GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
10 Aralık 2020 Perşembe 13:10

CHP’den İnsan Hakları Günü’nde hükümete eleştiri yağmuru!

İzmir’de açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “Türkiye son 10 yılda hak ve özgürlüklerin en çok gerilediği ülke konumuna düşürülmüştür” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi imzalanması ve kabul edilmesinin 72’nci yılında İzmir’den seslendi.

Alsancak Tarihi Hava Gazı Tesisleri’nde yapılan basın toplantısında konuşan Karaca, Türkiye’nin insan hakları konusunda karnesinin kırıklarla dolu olduğunu belirtti.

20 TEMMUZ SİVİL DARBESİ HAK İHLALLERİ ARTTI
Hükümeti eleştiren Karaca açıklamasında “İçinde yaşadığımız tek adam rejimi hukukun üstünlüğünü değil üstünlerin hukukunu meşrulaştırmaya çalışarak çarpık ve çürümüş bir sistem haline gelmiştir. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra tek adam rejiminin yarattığı 20 Temmuz sivil darbesi ile birlikte ülkemizde hak ihlalleri katlanarak artmıştır. Ülkemizde hak ve özgürlüklerin karnesi eşit, özgür ve adil bir dünya için mücadele eden bizler ve hak savunucuları açısından hak etmediğimiz bir utanç tablosuna dönüşmüştür” dedi.

“TÜRKİYE ÖZGÜR OLMAYAN ÜLKELER ARASINDA YER ALMAKTADIR”
Eleştirilerini tek tek sıralayan Karaca, “Türkiye maalesef dünyada özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Son 10 yılda hak ve özgürlüklerin en çok gerilediği ülke konumuna düşürülmüştür. Hukukun üstünlüğü endeksinde Türkiye 2020 yılında 128 ülke arasında 107. sıraya geriletilmiştir. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne hak ihlalleri nedeniyle yapılan başvurularda 9250 başvuru ile maalesef ikinci sırada yer almaktadır. Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerin düşünce ve ifade özgürlüklerine ilişkin haklarının ihlal edildiğine ilişkin Temmuz 2019 ayında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karara rağmen OHAL komisyonu tarafından hala görevlerine iade edilmemiş olması, KHK ile ihraç edilen ve haklarında soruşturma açılan, soruşturmanın tamamlanması ile takipsizlik kararı verilen ya da davalarda beraat kararı alan akademisyenlerimiz ve ihraç edilen vatandaşlarımız yargı önünde aklanmış olmasına rağmen bu kararlar hiçe sayılarak görevlerine OHAL komisyonu tarafından iade edilmemekte ve çoklu hak ihlalleri ile baş başa bırakılmış durumdadırlar” dedi.

“BÜTÜN İNSANLAR ONUR VE HAKLAR BAKIMINDAN EŞİT DOĞAR”
Hak ihlallerine ancak CHP iktidarı ile son verilebileceğini söyleyen Karaca, “Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan ve 37. Olağan Kurultayımızda delegelerin tamamı tarafından imzalan ikinci çağrı beyannamemizde yer aldığı üzere bizler CHP olarak bu ihlallere iktidarımızda son vereceğiz. CHP olarak diyoruz ki, iktidarımız döneminde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilecektir. Düşünceyi ifade, örgütlenme ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınacaktır. Meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki her türlü baskıya son verilecektir. Medya özgürlüğü evrensel ölçülerde güvence altına alınacaktır. Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Toplumsal barışı ve huzurun sağlanması için başta Kürt Sorunu olmak üzere tüm toplumsal sorunlarımız demokrasi temelinde TBMM öncülüğünde çözülecektir. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için terör örgütleri ve yer altı suç örgütleri ile mücadelen ödün verilmeksizin sürdürülecektir. Türkiye’nin tam bağımsızlığı, demokrasi ve üniter yapısı güçlendirilecektir. Kadın – erkek fırsat eşitliği sağlanacak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi öncelikli bir devlet politikası haline gelecektir. CHP sağlık hakkından, yaşam hakkına, eğitim hakkından, barınma hakkına kadar uzanan temel haklarımızın önündeki erişim engellerinin kaldırılmasının ve insan hakları ihlallerinin önlenmesinin güvencesidir. İşte bu güvence ile diyoruz ki; saray iktidarı unutmamalıdır. Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğar. Dokunulmaz, devredilmez, ertelenemez olan temel hak ve hürriyetler hiç kimsenin hiçbir rejimin ya da hiçbir iktidarın geri alması mümkün değildir” dedi.