GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
15 Nisan 2023 Cumartesi 09:04

CHP İzmir’in 7’nci sıra adayı Egedesonsöz’e konuştu: Hayatımda ilk kez sol partiye oy vereceğim!

CHP listesinde, Demokrat Parti'nin milletvekili adayı olarak İzmir 1. Bölgeden 7. sırada yerini alan Balıkesirli sanayici Haydar Altıntaş, "Siyaset ile ticaretin yan yana olmasından hoşlanmayan biriyim. İşyerimi ya satacağım, ya devredeceğim" dedi. Altıntaş, İzmir'den aday gösterileceğini aklından bile geçirmediğini belirtirken, hayatında ilk kez bir sol partiye, CHP'ye oy atacağını açıkladı.

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - 14 Mayıs seçimlerinde İzmir'de milletvekili olmak için yarışacak isimlerden biri de, Balıkesir'in ünlü sanayicisi, işadamı Haydar Altıntaş... İstanbul ve Balıkesir'de yıllarca siyaset yapan Haydar Altıntaş'ın adı, Millet İttifakı'nın üyesi Demokrat Parti'nin adayı olarak, İzmir'de CHP'nin listesine kontenjandan girdi. 1. Bölge'de 7. sıradan aday gösterilen Demokrat Partili Altıntaş, seçim sürecinde ilk kez geldiği İzmir'de Egedesonsöz'ü ziyaret ederek önemli açıklamalarda bulundu. Altıntaş, Balıkesir'de römork, yem karıştırma makinesi, traktöre takılan kepçe, vidanjör gibi ürünleri imal eden büyük bir fabrikanın sahibi olduğunu, milletvekili seçildiği takdirde ticari hayatına son vereceğini açıkladı.

İZMİR'DEN ADAY GÖSTERİLMEK, BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU
Balıkesir'in Balya ilçesinde doğup büyüdüğünü, askerlikten sonra bir süre İzmir'de çalıştığını hatırlatan Haydar Altıntaş, "Sonra Balıkesir'e döndüm, kendi işimi kurdum. Kaynakçı olarak da çalıştım, daha sonra sanayici oldum" dedi ve kendini şu sözlerle tanıttı:

"Üniversiteyi bitirince, siyasete girdim. Adalet Partisi’nde siyaset yaptım. 1980 darbesinden sonra Doğruyol Partisi’nin Balıkesir kurucularındanım. Uzun yıllar il başkanlığı, ilçe başkanlığı, meclis üyeliği görevlerinde bulundum. 2007’de Doğruyol’dan milletvekili adayı oldum, ancak partimiz baraja takıldı. O gün bugündür de Demokrat Parti’nin Genel İdare Kurulu (GİK) üyesiyim. Süleyman Soylu’ya karşıydık, o yüzden onunla çalışmadım. Siyaset çizgim hep Kırat’laydı. Bu sefer milletvekili adaylığıyla ilgili düşüncem yoktu. GİK, aday adayı olmam yönünde karar alınca, ben de aday oldum. Bir de baktık ki, İzmir’e gideceksin, dediler. Normalde herkes, siyaset yaptığı yerden seçilmek ister. Ben de Balıkesir'in dışında bir yerden aday gösterileceğimi hiç düşünmemiştim. Sürpriz oldu benim için İzmir. Balıkesir'de CHP'nin ortak listesine DEVA Partisi'nin adayını kontenjandan koymuşlar. Dolayısıyla benim İzmir'de seçim girmem öngörülmüş. Seçim döneminde hep İzmir'de kalacağım. Milletvekili seçilirsem de ticaretle işim olmayacağı için İzmir'e yerleşeceğim."

İZMİR, 21. YÜZYILDA TÜRKİYE'NİN PARLAK YILDIZI OLMAYA ADAY BİR KENT
İzmir'de daha önce yaşamışlığının olduğunu belirten Haydar Altıntaş, "İzmir, kolektif kültürle Türkiye'nin 21. yüzyılda parlayan yıldızı olmayı hak eden bir kentidir. İzmir için yapılacak tasavvurlar beni de aşar. İzmir, Türkiye'nin bir ihracat başkenti olabilir, olmalı da. İzmir, Türkiye'nin bir eğitim başkenti olabilir, turizm başkenti de olabilir. Doğaya zarar vermemek kaydıyla, teknolojinin başkenti olabilir. Bunlar, partiler üstü meselelerdir" dedi. Milletvekili seçildiği takdirde iş hayatına nokta koyacağını açıklayan Haydar Altıntaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

BELKİ İŞYERİMİZDE ÇALIŞAN ARKADAŞLARLA ANLAŞIRIZ
"Eğer nasip olur, milletvekili seçilirsem, ticari hayatımı sonlandıracağım. İşyerimi ya devrederim, ya satarım ve ticaretle alakamı keserim. Ben açıkçası siyasetle ticaretin yan yana olmasından memnun olan bir kişi değilim. İkisi birbirinden ayrı kavramlar. Bu konuda kararlıyım. Bir kızım var, o da bu işi yapmaz herhalde. Ben köylü çocuğum. İşyerinde çalışan arkadaşlarla anlaşırız. Başka bir organizasyon kurarız. Onların çalışmaya devam etmelerini sağlayacak şekilde bir çözüm üretiriz. Benim ticari hayatım, sanayi ürünü üretmek dışında olsaydı da milletvekili seçildiğimde ticareti bırakırdım. Muhasebeci olsam, yine bırakırdım. Avukat olsam, büromu kapatırdım. Düşünce tarzım bu. Devletle hiçbir şekilde iş yapmadım, yapmam da. Ne ihale alırım, ne de resmi kurumlara teklif veririm.

SİYASET, BİR SANATTIR; SEÇİLİRSEM O SANATI EN İYİ ŞEKİLDE İCRA EDERİM
Listede 7. sırada, seçilebilir bir yerde olmaktan memnuniyet duyduğunu anlatan Altıntaş, seçilememe gibi bir kaygı taşımadığının altını çizdi. Altıntaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Siyaset, benim için bir meslek değil. Özellikle rahmetli Süleyman Demirel'in tarifiyle, meslek değil, sanat olarak kabul ediyorum siyaseti. Eğer seçilirsek, becerebildiğimiz kadar, en iyi şekilde o sanatı icra ederim; seçilemezsek, evimize işimize döner mesleğimize devam ederim. Ailemiz bize Demokrat Parti'yi şöyle tarif etmiştir. Demokrat Parti, insan olmanın, tok olmanın, hürriyetin, hakkın, hukukun temsil edildiği bir yerdir. Biz millet vicdanının hürriyete kavuşmasını Demokrat Parti ile bulduk. Ama Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına sonsuza kadar bağlıyız. Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet yaşamasından yanayız. Dedemiz, babamız bize bunları anlatırdı. Bu yüzden Demokrat Partili, Adalet Partili olduk. Bugün bizi Cumhuriyet Halk Partisi ile beraber olduğumuz için eleştirenlere cevabım da şudur: Biz Anayasanın ilk dört maddesinde yazılı olan asla değişmeyecek kurallara sonsuza kadar bağlıyız. Bir kere tarifimizin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti devleti, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir demekten asla imtina etmeyiz. Laikliği din ve vicdan hürriyetinin teminatı olarak görürüz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bölünmez bütünlüğünün arkasına konulabilecek yegane gücün, karnı tok, sırtı pek vatandaş olduğuna inanıyorum. Eğer insanların karnını doyurabilirsek, onların umutlarını yaşatabilirsek, gelecek umudu ortaya koyabilirsek, insanlar o devletin arkasında dururlar."

BEN SANDIKTAN ÇIKTIM, İSTEDİĞİMİ YAPARIM, DİYEMEZSİNİZ
Türkiye'nin takip etmekte olduğu ekonomik ve siyasal modelle bu ülkenin uzun süre hayatını sürdüremeyeceğini iddia eden Haydar Altıntaş, "Bunun mutlaka değiştirilmesi lazım. Ben sandıktan çıktım, istediğim her şeyi yaparım, diyemezsiniz. Siz yetkiyi verecek olan sandıktır ancak sandığın yanına hukuka koymazsanız, demokrasi falan olmaz. İcraat yapan hukuk önünde hesap vermekten kaçınmamalıdır. Muhalefeti yok etmek, iktidarı yok etmekle eşanlamlıdır. Muhalefet yoksa demokrasi yoktur. Sürekli toplumu gererseniz, küfür ve hakareti siyasetin temel malzemesi haline getirirseniz, bu iş olmaz. Siyasette sürekli kazanmak diye de bir şey yoktur" dedi.

SANAYİCİNİN, ÜRETİCİNİN ÜRETİM MALİYETLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİ LAZIM
 Sanayicinin üretim kapasitesinin düştüğüne vurgu yapan, çiftçinin üretim yapamaz hale geldiğini belirten Haydar Altıntaş, iş dünyası ve tarımla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sanayicinin, üretim kapasitesi düştü. Türkiye'de bir enflasyon muhasebesi gerçeği olmadığı için, mesela 50 milyon lira cirosu olan bir firma, üretimin yüzde 10 eksiğini yaptığı halde 100 milyon lira ciro yapıyor. Bu reel bir büyüme değildir. Elektrik fiyatı yılda yüzde 450, sanayiye verilen doğalgazın fiyatı yüzde 500 artmıştır. Maliyetler sürekli artıyor. Sanayicinin, çiftçinin üretim maliyetlerini düşürmek şart. Aksi takdirde sıkıntılar daha çok büyür. Çiftçi, üreteceği ürününü kaç liraya vereceğini bilmeli, ona göre üretmeli. Atatürk, zamanında çiftçinin üretim malzemeleri haczedilemez diye kanun çıkarmış. Bugün bu konunu uygulaması, icra memurunun inisiyatifine bırakılmış. Arkadaş sen benim tarlamı, traktörümü alırsan, ben ne ekeceğim. Mahsulümü haczedebilirsin ama aracımı alamazsın. Türkiye küçük işletmeler cennetidir. Bu küçük işletmeleri yaşatmak lazım. Aksi takdirde çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalırız. Çiftçiyi yerinde tutmamız lazım. Dolayısıyla bu seçim, çok büyük önem arz ediyor. Millet gerçekten değişim istiyor. Bu iktidara da siz dinlenin, yenisi gelsin, bir nefes alalım, diyor. Değişim rüzgarının İzmir'den başlayarak Türkiye'nin her yerine dalga dalga yayılacağına ve değişimin gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum. Milletin, bu yetkiyi Millet İttifakına vereceğine inanarak milletvekili adayı oldum. İnşallah her şey daha güzel olacak."

AHMET AKIN BÜYÜKŞEHİR ADAYI OLSAYDI, CHP'YE İLK KEZ O ZAMAN OY VERECEKTİM
CHP'nin İzmir milletvekili adayları için düzenlediği tanıtım toplantısına katıldığını, ancak milletvekili adaylar arasında tanıdığı kimse olmadığını ifade eden Haydar Altıntaş, bugüne kadar bir kere bile herhangi bir sol partiye oy vermediğini söyledi. Bu seçimlerde ilk defa, kendisinin de yer altığı CHP listesine oy vereceğini anlatan Altıntaş, şu görüşlere yer verdi:

"O dönemde oyumu Adalet Partisi'ne veriyordum. Ailecek hep Demokrat Parti ve Adalet Partisi'ne oy attık. Hayatımda hiç sol partiye oy atmadım. Şimdi ilk defa atacağım. Bundan da gocunmuyorum. CHP, 2019 yerel seçimlerinde Balıkesir'de tarihinde 1946'dan sonra  ilk kez seçilme şansı yakalamıştı. Milletvekili Ahmet Akın'ın aday gösterilmesi bekleniyordu ama İYİ Parti'nin adayı gösterildi. Eğer Ahmet Akın aday gösterilseydi, o zaman ilk defa CHP'ye, bir sol partiye oy atacaktım. Eşim sormuştu, oyumuzu nereye vereceğiz, diye. CHP'nin adayı olursa, CHP'ye dediğimde çok şaşırmıştı. Yakamda Kırat rozeti olacak. Çünkü biz bu ittifakı oluştururken, ittifaka katılan partiler kendi özgün kimliklerini terk ederek gelmediler. Ama daha öncelikli söylemleri ortaya çıkarmak için ittifak yapıldı. Yoksa bizim derdimiz milletvekili seçilmek falan değildi. Sola oy vermedim, ama etnik milliyetçilik yapan takımın dışında kalan solcularla da ciddi kavgam olmadı."