GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
4 Haziran 2019 Salı 10:21

CHP İzmir’in ‘2 Numarası’ Taş: Türkiye’yi bir anne yönetsin!

İl Sekreteri Hacer Taş, kadının toplumsal ve siyasi hayattaki rolüne ilişkin birbirinden önemli açıklamalarda bulunurken, “Ben cumhurbaşkanı bile kadın olsun isterdim. Bu ülkeyi anne yönetse çok güzel olur. Kadın siyasete girdiğinde maskulen (erkeksi) olmaya zorluyorlar. Erkekleşmek zorunda değiliz. Avrupa’da bakıyorsun, kadın liderler nasılsa öyleler. Kendilerinde bir değişikliğe gitmiyorlar. Düşüncesini yansıtıyor. Ben buraya geldiğimde böyleydim. İl sekreteri oldun değiş… Ben böyle olduğum için seçildim, sekreter oldum. Değişeceksen geldiğin yeri temsil etmiyorsun” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Sekreteri Hacer Taş, Egedesonsöz’e birbirinden önemli açıklamalar yaptı.

‘İl sekreteri hangi çalışmaları yapar?’ sorusunu yanıtlarken yürüttüğü göreve dair püf noktalarını sıralayan Taş, kadın mücadelesi ve kadının siyasi hayattaki rolü üzerinden de net mesajlar verdi.

İzmir siyaseti özelindeki kadın temsiliyetini yetersiz bulduğunu vurgulayan Taş, gerektiği takdirde öz eleştiri yapabileceğini de aktardı.

Taş’ın kadınların siyasi yaşamdaki duruşlarıyla ilgili yaptığı, “Ben cumhurbaşkanı bile kadın olsun isterdim. Bu ülkeyi anne yönetse çok güzel olur. Kadın siyasete girdiğinde maskulen (erkeksi) olmaya zorluyorlar. Erkekleşmek zorunda değiliz. Anaç olanları eleştiriyorlar. Ama öyle olunca sorunları daha iyi anlayabiliyorsun. Avrupa’da bakıyorsun, kadın liderler nasılsa öyleler. Kendilerinde bir değişikliğe gitmiyorlar. Düşüncesini yansıtıyor” çıkışı dikkat çekti.

GÖREVDEN ÖNCE NASILSAM GÖREVDEN SONRA DA ÖYLEYİM
2018 yılının Ocak ayında gerçekleşen il kongresi sonrasında yürüttüğü sekreterlik görevine değinen Taş, “İl sekreteri tüm yazışmalarla, personelle ilgili ilin çalışmalarını yürütür. Genel merkez ile ilçe başkanları yazışmalarını yapmak gibi görevleri vardır. Bunlar siyaset yapma dışında tabii… Sekreter siyaset de yapar ama ben siyaseti kullanarak yapmıyorum bu görevi. Bürokrasiye boğulan, ast üst ilişkilerini çok kullanan bir yapım yok. Görevden önce nasılsam görevden sonra da öyleyim. Teknik açıdan işleri kusursuz yürütmeyi amaçlıyorum” dedi.

BEN İŞÇİ KIZI İŞÇİYİM!
Siyasi hayatına dair bilgiler veren Taş, işçi hareketi içinden geldiğini ifade etti ve “30 sene belediyede çalıştım. Siyasete çok aktif girmedim ama emek kesiminden gelmeyim. Sendikacılıkta temsilcilikten tut, bölge yöneticiliğine, disiplin kurulu üyeliğine, amatör şube yönetimine, amatör ve profesyonel mali sekreterliğe varana kadar birçok görev yaptım. En son şube başkanlığına aday olmuştum. Severek görev yaptığım ve kendimi ait hissettiğim yer sendikadır. Ben işçi kızı işçiyim! Küçük yaştan beri hem okuyup hem çalışıyorum. Çok dezavantajlı kesimlerle bir arada oldum. 500 erkeğin arasında tek başına çalışan bir kadın işçiydim. Çakmur döneminde Büyükşehir’deki işimden atıldım, Ankara’ya yürüdüm. Açlık grevi yaptım. Sonrasında Buca Belediyesi’nde göreve başladım. Orada da aykırı göründüğüm için belki de personel müdürü bana, ‘şantiyede çalış, seni burada tutamam’ dedi. Neden? ‘Sen Büyükşehir’de örgütlenme yapıyormuşsun’ dediler. Eylemci kimliğim varmış! ‘Ben seni burada tutamam’ dedi. Benim için fark etmezdi. Şantiyeye gittim. Çalıştım. Sendika seçimlerini takip ettim, delege yarışlarına girdim. Hep de en yüksek oyu aldım. Hiç kadın kimliği üzerinden gitmedim. Olması gereken penceresinden baktım” ifadelerini kullandı.

DEVE KİNİM YOKTUR AMA FİL HAFIZAM VARDIR
“Siyaset çetrefilli bir iş” diyen Taş, ‘Bir siyasi hayata dair bir idealiniz, planınız var mı?’ sorusunu yanıtladı. Taş, “Bilinen siyaset tarzını çok kanıksamış biri değilim. Ama görev insanıyımdır, görev gelirse geri çevirecek biri değilim. Çalışırım. Hayatımda hiçbir şey bana gümüş tepside sunulmadı. Zamanın bana ne getireceğini bilmiyorum. ‘Şu olmak istiyorum’ diyebilirsin ama o süre bana ne getirir, orada olman mı gerekiyor? Bunlara bakarım o yola çıkarım, olmadığında da küsmem, kenarı çekilmem! Deve kinim yoktur ama fil hafızam vardır. Unutmam ama kin de duymam. Çok ağır bir duygudur o” dedi.

BİR KADIN 24 SAAT İŞÇİ ASLINDA
Kadının hem toplumsal hem de siyasi rolüne ilişkin açıklamalarda bulunan Taş, “Kadının sözü zaten her zaman var, bu bir realitedir. Her ne kadar temsil edilmese de kadının siyasette her zaman izi vardır. Kadın kapıları açıp içeri girendir. Barış dolu bir dünyayı kadınlar inşa edecek. Barış dolu bir dünyada yaşarsan zaten birçok eksik giderilecek. Ötekileştirme azalacak, demokrasi, insan haklarına saygı artacak. Kadın aslında geleceği inşa ediyor. Bir kadın 24 saat işçi aslında. Dışarıda çalışıyorsa olsa bile evde rutin işlerine devam ediyor. Çocuk yetiştiriyor. Ben mesela ev kadını demem, o kadın ev işçisidir. Kadına en güzel tarifleri yapsanız da az gelir. Sığınma evlerinde çalıştım. Kadınların o acılarından güç aldım. Bunları görünce dışarıdaki bazı şeyler çok boş geliyor. İlk haftalarda çok ağladım. Ama ağlamanın değil bir şeyler yapmanın o kadına yarar sağlayacağını düşündüm ve ona göre hareket ettim. Bunları isteyerek yaptım” diye konuştu.

NEDEN SEÇİM DÖNEMLERİNDE KADINLAR DAHA ÇOK ALANDADIR?
İzmir siyasetindeki kadın temsiliyetini yetersiz bulduğunu aktaran Taş, “Kadınlar siyasete girsin ama gerçekten temsil edecek kadınlar girsin. Herhangi bir kadın olmasın, hakkıyla, emeğiyle girsin. Ben kendi siyasi gücümü, erkimi kurayım diyecek kadınlar benim tercihim değil. İçinden çıktığın kesimi anlamayacaksan o kişisel iktidar olur. ‘Güzel bir dünya mümkün’ diyerek sadece kendine güzel bir dünya yaratırsın. İzmir siyasetinde daha çok kadın olması gerektiğini düşünüyorum. 30 ilçede 4 belediye başkanı kadın… Bu kesinlikle yeterli değil. Ben eşit temsiliyete inanıyorum. Bu kendi içimde olduğum parti için de bunu söyleyebilirim. Nihayetinde ben yönetici kadrolarındayım. Bu benim için de bir eleştiri olabilir. Yeterli çabayı çok sarf edememişimdir, eksikliğim vardır. Biz kadınlarda da sorun var herhalde. İstediğimiz konuda çok diretmiyor muyuz? Yöntemlerimiz mi yanlış? Çok çabuk teslim ediyoruz. Bilmiyorum sebebini! Kadınlar olması gerektiği yerde değil. Çok daha fazla kadın belediye başkanı, milletvekili isterdim. Kadınların yönettiği bir dünyanın çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu ben kadınım diye böyle değil. Gerçek böyle! Neden seçim dönemlerinde kadınlar daha çok alandadır? Çünkü daha güzel bir dil kullanıyorlar. Çok çalışkandır, üretkendirler. Siyasette kullanılan dil çok masum değil” dedi.

TÜRKİYE’Yİ BİR ANNE YÖNETSİN!
Türkiye’nin bir anne tarafından yönetilmesi gerektiğini düşündüğünü söyleyen Taş, “Ben cumhurbaşkanı bile kadın olsun isterdim. Bu ülkeyi anne yönetse çok güzel olur. Kadın siyasete girdiğinde maskulen (erkeksi) olmaya zorluyorlar. Erkekleşmek zorunda değiliz. Anaç olanları eleştiriyorlar. Ama öyle olunca sorunları daha iyi anlayabiliyorsun. Avrupa’da bakıyorsun, kadın liderler nasılsa öyleler. Kendilerinde bir değişikliğe gitmiyorlar. Düşüncesini yansıtıyor. ‘Bunlar bu dilden anlar, bunu seviyorlar’ demiyor. ‘Doğrusu bu, ben buyum’ diyor. Çünkü sen bir yere öyle aday oluyorsun. Ben buraya geldiğimde böyleydim. İl sekreteri oldun değiş… Ben böyle olduğum için seçildim, sekreter oldum. Değişeceksen geldiğin yeri temsil etmiyorsun” ifadelerini kullandı.