kullandı.
SELVİTOPU: KARABAĞLAR’DA KAYAYA ÇARPMAYA DEVAM EDECEKLER!
Söz alan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, AK Parti ve TOKİ’ye yüklenirken, "Türkiye'de önemli süreçlerdeyiz. Konuşmacıların bir çoğu konuları anlattılar. Mustafa Kemal demokrasiye inanmıştır ve bunu içselleştirmiştir. Göstermelik bir demokrasi anlayışı yoktur. Bugün ülkemizde de buna çok ihtiyacımız var. Bugünkü siyasal iktidar 22 yıldır iktidarda. Hep Cumhuriyeti eleştirdiler ama Cumhuriyetin değerlerini tek tek satarak bugünlere geldiler. Satacakları bir şey kalmayınca bir türlü ülkeyi yönetemiyorlar. Güven sorunumuz var. CHP olarak bu ülkeyi çok daha iyi yönetebileceğimiz güvencesini topluma veremedik. Çünkü söylediklerimiz ile yaptıklarımız bazen örtüşmüyor. Bunu örtüştürmek zorundayız. Karabağlar'da da yapmaya çalıştığımız bu. İktidara karşı Karabağlar'da direniyoruz! TOKİ arazilerimize konut yapmak istiyor biz üniversite yapılmasını istiyoruz. 5 defa mahkemeye taşıdık. Onlar ısrarla konut yapmak istiyor çünkü arkasında başka şeyle var. Kentsel dönüşüm diyorlar, arazileri kamulaştırdılar, imara açtılar sonra birden bire konutlar yükselmeye başladı. İller Bankası bize kredi vermiyor ancak geldi Karabağlar'da konut yaptı. Konutları da TOKİ'ye devretti ve TOKİ pazarlıyor. Bir kısmını da kullanamadıkları için devlet satın aldı. Adalet Bakanlığı mensupları oturuyor şimdi. Ülke böyle batıyor. Oysa biz belediye olarak dar bütçemiz ile devletten fazla yatırım yapıyoruz bu ülkede. En büyük yatırımlardan bir tanesi Karabağlar Belediyesi. Koca bakanlık var, yapmıyor. Bir milletvekili çıkıp çıkıp Karabağlar Belediyesine çakıyor. Programladıkları ve hedefleri var Karabağlar Belediyesi karşılarına çıkınca bağırıyor. Cumhurbaşkanı da bağırıyordu. Karabağlar da bir kayaya çarpacaklar. Karabağlarlı'nın hakkını kimseye yedirmeyeceğiz. Parti içi yarışımız var burada. Şenlik içinde geçiyor. Karabağlar’ın 2050’ye dönük planlamasını yaptık, altyapısını hazırladık. Türkiye’de bunu yapan tek belediyeyiz. Karabağlar’da 5 kuruşun hesabını yapıyorum, bana da cimri diyorlar. Derlerse desinler. Kendi paramda da cimri değilimdir, denk gelirsek otururuz çayımızı içeriz” dedi.
POLAT: ÖNCE ERDOĞAN ÖZÜR DİLESİN
Dikili kongresinde kullandığı ifadeler sonrası iktidar partisinin hedefine gelen İzmir Milletvekili ve YDK Üyesi Mahir Polat, "Partimizin her kadrosu demokratik yapıyı işletir. Kuşatan tek güç örtümüzdür. Bunları söylemek partimize ve üyelerimize saygısızlık olur. Biz bir seçim atlattık. Hep kendimize baktık ve eleştirdik. Biraz karşıya bakmak lazım. Seçime en iyi şekilde hazırlandık. Seçimin bir anlayış altyapısı var. O da Adalet yürüyüşü ile başladı. Genel Başkanımız bir millet masası kurdu. İktidar bizim yaptığımız demokratik hareketleri manipüle etmeye çalıştı. Masanın altında üstünde kimler var denilerek... Masa türbülans atlattıktan sonra seçimlere gidildi. Bizim hiçbirimiz AKP masası ile ilgili bir şey anlatmadı. Ben anlattım o zaman da terör örgütlerinin hedefi oldum. Seçmeni manipüle edilme sürecinde AKP bunu çok ciddi şekilde yaptı. Hiç bir araya gelemeyecekleri denilen gruplar ile bir araya geldiler. Seçim sürecinde de tarihin en eşitsizliksiz seçim sürecini yaşadık. TV kanallarına bakın. TRT'de Kılıçdaroğlu ne kadar yer almış Erdoğan ne kadar yer almış bakın, eşitsizliği görürsünüz. Devlet imkanlarını dibine kadar kullandılar. Kimi yerde sizlerin emeği ile toplanan yardım kolilerinin üstündeki etiketle değiştirildi. Son olarak montaj kasetler ile hedef alındık. Bizim hiçbirimiz terör ile yan yana gelebilir miyiz? Bizi terör ile yan yana gösteren montaj videolarla Cumhurbaşkanı. Mahir Polat bun ahlaksızlık dediği için hedef haline geldi. Mahkemeler ile tehdit ediliyorum, ,içeri atılmakla tehdit ediliyorum. Demokrasi mücadelemden ne bir adım geri atarım ne de eğri dururum. Onlardan korkan onlar gibi olsun. Biz bu seçimin hakkını herkesten sormak zorundayız. Herkes bana saldırıyor ancak videoların montaj olmadığını iddia edemedi. Bir tanesi desin ki ‘bizim cumhurbaşkanımız kadınlara şıllık, sürtük dedi özür diliyor’ bende o zaman söylediklerimden bende özürdileyeceğim!" dedi.
ASLANOĞLU: AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA GÖRÜRMÜŞ
İlçe kongrelerini ziyaret eden ve Karabağlar'a da uğrayan İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, "28 Mayıstan hemen sonra AKP ve yakaları topyekun bir savaş başlattı. Muhalefeti ezmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizi TV'de tartışarak yıpratmak istiyorlar. Muhalif olan herkese karşılar. Seçilmiş milletvekili meclise gelmesin diye uğraşıyorlar. Muhalefet eden kim varsa terörist yaftası ile lekelemek istiyorlar. Karabağlar ilçe örgütü, İzmir il örgütü sayesinde CHP dimdik ayaktadır 100 yılda daha dimdik ayakta kalmaya devam edecektir. Bugün burada bundan sonra 2 yıl görev yapacak arkadaşlarımızı seçeceğiz. Haziran'dan bu yana mahalle delege seçimlerimizi yaptık. İzmir'de yüzde 80 ilçe başkanları değişti, ilçe yönetimleri değişti. Gördüğünüz gibi bizler kongre salonlarında yenileniyoruz, değişiyoruz. Bizler yenilenirken birileri de AKP'nin yandaş kanallarında partimize ayar vermeye çalışıyor. CHP'de değişimin nasıl olacağına partinin üyeleri karar verir. Kimse CHP'ye ayar veremez. Seçim zamanında ortada görünmeyen, suya sabuna dokunmayanlar sizin adınıza karar veremez. İşi gücü dedikodu olanlar sizin adınıza karar veremez. 28 Mayıstan sonra omuzlarımız biraz düştü. Her gün TV'lere çıkanlar bambaşka şeyler anlatıyor. AKP ve diğer partiler şu kadar belediye alacağız diyorlar. Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş. Enseyi karartmak yok. Biz 9 Eylül'de 100'ncü yılımızı kutlayacağız. 15 Eylül'de tüzük ile ilgili sürecek çalışmaları 16 Eylül kongresine kadar yürüteceğiz. Hiç enseyi karartmak yok. Nasıl yüksek sesle bağırıyorsak yarın aynı sesle bağırmaya devam edeceğiz!" dedi.
TANGOBAY: TEPEDEN İNME ADAY DEĞİLİM
İlçe başkan adayı olan Emel Tangobay ilk olarak kürsüye çıkarken, “Bugün Atatürk’ün bizlere emaneti olan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti son 20 yıldır hiç olmadığı kadar kuşatılmış ve toplum kuşatılmıştır. Kimse kimseyi yalnızlaştırmayı başaramayacaktır. Bugün de parti örgütüm beni Karabağlar ilçe başkanı adayı olmama yönünde görev çağırmıştır. Ben dün olduğu gibi bugün de örgütümden aldığım çağrıya hayır demedim. Tepeden inme ilçe başkan adayı değilim. Örgüt emekçisi olarak grupların değil, bütün CHP’nin adayıyım. Bizler bu mücadeleyi toplumun tüm kesimlerini Cumhuriyet etrafından birleştirerek yerelde başlatmayı hedeflemekteyiz. Örgütün devrimci ve demokrat anlayışı ile adayız. Karabağlar’da güçlü, dinamik, sesi gür çıkan örgüt yapısını hayata geçireceğiz. Bunu hep birlikte yapacağız. Ben sizlere güveniyorum. Örgüt içindeki erkesi barış danışma ve kucaklaşma içinde yol yürümesini istiyoruz. Biz ayrıştırmaya değil birleştirmeye geliyoruz. Karabağalar’da yeni bir sese, yeni bir soluğa ihtiyaç var. Biz Karabağlar da kadınlar ve gençler olarak bunu başaracağımıza inanıyoruz. Her zaman olduğu gibi yine güçlü bir örgüt olacağız” dedi.
SÖZÜPEK: MAKAM ODALARINDA BELİRLENEN BİR ADAY DEĞİLİM
Son olarak kürsüye çıkan mevcut ilçe başkanı ve ilçe başkan adayı Bülent Sözüpek, "CHP Karabağlar ilçe örgütünün adayı olarak sizlere seslenmek için buradayız. Sizler son seçimlerde karanlıkta adalet ve hukuku savundunuz . Bu coşkulu insanlar topraklarda yeşeren inancın en büyük kanıtıdır. Cumhuriyet Halk Partisi ülkemizin temelinin garantisi olan partidir. Genel Başkanımızın liderliğinde bizler de halkımızın yanında olacak ve adaleti savunacağız. Çünkü biz dürüstlüğü ve ilkeli duruşu ile önder olan Mustafa Kemal Atatürk'ün izindeyiz. Antidemokratik uygulamaları ile yurttaşlarımız bezdiren insanların yaşam tarzına müdahale eden, haklarını arayanlar müdahalelerde bulunan, kadın cinayetlerine göz yuman bu iktidara karşı mücadeleye devam edeceğiz. Her şeye rağmen potansiyeli yüksek Karabağlarımıza hizmet etmek ve bu örtünün ferdi olmak büyük bir onur ve gururdur benim için. Karabağlar'da CHP bayrağını dalgalandırmaya devam edeceğiz. Buradan hareketle ülkemize ve halkımıza zulmeden AKP'ye karşı durmak için çıktığımız bu yolda gücümüzü CHP'nin köklü tarihinden alıyoruz. Omuz omuza verdiğimiz bu mücadelede her birinizin adayıyım. Sizlerin destekleri ile birleşerek Karabağlar'ı güzel bir kent yapacağız. Ben makam odalarında belirlenen bir aday değilim. Ben Karabağlar örgütünün adayıyım. Bizi her an karanlığa mahkum edenlere inat buradayız" ifadelerini kullandı.