CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İl Valileri ve ilgili kamu görevlileri hakkında 'Terör Örgütüne Yardım Etmek' suçlamasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
CHP Aydın İl Başkanlığı'nda yapılan basın açıklamasına CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, CHP Aydın İl Başkanı Bayram İnci ve partililer katıldı. Terör Örgütü PKK'nın şehirlerde yapılanmasına hükümet görevlilerince göz yumulduğunu iddia eden Bülent Tezcan, şöyle dedi: "Türkiye, yıllardan bu yana terörle mücadele ediyor ve yıllardan bu yana insanlarımız ölüyor, güvenlik kuvvetlerimizi şehit veriyoruz. Türkiye terör sorununu çözemedi, terör belasıyla boğuşuyor. Terörün bugün bu noktaya gelmesiyle ilgili sorumluluğu olan siyasetçiler bu konuda hem hukuki hem de siyasi sorumluluktan kaçarak, sorumluluğunun gereğini yerine getirmiyor. Teröre karşı mücadele hepimizin görevi ancak bu mücadeleyi verirken teröre yardım ve yataklık yapanların da hesap vermesi gerekiyor. Doğu ve Güneydoğu illerimizde terör örgütü şehirleri artık bir tahkimat merkezi haline getirmiş, tonlarca bomba koymuş bunu AKP Genel Başkan Yardımcısı söylüyor. '200 ton bomba yığdılar' diyor. Bu tonlarca bomba, silah, mermi ve mühimmat nasıl geldi? Devletin güvenlik güçleri yok muydu? Askeri polisi yok muydu? Valisi Kaymakamı yok muydu? Başbakanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı yok muydu? Bunlar hiçbir kimseye göstermeden tonlarca mühimmatı, patlayıcıyı Diyarbakır'a, Şırnak'a Silopi'ye, Mardin'e nasıl getirdiler? 90 gün sokağa çıkma yasağı ile çatışmalar devam ederken hala bitmeyen mühimmatlar oralara nasıl getirildi? Terör örgütü şehirleri üs haline getirirken bu hükümet neredeydi? Bunu hesabı sorulmak zorunda. PKK terör örgütünün bölgede tahkimat yapmasına dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o gün hükümette görev alan bugünün Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Beşir Atalay, Yalçın Akdoğan ve onların talimatları altında çalışan güvenlik bürokrasisi terör örgütüne yardım ve yataklık yapma suçunu işlemiştir. Bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok açık biçimde kendisi ifade etmiştir. 'Biz Valilere terör örgütü bu tahkimatı yaparken görüyorduk ama müdahale etmeyin diye talimat verdik' demiştir."
Gazetelere ve şirketlere kayyum atanmasının Anayasa'ya aykırı olduğunun altını çizen Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı suç işlemekle suçladı. Tezcan, şöyle dedi: "Bakın her geçen gün gazetelere kayyum eliyle Anayasa'ya aykırı bir şekilde el koyuyorlar ya da işlemez, çalışmaz, haber, gazetecilik yapamaz hale getiriyorlar. Bir taraftan gazetecilerin tutuklandığı öte taraftan gazetelere el konulduğu bir süreç yaşıyoruz. Anayasa Mahkemesi evrensel hukuka uygun bir şekilde Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili bir karar verdi. Türkiye'nin yüzünü ağarttı. Gerilimi düşürdü, rahatlattı toplumu. Ama ne yazık ki, toplumu geren bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. Arkasından mahkemeleri Anayasa Mahkemesi'ne karşı kışkırtan suç işlemeye teşvik eden kendi işlediği suçu mahkemelerde işlesin diye ortak etmeye çalışan bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. Biz Cumhurbaşkanını muhatap almak istemiyoruz. Bizim muhatabımız Başbakandır. Ama ne yazık ki beceriksiz bir Başbakan var, rol çalan bir Cumhurbaşkanı var, her şeye maydanoz olan bir Cumhurbaşkanı var."