GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
30 Aralık 2016 Cuma 14:15

CHP Genel Sekreteri Sındır’dan sert anayasa çıkışı

CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Anayasa Komisyonuna getirilen anayasa değişiklik teklifi için sert konuştu. Sındır: “Anayasa teklifi AKP'nin 14 yıllık iktidarında beceriksiz ve başarısız olduğunun itirafıdır” dedi.

EGEDESONSÖZ- TBMM Anayasa Komisyonu'nda da konuşarak düşüncelerini ifade eden CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, AK Parti’yi sert sözlerle eleştirdi. Sındır “Anayasa teklifi AKP'nin başarısızlığının itirafıdır. Teklifle ‘biz AKP iktidarı olarak 14 yıldır beceremedik, ülkeyi yönetemedik. Şimdi rejimi değiştirelim, bir hükümdar, diktatör gelsin de ülkeyi belki bizden daha iyi yönetir’ deniyor. Bu teklifin başka bir izahı olmaz. Bir ülkenin kaderini tek bir kişiye, bir diktatöre bırakmalarına izin vermeyeceğiz” dedi.

Sındır şunları söyledi:

“Sabaha karşı CHP’nin sert muhalefetine rağmen komisyondan geçen 18 maddelik Anayasa teklifinin ülkesinin bekasını düşünen ve demokrasiye sahip çıkacak olan duyarlı milletvekilleri sayesinde TBMM Genel Kurulu’ndan geçemeyecektir”

“TBMM SUÇ İŞLİYOR”

 “Anayasa teklifinde yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri arasındaki ayrımı fiilen ortadan kaldıracak düzenlemelerin yer alıyor. Yürürlükte olan Anayasamızın “Başlangıç” bölümünde tanımlanan temel ilkelerinden birisi “kuvvetler ayrımı” ilkesidir. 2.maddede ise Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu tanımlanmıştır. Diğer yandan, anayasanın 4.maddesi ile ilk üç maddenin hükümlerinin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesinin teklif edilemeyeceği güvence altına alınmıştır. Oysa ki getirilen anayasa teklifinde yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri arasındaki ayrımı fiilen ortadan kaldıracak düzenlemeler yer almakta ve bu husus Türkiye'nin önde gelen anayasa hukukçuları tarafından teklifin ülkeyi kuvvetler birliği sistemine ve otoriterleşmeye götüreceği uyarıları ile de vurgulanmaktadır. Bütün kuvvetlerin tek bir kişinin iradesine devredilmesi suretiyle kuvvetler ayrımı ilkesinin ihlali anayasaya aykırılık teşkil etmektedir ve bu nedenle bu anayasa teklifinin meclise getirilmesi, görüşülmesi ve bağıtlanması bizatihi anayasal bir suçtur”

“DİKTA REJİMİNE VE FAŞİZME GEÇİT YOK”

 “AKP rejimi değiştirmek için bir çaba içerisinde. Çabalar sonuçsuz kalacak AKP’nin rejimi değiştirmesine ve tek adam diktasıyla Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştırılarak yönetilmesine engel olacağız. Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracak; yasamayı, yürütmeyi, yargıyı tek elde toplayacak dikta rejimine ve faşizme geçit vermeyeceğiz”

“BİR KİŞİNİN İSTEĞİNE GÖRE ANAYASA YAPILIYOR”

“Devletin tepesinde oturan bir zat-ı muhterem Anayasa’ya uymuyor diye kendisinden hesap sorulacağına, Anayasa’nın kendisine uydurulmaya çalışılması için ve ülkemizi tek adam rejimine sürüklemek adına TBMM’ye bir anayasa değişiklik teklifi sunuluyor. Ortada yapılmak istenen şey, bu zat-ı muhteremin gönlüne göre bir devlet düzeninin getirilmesidir”

ÇOĞUNLUK DİKTATÖRLÜĞÜ ANLAYIŞI”

 “Bugün Türkiye’de demokrasi ayaklar altına alınıyor. Demokrasinin en temel ilkelerinden ve belki de en önemlisi çoğulculuk ilkesidir. Çoğulculuk; çoğunluk iradesi ile devleti yönetme görevi alanların azınlıkta kalanların haklarının ve azınlıkta kalan ideolojilerin de katılımcı demokrasi anlayışıyla yasama ve yürütme faaliyetlerinde düşüncelerini ifade edebilmeleri ve kendilerine iktidar yolunun açık tutulmasıdır. ‘%51 oy ile iktidara geldim, milletin iradesini ben temsil ediyorum, ben ne dersem o olur’ anlayışına ise çoğulculuk değil, çoğunluk diktatörlüğü denir. Dolayısıyla, meclise sunulan Anayasa telifinin hazırlanış şekli, Meclisten ‘yangından mal kaçırır gibi’ geçirilmeye çalışılması ve getirilen rejim tam anlamıyla çoğunluk diktatörlüğü olarak tanımlanabilir. Dayatılan bu anayasa teklifinin önerdiği rejim dikta, tek adam rejimidir ve tek sonucu olacaktır o da faşizmdir. Ülkemizin içinde bulunduğu, ekonomik, sosyal, temel hak ve özgürlükler, terör ve toplumsal barış sorunlarından kurtulabilmenin, mutlu, huzurlu ve refah toplumunu sağlayabilmenin tek çıkar yolu Güçlü Parlamenter Demokratik Sistemdir.”