GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
25 Eylül 2019 Çarşamba 12:31

CHP İl Başkanı Yücel: Uzlaşı adayı Allah’ın emri değil!

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ülke gündemi ve yaklaşan kongre takvimi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın "Genel Başkanımızın temennisi İzmir'de uzlaşı adayının çıkması yönünde. İzmir'in uzlaşıya ihtiyacı var" sözlerini değerlendiren Başkan Yücel, “ Şimdiden aday kim olacak tartışması hata yaptırır. Uzlaşı adayı meselesi, Genel Başkan’ın bir temennisidir ancak Allah’ın emri değildir. CHP’nin bir tüzüğü vardır, birden fazla aday ilde de ilçelerde de çıkabilir” dedi.

EGEDESONSÖZ-Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege programına konuk olarak Gazeteci Mehmet İşler ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Başkan Yücel gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Yücel’in gündeminde ilerleyen günlerde startı verilecek olan kongre takvimi, adaylık tartışmaları, belediyelerdeki işten çıkarmalar ve ekonomi vardı.

LİNÇ GİRİŞİMİNİN TAKİPÇİSİYİZ
Ankara’nın Çubuk ilçesindeki şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişimi ile ilgili kitap haline getirilen rapor hakkında açıklamalarda bulunan Yücel, “Pazartesi günü kitapla ilgili bir basın toplantısı yaptık. Türkiye’nin başkentinde, Milli Savunma Bakanı’nın katıldığı, Milli Eğitim Bakanı’nın ve Genel Kurmay Başkanı’nın katıldığı bir şehit cenazesinde yaşanan ve Türkiye’nin ana muhalefet partisi liderine karşı yapılan bir saldırı. Olaydan hemen sonra, genel merkezimizde MYK’da karar alındı ve Genel Başkan Yardımcılarımız, Tuncay Özkan, Yıldırım Kaya, Grup Başkan vekilimiz Engin Özkoç ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyemiz Uğur Bayraktutan ve yine bir kısım milletvekillerimizle, savcılık soruşturmasına bağlı kalmadan araştırılması ve bir komisyon raporu haline getirilmesi ve kitaplaştırılmasına karar verildi. Geçtiğimiz günlerde bu kitap basıldı ve kamuoyuna dağıtılıyor şu anda. Olayın basına yansımayan kısmı var. Fotoğraflarıyla, delilleriyle bu olayın nasıl planlı, programlı ve organize bir olay olduğu, bize bir linç girişimi olduğu ve kolluk kuvvetlerinin de buna izin verdiğini söylemek istemiyorum ama kasıtlı veya ihmalen bir güvenlik boşluğu yarattığı ve olayın yaşanmasına meyil verdiğini görüyoruz. Çok çarpıcı şeyler var, 100 küsur şüphelinin 15 tanesi Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde şoför kadrosunda çalışıyor. Birçoğunun verdikleri ifade kelimesi kelimesine aynı, bu da ya ifadelerin önceden öğretildiğini yada ifadeyi alan kolluk görevlisinin savcılık yetkililerinin şüpheliyi ifade sırasında yönlendirdiklerini gösterir. Diğer yandan şehit cenazelerinde uygulanan devlet merasimi yönetmeliği ve teamüllerine aykırı bir şekilde diğer protokol üyeleri şehit cenazesinin arkasından ayrılıyor ve Kemal Kılıçdaroğlu şehit cenazesinin arkasında yalnız bırakılıyor, sadece kendi koruma ekibi ve CHP’li milletvekilleri ile birlikte. Önceden hazırlık yapmış bir grubun bir çemberin içine doğru sürükleniyor ve orada bu istemediğimiz olaylar yaşanıyor. Tabii orada bir vatandaşın evine giriyorlar, 1 buçuk saat kadar orada kalıyorlar. O sırada Milli Savunma Bakanı ve diğer yetkililer köy konağından bu olayı seyrediyorlar ve hiçbir müdahaleleri olmuyor. Emniyet Genel  Müdürümüzün çabasıyla olay biraz olsun yatışıyor ki dışarıda 'evi yakın, evi ateşe verin' sloganları atan provokatörler var. Madımak olayı gibi bir olay yaşatmak istediler ancak emellerine ulaşamadılar. Böyle vahim bir olayda hala bir dava açılmamış olması, tutuklanan kimse olmaması adaletin ve yargının ne kadar ağır ve bağımlı işlediğini gösteriyor. Biz CHP olarak bu olayın takipçisiyiz, arkasındaki kişilerin cezalandırılması için gereken tüm çabayı göstereceğiz” dedi.

CHP İLE TERÖR ÖRGÜTLERİNİ YAN YANA GETİREMEZSİNİZ!
Kitabın tanıtım toplantısında Yücel’in “CHP’yi aşağı çekmeye çalışmaya devam ettikleri takdirde yaptıkları pazarlıkları çarşaf çarşaf kamuoyuyla paylaşacağız” sözlerinin hatırlatılması üzerine Yücel, “AKP yıllardır kin, nefret, düşmanlık üzerinden bir siyaset geliştirmeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı da bunun bir tezahürü. Geçmiş seçimlerde de bunu yaptılar. İçişleri Bakanı’nın,“Valilere talimat verdim CHP’lileri şehit cenazesine almasınlar” sözleri de bunun karşılığını oluşturuyor. İki haftadır İzmir’de ‘CHP, PKK’yı kınayamadı’ sözü konuşuluyor. Böyle bir şey yok. Karşımızdaki bir terör örgütü, binlerce insanın katili olan bir terör örgütü. Bizim bu örgütle ilgili hiçbir zaman bir kafa karışıklığımız olmadı ama AKP’nin oldu. Habur sınır kapısında teröristlerin kapılarda karşılanması gibi olaylar AKP’nin üzerinden atamayacağı kara lekelerdir. CHP ile terör örgütlerini yan yana getiremezsiniz. İzmir yangınlarında ciğerimiz yandı ama bunun üzerinden böyle bir ithamda bulunmak ayıptır. Belediye meclislerinde alınacak kararlar yasalarla bellidir” diye konuştu.

GENEL BAŞKANIN TEMENNİSİ ALLAH’IN EMRİ DEĞİL!
“Ben buradayım ve daha yapacak çok işim var” sözlerinin gerçekleştirilecek il kongresinde yeniden aday olacağı anlamı taşıyıp taşımadığı sorusu üzerine konuşan Yücel, “Şu an için bunu konuşmak için erken. Onu zamanı geldiğinde tartışırız. Daha kongre takvimi bile açıklanmadan, ülkemizdeki bunca sorun içerisinde bunu konuşmak faydasız. Şu anda ben bunlara kafa yormuyorum. Görevimiz var, seçimler atlattık, danışma kurullarımızı yaptık. Seçim kazanılamayan ilçeler var, önümüzdeki dönemde partimizin zarar görmeyecek şekilde bu kongreleri atlatmamız gerekiyor. Kim olursa olsun, ne olursa olsun biz tek çatı altında mücadele veriyoruz. Takvim açıklandıktan sonra, demokratik ve şeffaf bir kongre yaşanması için ilçe örgütleri ile birlikte bunu sağlayacağız. Şimdiden aday kim olacak tartışması hata yaptırır. Uzlaşı adayı meselesi, Genel Başkan’ın bir temennisidir ancak Allah’ın emri değildir. CHP’nin bir tüzüğü vardır, birden fazla aday ilde de ilçelerde de çıkabilir. Talep gören, destek gören ya da kendini yeterli hisseden arkadaşlar aday olabilir. Ancak iktidara en yakın olduğumuz süreçte parti içi mücadele partimize zarar vermemeli. İstanbul ve Ankara gibi AKP’yi iktidara taşıyan belediyeler alınmışken, iktidara gerçekten çok yakınız. İstanbul başarısının mimarlarından Canan Kaftancıoğlu, 7 yıl önce attığı tweetlerden dolayı hapis cezası almış durumda. Tarafsız bir yargıdan söz edemediğimiz bir dönemde, parti içi kavga istemiyoruz, uzlaşının temeli budur. Ama tabii aday olacak arkadaşlar çıkar ve çok adaylı yarış da olabilir. Adayların şu an için konuşulması için erken olduğunu düşünüyorum” dedi.

GERİDE KALAN SÜREÇTE HATA YAPTIK DİYEBİLECEĞİM BİR YER YOK
İl başkanlığında geride bıraktığı süreci değerlendiren Yücel, “Deniz Yücel başarılıdır yada başarısızdır, devam etmelidir yada etmemelidir diyen tüm arkadaşlarıma saygı duyuyorum. Hepsi bizim partilimizdir. İnsanın kendisini başarılı yada başarısız bulması etik değildir. Ben kendi içimde kendi değerlendirmemi yapabilirim ancak bunu açıklamam. Görev yaptığım sürede hep parti menfaatini gözettim, kişi menfaati gözetmedim. Eğer kişi menfaati gözetseydim bu görevi yapamazdım, ihanet olurdu. Bu göreve gelen arkadaş her şeyden önce parti menfaatini gözetecek ve ben bunu yaptım. Birilerinin menfaatleri için müdahale etmek isteyenlere izin vermedim. Ölçtüm, biçtim, istişare ettik ve bir karar aldık ama daha sonra da arkama bakmadım. Geride bıraktığımız süreci doğru yönettiğimize inanıyorum. Belediye sayımızı arttırdık ancak şu söylemekten çekinmiyorum, Bergama’nın kaybedilmesi beni çok üzdü. O süreçte biraz kırgınlıklar yaşanmış ve iyi niyetle atılan adımlar, uzatılan eller görülmemiş olabilir ve çok az bir farkla kaybettik. Bayındır’da kaybettik ancak orada anket sonuçları elimizdeydi, çok şaşırtmadı. Süreçte hata yaptık diyebileceğim bir yer yok. Adaylarımız Bergama, Kınık ve Bayındır’da da uzlaşı ile belirlendi. Liyakat ve partililiğe çok önem verdik, belediye başkan adaylarımızın tamamı geçmiş dönemde ilçe başkanlığı yapan, il başkanlığı, il başkan yardımcılığı ya da meclis üyeliği yapan, örgütün içinden gelen kişilerden oluştu. Güzel ve başarılı bir süreç oldu. Ancak Deniz Yücel başarılıdır yada başarısızdır diyemem. Çünkü bir kişinin kendisiyle ilgil başarılı ya da başarısız diye değerlendirme yapmasını doğru bulmam” diye konuştu.

GENEL BAŞKAN İLE KONGRE ADAYLIĞINI KONUŞMADIK
Genel Başkan’ın ‘Siz yönetimi oluşturun, ben başkanı belirleyeceğim’ gibi bir görüşü olduğu söylentileri üzerine açıklama yapan Yücel, “Ben böyle bir şey konuşulduğu düşünmüyorum. Ben Kılıçdaroğlu ile son görüştüğümde böyle bir konuşma olmadı. Başkanlarımız ve belediyelerimiz ile ilgili konular konuşuyoruz. Belediyeler ve partinin uyum içinde çalışmasını konuştuk. Kongre takviminin ertelenmesi konuşuldu bir ara ancak zamanında yapılmasına karar verildi. Çok az bir kayma olacak ancak erteleme olmayacak. Önümüzdeki haftalarda bu açıklanacak. Geçtiğimiz yıllarda yapmıştık, Cuma günü yine Ege Bölge toplantımızı yapacağız” ifadelerini kullandı.

‘DİYET BORCU’ AÇIKLAMASI AMACINI AŞMIŞ VE HOŞ OLMAMIŞ!
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in imza sürecini hatırlatarak, “O süreçte imza vermeyenler unutulmamalı” sözlerine Milletvekili Murat Bakan’ın, “Genel Başkan’ın kimseye diyet borcu yoktur” cevabı üzerine konuşan Başkan Yücel, “Ben o süreçle alakalı bir değerlendirme yapılmasını doğru bulmuyorum. Ali Engin’in görüşleri benim için değerli ve iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Ancak o süreçle ilgili iyi yada kötü bir değerlendirme yapılmasını doğru bulmuyorum. Biz kimseyi imza verdi diye dışlamadık, ötekileştirmedik. İmza veren de vermeyen de kardeşimizdir, partilimizdir dedik. Bunun için böyle bir yaklaşımı ben doğru bulmuyorum. Bu diyet borcu açıklaması açıkçası amacını aşmış ve hoş olmamış. Kimsenin öyle bir düşüncesi yok. Kongre sürecinde bu konular üzerinden bir yol açmaya çalışmak, bir ayrıştırma yaratmak doğru değil. Biz o süreçten sonra imza veren ve vermeyen herkesi kucaklamayı bildik” açıklamasını yaptı.

HERKES KENDİ GÖREV SINIRLARINI BİLECEK!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile sık sık birlikte görüntülenmediği ve aralarında bir soğukluk olup olmadığı sorusuna yanıt veren Yücel, “Ben CHP il başkanıyım, İzmir’de genel başkanı temsil ediyorum. Kentte belli görevlerim var, sorumluluklarım var. Tunç Soyer Büyükşehir Belediye Başkanımız, halkın seçtiği kişi, herkesi kucaklaması gereken bir kişi. Onun da görevleri ve yoğunluğu var, bizim de belli görev ve sorumluluklarımız var. Biz sık sık görüşüyoruz, basına görüntü verelim diye bir derdimiz yok, iletişim halindeyiz. Görevlerimiz ayrı, parti olarak iktidar olmamız için belediye başkanlarımız belediye başkanlığı yapacak, il başkanları ve ilçe başkanları da örgüt başkanlığı yapacak. Biz Tunç Soyer ile bir süreç yaşadık. Aday olarak atandığı günden itibaren seçimi kazanması için il yönetim kurulumuzla, örgütlerimizle birlikte canla başla çalıştık ve başarılı da olduk. Bizim her zaman birbirimize sevgimiz ve saygımız oldu. Deniz Yücel, ileriki süreçte aday olursa ve Sayın Tunç Soyer de başka bir arkadaşı desteklerse saygı duyarım. Bundan dolayı herhangi bir kırgınlığım ya da dargınlığım olamaz. Ancak Deniz Yücel’in aday olup olmayacağı da belli değil. Bizim başarılı olabilmemiz için, belediye başkanı ve il ilçe başkanlarının düet yapan sanatçılar gibi olmasını istiyorum. Herkes kendi görev sınırını bilecek ve diğerinin işine karışmayacak. İl veya ilçe başkanı belediye başkanına müdahale ederse bir rahatsızlık olur, belediye başkanı da il ve ilçe başkanına müdahale ederse rahatsızlık olur. Bu da beraberinde başarısızlığı getirir. Belediye başkanı siyaset yapmayacak mı, tabii ki yapacak. Ancak kimin il veya ilçe başkanı olduğunu unutmadan, o saygı ile yapılmalı. Ben il yönetimimden çok memnunum, çok iyi işler yaptık.  Bir karar aldığımızda veya görev verdiğimizde her zaman gereğini yaptılar. Hem çok tecrübeli hem genç arkadaşlarımız var. Çok iyi niyetli bir il yönetimimiz var. CHP il yönetimi seçim döneminde gerçekten sahiplenerek çalışmışlar ve il yöneticiliğinin gerkelerini yerine getirerek çalıştılar. Şu an mevcut yönetimle devam edip etmeme kararı hakkında, herhangi bir adaylık kararı olmadığı için bir şey söyleyemem” dedi.

ÖNÜMÜZDEKİ 4 BUÇUK YIL HİZMET DÖNEMİ OLACAK!
İzmir’deki belediye başkanları iyi bir senkron yakaladıklarını ifade eden Yücel, “Biz düzenli olarak bir araya geliyoruz. Önümüzdeki 4 buçuk yılın bir hizmet dönemi olacağını düşünüyorum. Soyer geldiği günden beri bir enerji bir sinerji getirdi kente. İlçe belediye başkanlarımızın da bir çoğu geçmişte önemli görevlerde bulunmuş çok değerli arkadaşlar. Hepsi de partizanlık yapmadan ilçelerine hizmet yapma uğraşında olan arkadaşlar. Ben önümüzdeki 4 buçuk yılın hizmet dönemi olacağını düşünüyorum. Geçmişte 22 belediyemiz vardı bunu 24’e çıkardık. Genel merkezimiz bir denetim mekanizması kurdu. Bu durumdan belediye başkanlarımız da çok mutlu. Kurulan denetleme mekanizması ile genel başkanımızın belirttiği 7 husus var. Bunlar sıkı şekilde denetlenerek hizmetler iyileştirilecek. Geçmişte de tabii hizmet yapıldı ancak kurulan denetim mekanizması ile geçmişte yapılan hatalar tekrarlanmayacak” ifadelerini kullandı.

BELEDİYELERDE İŞTEN ÇIKARMALAR KONUSUNDA HASSASIZ!
Belediyelerdeki işten çıkarmalar hakkında konuşan Yücel, “Belediye başkanlarımızla bu süreç ilk başladığında görüştük. İşçi çıkaracakları zaman mutlaka bizimle görüşmelerini, sebep ve gerekçelerini bize sunmalarını söyledik. Başkanlarımız buna dikkat ediyorlar. Genel başkanımızın da bir taahhüdü var, kimse ekmeğinden edilmeyecek dedi. İşe düzenli gitmeyen kişiler var, bunların hepsini denetledik, genel merkezimiz de denetledi, hassas bir şekilde takip ediyoruz. Gereksiz yere veya siyasi gerekçelerle hiç kimsenin işten çıkarıldığını düşünmüyoruz. Böyle bir şey hissettiğimiz takdirde buna izin vermeyiz” dedi.

“KIRKPINAR’IN AÇIKLAMASI HADDİNİ AŞMIŞ”
Geçtiğimiz günlerde AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar’ın ‘CHP eskiden Atatürk’ün partisiydi artık terörle birlikte sözlerine yanıt veren Yücel, “O arkadaşın o açıklaması haddini aşmış, akıl tutulması yaşıyor. Atatürk’ün adını ağzına almaktan imtina edenleri biz tanıyoruz, İzmirliler de tanıyor. CHP’nin Atatürk ile cumhuriyet ile ve cumhuriyet değerleriyle bağını kimse sınayamaz” açıklamasını yaptı.

BİRLİKTELİK SAĞLARSAK İZMİRLİLER KAZANIR
İzmir’e yapılacak projelerin onay almak üzere gönderilen bakanlıklarda bekletildiğini iddiası hakkında konuşan Yücel, “Tunç Soyer’in cumhurbaşkanı ile görüşmesi, Cumhurbaşkanı’nın belediye başkanları ile görüşmesi demokrasimiz adına önemli bir şey. Elektrik fabrikası ile ilgili ihalenin onaylanmadığı gibi bilgiler basında dolaştı ama Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bu konuda bir hata varsa telafi ederiz dediğini biliyorum. Bu konuda hiçbir parti bir fayda sağlamayacak, sadece İzmirliler fayda sağlayacak. Bu doğrultuda bir birliktelik sağlarsak İzmirliler kazanır. Burada bir çatışma yaşanırsa İzmirliler zarar görür bunun için bir an önce gerekli işlemlerin yapılmasını bekliyoruz. Geçmişe baktığımızda İzmir’in biraz üvey evlat gibi baktığını en azından İzmir’e biraz şaşı bakıldığını görüyoruz. İzmir’e yapılan yatırımlar İzmir’in kendi öz kaynakları ile yapıldı. Buna tramvayı, metroyu ve İZBAN’ı sayabiliriz. İZBAN konusunda çeşitli söylentiler çıksa da TCDD’nin ücretsiz tahsis dışında yaptığı bir katkı yok” dedi.

EKONOMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum hakkında değerlendirmelerde bulunan Yücel, “Tarım, sanayi, üretim bitmiş durumda, ekonomi durmuş halde, gençler yurt dışına çıkarak hayatlarını kurtarma planları yapıyor. İnsanlar neden çocuklarını bu kadar çok özel okula gönderiyor, çünkü devlet okullarına bir güvensizlik var. Özel okul meselesi tamamen bir sektöre dönüşmüş durumda. Bunlar toplumun kanayan bir yarası. Dün gazetelerde vardı, 17 milyon kişi yoksulluk sınırının altında diyordu. Temel ihtiyaçlarını gideremeyen insanlar nasıl çocuk sahibi olabilecekler, çocuk sahibi olanlar ihtiyaçlarını, giysisini, kitabını, defterini nasıl alacaklar. Bunca sorun içinde iktidarın ayrıştırma ve kutuplaştırma çalışmaları bir fayda sağlamayacak” diye konuştu.