GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
4 Haziran 2024 Salı 13:39

CHP İzmir’den ‘Etki Ajanlık’ tepkisi: Yapılan açıkça suç uydurmadır!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündeminde yer alan Dokuzuncu Yargı Paketi hakkında açıklamalarda bulunan CHP İzmir İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın, “Dokuzuncu Yargı Paketi olarak tartışılan ve Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesi istenen yasa değişiklikleri arasında bir suç düzenlemesi var. Yeni bir suç oluşturuluyor ‘Etki Ajanlık’… Bu girişim ifade özgürlüğü, demokratik muhalefeti bastırmak için yapılmış bir suç uydurma girişimidir. Yapılan açıkça bir suç uydurmadır. Hukuk eliyle yargıyı aracı kılarak toplumu ve basını baskı altına alma girişimidir” dedi

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Doğukan Gül ve İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın,  Dokuzuncu Yargı Paketi hakkında basın açıklaması düzenledi.

GÜL: YARGI ERKİNİ SOPA OLARAK…
Basın açıklamasında ilk olarak söz alan Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Doğukan Gül basın özgürlüğüne de müdahale olunacağını belirtirken, “Önümüzdeki süreçte TBMM Başkanlığına Dokuzuncu Yargı Paketi sunulacaktır. Bunu içinde kamuoyunda etki ajanlığı olarak tabir edilen bir düzenlemeye yer verilmiştir. Teklifin yasalaşması halde başta basın mensupları olmak üzere STK ve akademisyenler ajanlık suçlaması ile karşı karşıya kalacaktır. Bu insanların bilgi toplama hakkını kısıtlamaktadır. Ceza Kanunun amacı özgürlükleri attırmaktır, kısıtlamak değildir. Bu basın özgürlüğüne darbe vurması açısından kabul edilebilir değildir. İktidar yargı erkini kamuoyunu sindirme olarak alındıysa, şimdide  yargı erkini sopa olarak kullanmayı hedeflenmektedir. Bundan önceki yaşa dışı uygulamalar nasıl karşı durduysak bundan sonra da karşı durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

AYDIN: YAPILAN SUÇ UYDURMASIDIR
İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın ise tüm vatandaşları mücadeleye davet ederken, “Gündemin içerisinde kaynamakta olan bir konuya dikkat edilmek istedik. Çünkü bu konu önümüzdeki süreçte özellikle basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü bakımından ve toplumsal siyasal muhalefetin baskı altına alınması bakımından önem arz edecektir. O yüzden en baştan tavrımızı göstermemiz gerekiyor. Dokuzuncu Yargı Paketi olarak tartışılan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmesi istenen yasa değişiklikleri arasında bir suç düzenlemesi var. Yeni bir suç oluşturuluyor ‘Etki Ajanlık’… Bu girişim ifade özgürlüğü, demokratik muhalefeti bastırmak için yapılmış bir suç uydurma girişimidir. Yapılan açıkça bir suç uydurmadır. Hukuk eliyle yargıya aracı kılarak toplumu ve basını baskı altına alma girişimidir. Cumhuriyet Halk Partisi her kademesiyle bu girişime karşı çıkacak ve bu düzenlemeden vazgeçilmesi talebini toplumla birlikte yükseltecektir. Türk Ceza Kanunu'nda eklenmesi ön görülen madde hukuki güvencelerden yoksun muğlak siyasi iktidarın istediği gibi eğip bükebileceği ifadeler taşıyor. Mecliste kabul edilmesi istenen bu madde ceza hukukunun en temel ilkelerinden olan suç ve cezada kanunilik ilkesiyle ceza hükmü içeren hükümlerin açık ve belirli olması ilkesine de aykırı. Bu düzenlemenin tek amacı toplumu baskı altına almaktır. İktidarın hoşuna gitmeyen her çalışmayı, her araştırmayı, her sözü ajanlıkla suçlamaya açık bir hükümle karşı karşıyayız. Basit bir kamuoyu araştırması dahi yabancı ülkelerin çıkarına araştırma olarak tanımlanabilecek ve sayılabilecek. Yapılacak seçimlerde iktidar partisinin geride olduğunu gösteren kamuoyu araştırmaları bile bu madde kapsamında soruşturma konusu yapılabilecektir. Devletin güvenliği iç ve dış yararı gibi muğlak tümüyle iktidarın bakış açısına göre bükülebilecek kavramlar üzerinden her türlü düşünce ve açıklamaları, araştırmaları, kitap, makaleleri suç olarak görülebilecektir. Basın ve ifade özgürlüğünün elde kalan son kırıntılarını da yok etmek isteyen siyasi iktidarın korkusu arttıkça baskıyı arttırmaya ve bu yolda iktidarda kalmaya çalışıyor. Kişilerin ve kurumların araştırma yapması, bu araştırmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşması ve fikirlerini dile getirmesi suç sayılamaz. Toplumun hiçbir temel ihtiyacına cevap veremeyen ülkeyi yoksullaştıran Avrupa'nın istikrarı için ülkeyi mülteci deposu haline getiren siyasi iktidar bu tür düzenlemelerle toplumu baskı altına almayı ve gidişini yavaşlatmayı amaçlıyor. Siyasi iktidar bu amacına ulaşamayacak. Geldiği gibi gidecektir. Tüm siyasi ve toplumsal muhalefeti bilim insan basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü savunucularını bu düzenlemeye demokratik yollardan karşı çıkmaya ve demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

AMACIMIZ MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK
Yasalaşması halinde ne gibi çalışmalar yürüteceklerinin sorulmasına da yanıt veren Aydın, “Yasalaştığı takdirde bu düzenleme açıkça Anayasaya aykırı olduğu için anayasa süreci yürütülecek. Böylesi durumlara önemli olan çıkmadan önceki mücadeleyi büyütmektir. Çıktıktan sonraki mücadele farklı bir durumdur” dedi.