EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir milletvekili Tacettin Bayır, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
Milletvekili Bayır, 24 Haziran seçimleri, CHP içerisindeki imza tartışmaları hakkındaki düşüncelerini belirtti.
BEN DE DEĞİŞİM İSTİYORUM AMA İMZA VERMİYORUM
Seçim sonrası parti içerisindeki tartışmaları değerlendiren Bayır, ‘’Partimin gündem içinde böyle bir şekilde yer alması beni yaralıyor. Bunun bir algı operasyonu olduğunu düşünüyorum. CHP, kuruluşun ve kurtuluşun partisidir. Ülkenin bu kadar sorunu varken biz neleri tartışıyoruz? İmza verene de vermeyene de saygım var. Herkesin kendi tercihidir. Ben de değişim istiyorum ama imza vermiyorum. Değişim normal süreçte yapılmalı. Çünkü biz yerel seçimlere hazırlanmalıyız. İktidarın CHP ve İYİ Parti içindeki karışıklığı fırsat bilip baskın seçime gideceğini düşünüyorum. İç tartışmamız partiye çok zarar veriyor. İktidara susamış insanlar sosyal medyada çok acımasızca eleştiri yapıyorlar. Genel başkanın değişmesi partiyi iktidar yapmaz. Burada takımın, ekibin değişmesi lazımdır. Siyaset bir ekip oyunudur. Yapmamız gereken partiyi sokakta anlatmaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün çok önemli bir sözü vardır: ’Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyeti’dir, diğeri ise Cumhuriyet Halk Partisi’dir.’ Bizim varlık sebebimiz cumhuriyete sahip çıkmak. Önceliğimiz bu olmalıdır. Erken kurultayda imza toplayan arkadaşlarımız başarılı olsa da kurultay sonucu belli olmaz. İmza verenlerin genel başkanla değil, genel başkanın A takımı ile sorunlarının olduğunu düşünüyorum’’ yorumunda bulundu.
BENİM SON DÖNEMİM BİR DAHA ADAY OLMAYACAĞIM
Son vekillik dönemini yaşadığını söyleyen Bayır, ‘’Siyasetin kötü tarafı egosudur. Bunu aşamıyoruz. Koltuğu yakalayınca bırakmak istemeyenler var. Egoyu bırakıp biz demeye başlarsak bunu başarabiliriz. Bu ben egosunu biraz da toplum kamçılıyor. Bazı şeyleri biraz abartıyoruz. Benim son dönemim bir daha aday olmayacağım. Genç kardeşlerime devretmeyi düşünüyorum. Gençleşmenin önünü açmak istiyorum. CHP’nin önümüzdeki dönem için değişikliğe gideceğini düşünüyorum. Tabandan tavana kadar tüm kadroların değişeceğini düşünüyorum. Saat 17:00’da sonuçların açıklanmasından sonra imza konusunun kapatılıp gerçek gündeme dönülmesi gerekir’’ cümlelerini kullandı.
TOPLUM OLARAK MAZOŞİST Mİ OLDUK?
Türkiye’nin temel sorunları hakkındaki düşüncelerini dile getiren Bayır, ‘’Böyle giderse toplumun büyük bölümü yoksul hale gelecek. Ekonomik kriz kapıdadır. İnsanların sorgulama yetisini ortadan kaldırmak için eğitim sistemi de bu yönde değiştiriliyor. Toplum acı çekmesine rağmen yine oy veriyor. Toplum olarak mazoşist mi olduk? Bu bir akıl tutulmasıdır. Türkiye’nin 5 temel sorunu var. Eğitim, rezalet bir duruma geldi. Ekonomide ise böyle bir kriz hiç yaşamadım. Demokrasi inanılmaz bir derecede. Demokrasi katliamı var. Bireysel özgürlükler askıya alınmış durumda. Dış politikamız rezalet durumda. Yabancı şirket sahipleri, Türkiye gibi bir ülkede ticaret yapmak istemiyorlar. Dost olduğumuz ülkeleri düşman haline getiriyoruz. Bu da ekonomiyi kötü etkiliyor. Toplumsal barış adına yıpranmışlık var. Bunun için projeler geliştirmek zorundayız. Partimizin temel görevi budur. Halk kavgadan sıkıldı. Barış istiyor. Enerji konusunda dışa bağımlı haldeyiz. Doğalgaz diğer enerji kaynaklarına göre daha ekonomikti ama doların artması ile doğal gazın da ücreti artacak. Enerji konusunda Rusya’ya bağımlı iken nükleer enerji konusunda da Rusya’ya bağımlı hale geldik. Bu şekilde dışa bağımlılığımızdan nasıl kurtulacağız. Ya da Rusya ile bir anlaşmazlığa düşüldüğünde ne olacak? Bir alternatifimiz var mı? Geldiğimiz noktada da politikamız çok dengesiz. Rusya ve Amerika konusunda, iki ülkeyi birbirine düşürerek bu durumu Türkiye’nin yararına sağlamayı düşünüyor. Ancak Putin veya Trump bunu yer mi? Dış politika kalıcı olmalıdır. Hükümetler gelir geçer. Hedefler ve planlar kalıcıdır.
AKP, ekonomide eğitimde dış politikada da sınıfta kalmıştır. Devlet adamı olmak ciddiyet ister. Bugünkü Türkiye’de siyaset yapabilmek kolay değildir. Türkiye’nin son 16 yılının enflasyon oranın en üste çıktığı dönemde, ekonomik kriz tepelerdeyken bunlar konuşulmuyor. Halk medya kanalı ile oyalanıyor. Toplum bir sarmalın içindedir. Sınavlarda öğrencilerin verdiği cevaplara bakın. Tam bir akıl tutulması. Bu nasıl bir eğitim? Nasıl bir gençlik? Eğitim bilerek yozlaştırılıyor. Çünkü eğitim düzeyinin yükseldiği yerde CHP’nin oyları yükselirken AKP’nin oyları düşüyor. Bu sebeple bilerek eğitimsiz bir toplum yaratılıyor. Eğitimde gelinen nokta budur’’ dedi.
İNCE’NİN SÖYLEDİKLERİ VE YAPTIKLARI HİÇ UYUMLU DEĞİL!
İmza sürecinin tamamlanmasına saatler kala kurultay gündemi hakkında konuşan Bayır, “İmzalar 605 civarında. Mevcut imza kurultay için yeterli değil. Eğer 550-600 civarında imza varsa kurultay olmalıdır. Ama şuan zamanı değil. Önce yerel seçime odaklanılmalı. Her an baskın yerel seçim ile karşı karşıya gelebiliriz. Kurultay kararı alınmalı ama bu yerel seçimlerden sonra olmalıdır. Öbür taraf sadece kurultay değil, belediye başkanlarını da belirlemek istiyorlar. Parti yönetmek isteyenler bu tarz eylemlere girişmezler. Bir siyasetçinin ne söylediğine değil ne yaptığına bakmak lazım. Sayın İnce'nin söyledikleri ve yaptıkları hiç uyumlu değil. Konuşacağımız çok şey var, bu tartışmaya son vereceğiz. Ne zaman ve nasıl iktidar olacağımızı konuşmalıyız. Türkiye'nin temel 5 sorununu nasıl çözeceğiz? Bunlara odaklanmalıyız. Genel başkan ve İnce düşman değildir. İnce’de parti içinden bir değerdir. Bu değer tam üstte iken son dönemde kamuoyu ve partili gözünde değerini düşürüyor. Bunun nedenleri arasında seçim gecesi yaşanılan olumsuzluklar da var. Halk merak ediyor, sorguluyor. Bir siyasi parti genel merkezi yönetimi seçim sonucuna göre açıklamalarını planlamak zorundaydı. Bir sürü saçma sapan teoriler üretildi, sosyal medyaya düşünce de önü alınamadı’’ şeklinde açıklamalarda bulundu.
BU YARIŞ GENEL BAŞKANLIK YARIŞINDAN ÇIKTI
Muharrem İnce’nin açıklamalarını eleştiren Bayır, ‘’Utanılacak bir süreç ise bu süreci kim başlattı? Genel başkan, kendisine iki kez rakip olmuş birini aday gösterdi. İnce ise ‘Ben asla aday olmam’ dedi. Şimdi ne değişti? Yerel seçimler bu kadar yakınken bu değişim talebi nereden geliyor? Halk değişim isteyebilir ama bunu ifade edenler CHP’ye oy verip masa başında çalışan kesimdir. Bunu doğru bulmuyorum. Bu yarış genel başkanlık yarışından çıktı artık. CHP’de ilçe ve il örgütlerinde belediye başkanları tarafından istenen kişilerin başka yerlere geldiğini gördük. Birçok kişi normalde HDP’ye ve İYİ Parti’ye oy verirken Cumhur Başkanlığı’nda da İnce’ye oy vermiş. O oylar emanet oydur, İnce’nin kişisel başarısı değildir. CHP örgütü sizin için çalıştı, Sayın İnce emekçi kadrolarına bu lafları edip rencide etmemeli. Bıçak kemiğe dayandı artık. İnsanlar iktidar istiyorlar” diye konuştu.
AZİZ BEY BENCE ADAY OLMAYACAK / ÖN SEÇİM OLMALIDIR!
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeniden aday olmayacağını düşündüğünü söyleyen Bayır, Bayır, “Aziz Bey seçmende merak uyandırmayı seviyor. Aziz Bey’in tekrar adayı olması halinde CHP’nin oylarının çantada keklik olacağını düşünmüyorum. Bence aday olmayacak. Büyükşehir Belediyesi için başka talepler olacaktır. Eğer Genel Merkez, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni yüksek bir oranla almak istiyorsa bir ön seçim olmalıdır, kamuoyu yoklaması yapılmalıdır. Doğru yöntem budur. İlçeler bazında İYİ Parti ile bir ittifak yapılabilir. Destek olunabilir. Sayın genel başkan Akşener’in aday olmayacağını açıklaması, istifaların olması İYİ Parti’de hala kuruluş sancılarının yaşandığını gösteriyor. İYİ Parti ve CHP içindeki bu durum iktidarı baskın yerel seçime yönlendirebilir” dedi.
Bayır, ‘’Bu seçime inanmıştık, herkes çok umutluydu. Bu sefer bu iş tamam dedik fakat ciddi bir hayal kırıklığına uğradık. Bu şoku kolay atamadık ve herkes birbirini suçlayıp komplo teorileri üretmeye başladı. Beni asıl üzen bu tartışmaların sosyal medyaya düşmesidir. CHP’li olmak kolay değil. CHP kuruluşun ve kurtuluşun partisidir. Biz ya yeni bir yol açacağız ya yeni bir yol açacağız. Başka çaremiz yok’’ diyerek konuşmasını noktaladı.